SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Ders Niteliğinde Anıları'

0
Güncellendi - 2015-12-28 05:52:52
'Ders Niteliğinde Anıları'
A- A+ PAYLAŞ

1923'ten 1972 yılına kadar 49 yıllık sürede 10 dönem CHP Malatya Milletvekili olarak TBMM'de görev yapan, eski Cumhurbaşkanı ve Başbakanlardan, CHP eski genel başkanlarından hemşehrimiz İsmet İnönü ile ilgili olarak, Akademisyen- Yazar Mustafa Kaymakçı,odatv.com'da, hocası Prof. Dr. Ziya Gökalp Mülayim'in “İsmet İnönü’den Siyaset Dersleri Niteliğinde Anılar” kitabından naklettiği İnönü anılarının bazılarını yazdı.

odatv.com'da "Ders niteliğinde duyulmamış anıları" başlığı ile yayınlanan yazı şöyle:

"İsmet İnönü, 25 Aralık 1973 yılında  sonsuzluğa uğurlanmıştı. Aradan 42 yıl geçmiş. İnönü, Şevket Süreyya Aydemir’in nitelendirmesiyle Atatürk’den sonra Cumhuriyetimizin kuruluşunda “İkinci Adam” idi. Kimilerinin  övünç ve minnettar olduğu, kimilerinde yerdiği bir devlet adamı oldu. Ancak yeterince ders al(a)madığımız bir devlet adamı...

Bu eksikliği bir ölçüde gidermek için Hocam Prof. Dr. Ziya Gökalp Mülayim, “İsmet İnönü’den Siyaset Dersleri Niteliğinde Anılar” adlı bir kitabı kaleme almış. Hocam imzalayarak bana da göndermiş.

Ziya Hoca, kitabının önsözünde 1966’dan itibaren 7 yıl kadar İsmet İnönü’nün biraz yakınında bulunduğunu yazıyor, İnönü ile hiç unutamadığı anılarına değiniyor ve anıların her birinin kendisi için birer siyaset dersi niteliğinde olduğunu belirtiyor.

İzin verirseniz bunların üçünü, kısaltarak Ziya Hoca’nın kaleminden size de aktarayım.

- “İkinci Dünya Savaşının En Büyük Siyaset Adamı İsmet İnönü

1950’li yıllarda ben İtalya’da öğrenciydim, Floransa’da....Bir gün yine, (1953 ya da 1954 yılıydı), o kahveye gitmiştim... Sohbet ederken yanımıza Floransa’da Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okuyan ve  adı Altan Güvendiren olan bir arkadaşımız geldi. Biraz heyecanlı idi. “Hayrola” dedik ne oldu. “Ya” dedi “sormayın; bu gün derste çok enteresan bir şey oldu.” Anlat bakalım ne oldu? dedik “Bu gün hoca 2. Dünya Savaşı’nın siyasal boyutunu anlatıyordu. Anlattı, anlattı sonra bir ara durdu, sınıfa şöyle bir soru sordu, ‘2. Dünya Savaşı’nın en büyük siyaset adamı kimdir?’ Kimisi Churchill, kimisi Roosevelt dedi, Mussolini diyen, Stalin diyen hatta, Hitler diyen oldu. Dinledi, dinledi Hoca. Ondan sonra dedi ki “Hiç biriniz bilemediniz. 2. Dünya Savaşı’nın en büyük siyaset adamı Türkiye Cumhuriyeti’nin o zaman ki Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’dür.” Nedenini de şöyle açıkladı; "Çünkü sizin bu saydığınız bütün devlet adamları ülkelerini savaşa soktular, yüz binlerce insanın, vatandaşlarının ölümüne neden oldular. Yalnız İsmet İnönü bütün dayatmalara rağmen ülkesini savaşa sokmadı, kimsenin burnunu kanatmadı ve böylece ulusunu esenliğe çıkarttı."

"Bu nedenle benim kanaatime göre 2. Dünya Savaşı’nın en büyük siyaset adamı İsmet İnönüdür" dedi. Tabii biz Türk öğrenciler olarak bundan gurur duyduk. Hatta minnet duyduk böyle bir devlet ve siyaset adamına sahip olduğumuz için.”

- CHP Yüksek Danışma Kurulu Kurulması  Ve İsmet İnönü’nün Açış Konuşması

“CHP Yüksek Danışma Kurulunun ilk toplantısı başladı ve toplantıya başlarken İsmet İnönü, olağanüstü güzel,yani hiç unutamadığım bir açış konuşması yaptı… İnönü bu konuşmasında şöyle diyordu;

“CHP eskiden beri ilme büyük saygı duymuş ve bilim adamlarının çalışmalarından yararlanmaya önem vermiş bir siyasi partidir. Bugün bu geleneğin devamı sayılabilecek tutum ve anlayış içinde yeni bir kuruluşu, Parti Yüksek Danışma Kurulunu, parti bünyesi içinde üst kademede faaliyete geçirmiş bulunmaktadır. Çağımızın koşullarına ayak uydurmak isteyen milletler, bilim adamlarının çalışmalarına ve teknik ilerlemelere önem vermek, onları teşvik etmek ve memleket meselelerinin çözümünde ihtisaslarından yararlanmak zorundadır… Bu zorunluk yalnız iktidarlar için değil, ciddi muhalefet partileri için de söz konusudur.”

- CHP 1969 Seçim Bildirgesine Kooperatifler Bankası Önerisi

“1969 genel seçimi geldi, genel seçim için seçim bildirgesi hazırlanacak, Genel Sekreter Bülent Ecevit biz danışmanları topladı,.. seçim için bir bildirge hazırlayacağız. Sizler de uzmanlık alanlarınıza göre birer çalışma yapın, katkıda bulunun. Biz de ona göre seçim bildirgesi hazırlayalım. Bana da bir görev verdi; tarım, toprak reformu, kooperatifçilik gibi bir bölümü de ben hazırlayacağım. Bir çalışma yaptım Ecevit’e verdim. Ecevit tüm çalışmaları topladı, sonra da, bunları birleştirdi.

Kendine özgü bunları kaleme aldı ve..; ‘İnsanca bir düzen kurmak için halktan yetki istiyoruz’ CHP’nin düzen değişikliği programı”, adlı bir taslak hazırladı... Bir gün baktık parti meclisini İsmet Paşa toplantıya çağırdı... Elinde seçim bildirgesi taslağı vardı. 'Arkadaşlar hazırlamışlar bu taslağı, ama ben buna basılsın diye imza veremem. Çünkü bir yerine ciddi bir itiraz var' dedi. Nedir dedik, taslakta ‘Kooperatifler Bankası kurulması diye bir öneri var. Buna bazı arkadaşlar itiraz ediyorlar, diyorlar ki; Ziraat Bankası varken, ayrı bir kooperatifler bankası kurulmasına gerek yok.’ Kooperatifler Bankası önerisini de ben yapmıştım... İnönü Parti Meclisinin başına geçti ve müzakereyi açtı. 2-3 saat kadar Kooperatifler Bankası konusu müzakere edildi. Ziraat Bankası varken Kooperatifler Bankası’na gerek yok diyenler konuştu, ondan sonra, ben konuştum... Oylama sonucunda bir Kooperatifler Bankası kurulması önerimin seçim bildirgesinde kalması kabul edildi... Bir Kooperatifler Bankası kurulması fikri CHP’nin genel politikası haline geldi ve bunun temelini de İsmet Paşa başkanlığında parti meclisinde yapılan bu müzakereler oluşturdu...”

İsmet İnönü’yle ilgili ders niteliğindeki anılarını bize aktardığı için Ziya Hoca’ya teşekkür borçluyuz."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız