Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 saat 45 dakika gecikmeli olarak geldiği Malatya mitinginde yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef aldı ve ağır eleştiriler yöneltti.
"BUGÜN MALATYA'YI SİLKELEDİNİZ"
Hava karardığı için aydınlatılan alandaki kalabalığın "Başbakan Kılıçdaroğlu" sloganları eşliğinde konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“O da olacak inşallah. Bu ülkeye temiz siyaseti getireceğiz. Kul hakkı yenmesine karşı çıkacağız. Malatya’yı Malatya Türkiye’yi Türkiye yapacağız. Bu meydanda taşıma yok. Malatyalılar var. İki kişi var dışarıdan gelen Elazığ Belediye Başkanımız ve il başkanımız burada. Onun dışında tümüyle Malatya burada. Bütün Malatya’ya selamlar saygılar.
Yine de ben bir yoklama yapayım. Battalgazi, Akçadağ, Yeşilyurt, Akçadağ -Akçadağ’a etli pilav yemeye geleceğim-, Arguvan, Arapgir, Darende, Doğanşehir, Doğanyol, Hekimhan, Kale, Kuluncak, Pütürge, Yazıhan burada mı? Sizin kardeşiniz Kemal de burada. Bugün Malatya’yı silkelediniz. Malatya’nın dertleri İstanbul’dan hissediliyor. Erdoğan duyuyor, Başçalan duyuyor. Malatya’yı duyuyor. Malatya Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çok önemli bir kentimiz. İnönü’ler, Turgut Özal'lar, Recai Kutan’lar bu topraklarda yetişti. Hiç kimseyi ötekileştirmeden tüm Malatyalıları kucaklıyorum. Malatyaspor kaşkolu verdiler. Kayısının sarısı bayrağın kırmızısı burada.
Sevgili Malatyalılar, gelelim sadede. Bu ülkede herkesin huzur içinde yaşamasını isteriz. Ayrılığa gayrılığa yer olmasın, tanımadığımız insanlara selam vermek isteriz. Kadınlar çocuklarını güleryüzle okula göndersin, huzur olsun, tencere kaynasın, işsizlik olmasın isteriz. Malatya’nın kayısısı mademki dünyada bir numara, alın terinin karşılığını Malatya kazansın isteriz. Ben buradan önce bir özrümü ifade edeyim. Adana’dan geliyorum. Adanalıların selamı var. Biraz beni geç bıraktılar, gecikerek geldim, bağışlamanızı isterim.
DÜNYA DUYSUN..
Temiz bir siyaset istiyor musunuz? Ahlaklı siyaset, kul hakkı yemeyen siyaset, halkına hesap vermeyi namuslu görev sayan, kadın erkek eşitliği, her evde huzur barış istiyor musunuz? O zaman bir adresiniz var. Adres altı ok, adres Cumhuriyet Halk Partisi. Adres halkın partisi. Temiz siyasetten söz ettim. Temiz siyasetin özelliği halka hesap vermekten geçer. Şurada bulunduğumuz alan Sümerbank Fabrikası’nın bulunduğu alandı. Başkaları merak eder. Bir cami vardı onu da yıktılar. Cumhuriyet Halk Partisi böyle bir şey yapsa kıyamet kopmuştu. Açıkça söylüyorum, dünya duysun. Biz her inanca saygılıyız, her kimliğe saygılıyız. Açıkça söylüyorum, insan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın üstünde yeri vardır. Hepsini kucaklayacağım. İki, düne kadar kadınlarımızın başörtüsü üzerinden siyaset yapıyorlardı. Malatya’dan söylüyorum. Önce başçalan, sonra Türkiye duysun. İster başı açık, ister kapalı olsun, bütün kadınların benim başımın üstünde yeri var. Herkes…. Türkiye çok ayrıştı. Adeta birbirlerine düşman gibi bakıyor insanlarımız. Böyle bir Türkiye istemiyoruz. Barış içinde huzur içinde, herkes çalışsın iş bulsun istiyoruz. Herkesin işi, aşı olsun istiyoruz. Ve bütün bunların temelinde bu ülkede siyasetçi hırsızlık yapmasın istiyoruz.
Bugün belki sizler de duymuşsunuzdur. Bir.. Erdoğan’ın bir mitingine vatandaş da gidiyor. Cüzdanı çalınmış, korkudan hırsız var, diyemiyor. Dese dövülecek. İki.. Manisa’da bir üniversite öğrencimizin çantasını polis kontrol ediyor, bir bez hırsız var yazılı. Karakola götürüyorlar. Niye hırsız var deyince onun adı akla geliyor. Artık bu ülkenin nüfusunun yarısından fazlası başbakanlık koltuğunda bir başçalanın olduğuna inanıyor. O koltuk asla ve asla şaibeli insanların oturacağı koltuk değil, halka hesap veren namuslu insanların oturacağı koltuktur.
ELİNİ VİCDANINA KOY, SANDIĞA GİT..
17 Aralık bizim demokrasi tarihimizde çok önemli bir gün. Şeb-i aruzdur 17 Aralık. Mevlana’nın düğün gecesidir. Polisler sabahleyin belli yerleri basıyorlar. Sabahın 8’i 2 geçe, başçalan oğluna telefon ediyor. Oğlum diyor, şu bakanların çocuklarının evlerinde arama yapılıyor, dikkatli ol. O da yeni uyanmış, sabahın körü. Bilal oğlan, bir daha tekrar eder misin diyor. Olur bir daha tekrar edeyim diyor. Şu bakanların çocukların evlerinde arama yapılıyor, evde ne var ne yok diyor. Babacığımı biliyorsun. Paraları sıfırlayın diyor. Baba biliyor ki, Bilal’ın tek yapacağı iş değil. Abin Beratı, Sümeyye’yi, enişteni çağır sıfırlayın diyor. Ertesi gün 10.58 bir gün akşama kadar dağıtabilecekleri kadar dağıtmışlar. Bir defa daha telefon ediyor. Ne yaptınız oğlum. Baba bir miktar kaldı, 30 milyon avro para kaldı diyor. Malatya’nın kayısı üreticisine sesleniyorum. Malatya’nın vicdanına, bütün Malatyalılara sesleniyorum. Bir başbakanın oğlunun evinde, devletin, özel bankalar var, 1 milyar para niye bankaya yatırılmaz. Bu para helal mi haram mı?
O zaman Malatya’nın vicdanına bir kez daha sesleniyorum. Ayın 30’u geliyor. Elini vicdanına koy, sandığa git. Harama ortak olma, helale ortak ol, CHP’ye bas mühürü. Düşünün bir gün akşama kadar para dağıtıyorsun, ertesi gün 30 milyon avro kalıyor diyor. Şimdi montaj diyor. Başçalan’a sesleniyorum. Diyor ki, Kılıçdaroğlu’nun sesini de montajlayacağız. Adres de veriyorum. Benim oğlum Güney Kore’de doktora yapıyor. Skype ile haftada iki gün konuşuyorum. Bizi dinle. Ben de oğlumla konuşayım paraları sıfırla diye. O da diyecek ki, baba az para kaldı, onunla da ay başını zor getireceğiz. İki kendisine söyledim. Dedim ki, sen bu kasetlerin doğru olmadığını mı söylüyorsun, o zaman TİB kayıtları var. Hepimizin 76 milyon insanın konuşmalarının tamamı oradan geçer. O kayıtları açıkla, biz de senin Bilal’le konuşup konuşmadığını öğrenelim. Açıkladı mı? Niye açıklamıyor o zaman. Açıkla. Biz de diyelim ki başbakana iftira atıyorlar. Bunu açıklamadığın sürece ben sana başbakan demeyeceğim, başçalan diyeceğim. Üç, bitmedi daha. Efendim bunun bir bakanı vardı. 4 bakanı yakalanmış. Bakanların önlerine istifa dilekçeleri bırakmışlar, istifa edin başçalanı rahatlatın. Bir de deklarasyon yayınlayın. Başbakanı destekleyin diye. Erdoğan Bayraktar çıktı dedi ki, kardeşim sen söyledinse ben yaptım. Onun yüzüne televizyon ekranlarında söyledi.
UTANMA DUYGUSU YOK
Sen kimi kandırıyorsun artık. Benim merak ettiğim şu, emin olun, Allah kimseyi yere bakar hale getirmesin. Çünkü utanma duygusu insana özgüdür. Allah’ın en değerli varlığı insan. Utanma duygusu vardır. Bu adamlarda utanma duygusu yok. Sokak sokak cadde cadde geziyor milletten oy istiyorlar. Yav gözüne dizine dursun, milleti soyup soğana çevirdin, hala nasıl oy istiyorsun. Bunun bir işareti vardı biliyorsunuz. Bu işaret şu: 4 bakan bir başçalan. Peki başçalan niye böyle? Çünkü diyordu ki, beni koruyan bir bildiri yayınlayın. O da korunuyor burada. Başçalan Recep Tayyip Erdoğan nereye gidersen git, nereye kaçarsan kaç, bunun hesabını sormazsam ben namerdim.
Bunların bir milletvekili var. Geçen gün televizyonda açıklama yaptı. Diyor ki, 17 Aralık operasyonu oldu, bizim günah işleme özgürlüğümüzü elimizden aldılar. Hiç böyle bir şey duydunuz mu? Günah işleme özgürlüğü Müslümanlıkta var mı? Malatya’nın vicdanına, 76 milyonun vicdanına sesleniyorum. Günah işleme özgürlüğü Müslümanlıkta yoksa harama ortak olacak mısın olmayacak mısın? Hırsızlığın özgürlüğü mü olur? Kim söylüyor. Televizyonların karşısına çıkıp utanmadan söylüyor. Herkesin bilmesi için söylüyorum. Türkiye, bu millet bu yükü taşıyamaz. Yarın bu başçalan gitti, başka yerin başbakanıyla karşılaştı, ne diyecek, hırsız bir adam geldi! Böyle bir şey olur mu? Türkiye Cumhuriyeti başbakanlığı koltuğunda oturamaz. Bakın meydanlar ne diyor?
Bu dört bakanın hikayesini anlatayım. Zafer Çağlayan ekonomiden sorumlu, hani 700 bin liralık kol saati, eski parayla 700 milyarlık, yani Ankara Mamak’ta 10 daire fiyatına rüşvet kol saati alan bakan. Bu Zarraf’ın uçağıyla, umreye giden barkan. 76 milyon yurttaşın vicdanına sesleniyorum, haram parayla umre yapılır mı? Akıl alacak şey değil. Bu Çağlayan, 28 defada 52 milyon dolar rüşvet almış. Ben söylemiyorum, meclisteki fezlekede yazılı. İkinci bakan Muammer Güler, bu da içişleri bakanı. Sözde emniyet buna bağlı. Bu da biraz mütevazi 10 defada 10 milyon dolar götürmüş. Hani sabahın 7’sinde oğluna telefon açıyor. Ne var ne yok, polisler bastı. Evde ne var ne yok, sen biliyorsun. Kaç lira var, bir miktar, evladım kaç para. 1 trilyon civarında diyor. Malatya’nın vicdanına, 76 milyon vicdana sesleniyorum bir içişleri bakanının oğlunun evinde 1 trilyon çıkıp da hala ona oy veren vatandaşa ne söyleyeyim. Benim iki elim onların yakasında olacak. Bir kişi daha var. O da çok mütevazi. Egemen Bağış, o da 3 defada 1.5 milyon dolar götürmüş. Niye buna az verildi diye merak ettik. Ona da çikolata kutusunda gidiyormuş, kutuya 500 bin dolar sığıyormuş.
DEVLETİ ÇÖKERTMEK İSTEDİLER
Sadece yolsuzluk yapsalar.. Devletin omurgasıyla oynadılar, devleti çökertmek istediler. Yargı çalışmıyor. Adalet bakanına telefon açıyor, falan işadamının mahkum olması lazım diyor. İşadamlarına sesleniyorum, hangi partiden olursanız olun. Sizden sadece çalışmanızı, ahlaklı para kazanmanızı isterim. Bizimle aynı görüşte olmadı diye onun kapısına vergi müfettişi göndermeyeceğiz. Dürüst, ahlaklı siyasetten yanayız. Kul hakkı yiyenlerin karşısındayız.
Başçalanın bir günlük faaliyet raporu. Sabah kalktığında hakime yargıya müdahale, şu davaya şu hakim şöyle baksın, mahkum etsin. İkinci işi ihale takipçiliği. Telefon açıyor diyor ki, iptal edeceğim. Sen dilekçe ver. Vermedim diyor, sen ver iptal edeceğiz diyor. İhaleye fesat karıştırıyor. İhaleye fesat karıştırmak ahlaksızlık, temiz topluma saygısızlık. Üçüncü iş, Yaşar Nuri Öztürk konuşuyor tv’de. Alo fatih, bunu buradan çıkar diyor. Dördüncü işi Alevilere solculara karşı nefret söylemi. Onun işlerinden biri. Beşinci işi imar rantları için arsa ayarlamak. Bunu ayarlamak oğluna .. Altıncı işi yeni villalar için fayans ve tuvaletler için tercihini ortaya koyacak. Yedinci işi bugün kendim için ne kadar para götürdüm, onu. Sekizinci işi Fenerbahçe’nin başına kimi getireyim. Dokuzuncu işi milletin karşısına çıkıp nasıl mağdur olduğumu anlatacağım. Onuncu işi şu başörtüsü işini nasıl kaşırım. Bir başbakanın işi bu mu? İşsizliği önlemek, aşı işi olsun, yargı bağımsızlığını savunmak değil mi?. Çiftçinin emeğinin karşılığını alması değil mi? Ama o başka işlerle uğraşıyor. Biz ayın 30’unda ona dersini vereceğiz. Söz mü?
BAŞKAN ADAYIMIZ HAKAN İNCİ BÜTÜN MALATYA'YI KUCAKLAYACAK... MALATYA'YA HİZMET EDEN PARTİLERİN LİDERLERİNİN HEYKELİN DİKECEK
Bir büyükşehir belediye başkan adayımız var. Pırıl pırıl bir insan. Üniversite bitirmiş, yerel yönetimler konusunda doktora yapmış. Gel bakalım Hakan başkan. (Topluluktan, Malatya seninle gurur duyuyor, sloganları) Biraz haksızlık yapıyorsunuz, sadece Malatya değil, bütün Türkiye onunla gurur duyacak. Malatya’yı Malatya, doğunun merkezi yapacak. Malatya’ya hizmet eden bütün siyasi partiler.. Hiçbir ayrım yapmayacak. Turgut Özal'dan, Recai Kutan’dan İsmet İnönü’ye kadar herkese saygı gösterecek. Kendisine oy versin vermesin bütün Malatya’yı kucaklayıp, her yere hizmet götürecek. Hakan İnci kardeşim, Malatya’ya hizmet eden hangi parti olursa olsun o partilerin liderlerinin heykelini dikecek. Bunu yaparken her kuruşun hesabını verecek, hesap vermeyi namus vazifesi bilecek. O iyi yetişmiş bir yerel yönetici. CHP’nin bu konudaki karnesi çok iyidir. İlk metro, tanzim satış vs. getiren CHP belediyeleridir. Aynısını Hakan başkan yapacak. Siz ona sahip çıkacaksınız, biz de sahip çıkacağız. Evet yağmur başladı. Nazım’ın “Bir ağaç gibi tek ve hür bir orman gibi kardeşçesine yaşamak” biz öyle yapacağız. Son olarak AKP’ye oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum. Sizi asla bu hırsızlarla bir tutmuyoruz. Yolsuzlukla, yoksullukla mücadele edeceğiz diye geldiler. Sizi kandırdılar. Sizi kandırdıkları için onlara oy vermeyin."
Gecikmenin yanı sıra yağmur ciselemeye başlayınca kısa kestiği konuşmasının sonunda, belediye başkan adaylarını platforma davet eden Kılıçdaroğlu, birlikte kalabalığı selamladı.
Kılıçdaroğlu, daha sonra havaalanına geçti ve saat 19.30'da Malatya'dan ayrıldı.
HABER-FOTO: Selahattin GÖKATALAY, Güler HAZAR, yenimalatya.com.tr- malatyahaber.com
NOT: Bu haber, bazı "SÖZDE" yayın organlarının sık sık yaptıkları ve ALIŞKANLIK haline getirdikleri, malatyahaber.com sitesinin ve birlikte çalıştığı, haber ve istihbarat paylaştığı basın kuruluşlarının, muhabirlerin ÖZEL haberlerini, fotoğraflarını ÇALIP kendi haberleriymiş gibi kullanmalarını engellemek ve bunu sürekli yapan "arakçıları- emek hırsızlarını- ahlaksızları" saptayıp teşhir etmek amacıyla, kendi içerisinde şifrelenmiştir.