Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Herkes net bir şekilde görmektedir ki, artık dolar güvenilirliğini yitirmiştir. Tüm ülkeler bu güvensizlikten kendilerini korumak için, ticaretlerinde karşılıklı ya da ortak para kullanımını önemsemektir” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, SETA'nın düzenlediği "Kuruluşundan Bugüne AK Parti Sempozyumu"nda, "AK Parti Döneminde Türkiye'de Ekonomik Büyüme ve Kalkınma" konulu oturumun açılışında konuştu. Son 5 yıldır doğrudan terör örgütleriyle çok farklı siyasi ve uluslararası sınama ve saldırılara maruz kalan Türkiye’nin ilk defa geçtiğimiz günlerde küresel finansal sistemin en büyük oyuncusu tarafından doğrudan hedef alındığına dikkat çeken Albayrak, “Özellikle 10 Ağustos'ta doğrudan para birimimiz olan TL’ ye saldırı en üst düzeyden ilan edildi. Hamdolsun milletimiz bir kez daha kurumlarımız, bankacılık sektörü başta olmak üzere tüm özel sektör paydaşlarımız çok sağlam kararlı bir duruş ortaya koydular. Bu zorlu süreçten geçerken ilk günden itibaren tüm paydaşlarla Çok yakın bir çalışma ve aksiyon planı oluşturduk. Merkez Bankamız ve BDDK piyasalardaki baskıyı azaltmak için gerekli tüm tedbirleri aldı. Bugün çok net söylemek istiyorum ki, serbest piyasa kuralları çerçevesinde kalarak gereken tüm piyasa araçlarını devreye sokarak adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Saldırılara karşı aksiyon adımlarımızı hayata geçirirken reel sektör ve bankalarımıza yönelik de bir dizi tedbir uygulamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Firmalarımızı daha da rahatlatmaya devam edeceğiz”
Albayrak, konuşmasına şöyle devam etti:
“Kurun en çok etkilendiği reel sektörün bankalarla kredilerinin yeniden yapılandırmalarına ilişkin çerçeve anlaşması bir noktaya geldi ve imzalandı. Böylece yapılandırmaları artık daha net bir şekilde yasal bir çerçeveye oturtmuş oluyoruz. Bankalar ve BDDK ile birlikte kur artışından etkilenen firmalarımızı tespit ederek kamununda taşın altına elini koyduğu büyük bir dönüşümle firmalarımızı daha da rahatlatmaya devam edeceğiz. Merkez Bankamız bankaları likidite konusunda rahatlatacak çok önemli bazı uygulamaları ve kararları hepinizin malumu dün sabah itibariyle geçirmeye başladı. Çok açık ve net belirtmek isterim ki, bankalarımızın ve özel sektörümüzün sonuna kadar yanındayız. Bu zorlu süreci aksiyon planımız çerçevesinde oldukça önemli bir iyileşme ve rahatlatma süreci ile tamamlayacağız. Türk bankacılık sektörü güçlüdür. Sermaye yeterlilik oranları dünyadaki birçok ülkenin aksine yasal sınırın oldukça üzerindedir. Uluslararası standartların üzerinde bilanço yapısına sahip bankacılık sektörümüz yoluna çok daha güçlü bir şekilde devam etmektedir. Bu süreç bize bazı eksik olduğumuz alanları da gösterdi. Tüm paydaşlarla gerekli adımları atarak bankacılık sektörümüzü çok daha güçlü bir yapıya kavuşturacağımız bir sürece doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Burada bir parantezi de milletimize açmak istiyorum. Son 5 yıldır ülkemize karşı yapılan her türlü art niyetli girişim ve saldırıları feraseti ile doğru okuyan milletimiz bugün de bir kez daha devletinin yanında dimdik ayakta durmaktadır. Bu aziz milletin bir ferdi olmaktan tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi bir kez daha ne kadar gurur duysak azdır.”
“Türk Liramızı koruyacağız”
Özellikle döviz ve borçlanan firmalara yönelik riskleri azaltmak için ilk adımları attıklarını hatırlatan Bakan Albayrak, “ Döviz geliri olmayan KOBİ’lerimizin dövizle borçlanmalarının önüne geçtik. Aksiyon planımız çerçevesinde önümüzdeki dönemde firmaların döviz riskini azaltmaya yönelik gerekli düzenlemeleri de adım adım hayata geçireceğiz. Aynı zamanda ticaret ve iş hayatında tüm alışverişlerde kendi paramızla işlem yapılması için gereken adımların atılmasını da sağlayacağız. Türk Liramızı koruyacağız, Türk Lirası ile yürüyeceğiz ve önümüzdeki dönemde göreceksiniz ki çok net Türk Liramızın daha da güçleneceğini göreceğiz. Özellikle son iki haftadır ekonomimizdeki atakların arttığı süreçlere ve algı operasyonlarına rağmen piyasalarımızda ne panik ne de endişe havası oluşturabildiler. Bugün milletimizle birlikte tüm piyasa oyuncularının ortaya koyduğu fotoğraf, ülkemize ekonomimize duyulan güçlü güvenin göstergesidir. Birçok banka genel müdürlerimiz ki hafta sonu Cumartesi ve Pazar günü yakın bir istişare ve toplantı sürecini koordine ettik. Dün Adnan Bey'in bahsettiği bugün Ali Fuat Bey'in bahsettiği sektörümüzdeki diğer yöneticilerinde bahsettiği gibi çok güçlü bir uyum ve koordinasyonla çok başarılı güzel ve dik duruş sergileyen bir süreç çalışıyoruz. Birilerine rağmen banka mevduatlarından önemli bir çıkış olmaması, döviz alım satımlarında önemli bir durum seyredilmemesi aslında birilerinin yapmak istediği algı operasyonlarının vatandaşlarımız tarafından nasıl püskürtüldüğünü çok net bir şekilde ortaya koydu. Bu duruma rağmen güven ortamını zedelemeye toplumda karamsarlık oluşması için her yola başvuranlarla çok daha etkin bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.
“Kendi çıkarları için istediğine yaptırım uygulamaya çalışılan anlayış yalnız kalmaya mahkum olacaktır”
Bugün başta Avrupa olmak üzere birçok ülkeden Türkiye'ye karşı gerçekleştirilen saldırıya karşı net tepkiler ortaya koyulduğuna değinen Albayrak, “Almanya Şansölyesi ve Ekonomi Bakanı Altmaier’in açıklamaları, İtalya Dışişleri Bakanı'nın açıklamaları yaşadığımız sürecin ne kadar haksız ve ne kadar art niyetli ve bırakın müttefikliği diplomasının hiçbir yönü ile bağdaşmadığını çok açık net gösteriyor. Özellikle Avrupa'dan yükselen tepkileri önemsiyoruz. Çünkü bu süreçte sağduyulu açıklamalar Türk milletinin Avrupa'ya olan güvenini de güçlendirecektir. Birçok muhatabımız da yaptığımız görüşmelerde aynı eleştirileri ortaya koydular. Böyle bir şey olmaz. Bugün bu ülke yarın başkası. Bu işi bir ekonomik ilişkiden siyasi platforma birileri çekiyorsa emin olun bugün bunun etkisinden daha fazlasını yarın birileri ödeyecek. Bölgesinde yaşananlara rağmen yatırımcıları için güvenli liman olan Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerini bu pozitif günden ve bunun ötesinde daha da ileriye dönük bir iş birliği içerisinde güçlendirmesi, dünyayı tehdit eden bu tip gerilimlere bozulmaya çalışılan ticari işbirliklerine ve küresel finans sistemini tehdit eden yaklaşımlara en güzel yanıt olacaktır. Sadece siyasi hedefleri ve kendi çıkarları için istediğine yaptırım uygulamaya çalışılan anlayış eninde sonunda yalnız kalmaya mahkum olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
“Artık dolar güvenilirliğini yitirmiştir”
Bakan Albayrak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ayrıca dünya şunu görmektedir ki, küresel finans piyasalarında bu şekilde saldırılara bu şekilde spekülasyonlara girişmek tüm ülkelerin ekonomileri için büyük bir potansiyel risktir. Yaptığımız görüşmelerde birçok ülke dolar üzerindeki bu hareketlerin kendileri için ne kadar tedirgin edici ne kadar tehdit edici bir durum ortaya koyduğunu birebir şifahen şahsıma dile getiriyorlar. Herkes net bir şekilde görmektedir ki, artık dolar güvenilirliğini yitirmiştir. Tüm ülkeler bu güvensizlikten kendilerini korumak için, ticaretlerinde karşılıklı ya da ortak para kullanımını önemsemektir. Aksi takdirde bir ülke ekonomisinin bu süreçte karşılaştığı zorluğu atlatamaması kelebek etkisi ile başta Avrupa olmak üzere tüm küresel ticareti derinden sarsacak bir potansiyele sahiptir. Burası çok önemli. Bizde doların bu denli güven yitirdiği ve adeta bir politik cezalandırma aracına dönüştüğü dönemde uluslararası ticaretimizde Türk Lirasını koruyacak adımları daha da güçlü atmaya devam edeceğiz. Bu yaşanan süreçler özellikle Türkiye ekonomisinin finansal mimarisi açısından çok hayırlı neticelerde doğurmuştur. 2001 krizinin öğrettikleri Türkiye bankacılık ve finansal sistemini hangi noktaya taşıdıysa buradan altını çok net yazıyorum, Türkiye'nin bugün yaşadıkları dünyadaki küresel piyasadaki bazı ülkelerin bu ve benzeri krizlerle yaşadıkları bize önümüzdeki dönemde çok daha güçlü bir finansal mimari inşa etmemiz gerektiğini çok net ortaya koymaktadır. Yola çıkarken Türkiye'yi tüm sınamalardan etkilenmeyecek kadar güçlü bir ekonomi hedefini ortaya koyduk. Türkiye ekonomisi küresel finansal sistemden ve bütün bu küresel finansal yaşanan krizden bugüne kadar tüm güçlüklere rağmen büyümüş aynı zamanda vatandaşına da istihdam sağlamıştır. Sadece 2008 finansal krizinden bugüne kadar dünya tarihinin bilinen en büyük krizi olarak adlandırılan krizinden bugüne kadar sadece 7 milyondan fazla insana istihdam üretmiş bir Türkiye'den bahsediyoruz.”
“Enflasyonu ve cari açığı ne kadar azaltırsak ekonomimizi o kadar güçlendirmiş oluruz”
“Ekonomimizi daha da güçlendirmek enflasyon ve cari açık gibi zorluklarımıza karşı her türlü gerekli politikayı oluşturmak hükümetimizin, Bakanlığımızın en esaslı görevidir bu süreçten sonra” diyen Albayrak, “Mali disiplinden taviz vermeyeceğimiz ki bugüne kadar mali disiplini uyguladığı metodolojiyi örnek olarak gösterilen bir ülke olarak Türkiye çok başarılı bir şekilde ortaya koydu. Ama bugünden sonra çok daha güçlü bir üst lige çıkacağız diyoruz ya eğer bir üst lige çıkacaksanız , alt gelir grubu orta gelir grubu Türkiye buraya çıktı. Hedef bir üst ligse eğer üst gelir grubuysa eğer ki bundan hiçbir şüphemiz yok. Büyük güçlü Türkiye idealinin en temel dinamiği burası olacaksa eğer önümüzdeki dönemde tüm Türkiye’nin 81 milyon vatandaşı olduğu gibi tüm dünya görecek ki çok daha güçlü bir ekonomik sistem, bütçe disiplini uygulayan bir Türkiye olacak. orta ve uzun vadeli stratejilerimizi daha güçlü ekonomi ve daha rekabetçi Türkiye üzerine kurguladık. Türkiye büyük ve güçlü ekonomisi , stratejik konumu, dinamik özel sektörü ve genç nüfusuyla büyük bir atılımın arefesindedir. Önümüzdeki dönemde ekonomimizi dönüştürecek sonuç odaklı ve etkili reformlar politika çerçevemizin en önemli parçası olacaktır. Bu konudaki çalışmalarımız bütün hızıyla devam ediyor. Biliyorsunuz ki enflasyonu ve cari açığı ne kadar azaltırsak ekonomimizi o kadar güçlendirmiş oluruz. 16 yıldır atılan adımlarla ekonomimizde yazdığımız başarı öyküsünü daha da ileriye taşımak için cari açıkla mücadelede iki ayaktan oluşan politikalar bütününü uygulamaya koyacağız. Cari açık meselesinde atacağımız her doğru adım bu ülkeye karşı girişimde, işte bu ve benzeri girişimleri yapanların ellerinden enstrümanlarını almamızı bize karşı yapılan bu operasyonların etkilerinin kırılmasını sağlayacak. Bunun birinci ayağını verimlilik oluşturuyor. Bireyden başlayarak aile, firmalar, STK’lar ve kamuyu kapsayacak şekilde tüm harcamalarımız da verimliliği ve verimlilik kültürü oturtmaya çalışacağız. İkinci ve en önemli ayağı dediğimiz geçtiğimiz hafta açıkladığımız üç artı bir yeni ekonomi yaklaşımımız da belirttiğimiz harcamalara ve yatırımlara getireceğimiz disiplin en önemli nokta ihtiva ediyor” açıklamasında bulundu.
“A'dan z'ye kadar her türlü hazırlığımızı yapacağız”
Artık yatırımları daha çok üreten Türkiye hedefine hizmet edip etmediğine göre önceliklendireceklerini vurgulayan Albayrak, “Yapılacak yatırım teknolojik ya da yüksek katma değerli üretim sağlıyor mu, ‘ihracatımızı arttırıyor mu, cari açığı düşürüyor mu?’ gibi soruların cevabına göre önceliklendirerek bakarak adım atacağız. Topyekun bir dayanışma ve güçlü bir stratejiyle daha çok üreten büyük ve güçlü Türkiye idealine hep birlikte kavuşacağız. Bu alanda ülkemizin potansiyelini çok iyi biliyoruz. Başta bilgi teknolojileri olmak üzere bugün dünya ekonomilerine yön veren alanlarda ciddi bir konsantrasyonla kısa sürede çok büyük kazanımlar elde edeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. İlk günden beri beri başladığı ilk günden beri doğrudan 81 milyon vatandaşımızı ve o vatandaşımızın cebini hedef alan bu saldırı için ilk gün söylediğim gibi kazanacağız diyorum. Çünkü biz bu millete inanıyoruz. Özel sektörümüze inanıyoruz, gençlerimize inanıyoruz. Üç temel unsur olarak bakılan her yerde ifade ediyorum, kamu, birey, reel ve bankacılık sektörü. Türkiye kamu olarak sapasağlam. Dünyanın en düşük borçlu ülkelerinden bir tanesi. Şükürler olsun sıkıntımız yok. İki toplum millet vatandaş. Döviz riski yok. O 90’ların eski Türkiye'si birileri 2001’i bekliyordu ya öyle bir durum yok. dövize endeksli değil, riski TL. Eve giriyorsa TL ile araba alıyorsa TL ile bireyde de sıkıntı yok. Şirketlerimiz ,bankacılık sektörümüz tüm bu dalgalara rağmen oluşturulan operasyonlara rağmen güçlü duruşunu devam ettiriyor. Tüm bu süreçle ilgili atacağımız daha güçlü adımlarla tıkır tıkır yoluna devam ediyor. Birilerinin sözde beklentisi gibi a'dan z'ye kadar her türlü hazırlığımızı yapacağız. Elini uzatana elimizi uzatıp sıkacağız, yumruğunu sıkana da yanağınızı dönmeyeceğiz. Bunu herkesin bilmesi lazım. Milletimizle 81 milyon tüm paydaşlarımızla özellikle milletimizin desteği başta olmak üzere tüm bu çerçevede rasyonel ve vizyoner stratejilerle çok yakın bir zamanda hedeflerimize ulaşacağız.Yeter ki biz millet olarak birliğimizi, beraberliğimizi kaybetmeyelim. Nihayetinde bu topraklarda farklı emeller için bugün üzerimize gelenlerin son umutlarını ortaya koyacağımız kenetlenmiş bir Türkiye fotoğrafıyla bütün bu süreçleri ellerinden alalım. Bunu yaptığımız sürece girdikleri her girişim bizim sakalımızı kesmek için kollarını kaybetmelerinden başka hiçbir şeyle neticelenmeyecek” ifadelerini kullandı.
Ankara, iha