Biri de Akçadağ'da faaliyet göstermiş olan Köy Enstitülerinin 73. kuruluş yıldönümü nedeniyle Eğitim İş ve Eğitim Sen tarafından birer açıklama yapıldı ve bu kurumların dünyaya örnek bir proje olduğu belirtildi.
EĞİTİM İŞ
Eğitim İş Sendikası Malatya Temsilcisi Feyzullah Çelik, şunları söyledi:
"Emperyalizme karşı bağımsızlık savaşı kazanıldıktan sonra çağdaşlaşmanın ve aydınlanmanın, silahla kazanılan bağımsızlığın teminatı olduğunun bilincinde olan Cumhuriyet’i kuranlar, “Köy Enstitüleri” modeli ile bunu uygulamaya koydular.
Köy Enstitüleri, ülkemize özgü bir eğitim modeli olarak dünya eğitim tarihine yazılmıştır. Köy Enstitüleri, “kul” olmaktan “yurttaş” olmaya geçişin adıdır. Köy Enstitüleri, yaşamdan ve üretimden kopuk eğitim sisteminden, yurttaşı yaşamla tanıştıran ve eğitim-üretim ilişkisini kuran sistemin adıdır. Köy Enstitüleri, yüz yıllardır yoksulluk ve açlığın pençesinde kıvranan Anadolu çocuklarını temel bir insan hakkı olan eğitime kavuşturmanın adıdır aynı zamanda.
Mustafa Kemal, daha Ulusal Kurtuluş Savaşı kazanılmadan ve Cumhuriyet ilan edilmeden 1 Mart 1922 tarihinde TBMM’de yaptığı konuşmada, toplumun büyük çoğunluğunu köylülerin oluşturduğunu ve köylülerin de bilgi ışığından yoksun olduğunu belirttikten sonra “Yurt çocuklarını toplumsal ve ekonomik alanlarda etkin ve üretken kılmak için gerekli olan bilgileri uygulatarak öğretme yaklaşımı ulusal eğitimimizin temelini oluşturmalıdır’’ diyerek eğitimin bilimsel, parasız ve ulusal olması gerektiğine vurgu yapıyordu. İşte bu temelde kurulan Köy Enstitüleri, savaştan çıkmış, viraneye dönmüş, yanmış, yakılmış Anadolu ile yoksullukla, cehaletle boğuşan Anadolu insanını uyandırma, ayağa kaldırma, uygar bir Türkiye yaratma projesiydi. Öğrenciler; öğreniyor, öğrendiklerini uyguluyor ve üretiyordu. Falih Rıfkı Atay’ın dediği gibi “Köy Enstitülü çocuklar yuvalarını kendileri yapan kuşlar gibiydiler.”
Atatürk’ün ulusal eğitim anlayışı, siyasi pazarlıklar konusu yapıldı. Önce bilinçli olarak içi boşaltılan ve yozlaştırılan Köy Enstitüleri kapatılarak Anadolu’nun en önemli aydınlanma projesi ortadan kaldırıldı.
Eğitim-İş’e, Köy Enstitüleri’nin 73. Kuruluş yıldönümünde tarihi görev ve sorumluklar düşmektedir. Eğitim-İş olarak amacımız; Köy Enstitülerinin felsefesi, heyecan ve ruhunu okullarımızda yaşatmak, tüm yurtta cumhuriyetin, aydınlanmanın ateşini yeniden yakmak, ülkemizin geleceğine umut ve ışık olabilmektir. Cumhuriyet öğretmenlerinin yegane örgütü Eğitim-İş, Mustafa Necati’den, Hasan Ali Yücel’den, Fakir Baykurt’tan, hepsinden önemlisi Başöğretmenimiz Mustafa Kemal’den devraldığı bu görev ve sorumluluğu yerine getirme azim ve kararlılığındadır."
EĞİTİM SEN'İN AÇIKLAMASI..
Eğitim-Sen Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Baytemur da, “Köy Enstitüleri hareketi belki de dünyaya örnek bir projedir” dedi.
Köy Enstitülerinin 73. Kuruluş yıldönümü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, Köy Enstitülerinin önemine temas eden Eğitim-Sen Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Baytemur, “Köy Enstitüleri sadece öğretmen yetiştiren kuruluşlar olmayıp, bulunduğu çevreyi araştıran, geliştiren ve çevrenin kalkınmasını da üstlenmiş kurumlar olarak ortaya çıkmıştır. Bu anlamda yerine getirdiği işlevin önemi tartışılmazdır. Köy Enstitüleri kırsal yörede toplumsal, ekonomik ve kültürel kalkınmayı sağlamak; bu alanda ilgili gerekli elemanları yetiştirmek için kurulan eğitim kurumları olmuştur. Bu dönemde köy çocukları eğitildikten sonra köylerine tarımda, işte, sanatta, zanaatta ve sağlık alanlarında eğitmen ya da öğretmen olarak geri gönderilmişlerdir” ifadelerini kullandı.
“Çok değişik ve çarpıcı bir girişim olan Köy Enstitüleri hareketi belki de dünyaya örnek bir projedir. Ne yazık ki Köy Enstitüleri`nin önemi aradan geçen bunca zamana rağmen yeterince anlaşılamamıştır” diyen Baytemur, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Köy Enstitüleri`nin en önemli özelliklerinden birisi, günümüz Türkiye'sinin bir türlü kurtulamadığı ezberci eğitim sistemine değil, gerçek anlamda öğrenci merkezli, öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenme sürecini ilke edinen bir eğitim-öğretim ortamı meydana getirmiş olmasıdır. Bugün öğretmen yetiştirmeden başlayarak eğitim sisteminin yaşadığı pek çok sorunun kaynağında Köy Enstitüleri'nin kapatılması yatmaktadır. Köy Enstitüleri`nin kapatılması, ülkemizdeki aydınlanma sürecinin durdurulması ve demokratik işleyişin sekteye uğratılması anlamına gelmiş, genel anlamda da demokrasimizin derin bir yara alması sonucunu doğurmuştur. Eğitim-Sen Köy Enstitüleri`nin ilerici, demokrat ve aydınlanmacı geleneğine dün olduğu gibi bugün de sahip çıkmaktadır. “
FOTO: Arşiv