SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Ebulfez Elçibey, Vefatının 24. Yılında Anılıyor

Ebulfez Elçibey, Vefatının 24. Yılında Anılıyor
A- A+ PAYLAŞ

Sovyetler Birliği'nin dağılma sürecinde Azerbaycan'daki bağımsızlık mücadelesinin öncüleri arasında yer alan Elçibey, sadece ülkesinde değil, başta Türkiye olmak üzere tüm Türk dünyasında saygıyla hatırlanıyor.

Elçibey, hayatını ülkesinin bağımsızlığına ve Türk dünyasında birliğin sağlanmasına adayan bir lider ve bilge bir kişilik olarak gönüllerde taht kurdu.

Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nin Ordubad ili Keleki köyünde 24 Haziran 1938'de doğan Elçibey, ilkokul ve liseyi Nahçıvan'da okudu, 1957'de Azerbaycan Devlet Üniversitesi Doğu Bilimleri Fakültesi Arap Filolojisi Bölümü'nü kazandı. Mezun olduktan sonra Mısır'a gönderilen Elçibey, orada 1963-1964'te tercüman olarak görev yaptı.

Mezun olduğu üniversitede akademik kariyerini sürdürmek amacıyla 1965'te ülkesine dönen Elçibey, 1969'da "Tolunoğulları Devleti (868-905)" konulu doktora tezini yazdı. Elçibey, 1968-1975 yıllarında Azerbaycan Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Ülkeleri Tarihi Bölümü'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı.

Bu dönemde öğrencilerine Türkçülük ve bağımsızlık duygusu aşılamaya çalışan, bu faaliyetleri Devlet Güvenlik Servisinin (KGB) dikkatinden kaçmayan Elçibey gözaltına alındı. 1975'te Sovyetler Birliği karşıtı propaganda yapmak suçundan tutuklanan Elçibey, 1 yıl 7 ay siyasi tutuklu olarak hapiste kaldı ve taş ocakları gibi ağır işlerde çalıştırıldı.

Elçibey, hapisten çıktıktan sonra Azerbaycan Bilimler Akademisi Elyazmalar Enstitüsünde araştırma görevlisi olarak faaliyetini sürdürdü.

Ebulfez Elçibey, Azerbaycan'da 1988'de başlayan Sovyetler Birliği karşıtı halk hareketinin önderleri arasında yer aldı. Halk hareketi 1989'da Azerbaycan Halk Cephesi (AHC) adı altında kurumsallaştı ve Elçibey AHC Başkanı oldu.

7 Haziran 1992'de yapılan seçimlere AHC adayı olarak katılan Elçibey, yüzde 60,9 oyla Azerbaycan Cumhurbaşkanı seçildi.

Sovyet Rus ordusunu Azerbaycan'dan çıkardı

Elçibey, seçildikten hemen sonra milli devlet kurma yolunda adımlar attı ve Sovyet Rus ordusunu Azerbaycan'dan çıkararak milli ordu kurdu.

Ülkenin milli parasını bastırarak Sovyet paralarını devreden çıkaran Elçibey'in cumhurbaşkanlığı döneminde Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçildi.

Üniversiteye giriş sınavlarında test yöntemi uygulanmaya başlanması Elçibey'in yaptığı en önemli reformlar arasında gösteriliyor.

İlk yurt dışı ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştirdi

Ebulfez Elçibey, cumhurbaşkanlığı döneminde Türkiye ile yakınlaşmayı, Azerbaycan dış politikasının önceliği haline getirdi.

Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk yurt dışı ziyaretini 24-27 Haziran 1992'de Türkiye'ye gerçekleştiren Elçibey, TBMM'de yaptığı konuşmada, takip ettiği yolun "Mustafa Kemal'in yolu" olduğunu vurguladı.

Anıtkabir'e yaptığı ziyarette de hatıra defterine, "Ey büyük Türk, büyük komutan. Sizi ziyaret etmekle kendim ve milletim adına onur duydum. Senin askerin Elçibey." ifadelerini yazdı.

Elçibey'in cumhurbaşkanlığı, Ermenistan'ın Karabağ'a düzenlediği saldırılar ve iç karışıklıklar nedeniyle uzun sürmedi.

Haziran 1993'te Albay Suret Hüseynov'un Gence'de isyan çıkarması üzerine ülkede iç savaş tehlikesi doğdu ve Elçibey bu durumu önlemek için görevini bırakarak doğduğu Keleki köyüne gitti.

Elçibey yaklaşık 4,5 yıl Keleki'de yaşadıktan sonra 1997'de Bakü'ye döndü ve artık siyasi partiye dönüşen Azerbaycan Halk Cephesi Partisinin genel başkanı olarak mücadelesini sürdürdü.

Yaşamının son dönemlerini ağır hastalıkla mücadele ederek geçiren Elçibey, 22 Ağustos 2000'de tedavi gördüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesinde hayatını kaybetti.

Bakü, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız