SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Ehl-i Beyt'in Fazileti Paneli

0
Güncellendi - 2016-10-14 02:39:15
Ehl-i Beyt'in Fazileti Paneli
A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanlığı tarafından “Ehl-İ Beyt’in Fazileti” konulu panel düzenlendi.

Hoca Ahmet Yesevi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen 2’inci Ehl-İ Beyt Paneline Rektör Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nusret Akpolat, Genel Sekreter Prof. Dr. Hakan Erkuş, Rektör Danışmanları Doç. Dr. İlhan Erdem ve Yrd. Doç. Dr. Cemal Koyunoğlu dinleyici; İlahiyat Fakültesi İslâm Mezhepleri Tarihi Anabilim Dalı Başkanı ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mehmet Kubat, İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Veysel Özdemir, İlahiyat Fakültesi İslâm Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Fethullah Zengin ve Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli ise konuşmacı olarak katıldılar.

Panelin Moderatörlüğünü İlahiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Fikret Karaman yaptı.

Panelde ilk olarak söz alan Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde Allah’ı bir, Peygamber’i bir ve Kitap’ı bir olan halkımız için Ehl-i Beyt’in ayrıştırıcı değil, kaynaştırıcı bir unsur olduğuna vurgu yaptı.

Panelin ikinci konuşmacısı İlahiyat Fakültesi İslâm Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Fethullah Zengin ise, “Hz. Peygamber’in Hayatında Ehl-i Beyt’in Rolü” adlı konuşmasında çeşitli örneklerle Resulullah’ın (s) Ehli-i Beyt’e verdiği değeri anlattı. Bu çerçevede Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in Hz. Peygamber dönemindeki örnek hayatından önemli bazı kesitler sundu.

Panelin üçüncü konuşmacısı olan İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Veysel Özdemir “Ehl-i Beyt’in Fazileti İle İlgili Hadisler” başlıklı konuşmasında; ashabın fazileti ile ilgili rivayetlere dikkatle yaklaşmak gerektiğini, bu rivayetlerin çoğunun sıhhat problemi taşıdığını özellikle de Ehl-i Beyt ile ilgili hadis literatüründe çok sayıda zayıf ve uydurma rivayetin bulunduğunu söyledi. Bu alandaki hadis uydurma faaliyetinin hicri birinci yüzyılda ortaya çıkan sosyo-politik olaylar neticesinde olduğunu belirtti. Ayrıca Doç. Dr. Veysel Özdemir, Hz. Peygamber’den günümüze ulaşan Ehl-i Beyt’in fazileti ile ilgili sahih hadislere önem verilmesi gerektiğini, bu şekildeki hadislerin yeterince olduğunu vurgulayarak sözlerini bitirdi.

Panelin son konuşmacısı ise İlahiyat Fakültesi İslâm Mezhepleri Tarihi Anabilim Dalı Başkanı ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mehmet Kubat idi. Prof. Dr. Mehmet Kubat “Mezhepler Tarihi Açısından Ehl-i Beyt” adlı konuşmasında, tarihsel süreçte İslâm dünyasında iki kutuplu bir dünya yaratmak için birbirlerine karşıt şekilde konumlandırılan Ehl-i Sünnet ve Şîa arasında oluşturulan iki keskin fay hattının gerçeklere dayanmadığını, biakis çoğunlukla suni gerekçelere dayandığını vurguladı. Ehl-i Sünnet’in imamlarından Ebu Hanife, İmam Şafiî ve İmam Mâlik’in, Ehl-i Beyt’i fikren ve maddeten desteklediğine dair birçok örneğin olduğunu dile getiren Prof. Dr. Mehmet Kubat özetle mezheplerin ayrışma, çatışma unsurları değil, birlik ve beraberliğimizi pekiştiren unsurlar olması gerektiğinin altını çizdi.

Panelin bitiminde Rektör Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nusret Akpolat, Rektör Danışmanı Doç. Dr. İlhan Erdem, Genel Sekreter Prof. Dr. Hakan Erkuş ve bütün panelistlerin katılımıyla akademik ve idari personel ile öğrencilere Aşure ikram edildi.

Bülten

panel1

panel2

panel3

panel4

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız