SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Elazığ'da, Malatya'da Anlattım.. Bana Tarkan Muamelesi Yaptılar!'

A- A+ PAYLAŞ

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü emekli öğretim üyesi, deprem uzmanı Prof.Dr. Naci Görür, Diyarbakır'da katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşmada, Malatya'da da can ve mal kaybına yol açan 24 Ocak 2020'deki Elazığ- Sivrice merkezli depremin ardından Kahramanmaraş depremiyle ilgili olarak sürekli uyarılarda bulunduğunu, ancak uyarılarını kimsenin umursamadığını söyledi.

Görür, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Deprem Dirençli Kentler" söyleşisinde, seyyahlar gibi il il dolaşarak depremi anlatmaya çalıştığını,  Elazığ depreminin olduğu 24 Ocak 2020'ye kadar memleketi olan Elazığ'a gittiğinde "Elazığ'a deprem geliyor" uyarısı yaptığını, hatta yerine kadar söylediğini belirtti.

Doğu Anadolu Fayı'nın Diyarbakır için asıl tehlike arz eden fay olmadığını aktaran Görür, fayın Elazığ, Bingöl, Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Hatay'dan geçtiğini belirtti ve şöyle devam etti:

"2003'ten beri Elazığ'a her zaman gittim. Elazığ'a deprem geliyor dedim. Nerede deprem olacağını karış karış yerini köyünü söyledim. Malatya, Sincik'e kadar bölgesini söyledim. Yalvardım. Malatya Üniversitesi'nde anlattım. Malatya Valisine anlattım. Elazığ Valisine anlattım. Elazığ Belediye Başkanına, Elazığ halkına anlattım. Bana Tarkan muamelesi yaptılar. Alkışladılar, ıslık çaldılar. Yaşa, varol. İyi, güzel. Ama hiçbiri en ufak bir şey yapmadı. Bu kulaktan girdi, bu kulaktan çıktı.

Ne resmi organlar, ne sivil organlar, ne halk. Hiç tınmadı bile. Genel yargı şu; bana değmeyen yılan bin yaşasın. Bana bir şey olmaz canım. Yok öyle bir şey olmaz. Bu adam bir şeyler söylüyor ama o başkalarına söylüyor. Bana bir şey olmaz. Öyle bir anlayış var. Ve Elazığ'ı deprem vurdu. Elazığ'ı deprem vurduktan sonra benim ikinci gün, o depremin ikinci günü bağıra bağıra Maraş'a dikkat edin dedim. Binlerce video var. Maraş'a deprem gelebilir dikkatli olun diye. Ne Maraş'ın, Malatya'nın resmi organları duydu. Ne sivil insanları duydu. Hiç kimse de umursamazdı. Sürekli olarak milyonlarca takipçime ben Twitter'dan yazdığım halde en ufak bir tepki görmedim. Şimdi o deprem de oldu. 50-60 bin kişiyi resmi rakamlara göre toprağa gömdük. Şimdi düşünüyorum... Benim insanım, benim organizasyonlarım, benim resmi organlarım niye böyle? Neden? Neden ya?

Ya bu şimdi bir şey olur hiç bilmiyoruzdur. Aniden bir şey olur. Yani birdenbire yürürken şehre aklımıza gelmeyecek şekilde gökten taş düşer, insanları öldürür, evleri yıkar. Deriz ki vallahi yapacak bir şey yok. Allah'tan geldi yani gökten bir taş düştü, geldi ben ne yapabilirim? Öyle değil. Depremin olacağı, geleceği, nereye, nasıl etki edeceği biliniyor. Bunu önceden söylemek mümkün. Tarih, saat, dakika söyleyemiyorsun ama nereyi depremin vuracağını, hangi periyotta vuracağını, vurursa nasıl zarar vereceğini bugünkü bilim ve teknoloji söylüyor. Bizim işimiz bu.

6 Şubat'ta olan depremlerde o doğrultu atımlı fay tam 5 milyon ton, bak dikkat edin. 5 milyon ton dinamitin aynı anda patlamasına denk bir enerji üretti. Beyler dikkat edin laf demiyorum. 5 milyon ton hayal gücünüz var mı? Bilmiyorum. 5 milyon ton TNT'yi, dinamiti patlatırsanız açığa çıkan enerjiyi düşünün. yüzlerce atom bombası. Yani büyük atom bombası Japonya'yı yok etti, öldürdü diyoruz ya bir tane kıytırık bomba attılar. Yüzlerce bu atom bombası."

Diyarbakır, AA- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız