Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Toplamda 24 bin 900 konut yapımı planlandı. Toplamda 36 bin konut yapılarak cumhuriyet tarihinin en büyük deprem dönüşümlerini Elazığ ve Malatya’da yapmış olduk” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, programları çerçevesinde Elazığ’a geldi. Elazığ Valiliğine geçen bakanlar şeref defterini imzaladıktan sonra İl Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Toplantı sonrasında Bakan Kurum açıklamalarda bulundu.
Elazığ’da yaşanan depremde 41 vatandaşın hayatını kaybettiğini aktaran Bakan Kurum, “Tüm Türkiye olarak yasa boğulmuştuk. Bizde o gün için bakanımız, ilgili kurum ve kuruluşumuzla Elazığlı kardeşlerimizin yarasını sarmak için bir seferberlik ruhu ile cumhurbaşkanımızın talimatları çerçevesinde harekete geçtik. Enkaz alanlarında mahalle mahalle, sokak sokak Elazığlı kardeşlerimizle bir arada olduk. Onlara sözler vermiştik. Tüm kardeşlerimiz bize inandılar, güvendiler. Bizde bundan önce olduğu gibi yine onların emeklerini beklentilerini hayallerini boşa çıkarmadık. Toplamda 24 bin 900 konut yapımı planlandı. Elazığ ve Malatya’da toplamda 36 bin konut yapılarak cumhuriyet tarihinin en büyük deprem dönüşümlerini Elazığ ve Malatya’da yapmış olduk” diye konuştu.
"Faizsiz bir şekilde 18 yıl eşit taksitle ödemelerini gerçekleştiriyor olacaklar”
Elazığ genelinde çok önemli bir deprem dönüşümü gerçekleştirdiklerini vurgulayan Bakan Kurum, “Aynı zamanda belirlemiş olduğumuz rezerv alanlarda da yeni uydu kentleri yapımını yağmış olduk. Bu çerçevede konutlarımızın yaklaşık 18 bin konutumuzu teslim ettik. Etaplar halinde de teslim süreci devam ediyor. Vatandaşlarımızın kentsel dönüşümle ilgili ödemeleri nasıl olacağıyla ilgili bir beklentileri vardı. Onu da bugün yapmış olduğumuz istişarelerde hep birlikte karar vermiş olduk. Bu çerçevede konut bedelleri AFAD’da vermiş olduğumuz hak sahipleri ile vatandaşlarımızın almış olduğu konutların yakın bedeller olacak. Ödemeleri de Eylül 2022 itibari ile başlayacak. Faizsiz bir şekilde 18 yıl eşit taksitle ödemelerini gerçekleştiriyor olacaklar. Bu da deprem dönüşümünde vatandaşlarımızın mağdur olmamaları adına attığımız bir adımdı. Hak sahibi olamayanlar, yine ikinci evi olanlar gibi problemler vardı. O günkü yapmış olduğumuz işlevlerde böyle bir çözümü bulmuştuk. Aslında büyük bir dönüşümü gerçekleştirmiş olduk. Biz her afete gidiyoruz. Hamt olsun hiçbir afetin altında Türkiye Cumhuriyeti Devleti kalmamıştır. Cumhurbaşkanımız talimatı çerçevesinde vatandaşımızla birlik beraberlik ruhu içerisinde bu çalışmaları yürüttük. Bundan sonrada aynı anlayışla çalışacağız. Biz Elazığ ve Malatya’ya geldiğimizde Antalya’ya, Giresun’a, Kastamonu’ya gittiğimizde artık kendi memleketimize gitmiş gibi hissediyoruz. Burada aylarca, günlerce kaldık. Onlarda bizi bağrına bastı. Şimdide 22 Ocak’ta çektiğimiz acının hüznün yerini mutluluğa bırakacağını hep birlikte şahit olacağız. Hep birlikte vatandaşlarla iftar düzenleyeceğiz. Ailelerimize ziyarette bulunacağız. Vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarına başsağlığı dileklerimi iletiyorum” şeklinde konuştu.
Soylu'nun açıklamaları
Ülkenin büyük bir sınamadan geçtiğini dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Elazığ depreminden sonra hepimiz yaşadık ki; seller, yangınlar, depremler, çığ yani peşi sıra gelen afetlerle ülkemiz büyük bir sınamadan geçti, hem de aynı zamanda insanlarımız da büyük bir sınamadan geçtiler. Acılar yaşadık, sıkıntılarla karşı karşıya kaldık. Vatandaşımızın bu süreçlerden sonra beklediği devletimizin kendine el uzatmasıydı. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade, bize verdiği talimatlar, tüm paydaşlarımızla, tüm arkadaşlarımızla her an her meseleyi takip etme konusunda ortaya koyduğu duyarlılık elbette ki bize ayrı bir güç verdi. Sorunlar sıkıntılar olmadı mı, yani özellikle afette her meselenin kendine ait oluşturulabilecek çözümü söz konusu ama Allah’a çok şükürler olsun devletimiz bütün gücüyle beraber bütün kurumlarıyla beraber her sorunun üstesinden gelmek için el birliği ile çalıştı. Sorunu yumak haline getirmeye değil sorunu çözmeye çalışan bir anlayış ortaya konuldu. Biraz önce Sayın Bakanımızda söyledi; 18 bin ev tamamlandı, 17 bin ev teslim edildi ve diğerleriyle ilgili de bütün süreçler anı anına takip ediliyor. Bunun birçoğu belki ifade etmek kolay değil ama ev yapılamayacak yerlerde evler yapıldı. Köyünden, şehrin içerisinde olan yerlerine kadar. Burada tek bir süreç düşünüldü, vatandaşımızın devletine olan itimadın, güvenin sarsılmamasına yönelik adım ortaya konuldu. Hem afet zamanında hem de afetten sonraki süreçlerde. Elazığlı hemşerilerimiz, Malatyalı hemşerilerimiz hakikaten kışın ortasında çok zor günler geçirdiler ama bu el birliğiyle atlatıldı” diye konuştu.
Afetlerin öğretici olduğunu vurgulayan Bakan Soylu, “Hem kısmen bize güven verdi, cesaret verdi vatandaşımızın o sabırlı davranışı, vakur davranışı hem el birliği ile bütün devletin orada tüm kurumlarının orada el birliği ile ortaya koyduğu süreç bize ciddi bir öğreticilik ortaya koydu. Ondan sonra yaşadığımız her yerde hem vatandaşımızla el ele hem de devletimizin tüm kurumlarıyla el ele bir süreç yaşamış olduk. Afetlerin acı tecrübeleri var, afetlerin şöyle bir sonucu da var. Şehirler yenileniyor. Binalar yenileniyor hem de altyapılarıyla beraber yenilenmiş oluyor. Yeni dönemin hem imar ve inşa açısından hem de ihya açısından modelleri de ortaya çıkmış oluyor. Bu da tekrar söyleyeyim dün Kastamonu Bozkurt'taydık iki gün önce ne başlanmışsa ne söylenmişse ortaya konuldu. Hem afet zamanında hem de afetten sonraki süreçlerde. Elazığlı hemşerilerimiz, Malatyalı hemşerilerimiz hakikaten kışın ortasında çok zor günler geçirdi. Ama bu el birliğiyle atlatıldı. O zorluğun atlatılması buradaki Elazığlı hemşerilerimize de Malatyalı hemşerilerimize de söyleyeyim diğer karşı karşıya kaldığımız afetlerde de bize öğretici oldu. Hem kısmen bize güven verdi, cesaret verdi vatandaşımızın o sabırlı davranışı, vakur davranışı hem el birliği ile bütün devletin orada tüm kurumlarının orada el birliği ile ortaya koyduğu süreç bize ciddi bir öğreticilik ortaya koydu. Ondan sonra yaşadığımız her yerde hem vatandaşımızla el ele hem de devletimizin tüm kurumlarıyla el ele bir süreç yaşamış olduk” şeklinde konuştu.
Konuşmalarını sürdüren Soylu, “Afetlerin acı tecrübeleri var. Afetlerin şöyle bir sonucu da var şehirler yenileniyor. Hem alt yapısıyla yenilenmiş oluyor, binalar yenileniyor, hem de altyapılarıyla beraber yenilenmiş oluyor. Yeni dönemin hem imar ve inşa açısından hem de ihya açısından modelleri de ortaya çıkmış oluyor. Bu da tekrar söyleyeyim dün Kastamonu Bozkurt'taydık iki gün önce ne başlanmışsa ne söylenmişse ortaya konuldu. Tıkır tıkır işler ilerliyor, bütün bakanlıklar ilerliyor, İller Bankası, DSİ, TOKİ, AFAD kendi görevini yapıyor. Tüm bakanlıklar kendi görevlerini yerine getiriyorlar. Sivil toplum kuruluşlarımız keza öyle. Onlara da minnettarız, müteşekkiriz. Onlar kendi görevlerini yapıyor. Yine bir hafta önce İzmir’deydik. Bir AFAD konutu prototipi var. Türkiye’de, renksiz en asgari donanımlı bir AFAD konutu prototipinden. Bir afet konutu değil. Neredeyse orta üst donanım diyebileceğimiz bir konut yapımıyla ve modeliyle karşı karşıya kaldık. Bu da Türkiye’nin geldiği noktanın ve seviyenin neresi olduğunu göstermektedir. Biz vatandaşımıza model ve örnek konut yapacağız. Köyde de şehir de. O model konutlar önemi bir şekilde bundan sonrası içinde örnek teşkil edecek. Şehirlere bir de karakter kazandırıyor. Afet konutu yapıldı bu meseleyi tamamlıyorum, bitirelim diye bir anlayış ortaya konulmadı” diye kaydetti.
Devletin elini uzatmasıyla birlikte ortaya konulacak konutların o şehre de bir karakter kazandırdığını vurgulayan Soylu, “Bir mimari üslupta kazandırıyor. Onun için bu konuda gayret gösteren Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızdan belediyelerimize kadar bütün katkı koyan herkese şükranlarımızı ifade ediyoruz. Çünkü o günleri hatırlıyoruz, bugünleri de görüyoruz. O gün vatandaşımızı teselli ederken biz bugünün olabileceğini düşünüyorduk ama vatandaşımız o acı içerisinde bir ümitsizlik ile karşı karşıyaydı. Allah’a hamd olsun milletimize mahcup olmadık. Biz özellikle gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız onun alt birimleri TOKİ ve diğer genel müdürlükleri olsun İller Bankası olsun, AFAD olsun, belediyeler olsun, jandarmamız her birisi el birliğiyle çalışıldı ve belirli bir noktaya getirildi. Eğer böyle olmasaydı milletimize mahcup olurduk. Allah razı olsun, bu ülkemizin gelişmişlik seviyesinin bir yansımasıdır, ispatı, rüştüdür. Eksikler olur mu, bütün hemşerilerimiz bilsinler ki eksiklikleri telafi edecek kabiliyet ve kapasitemiz de söz konusudur. Bu açıdan da bunu ifade etmek gerekir. Sayın Bakanımız görmemiş olabilir. Kastamonu Bozkurt'ta sanayi siteleri o kadar mükemmel bir noktaya gelmiş ki %90’ın üzeri neredeyse tamamlanmış durumda. Ülkemizle de gurur duyuyoruz. Bu vesilelerle iştigal eden ve sorumluluğu üzerine alan bütün arkadaşlarımızla da gurur duyuyoruz. Allah razı olsun teşekkür ediyoruz. Eksiklikler varsa onları da gidermek boynumuzun borcudur. Bunu yapabilme kabiliyetimizde elbette ki vardır. Dediğim gibi sorunları yumak haline getiren değil, çözen bir anlayışı yansıttık. Bu işin başından itibaren mevzuatın bütün sınırlarına kadar geldik. Aştığımız yerler de oldu hep beraber yani risk alan bir anlayış ortaya konulmuş oldu. Geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Hayatını kaybeden deprem zedelere, sel zedelere ve bütün afet zedelere bu Ramazan hürmetine tekrar Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyoruz. O meseleyle depremle ve afetle karşı karşıya kalan ve bugün hayatta olan o gün belki de yaralanan bütün vatandaşlarımıza da sıhhat diliyoruz, sağlık diliyoruz, afiyet diliyoruz tekrar geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” dedi.
Elazığ, iha