Malatya Tarım Platformu Başkanı ve Malatya Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı İhsan Akın, kentteki "bireysellik" anlayışının sorunları çözümsüz bıraktığını savundu. Akın, bürokratları, idarecileri ve sivil toplum kuruluşlarını "iş yapmamak" ve "reklam peşinde koşmakla" eleştirirken, üretimin ve israftan kaçınmanın önemine vurgu yaptı.
Malatya Tarım Platformu Başkanı ve Malatya Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı İhsan Akın, yaptığı açıklamalarla Malatya'daki sorunların çözümsüz kalmasının nedenlerine ilişkin eleştirilerde bulundu. Akın, kentte gözlemlediği "bireysellik" anlayışının sorunların büyümesine yol açtığını ifade etti.
Akın, açıklamalarında şunları kaydetti:
"Şimdi sorun şu: Herkes her şeyi biliyor. Ancak herkes kendi cephesinden baktığı için konsensüs ya da ortak akıl oluşmuyor. Bu yüzden Malatya’nın sorunları çözümsüz kalıyor. Özellikle pandemi ve depremden sonra gözlemlediğimiz en büyük problem, bireyselliğin ön planda olması. 'Biz' diyemiyoruz, 'Birlikteyiz' ya da 'Birlikte yapalım' diyemiyoruz. Sorunumuz bu. Sürekli 'ben' diyoruz: 'Ben yaptım, ben ettim.' Peki, sen cebinden mi verdin? Babanın parasını mı harcıyorsun? Öyleyse git, kendi adına ne yapacaksan yap. Ağaysan, kralsan, paşaysan, kendi kurumunu zarara uğratma. Kendi imkanlarınla ne yapacaksan yap."
Bu sözlerinin herkese olduğunu belirten Akın, "Malatya’da görevini yapanlar var, ancak benim alanımla sınırlı değil bu. Görevini yapmayanları da takip ediyorum. Onlar da beni takip etsin, sorun yok" dedi. Akın, bürokrasideki sıkıntılara da değinerek, "Toplantı yapmak, ziyaretlerde bulunmak, fotoğraf çektirmek önemli değil. Önemli olan şu: Bir kurumda bir idareci, bir yönetici olur, iş çözer. Ama diyelim ki 20 idareci var ve sadece zaman dolduruyor. Eğer yüzde 5-10’u görevini yapar, yüzde 90’ı yapmazsa ne olur? Her şey sıkışır, sorunlar çıkar, problemler büyür. Bürokraside sıkıntı var, evet. İşini yapanlar da var, ama yapmayanlar çoğunlukta" ifadelerini kullandı.
Sivil toplum kuruluşlarını (STK) da eleştiren Akın, "Bir de STK’lar var. Onlar da sadece reklam peşinde. Akşama kadar birbirlerini eleştiriyor, yazılar yazıyor, konuşmalar yapıyorlar. Ama icraata gelince? Mesela bir eğitim düzenlersin, vatandaşa yönelik bir toplantı yaparsın, vatandaşın derdiyle dertlenirsin. Kurum ve kuruluşlarla ilgili taleplerini şahsına değil, topluma yönelik yaparsın. Ama ne oluyor? Bazıları kendi şahsi işlerini takip ediyor. Dostu, ahbabı, tanıdığı varsa onların işlerini hallediyor. Önce vatandaşın işini takip et! Vatandaş bunu bilir, bunu görür. Senin görevin, birbirine laf atmak ya da şahsi işlerini görmek değil" şeklinde konuştu.
Akın, bazı kişilerin farklı ortamlarda farklı konuşmalar yapmasını da eleştirerek, "Kapalı kapılar ardında başka, televizyonda başka, başka bir ortamda başka konuşuyorsun. Aynı kişi, farklı yerlerde farklı şeyler söylüyor. Hatta bazen ne dediğini bile hatırlamıyor. Neden? Çünkü doğru söyleyen, her yerde aynı konuşur" dedi.
Tarım ve üretimin önemine de vurgu yapan İhsan Akın, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bizim üretmemiz ve ekmemiz lazım, biçmemiz lazım, tarım arazilerini iyi kullanmamız lazım, suyumuzu iyi kullanmamız lazım. İsraf eden iflas eder, üreten hükmeder anlayışıyla üretmemiz lazım. Ver ki yiyeyim, ser ki yatayım, havada bulayım, tavada yiyeyim. Ya öyle bir dünya yok."
malatyahaber.com