İstanbul'da 16 yaşındaki lise öğrencisinin kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesi, erken yaşta görülen kalp krizi vakalarının artışını yeniden gündeme getirdi.
Dünyada ve Türkiye'de genç yaşta görülen kalp krizi oranları ile nedenlerini AA muhabirine değerlendiren Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Özlem Esen, vücuttaki bütün organlara kan götüren yapılar olan damarların tıkanması ya da kireçlenmesi sonucu kalp damar hastalıklarının oluştuğunu söyledi.
Kalp krizinin, 20 yıl öncesine kadar 60 yaşın üstündeki hastalarda görüldüğünü belirten Esen, bugün ise düzensiz beslenme, hareketsizlik ve teknoloji esareti nedeniyle bu yaşın 45'in altına kadar indiğini dile getirdi.
Türkiye'deki sağlık problemleri arasında kalp krizinin yüzde 42 oranıyla ilk sırada yer aldığına dikkati çeken Esen, "Sigara kullanımı da kalp krizini tetikliyor. Yapılan araştırmalara göre, dünyada ölüm nedenleri arasında dördüncü sırada hareketsizlik geliyor. Modern yaşam bizi hareket ettirmekten uzak tutarken hareketsizlik kalp sağlığımızı da doğrudan etkiliyor. Sigara kullanımının, sağlıksız beslenmenin, stresin son yıllarda kalp krizi vakalarını artırdığını söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.
Ailede kalp hastalığı öyküsü gençlerdeki riski 3-4 kat artırıyor
Prof. Dr. Esen, genç yaştaki kalp krizi vakalarının, damar sertliğinden ve kanın akışkanlığının bozulmasından kaynaklandığını aktardı.
Damar sertliğine kolesterol yüksekliğinin ve sağlıksız kilonun yol açtığını, kanın akışkanlığını ise sigaranın, hareketsiz yaşamın ve zihinsel stresin bozduğunu söyleyen Esen, sonuç olarak kalbi besleyen damarlarda oluşan ani pıhtılaşmanın kalp krizine sebep olduğunu anlattı.
Kalp krizinde genetik faktörlerin önemini de vurgulayan Esen, "Ailedeki 55 yaşından genç kişilerde kalp hastalığının olması gençlerdeki riski 3-4 kat artırıyor. Gençlerde ana damarın etkilenmesi daha sık oluyor ve daha fazla ani ölümle sonuçlanıyor. Bu nedenle kalp krizinin önlenmesinde erken teşhis çok önemli." diye konuştu.
Yoğun zihinsel stres kalp krizine neden olabilir
Prof. Dr. Esen, doğuştan ya da sonradan gelişen herhangi bir kalp rahatsızlığı bulunmasa da gençlerde rastlanan kalp krizi vakalarının sınav stresi, gelecek kaygısı, sağlıksız ve düzensiz beslenmeyle ilişkisine dair, "Yoğun zihinsel stres adını verdiğimiz bu tablolar, kanda adrenalin düzeyini artırarak damarlarda oluşan yağlı plakların aniden yırtılmasına veya kanın birdenbire pıhtı ile tıkanmasına neden olur ve maalesef kalp krizi yaşanır. Böyle bir tablonun öncü belirtileri göbek çevresinde ve karaciğerde yağlanma olup, doğrudan hareketsizlik ve yüksek karbonhidratlı beslenmeye bağlanmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Esen, son 10 yıl içinde yapılan çalışmalarda ABD'de kalp krizi geçiren 5 hastadan 1'inin 40 yaşında ya da daha genç olduğunun gözlemlendiğini, 40 yaş ve altındaki hasta oranının her yıl yaklaşık yüzde 2 arttığının belirlendiğini kaydetti.
Avrupa ülkelerinde 50 yaş öncesi kalp krizi görülme oranının yüzde 8-12 olduğunu belirten Esen, "Avrupa'da en genç kalp krizleri Türkiye'de yaşanıyor. Türkiye'deki kalp krizlerinin yüzde 20'sinin 50 yaş öncesinde yaşandığı tespit edildi. Avrupa'da ortalama kalp krizi yaşı 60-65 iken Türkiye'de bu rakam 10 yaş daha erken. Genç yaşta geçirilen kalp krizlerinin başta gelen nedenleri arasında ailevi yüksek kolesterol hastalığı da yer alıyor." dedi.
Tütünden uzak durmak kalp krizi riskini yüzde 50 azaltıyor
Prof. Dr. Özlem Esen, genetik risk faktörü bulunan erkeklerin ilk kalp kontrollerini 40, kadınların ise 50 yaşında yaptırmasının uygun olduğunu dile getirerek, şu önerilerde bulundu:
"Kolesterol yüksekliği ya da diyabeti olan kişiler kontrole daha erken gidebilir. Gençlerin mutlaka kolesterol değerlerini öğrenmeleri gerekiyor. Kilo problemi olmayan hatta çok sağlıklı beslenen kişilerin genetik nedenle kolesterolü yüksek olabiliyor. Vatandaşların, sigara ve tütünden uzak durarak kalp krizi riskini yüzde 50 azaltabileceklerini bilmeleri gerekiyor. Kalp krizi yaşam şekliyle azaltılabilir. Haftanın en az 3 günü 45 dakika tempolu yürüyebilirler. Ailesinde ya da kendisinde kalp hastalığı olan bireyler kalplerini zorlayacak halı saha maçı, ağırlık kaldırma gibi aktivitelerden kaçınmalı, düzenli kontrol yaptırmalıdır."
İstanbul, AA