FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün 15 Temmuz’daki darbe girişimine Malatya’dan destek veren 2. Ordu Komutanlığı ve 7. Ana Jet Üssü’ndeki darbe girişimine ilişkin 26’sı tutuklu 76 sanıklı davanın Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesine yeniden başlandı. Duruşmaya Orgeneral Adem Huduti ile birlikte tutuklu 2 generalde katılmadı.
Mahkeme salonuna dönüştürülen Yakınca Spor Salonu'nda Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince 7 Mart 2016 tarihinde peş peşe gerçekleştirilen 9 duruşmanın ardından, bugün 10. Duruşma ile yargılamaya devam ediliyor.
Duruşmaya aralarında dönemin 7. Ana Üs eski Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık ile birlikte 19 tutuklu sanık ile 8 tutuksuz sanık katılıyor. Duruşmaya ifadeleri alınan 2. Ordu eski Komutanı Orgeneral Adem Huduti, 2. Ordu eski İdari Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili ve 2. Ordu eski Harekat Destek Yarbaşkanı Tuğgeneral Zeki Karataş ile diğer tutuklu sanıklar katılmayarak, bulunmuş oldukları cezaevlerinden SEGBİS sistemi üzerinden duruşmaya katılıyorlar. Bir önceki duruşmada tahliye edilen 2. Ordu eski Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun’da duruşma salonuna gelmedi.
2.Ordu eski Komutanı Orgeneral Adem Huduti, 2. Ordu eski Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun, 2. Ordu eski İdari Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili, 2. Ordu eski Harekat Destek Yarbaşkanı Tuğgeneral Zeki Karataş’ın içinde yer aldığı toplam 38 sanığın ifadesi alınmıştı. İlk duruşmada Kara Kuvvetlerine mensup tutuklu askerlerin ifadesi tamamlanmıştı. Yine ilk duruşmada dönemin 2. Ordu Kurmay Başkanı Angun'un yanı sıra dönemin 2. Ordu Komutanı Huduti'nin Koruma Astsubayı Hacı Eyyip Özcan adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti.
HAVACILARIN İFADELERİ ALINACAK
Bugünkü duruşmada tutuksuz olan er rütbesindeki Kara Kuvvetleri mensupları ile birlikte 15 Temmuz darbe girişimine destek vermekle suçlanan 7. Ana Jet Üssü’nde görevli Hava Kuvvetlerine mensup dönemin 7. Ana Jet Üs eski komutanı Tuğgeneral Emin Ayık ile birlikte 1 Albay, 1 Yarbay, 3 Binbaşı, 1 Yüzbaşı ve 7 Üsteğmenin ifadeleri alınacak.
Malatya Darbe girişimi davasında; 2. Ordu eski Komutanı Orgeneral Adem Huduti, 2. Ordu eski Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun, 7. Ana Jet Üs Eski Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık, 2. Ordu eski İdari Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili, 2. Ordu eski Harekat Destek Yarbaşkanı Tuğgeneral Zeki Karataş’ın içinde yer aldığı 6’sı general, 5 Albay, 4 Yarbay, 7 Binbaşı, 2 Yüzbaşı, 8 Üsteğmen, 1 Teğmen olmak üzere 33 subay, 4 astsubay, 2 Uzman Çavuş ile 37 er ve erbaş yargılanıyor.
Malatya Cumhuriyet Başsavcısı Ergül Yılmaz ve Başsavcı Vekili Mehmet Badem tarafından hazırlanan, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 165 sayfalık iddianamede, dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti "bir numaralı şüpheli" olarak yer alırken, iddianamede, sanıkların, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek", "cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya TBMM'yi görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve "FETÖ/PDY üyesi olmak" suçundan da on beşer yıl hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
“Saat 19.00’da ayrıldım, Genelkurmay’da şüpheli bir durum sezmedim”
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de bulunduğu 26’sı tutuklu 76 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.
Yakınca Spor Salonu'ndaki duruşmada, tutuksuz sanıklardan ve TSK’dan ihraç edilen isimlerden olan dönemin 2. Ordu Komutanlığı Harekat Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Ersin Y, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti karşısında savunma yaptı.
Malatya’daki kalkışma davasının ikinci duruşmasında savunma yapan dönemin 2. Ordu Komutanlığı Harekat Kurmay Yarbaşkanı tutuksuz sanık Tuğgeneral Ersin Yıldırım, yılık izninde iken görevlendirmeyle 15 Temmuz’da Genelkurmay’daki Terörle Mücadele Harekatı Yıllık Değerlendirme Toplantısına katıldığını, Malatya’daki darbe girişiminin önemli sanıklarından tutuklu sanık Albay Bahadır Erdemli’nin katılması gereken toplantıya mazeret bildirerek, katılmadığını anlattı.
Genelkurmay’daki toplantıda olağan dışı bir şeyin olmadığını, toplantının planlandığı saatte başlayıp bittiğini ifade eden Yıldırım, “ 15 Temmuz günkü Genelkurmay Başkanlığı’ndaki toplantıya Albay Bahadır Erdemli’de katılması gerekirken, katılmamıştır. Ben izinli olduğum halde 15 Temmuz’daki Genelkurmay Başkanlığındaki toplantıya görevlendirildim. Toplantı 14.00’da başlayıp, saat 19.0’da bitti. Toplantı sonrasında hemen Genelkurmay Başkanlığından ayrıldım. Ben saat 19.15’te Ankara’da evimde oldum. Darbeci, FETÖ’cü olsam karargahta kalır, darbecilere destek verirdim. Darbe girişimini sayın başbakan ‘bu bir kalkışmadır’ dediğinde öğrendim. Ankara'da ise silah ve uçak sesleri nedeniyle eşim ve 12 yaşındaki kızım çok telaşlandı. Eli kanlı terör örgütün beni de yakalayıp infaz etmemeli için güvenli olduğunu düşündüğüm kayınbiraderimin evine gittim” dedi.
Yıldırım, yıllık izinde olmasına rağmen Genelkurmay Başkanlığı’ndaki toplantıya katıldığını ileri sürerek, “Darbeyi önceden planlamışlar, onaylamayacağım için izin verip, karargahtan uzaklaştırmışlardır. Darbeci ve FETÖ’cü olsam, iznimi kesip Malatya’daki karargaha gelip, darbeye destek verirdim. Darbe girişimi sonrasında Malatya’ya kendi isteğimle geldim. Darbeci olan bir askerin kendi isteğiyle gelmesi olağan bir şey değildir”
Yıldırım, iddianamede yer alan ve sivil çantasının içerisinden bulunan "B" seri numaralı 1 dolara ilişkin, "1 dolar ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır. Üzerimden 1 dolar çıkmamıştır. Odamda polislerce yapılan iki ayrı aramada çıkmayan 1 dolar, askerlerin eşyalarımın aileme teslimi sırasında omuz çantamda bulması çok manidardır. Çantamda 68 dolar daha vardı. Bundan bahsedilmemiş. Üzerimde 68 ABD doları da vardı ama bunlara iddianamede yer verilmemesi manidardır. Bu dolarlar da Pensilvanya’dan gönderilen manevi değeri olan, okunmuş, üflenmiş dolarlar değildir” iddiasında bulundu.
Yıldırım, iddianamede yer alan Yurtta Sulh Konseyi tarafından yayınlanan "Harekat Yıldırım" sözde mesaj formunda "2. Ordu Komutanlığı Harekat Kurmay Yarbaşkanı" olarak "görevine devam" şeklinde görevlendirildiği iddiasına ise "Bu liste bilgim dışında, birileri tarafından hem hazırlanma hem de yayınlanması bakımından mesnetsiz, kanunsuz bir kağıt parçasıdır. Sözde emirlere uymadım. Örgüt tarafından görevlendirildiğim yere gitmedim. Yok hükmünde bir kağıt parçasıdır” savunmasını yaptı.
“GENELKURMAY’DA SAAT 19.00’DA AYRILDIM, ŞÜPHELİ BİRDURUM YOKTU”
Soru-cevap bölümünde Tuğgeneral Yıldırım, “2015 atama döneminde Malatya’da göreve başladım. Ailem Ankara’daki evimizde kaldı. 27 Haziran’da izne ayrıldım, 20 gün izne ayrıldım. 18 Temmuz’da mesaiye başlayacaktım. İzin tarihimin bitiminde biletimi almıştım. Yıllık izinlerin planlarına uyulmuyor. En kıdemsiz general olduğum için onların durumuna göre izin kullandım. 17 Temmuz günü 23.30’da Malatya’ya dönecektim. 11 Temmuz’da Mustafa Serdar Bilgili arayarak, Ankara’daki görevi söyledi.
Bana böyle bir görev verilmesi rutin değildi. Rutin dışı bir durum. İzindeyim, kanuni olarak izinliydim. O toplantı olmasaydı, iznime devam edecektim. Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili aradı. Toplantıya katılanların isimleri vardı, benimde ismim orada geçiyordu. O toplantı tutanağını da imzaladım.
Görevlendirmem Tuğgeneral Mustafa Serdar Bilgili, bildirdi. 11 Temmuz ile 15 Temmuz arasında Ankara’daki toplantı için bölgedeki durum nedeniyle Albay Bahadır Albay ile görüştüm. Albay Bahadır Erdemli, 15 Temmuz sabahı beni arayıp, Ankara’ya geldiğini söylemesi gerekirdi. Kendisi aramadı. Ben kendisini aradım. Kendiside rahatsız olduğunu ve Malatya’da kaldığını, toplantıya gelmeyeceğini söyledi. ‘Hastamısın’ dedim, ‘Evet’ dedi. Malatya’dan toplantıya ayrıca bir binbaşı katıldı. Bu toplantı üst seviyedeki katılımcılar üst düzey generallerdi. Ankara’daki toplantıya katılacağıma dair resmi evrakı tutuklandıktan sonra gördüm. Genelkurmay’daki toplantı iç güvenlik harekatı çerçevesinde gerçekleşti. Her hangi bir şüpheli durum sezmedim. Genel nitelikli iç güvenlik harekatı ile ilgili faaliyetler konuşuldu.”ifadelerini ileri sürdü.
Burhan KARADUMAN, Ferdi DURDU- Yeni Malatya Gazetesi, malatyahaber.com
