SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"En Önemli Şey, Tutku ve Sabırdır"

A- A+ PAYLAŞ

Malatyalı olan ve 1975 yılında “Avrupa’nın en iyi terzisi” seçilen, aralıksız olarak 65 yıl sürdürdüğü mesleğine Ekim 2024 itibariyle veda eden Dünya Terziler Kralı Ayhan Apaydın, Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Yeşilyurt Meslek Yüksekokulu Tasarım Bölümü Moda Tasarım Programı öğrencilerine tecrübelerini anlattı.

-“Terzilik yalnızca bir meslek değil, bir tutku ve yaratıcılık süreci”
Video konferans sistemi ile gerçekleşen söyleşinin açılışında Yeşilyurt Meslek Yüksekokulu Tasarım Bölümü Moda Tasarım Programı Öğretim Görevlisi Feyza Türemez, “Kendisi "dünyanın en iyi terzisi" olarak tanımlanan bu ustamız, sadece bir zanaatkar değil, aynı zamanda bir sanatçı. Her dikişi, her kumaşı, her detayıyla bize stilin ve zarafetin ne demek olduğunu gösteriyor. Kendisi, yıllarını bu sanata adarken edindiği deneyimleri ve bilgi birikimi ile birçok ünlü ismin gardırobunu şekillendirmiş, stil dünyasında kalıcı izler bırakmıştır. Bugün, onunla terzilik sanatını, modanın evrimini ve tasarımın ardındaki ilham kaynaklarını konuşacağız. Hep birlikte, terziliğin yalnızca bir meslek değil, bir tutku ve yaratıcılık süreci olduğunu keşfetmek üzere bu keyifli yolculuğa çıkalım.” dedi.

-“İlk ilhamımı terzi olan annemden aldım” 
Söyleşi, öğrencilerin merak ettikleri sorularla başladı. Ayhan Apaydın, kendisine yöneltilen "Terzi olmaya nasıl karar verdiniz?" sorusuna, mesleğe olan tutkusunu ve başlangıç hikâyesini paylaştı.

“İlk ilhamımı terzi olan annemden aldım.Çırak olarak başladığım mesleğe büyük bir aşkla bağlandım ve 65 yıl boyunca ara vermeden sürdürdüm” ifadelerini kullanan Apaydın, terzilik sanatında sabır ve tutkunun önemini vurguladı.

Apaydın, kariyeri boyunca birçok ünlü isme özel dikim hizmeti sunduğunu belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Turgut Özal, sanat güneşimiz Zeki Müren, dönemin Almanya Başbakanı ve birçok bakan ile sanatçı için kıyafetler hazırladım” dedi.

Etkinlik boyunca öğrencilere, meslekte karşılaşılan zorluklar ve başarının sırrı hakkında önemli tavsiyelerde bulunan Apaydın, “Terzilikte en önemli şey tutku ve sabırdır. Eğer bunlara sahipseniz, her türlü zorluğun üstesinden gelirsiniz” diyerek gençlere cesaret verdi.

Gençlere mutlaka pratik yapmalarını, bunun için Malatya daki terzi atölyelerini tanıyıp çalışmaları izlemelerini öğütleyerek şöyle dedi:

“Terzi abi ve amcalarınıza gerekiyorsa çok çok yalvarın. Ücret falan istemeden atölyelerde olmaya çalışın. Tasarım yapabilmeniz için kumaşı iğneyi ipliği tanımanız gerekir. “

Söyleşinin medaratörü Feyza Türemez ünlü terziyi Malatya ya davet ederek diğer bölümlerdeki öğrencilerin de katılımı ile yüz yüze bir çalışma yapılmasını arzu ettiklerini söyledi.

Ayhan Apaydın böyle bir çalışma için memleketine gelmekten onur duyacağını belirtti.

- Terziler Kralı Ayhan Apaydın
Mesleğe Malatya’da çırak olarak başlayan Ayhan Apaydın, Almanya’daki Düsseldorf Moda Akademisi’ni birincilikle bitirdi. Almanya’da smokin, frak ve klasik takım elbise dallarında ödüller alan Apaydın, 1975’te Roma’daki ‘Enternasyonal Moda Yarışması’nda ‘Avrupa’nın En İyi Terzisi’ ilan edildi. ‘18’inci Dünya Moda Kongresi’nde, 1979’da diktiği kıyafeti kendisi sunan Apaydın, ‘Altın Kupa’ (Wander Pokal) ödülü de aldı.

1969’da Avrupa’ya giden ve yurt dışında sayısız ödül ala, 1984’te Türkiye’ye dönerek İstanbul’da kurduğu atölyede mesleğini sürdüren ünlü terzi Ayhan Apaydın, 65 yıl aralıksız sürdürdüğü mesleğini Ekim 2024 tarihi itibariyle noktalayarak, yanında 32 yıldan beri çalışan Sedat Selvi ustaya devretti.

malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız