Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Atatürk Anıtı önünde bir açıklama yapan Türkiye Sakatlar Derneği (TSD) Malatya Şube Başkanı Ali Haydar Koyun, engelliler aleyhine yasal düzenlemeler yapıldığını öne sürdü ve tepki gösterdi.
Koyun, bir grup engelli ile birlikte anıt önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Birleşmiş Milletler, 12 Ekim 1992de engellilerin sorunlarına dikkatlerin çekilmesi, tartışılması ve çözümlerin gündeme getirilmesi için önemli bir karar aldı. Bu kararla 3 Aralık, Dünya Engelliler Günü ilan edildi. 1992 yılından başlayarak her 3 Aralıkta engelliler tüm dünyada çeşitli eylemlerle ve etkinlikler düzenlemektedirler.
Böylece toplum içinde varlıklarını göstermeye, beklentilerine ciddi ve tutarlı yanıtlar almaya çalışmaktadırlar. Hiç şüphe yok ki 3 Aralık bizler için bir sembolik bir gündür. Engellilerin tüm yaşamı mücadele içinde geçmektedir. Dünyanın birçok yerinde engellilerin varlığı daha henüz yeni fark edilmektedir. Bunun en açık kanıtı ise Birleşmiş Milletlerin engellilerle ilgili aldığı kararın tarihidir.
Ülkemizde de engelliler ancak Avrupa Birliği üyelik süreciyle birlikte gündeme alınır olmuştur. Yakın zamana kadar engellilerin sorunlarına kısmı yanıtlar vermenin ötesinde konu ciddi olarak ele alınmamıştır. İlk kez 2004 yılında çıkarılan 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile birçok yasada değişiklik yapılmış ve kimi düzenlemeler gerçekleşmiştir. Az da olsa olumlu olarak değerlendirilebilecek bu adımın devamı maalesef gelmemiştir. Aksine hızla bir geriye gidiş başlatılmaktadır. Hükümetin gündeminde olan ve 2007 yılında uygulamaya koymayı planladığı bir dizi değişiklik, engellilerin yaşamını ciddi biçimde etkileyecektir.
1 Ocaktan itibaren uygulanmaya başlanacak olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası bunun ilk adımıdır. Bu yasa ile engelliler daha önce sahip oldukları, yararlandıkları hakları önemli oranda yitirecektir. Yine emeklilere ve biz engellilere tanınmış olan emlak vergisi muafiyeti kaldırılmak istenmektedir. İktidar, bu yöndeki sorulara ısrarla yanıt vermekten kaçmaktadır.
Engellilerin istihdamında küçük de olsa etkisi olan engelli, eski hükümlü ve terör mağduru maddesinin de kaldırılması için çalışmalar yapılmaktadır.
Kısacası, AKP iktidarı, her yönden engellileri vuran, hakkını elinden alan, sorunlarına yenilerini katan bir anlayışla politikalarına yön vermeye başlamıştır.
Devletin sosyal niteliğini tümüyle yok sayan bu anlayış açık biçimde Anayasaya da aykırıdır. İktidarın uygulamaya koyduğu bu politikaların kabul edilir hiçbir yanı yoktur. İktidar, başta biz engelliler olmak üzere toplumu daha da yoksullaştıracaktır. Sağlıktan eğitime, kültürden istihdama her alanda önümüzdeki engelleri çoğaltacaktır.
Son bir yılda bir arpa boyu yol alınamazken, şimdi ortaya çıkan bu geriye çıkış karşısında bizlerin sessiz kalması beklenemez. Bu 3 Aralıkta bizi bekleyen sorunları bir kez daha Türkiye halkının bilgisine sunuyoruz.
Yaklaşık 8,5 milyon engelliyi hesaba katmayan, hakkına, hukukuna el uzatanların bir gün bunların hesabını vereceklerini de hatırlatmak istiyoruz.
Biz engelliler olarak engelsiz bir dünyada yaşamak istiyoruz.
Herkes gibi sahip olduğumuz haklara özgürce erişmek ve kullanmak istiyoruz.
Okumak, çalışmak, hayatın her alanında yer almak kısaca insana yaraşır bir hayat istiyoruz.
Gizli veya açık her türlü ayrımcılığın önlenmesini, her platformda eşit ve adil temsil hakkı istiyoruz.
Bizler, sadaka istemiyoruz,
Bizler, lütuf beklemiyoruz,
Bizler, haklarımızı istiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz!
Yaşasın Demokratik Örgütlü Engelli Hareketimiz!
Yaşasın Ayrımcılığa Karşı Mücadelemiz!"