SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Erbakan'ı Kurtaracak Teklif Sarıbaş'tan

A- A+ PAYLAŞ

'Kayıp Trilyon' davası kapsamında 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan ancak sağlık sorunları nedeniyle cezası infaz edilemeyen eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ı kurtaracak teklif, Anavatan Partisi'nden geldi.

Anavatan Partisi Grup Başkan Vekili ve Malatya Milletvekili Süleyman Sarıbaş, Erbakan'ın cezasını evde tamamlamasını ve Hazine'ye olan borcun tüm sanıklara paylaştırılmasını öngören bir yasa teklifi hazırladı.

Eski başbakanlardan Erbakan'ı kurtaracak teklif için ilk adımı Anavatan Partisi attı. Anavatan Partisi Grup Başkan Vekili Sarıbaş, TBMM Başkanlığı'na 5275 sayılı "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi" verdi. Erbakan'ın cezasını hem evde çekmesini hem de Hazine'ye olan borcun davadaki tüm sanıklara bölünmesini teklif eden Sarıbaş, söz konusu yasanın üçüncü fıkrasının şu şekilde değiştirilmesini istedi:

"75 yaşını bitirmiş olanların 3 yıl ve daha az süreli hapis cezasının konutunda çektirilmesine, hükmü veren mahkemece veya hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa, o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemece karar verilebilir. Mahkumiyete konu suç nedeniyle herhangi bir zarar doğmuşsa bu zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi şartı da ayrıca aranır, ancak siyasi partilerin hazineyi zarara uğratması durumunda bu zararın oluşumuna karar veren siyasi parti icra organında karara iştirak edenlerin sayısına bölünerek ferileriyle birlikte ayrı ayrı tahsil edilir. Hükümlü kendi payına düşen miktarı ödemekle infaz şartını yerine getirmiş sayılır."

Sarıbaş, kanun teklifinin gerekçesinde, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleri'nin İnfazı Hakkında Kanun'un 110. maddesinin özel infaz usullerini düzenlediğine işaret ederek, kanunun ilgili maddesinin özel infaz usulleri için karar verilen cezanın süresini ve hükümlünün yaşlılık durumunu esas aldığı kaydedildi. Dünyada birçok ülkede yaşlılık durumuna bağlı olarak özel infaz usullerinin düzenlendiği belirtilen gerekçede, buna karşın mevcut düzenlemede kadınlar ve 65 yaşını bitirmiş hükümlüler için sağlık raporu veya benzeri herhangi bir koşul öngörülmemesine karşın 75 yaşını bitirmiş daha yaşlı hükümlüler için devlet veya üniversite hastanelerinden verilecek sağlık raporu veya hukuki zararın tamamının tazmini, koşulunun öngörülmesinin özel infaz usullerinin amacıyla bağdaşmadığı öne sürüldü.

Gerekçede ayrıca şu ifadelere yer verildi:
"Kaldı ki 75, 80 veya daha yaşlı olan hükümlülerin doğal olarak sağlık sorunları olduğu, hapishane koşullarını kaldırmakta zorluk çekecekleri ve önemli hayat tecrübelerine sahip bu insanların, cezaların amacının ıslah olması gerçeği karşısında cezalarını konutlarında çekerek de ıslah olabilecekleri ve böylece cezadan beklenen amacın gerçekleşmiş olacağı anlaşılmaktadır.

Diğer yandan ceza suçun karşılığı tazminat ise hukuki zararın karşılığı olup ceza infaz hukukunda özel infaz usullerinin uygulanabilmesi için hukuki zararın tamamının hükümlü tarafından tazmin edilmesi koşuluna bağlanması durumunda, suç ve cezaların şahsiliği prensibinin ihmal edilmemesi gerekmektedir. Özellikle siyasi parti faaliyetlerinde karar alıcıların çokluğu düşünüldüğünde özel hukukta yer alan müteselsil sorumluluğa ilişkin düzenlemenin adaletsiz durumlara yol açacağı görülmektedir. Bu değişiklikle 75 yaşını bitirmiş olan hükümlülerin devlet veya üniversite hastanelerinden sağlık raporu almaları koşulunun kaldırılması ve siyasi parti faaliyetlerinde karar alıcıların çokluğu dikkate alınarak, hükümlünün oluşan hukuki zarardan kendi payına düşen miktarı ödemek suretiyle özel infaz usulünden yararlanması amaçlanmaktadır."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız