Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran seçimlerinde cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ilk yurt dışı ziyaretlerini yaptığı Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) dönüşünde, medya temsilcilerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Yeni sistemin ilk kabinesinde dikkati çeken isimler olduğu dile getirilerek, "Cumhurbaşkanı Yardımcılığı için birçok isim konuşuldu. Nasıl karar verdiniz, tek yardımcıyla mı çalışacaksınız?" sorusu üzerine Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın Başbakanlık Müsteşarlığı ve Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığındaki çalışma döneminde başarılı bir isim olduğunu belirtti.
"İleride ikinci başkan yardımcısı atama durumum da olabilir"
Oktay'ın, ABD'de önemli yerlerde çalıştığına dikkati çeken Erdoğan, "Endüstri mühendislerine çok dikkat ederim. Devlet yönetimlerinde de başarılı olurlar. Fuat Oktay, üretimi ve katkısıyla MGK'larda yaptığı sunumlarla hep dikkatimi çekmiştir. Bunun buraya da yansıyacağına inanıyorum. Şu anda bir başkan yardımcısı olarak atadık ama ileride bir ikinci başkan yardımcısı atama durumum da olabilir. Bir mesafe alalım, nerede bir aksama oluyor olmuyor, bakarız. İleride durumu değerlendirir, gerekli görürsek gerekli adımı atarız." diye konuştu.
"Sivil-asker gibi bir yaklaşım kalmamıştır"
Kabinede en dikkati çeken isimlerden birinin de Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar olduğu ifade edilerek, "Genelkurmay Başkanıyken Milli Savunma Bakanı olarak görevlendirilmesinde ne etkili oldu? Genelkurmay Başkanının yetkilerinde bir değişiklik olacak mı?" sorusu üzerine Erdoğan, 2014 yılı sonunda Avrupa Birliği müktesebatına göre Genelkurmay Başkanlığını Milli Savunma Bakanlığına bağlama süreci ve gerekliliği olduğunu hatırlattı.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O günden bugüne biz Avrupa Birliği müktesebatında bir şeylere, tatsızlığa fırsat vermeyelim diye bu işi pek kurcalamadık ama yeni yönetim sistemi içinde bu konuyu arkadaşlarımızla değerlendireceğiz. Çift başlılığın olması doğru bir şey değil. Bunu artık bir yoluna koymamız lazım. Bunu kararlılıkla aşacağımızı tahmin ediyorum. Gerek Hulusi Akar Paşa'nın gerekse Yaşar Güler Paşa'nın ve Ümit Dündar Paşa'nın birbirleriyle olan gönül bağları ve birliktelikleri 'şüpheci nazar' ile bakma gibi bir durumu ortadan kaldırmıştır. 'Sivil-asker' gibi bir yaklaşım kalmamıştır, aşılmıştır. Milli Savunma Bakanı ile Türk Silahlı Kuvvetlerimizin arasındaki ilişkiler çok daha dayanışmacı olacaktır. İnanıyorum ki karar alma sürecinde de bir sekteye fırsat vermeyecektir."
"Silahlı Kuvvetler boşluk kabul etmez"
"Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığına bağlanabilir mi?" sorusuna Erdoğan, "Bağlanabilir, hiçbir manisi yok. Dikkat ederseniz, Hulusi Akar Paşa'yı bakan olarak açıkladık. Aynı anda da Genelkurmay Başkanını, Kara Kuvvetleri Komutanını ve Genelkurmay İkinci Başkanını atadık. Çünkü Silahlı Kuvvetler boşluk kabul etmez. Aslında devlet yönetiminde hiçbir yer boşluk kabul etmez. Nitekim ben aşağıda bakanlarımızı açıklamaya giderken, 'Vekaleten olmaz' dedik ve 'Atamaları hemen yapalım' diyerek işi bitirdik." yanıtını verdi.
"Bunlar aslında bir bütünün parçalarıydı"
Hazine ve Maliye Bakanlığına Berat Albayrak'ın getirilmesi ve ekonomi yönetimindeki atamaların gerekçelerinin sorulması üzerine Erdoğan, Hazine Bakanlığı ile Maliye Bakanlığını birleştirdiklerini dile getirdi.
Devlet bankaları ile Merkez Bankasının artık Hazine Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı ile ilişkili kurum olarak ilintili hale geldiğini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Berat Albayrak Bey'in finans sektörü ile hem pratikte hem de teorikte geçmişi var. Özel sektörde başarıyla çalışmış, son dönemlerde Marmara Üniversitesinde bu konunun dersine girmiş, böyle bir geçmişi olmuş bir arkadaşımız olması sebebiyle bu işi çok daha seri derleyip toparlayacağına ve başarıyla yürüteceğine inanıyorum. Maliye ve Hazine Bakanlıkları geçmişte zaten tek bir bakanlıktı ancak sonradan ayrılma süreci oldu ama o uygulama fayda getirmedi, zarar getirdi. Zira Maliye Hazineden ayrı hareket ediyor, Hazine Maliyeden ayrı hareket ediyor. Bunlar aslında bir bütünün parçalarıydı. Şimdi biz buna 'deneme-yanılma' diyelim, neticelerini gördük ve birleştirmeyi uygun bulduk. Çalışma şemasında Hazine-Maliye Bakanlığının alt birimleri olarak çok önemli kurum kuruluşlar var. Bu adımla birlikte Hazine Maliye Bakanlığı, devlete finans temininde çok daha güçlü bir kaynak oluşturacak."
İş dünyasından isimler
Kabinede iş dünyasından birçok ismin yer aldığının ifade edilmesi üzerine Erdoğan, bu isimlerin dünyayı iyi tanıdıklarını, dünya ile entegre olmakta bir sıkıntılarının bulunmadığını belirtti.
Bu kişilerin en büyük özelliklerinin dürüstlük, ehliyet ve liyakat olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Kültür ve Turizm Bakanlığına getirdiğimiz arkadaşımız Mehmet Ersoy, turizm sektörü içindeki neredeyse bir numara operatördür. Davet ettik, kırmadı, görevi üstlendi. Ticaret Bakanlığına getirdiğimiz Ruhsar Pekcan, sektörün içinde bir iş insanı. DEİK ve TOBB ile yoğun çalışmaları olan bir isim. Kendisine inanıyorum, ondan da çok şey bekliyorum. Odalarla, ithalat ve ihracat konularında yoğun çalışmaları olacak." ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya, "Arkadaş, işinin başına geleceksin" dediğini aktaran Erdoğan, bir DEİK Toplantısı'nda "Buradan da babayiğitler çıksın. Dışarıdan kuru sıkı atmaya benzemez. Gelin elinizi taşın altına koyun." dediğini hatırlattı.
Sonra da Koca'ya, "Madem sağlık sektöründen şikayetin var, o zaman gel sen de bu işin içine gir, hem bu şikayetleri ortadan kaldıralım hem de özel sektör mantığını devlette daha hakim hale getirelim" dediğini söyleyen Erdoğan, Koca'nın da kendisini kırmadığını dile getirdi.
Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığına Ziya Selçuk'u getirdiklerini anımsatarak, "Benim ilk dönemimde Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanıydı. Onun da akademisyenlik hayatı var, ayrıca okulları var. Okullarında başarı grafiği yüksek. Oradaki başarılarını devlet okullarımıza hakim kılmasını temenni ediyorum." şeklinde konuştu.
"Mustafa Varank'ı zaten tanıyorsunuz"
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin babasından genlerine işlemiş bir başarısı olduğunu vurgulayan Erdoğan, şu değerlendirmelerinde bulundu:
"Gıda sektöründe önemli görevlerde bulundu, ekonomi dünyasını da iyi bilen bir isim. Sevk ve idare kabiliyeti olan bir arkadaşımız. Benim Ordinaryüs Prof. Reşat Kaynar Hocam vardı. Bir gün derste 'Türkiye’nin en önemli eksiği sevk-i idareci eksikliği' derdi. Yani bugünkü haliyle organizatör. Diğer yandan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da çok önemli. Berat Albayrak'ın Bakanlığı dönemindeki müsteşar arkadaşımız Fatih Dönmez yıllardır sektörün içinde başarılı bir arkadaşımız. Mustafa Varank'ı zaten tanıyorsunuz, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız. ODTÜ mezunu, Amerika'da yüksek lisans öğrenimi oldu. Gayretli, pratik, zeki, tuttuğunu koparır. Atom karınca diyebilirsiniz. Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanımız Zehra Zümrüt Selçuk, çok zeki, farklı yerlerde eğitim görmüş, iyi bir istatistikçidir. Kadın istihdamıyla ilgili önemli çalışmaları var. Aslında ben onu en son İslam İşbirliği Teşkilatı'na İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde (SESRİC) Genel Sekreterliğe direktör olarak teklif ettim ama kabine gündeme gelince biz bundan vazgeçelim dedik."
Erdoğan, Fatma Betül Sayan Kaya ve Jülide Sarıeroğlu'ndan da çok memnun olduğunu ancak Meclisten kabineye çok fazla isim çekmek istemediğini aktardı.
Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanlığına getirilen Mehmet Kasapoğlu'nun Spor Toto Teşkilat Başkanlığının başında olduğunu, Amerika'da eğitim yaptığını, Spor Toto Teşkilatına çok ciddi katkılar sunduğunu, Bakanlıkta da başarı olacağına inandığını söyledi.
"Saat mefhumu olmayan bir isim"
Erdoğan, daha önce Karayolları Genel Müdürlüğü yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turan'dan "Özel sektörde üst düzey yöneticilik yapmış, çok çalışkan, dürüstlüğü ile bilinen, saat mefhumu olmayan bir isim" olarak söz etti.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'u Emlak Konuttan aldıklarını anlatan Erdoğan, "Onu anlatmaya gerek var mı? Emlak Konut'un Murat Kurum ile nasıl uçtuğunu, güçlendiğini biliyorsunuz. İnsanı iyi yöneten, parayı iyi yöneten bir arkadaşımız. Bu sürede İmar Barışı olayımız var. İmar Barışı'nı iyi takip edecek, teslim aldığı noktadan çok daha iyi noktaya götürecektir. Şu anda 3 milyonu aşkın bir müracaatı almış durumdalar. Hedefi yakaladığımız anda Türkiye'miz çok daha güzel bir hale gelecek." dedi.
Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün de kendilerini ispatlamış arkadaşları olduğunu vurguladı.
AA