Başbakan Tayyip Erdoğan, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın Ermeni gençlere, "Biz, Karabağ bölgesini düşmanın elinden kurtardık. Ağrı Dağı bölgesinin alınmasını ise size bıraktık'' sözlerine sert tepki gösterdi.
Bakü temasları çerçevesinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'le ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan, Sarkisyan'ın "tahrikte" bulunduğunu ve "özür dilemesi" gerektiğini söyledi.
Sarkisyan'ın sarfettiği ifadelerin, "bir devlet adamlığına veya cumhurbaşkanına yakışan bir ifade tarzı, yaklaşım tarzı olmadığını" kaydeden Erdoğan, "Gelecek kuşakları, yeni nesilleri, kin ve nefretle donatmak devlet adamlığına yakışmaz. Burada Sarkisyan'ın yaptığı bir tahriktir. Gençliğini kin ve nefretle donatma gayretidir. Dolayısıyla Ermenistan gençliğinin geleceği ne olacaktır? Bu gidişle karanlık olacaktır! Bu olaylara hep bu karanlık gözlükle bakacaktır" dedi.
Erdoğan konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Şu kesinlikle bilinmelidir ki, Yukarı Karabağ'da işgal vardır. İşgalci olanlar bellidir. Bunu zaten biz söylemiyoruz. Bunu Birleşmiş Milletler söylüyor. Tescilli. Bunun çözümü gerekiyor. Bunun çözümü noktasında da şu an olumsuz yaklaşım sergileyen taraf Ermenistan'dır. Azerbaycan sürekli olumlu bir yaklaşım içinde olmuştur. 'Biz şu an Yukarı Karabağ'ı teslim aldık. E biz ölüp gideceğiz. Ağrı'yı da siz halledeceksiniz.' Böyle bir mantık, böyle bir anlayış, böyle bir istikamet, böyle bir ufuk gençliğe verilir mi? Be ne demektir? Ey gençler! Ermenistan, istediği gibi, istediği şekilde Türkiye ile savaşa girebilir. Bunların hepsini reddeiyoruz. Böyle bir devlet adamlığı olmaz. Sarkistan burada ciddi bir yanlış yapmıştır. Özür dilemesi ve yanlışından dönmesi lazım."
Erdoğan'ın ardından konuşan Aliyev de, "Sarkisyan'dan başka bir şey beklemezdim. Ben onula defalarca görüştüm" diye konuştu. Bu arada Erdoğan, gülerek "Demek ben Sarkisyan'ı sizin kadar tanıyamamışım" ifadesini kullandı.
Aliyev konuşmasının devamında, "Bu, Ermenistan'ın işgalci zihniyetini gösteriyor. Ermenistan, problemler içindedir. Bu ülkeden 10 binlerce insan kaçıyor. Ülke ekonomik muhran, yoksulluk, sefalet, ümitsizlik içinde. Dış yardımlar olmasa bu ülke çoktan çökmüştü. 1.8 milyon nüfusu olmasına rağmen Türkiye'nin yüzyıllık topraklarına göz dikiyor. Türkiye gibi büyük bir ülkeye karşı toprak iddiasında bulunmak, hayal dünyasında yaşadıklarını gösteriyor. Uykudan uyansınlar ve gerçek dünyaya dönsünler" diye konuştu. Aliyev ayrıca, iki ülke arasındaki farkı ifade etmek için fil ve karınca örneğini gösterdi.
UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.