Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fatih Spor Kompleksi'nde düzenlenen AK Parti Fatih 6. Olağan İlçe Kongresinde konuştu.
Son günlerde rejimin kimyasal silahla yaptığı saldırı sonrası ABD ve Rusya'nın başını çektiği bir restleşmeye şahit olunduğuna değinen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Amerika, İngiltere ve Fransa tarafından füze ve uçaklarla rejim hedeflerine yönelik sınırlı olduğu açıklanan bir operasyon yapıldı. Onun için bu gece de uykusuz geçti zaten, hep bunu takip ettik. Rejimin daha önce de çeşitli defalar yaptığı bu tür saldırıların cevapsız bırakılması elbette düşünülemezdi. Bu bakımdan yapılan operasyonu doğru buluyoruz. Niye? O kimyasal silahlarla o yavruların düştüğü durumu herhalde tasvip etmemiz mümkün değil. Kimse bunun faili, bunun bedelini ödemesi lazım. Böylece rejim, son günlerde tırmandırdığı muhaliflere yönelik insanlık dışı hak, hukuk tanımaz saldırılarının cevapsız kalmayacağını görmüş oldu. Ancak kimyasal saldırıya gösterilen bu hassasiyetin, rejimin konvansiyonel silahlarla katlettiği 100 binlerce masum Suriyeli için de sergilenmesi gerektiğine inanıyoruz.
Olay sadece kimyasal değil. Kimyasallarla şehit edilenlerin sayısı bir miktar, ama konvansiyonel silahlarla bunların katbekat fazlası insan şehit edildi. Evvela 2011'de Dera'da başlayan hadiselerden beri katledilen 100 binlerce masum çocuğun, kadının, sivilin hesabı sorulurdu, sormadılar. Maalesef Suriye'de oynanan oyun başkadır. Suriye'de yapılan iş, önce rejimin zulmüne sessiz kalmak, ardından bir terör örgütünün el altından destekleyip sahaya sürülmesi, sonra da başka bir terör örgütüyle asıl projeyi hayata geçirmektir. Bunları kimse görmezden gelemez ama biz bunları hep konuştuk, hep söyledik. Biz bu oyunu çoktan çözdük. Eğer hedef DEAŞ'sa biz DEAŞ'la zaten savaşıyoruz ya. Biz DEAŞ'a karşı mücadelemizi verdik. Nerede? Fırat Kalkanı Harekatı'nda 3 bin DEAŞ'lıyı biz oralardan etkisiz hale getirerek attık."
"Suriye meselesine hakiki bir çözüm bulunmasını en çok biz isteriz"
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'de ülke halkının güvenliği, huzuru, geleceği, hakları için bir adım atılacaksa, önce hem rejime hem de DEAŞ'tan PYD'ye ve tüm terör örgütlerine aynı ilkeli tavrın ortaya konulması ve Suriye halkının, rejimin zulmüyle terör örgütleri arasında tercih yapmak zorunda bırakılmaması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin Suriye topraklarını tüm terör örgütlerinden temizleyerek güvenli ve yaşanabilir yerler haline getirmek istediğini ifade eden Erdoğan, "Türkiye'nin gayesi budur. Bunun için mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Sınırları içinde 7 yıldır 3,5 milyon Suriyeli'yi misafir eden bir ülke olarak Suriye meselesine hakiki bir çözüm bulunmasını en çok biz isteriz." dedi.
"Türkiye'nin bulunduğu her yere akın akın geri dönüşler başladı"
Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Hatay'a gittiğine değinirken, "Hayırlı yolculuklar. Biz, dalga geçmeyiz, yeter ki gitsin. Takdir de ederiz. Yanına hangi sanatçıyı almış ona da bakmayız, yeter ki gitsin, yeter ki teröristleri yanına almasın, mesele bu. Adalet çok güzel bir kavram, ama 'Adalet yürüyüşü yapayım' derken yanına teröristleri alırsan, kusura bakma onun adı adalet olmaz, onun adı atalet olur. Onu birbirine karıştırmayacağız." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Suriye'deki varlığıyla kendi projelerini bir tutanların her şeyden önce Suriye halkına haksızlık yapacağını belirten Erdoğan, "Suriye'de etkinlik yürüten unsurlar içinde kontrolü altındaki bölgeleri, güvenliği ve altyapısıyla yeniden yaşanabilir kılan tek güç Türkiye'dir. Bizim operasyon bölgelerimizde rejimin ve terör örgütleri eliyle sahada varlık gösterenlerin operasyon yürüttüğü yerlerin durumu mukayese edildiğinde bu gerçek daha iyi anlaşılacaktır. Ülkemize sığınan milyonlarca Suriyeli'den ne rejimin ne PYD'nin ne de DEAŞ'ın hakim olduğu yerlere kimse geri dönmüyor. Ama Türkiye'nin bulunduğu her yere akın akın geri dönüşler başladı. Nereye? Cerablus, El Rai, El Bab, buraya 160 bin kişi şu ana kadar döndü. Allah'ın izniyle kısa bir zaman içerisinde onun daha fazlası Afrin'e dönecek. Göreceksiniz."
Erdoğan'dan çağrı
Gittikleri her yere adaleti, barışı getirdiklerini söyleyen, bunun tek başına Suriye'deki gerçek durum anlatmaya yeterli olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu sabah İngiltere Başbakanı Theresa May'la telefonla görüştüm. Güzel bir görüşme oldu ve bu atılan adımın içeriğini kendileriyle görüştük. Tabii Rusya ve Amerika arasındaki sıkıntının da bir an önce çok daha barışa yönelik bir çözüme kavuşmasında fayda olduğunu da kendileriyle işledim. Biraz sonra Sayın Macron'la görüşeceğim. Bu arada arkadaşlarım Sayın Putin ile de irtibat halindeler. Onunla da Amerika'yla da ayrıca bu arada bugün, yarın görüşmelerimizi yapacağız. Çünkü bu bölgede üzerimizdeki görev, yük çok ağır. Niye? 911 kilometre bizim sınırımız var. Burada akrabalıklar var, bu bağlar var. Sorumluluğumuz fazla. Bunu bir an önce aşmamız gerekiyor. Yani biz birileri gibi eli kolu bağlı duramayız. Ne yapacağımızın planı, programını çok iyi yapmamız lazım. Biz kendimiz ve Suriyeli kardeşlerimiz için doğru bildiğimiz yolda ilerlemeyi sürdüreceğiz. Ne rejimin zulmüne rıza göstereceğiz ne de PYD ve DEAŞ terör örgütlerine göz açtıracağız. 7 demiyorum, 5 yıl önce eğer şu Esed ile ilgili düşüncelerimize dünya kulak kabartsaydı bugün bölge bu hale gelmeyecekti. Biz neler söyledik ama maalesef bir kulaklarından girdi öbüründen çıktı. Çünkü, biz işin içindeydik. Biz buranın yapısını karakterini biliyorduk. Ama dinlemediler."
Erdoğan, dünyaya da çağrıda bulunduğunu belirterek, "Gelin, kimyasalıyla konvansiyoneliyle kitle imha silahlarının her çeşidinin ve mevcut silahların geleceğini masaya yatıralım. Gelin, Suriye'de yaşanan son krizi, yeni nükleer ve konvansiyonel silahlanma projelerine dev kaynaklar artırmanın değil, bu imkanları tüm insanlığın hayrına kullanmanın vesilesi haline getirelim. Ben bu teklifi de yaptım ha. Neydi o teklif? Ben gerek Amerika'ya gerek batıya, gerek Rusya'ya şunu da yaptım. Dedim ki, 'Gelin bu 3,5 milyon sadece bizde var. Dünyaya dağılmış olan mazlumlar var. Biz burada bunlara konutlar yapalım. Bu silahlanma yarışını bir kenara koyalım. Bu teröristleri buralardan defedelim. Bunlara şehirler oluşturalım. Güvenli bölgeler oluşturalım.' dedim. Ne zaman? Sayın Obama döneminde. Çok güzel dediler. Ama ne yazık çok güzel diyenler bu konuda adım atmadılar." şeklinde konuştu.
Erdoğan, bu teklifi Suudi Arabistan'a da yaptığını, maalesef güzel diyenlerin bu teklife olumlu yaklaşmadığını söyledi.
Sabırlı gittiklerini dile getiren Erdoğan, "Bu başarılsaydı dünya herkes için daha güvenli, daha güzel, daha yaşanabilir bir yer haline dönüşecekti." dedi.
İstanbul, AA