SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Eşek Sütünün Kansere Faydası Yok"

0
Güncellendi - 2015-12-27 19:55:47
A- A+ PAYLAŞ

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şuayib Yalçın, kanserden koruduğu iddiasıyla litresi 100 liraya kadar ulaşan ‘eşek sütü’nün kansere karşı hiçbir etkisinin olmadığını belirterek, “Bu konuda bilimsel bir çalışma yok” dedi. 

Antalya’nın Serik ilçesine bağlı Belek beldesindeki Gloria Hotels-Resort’da düzenlenen 3. Uluslararası Gastrointestinal Kanserler Konferansı başladı.

Konferans öncesi düzenlenen basın toplantısında konuşan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şuayib Yalçın, Türkiye’de litresi 100 liraya kadar yükselen eşek sütünün kansere hiçbir etkisinin olmadığını ifade ederek, “Eşek sütüyle ilgili yapılmış hiçbir bilimsel çalışma yok. Hiçbir diyetin kansere karşı etkili olduğu bilimsel olarak ispatlanmamıştır. Bir maddenin bütün kanserleri çözebileceğine inanmak saflıktan da ötesi oluyor. Bir kişiye ispat edilmeyen bir maddeyi alternatif diye sunmak terörizmden farksızdır” diye konuştu.

"Kanser tedavisinde alternatif tıpın etkisi var mı?" şeklindeki soruya Prof. Dr. Yalçın, “Bilime alternatif olmaz. Alternatif tedavi etme iddiası olan her türlü yöntem ve ajan zaten bilimsel olarak denenir ve kullanılır. Denenmemiş yöntemlerle ortaya çıkmak hastalara zarar verebilir. Bunu onaylamak mümkün değildir. ‘Bilim adamları alternatiften habersiz’ gibi bir algı var. Oysa alternatifleri en çok biz biliyoruz. Biz bildiğimiz için, ‘Kullanmayın’ diye uyarıyoruz. Konuşmaya değer olmadığından dolayı konuşmuyoruz. İnsanlar çıkıyor, 'Ne yiyeceğiz, ne içeceğiz?' diye konuşuyor. Bu tür şeyler insanları gereksiz yere strese sokuyor. Etkinliği ispat edilmeyen bir maddeyi alternatif diye sunmak, terörizmden farksızdır. Etkinliği ispat edilmemiş şeyleri alternatif diye sunmak, hastanın tedavisini riske etmek demektir. Bunun da terörizmden farkı yoktur. Türkiye’de maalesef bu konuyla ilgili uygulamalar eksikti. Birçok madde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından ruhsat alınarak ilaçmış gibi sunuluyordu. İnternet ve televizyonda yapılan reklamlar yanlış yönelimlere neden oluyordu. Bu tür ürünler etkisiz olduğu gibi hastaya maddi kayıp da yaşatıyordu. Yapılan düzenlemeyle bunların önüne geçiliyordu” yanıtını verdi.

"SİGARAYI BIRAKIN"

Sindirim sistemi kanserlerinde beslenme şekline de değinen Prof. Dr. Yalçın, “Kanserden korunmak için başvurulan tek tip beslenme yöntemi, faydadan çok zarar getiriyor. Tek tip beslenmenin hiçbir faydası yok. Kanserden korunmak için sadece brokoli yemek gibi spesifik beslenmenin kansere hiçbir faydası yoktur. Kanserden korunmak için öncelikle sigarayı bırakın. Sigara içilmezse kanser yüzde 30 oranında azalır. Örneğin Türkiye’de 150 bin kanser vakası varsa bu sayı 100 bine düşer” diye konuştu.

"SAHTE İLAÇ PANİĞİ YAPMAYIN"

"İstanbul'da polisin yaptığı sahte ilaç operasyonuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusunu Prof. Dr. Yalçın, “Türkiye’de merdiven altı ürün dediğimiz sorunun olduğunu biliyoruz. Bu sadece kanser ilaçlarıyla ilgili değil fakat sorun sahte ilaç sorunu değil, kaçak ilaç sorunu. Konu önemli ancak panik yapacak bir durum yok. Hastalar, 'Acaba yanlış ilaç mı kullandım?’ diye tedirgin olmasın. Beklenen yan etkileri ve ilacın etkilerinden biz ilacı kullanıp kullanılmadığını anlayabiliyoruz. Spesifik etkisini anlamak mümkün. Kendi hastalarımızda böyle bir etkisizlik durumu görmedik. Hastaları korkuya sevk etmemek lazım” diye cevapladı.

Kanser türlerinin bölgeleri hakkında da açıklama yapan Prof. Dr. Yalçın, "Sindirim sistemi kanserleri tüm kanserlerin yüzde 20’sini oluşturuyor. Ülkemizde en sık kalın bağırsak kanseri görülüyor. İkinci sırada ise mide kanseri geliyor. Sindirim sistemi kanserleri, Türkiye’nin en çok Erzurum ve Van gibi doğu illerinde görülüyor. Bunun sebebi de bu illerde kış aylarının çok uzun sürmesi nedeniyle bazı gıdaların tuza gömülmesi. Bir başka etkisi de sebze meyvenin daha az tüketilmesi” dedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız