SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Eski Rektör Mahkemede Azarı Yedi.. 'Burası Kahvehane Değil!.'

Eski Rektör Mahkemede Azarı Yedi.. 'Burası Kahvehane Değil!.'
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Turgut Özal Üniversitesi'nde (MTÜ), Eylül 2018- Eylül 2022 tarihleri arasında 4 yıl rektörlük görevinde bulunan, bu görevi sırasında, resmi hiçbir görevi olmamasına rağmen yönetim işlerine karıştırdığı eski kocası Ercan Karabulut ile birlikte adı çeşitli yasadışı uygulama, yolsuzluk, haksızlık, usulsüzlük, haksız kazanç sağlama iddialarıyla gündeme gelen, hakkında YÖK ve idari yargı tarafından soruşturma başlatılan, bazılarında idari cezalar aldıktan sonra, üniversiteye önce geçici statüde temizlik işçisi olarak alınan, sonra kadro verilen ve en son da üniversiteden verilen geçersiz sertifika ile öğretim görevlisi yapılan, 'çok yakın çalışma arkadaşı' Ezgi Budak S. ile ilgili işlemler nedeniyle, "Görevi Kötüye Kullanma' suçlamasıyla Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan Aysun Bay (Karabulut), Ezgi Budak S.'yi 'şahsen tanımadığını' öne sürdü.  Eski rektör, ilk duruşmaya katılmadığı için hakkında zorla mahkemeye getirme çıkarılmasından sonraki ikinci duruşmaya, Ankara'dan SEGBİS yoluyla görüntülü bağlanarak katıldı. Katılanların şaşkınlıkla ifadesini izlediği Aysun Bay, ortaya konulan belge ve ifadeler üzerine gerginleşerek sesini yükseltip konuşunca mahkeme başkanı tarafından "Burası kahvehane değil" diye susturuldu.

Duruşmada tanık olarak dinlenen üniversite görevlisi, eski rektörün alınan ifadesinde 'kesinlikle tanımadığını' öne sürdüğü  Ezgi Budak S.’nin rektörün bizzat danışmanı olarak görev yaptığını ve özel kalemde çalışarak, rektör adına personele talimatlar verdiğini söyledi. Ezgi Budak S.’nin öğretim görevlisi yapılması için resmi gazetede yayımlanan alım ilanında bulundurulması gereken belgeler içinde yer alan ve Aysun Bay ekibi tarafından aynı gün 10’ar saatten 2 adet eğitim sertifikası verildiği ve bir kişinin aynı günde 10’ar saatten 20 saat kurs göremeyeceği bilgisi de duruşmada ortaya kondu. Eleman alımında başvuru şartı olarak kullanılan ve sadece belli kişilerde bulunabilen sözde sertifikaların ise Aysun Bay yönetimindeki üniversite tarafından, üniversiteye aldığı birçok kişiye yaptığı gibi “yetki belgesi olmadan” verildiği ve hukuken geçerli belge olmadığı da  ortaya çıktı.

ZORLA GETİRME KARARI ÜZERİNE..
Malatya Turgut Özal Üniversitesi'nin (MTÜ), 2018- 2022 yılları arasında rektörlüğünü yapan, hakkında yolsuzluk, usulsüzlük, yasadışı iş ve işlemler, sebepsiz zenginleşme vb. iddialarla çeşitli soruşturmalar açılan Aysun Bay Karabulut'un, "Görevi Kötüye Kullanma" iddiasıyla hakkında dava açılan 1.Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya katılmaması üzerine, mahkemece 'zorla getirme emri düzenlenmesi' kararının ardından ikinci duruşmaya SEGBİS sistemi üzerinden Ankara Adliyesinden katıldı.

MTÜ'de personel G.S., öğretim üyesi K.G. ile eski genel sekreter Ömer Akkuş ile kamuoyunda “tırnakçı öğretim görevlisi” olarak bilinen ve temizlik işçisi olarak alındığı üniversitede Aysun Bay Karabulut tarafından 2 yıl içinde Öğretim Görevlisi yapılan Ezgi Budak S.’un “Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği, Görevi Kötüye Kullanma” iddialarıyla yargılandıkları Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne üniversitenin eski rektörü Aysun Bay (Karabulut) hakkında “Görevi kötüye kullanma” iddiasıyla hazırlanan iddianamenin eklenmesi ile birleştirilen davanın ikinci duruşması 28 Ocak Salı günü yapıldı.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar  eski rektör Aysun Bay, eski genel sekreter Ömer Akkuş, işe alınırken özel koşul olarak konulan 'yaşlı tırnak bakım uzmanlığı' nedeniyle 'tırnakçı' diye de tanınanve bu yeteneğiyle öğretim görevlisi yapılan Ezgi Budak S. ve diğer 2 sanık olan MTÜ'de personel G.S., öğretim üyesi K.G. ile avukatları katıldılar.

EN YAKIN ÇALIŞANINI TANIMIYORMUŞ!.
Duruşmada medeni hali sorulan Aysun Bay, “şu anda boşandım” cevabını verdi. Aysun Bay, rektörlüğü döneminde özel kaleminde danışman olarak görevlendirdiği ve tüm özel iş ve işlemlerini takip ettirdiği bilinen Ezgi Budak S.’’yi “Kesinlikle tanımadığını” iddia etti. “Ezgi Budak S.’yi tanımadığı için torpil de yapamayacağını” ileri süren Aysun Bay, Ezgi Budak B.’nin  “Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği, Görevi Kötüye Kullanma” iddiasıyla öğretim görevlisi yapılması konusunda tüm sorumluluğun jüri üyelerinde olduğunu, kendisinin ise sadece önüne gelen evraklarını imzaladığını ve atama sürecine dahil olmadığını iddia etti. Aysun Bay, Ezgi Budak S. için “Şahsen tanımıyorum” ifadesini de kullandı.

Üniversite personeli G.S. ile Ezgi Budak S.’nin atanması sürecinde telefonla konuşarak talimat vermesi iddiasını ise hatırlamadığını ve talimat vermediğini ileri sürün Aysun Bay, Ezgi Burak S.’nin üniversiteye öğretim görevlisi yapılması için çıkılan personel alım ilanında başvuracak adaylarda bulunması gereken evraklar arasında yer alan ve Aysun Bay ekibi tarafından sadece üniversite içinde belli kişi ve kişilere  verilen 2 sertifikanın aynı gün 10’ar saatten  toplam 20 saat eğitim verilmiş gibi yapılmış işlemin sorulmasını ise Aysun Bay, “Ben nereden bileyim?” cevabını verdi.

İMZASINI DA İNKAR ETTİ..
Bazı sanık avukatları, üniversitenin verdiği sertifikaların yetki belgesi olmadan verildiğini gösteren resmi evrağıda mahkemeye sundu. “Sertifikalarda benim imzam yoktur” ifadesini de kullanan, ancak tüm sertifikalarda imzası bulunan Aysun Bay, rektörlüğü döneminde üniversiteye alınacak personel adaylarına özel olarak üniversite bünyesinde verilen ve personel alım ilanlarında da adaylarda bulunması gereken belge şartı koşularak ikinci bir kişinin başvuruda bulunmasını engelleyen sertifikaların üniversitenin ilgili bakanlık ve kurumlardan yetki belgesi almadan düzenlendiği ve üniversitenin o dönemde yetkisi olmadan sertifika verdiği iddiası karsısında ise gerginleşti. Aysun Bay, “Ben sertifikaların içeriğini bilmiyorum” dedi.

Sanık Ezgi Budak S., üniversitede bünyesinde aynı gün 10’ar saatten toplam 20 saat eğitim görerek sözde iki sertifika verilerek üniversiteye öğretim görevlisi yapılması iddiası hakkında ise, “eğitimlerin 10’ar saat olduğunu. Ancak 10 saat eğitim verilmediğini” ileri sürdü.

Duruşmada tanık olarak dinlenen O.K., kendisinin o dönem şube müdürü olduğunu belirterek, “Aynı odada G.S. ile birlikte bulunduğu esnada dönemin rektörü Aysun Bay’ın whapsaap’tan arama yaptığını,G.S.’nin sesi dışarı verdiğini ve Aysun Bay’ın Ezgi Budak S. ile ilgili evrakları hemen imzalayıp göndermesi talimatını verdiğini, G.S.’nin ise ‘tamam hocam’ cevabını verdiğini” bizzat duyduğunu söyledi.

Tanık O.K., “Ben üniversiteye geldiğimde Ezgi Budak S., özel kalemde rektörün danışmanı olarak görev yapıyordu ve bize iş ve işlemler konusunda talimatlar veriyordu. Rektör adına talimatlar veriyordu” dedi.

O.K., “Üniversite içerisindeki bütün gizli kapaklı işler whatsapp üzerinden konuşuluyordu” diye konuştu.

MAHKEME BAŞKANINDAN ESKİ REKTÖRE "BURASI KAHVEHANE DEĞİL" MÜDAHALESİ..
Tanık O.K.’nın dinlenmesi esnasında gerginleşen ve öfkelenen Aysun Bay’a mahkeme başkanı sert tepki göstererek, “Burası kahvehane değil” diyerek susturdu.

Sanık G.S.  ise söz alarak, tanık olarak dinlenen ve Aysun Bay döneminde genel sekreterlik yapan Neşe K.’nın “Ezgi Burak S.’nin öğretim görevlisi yapılması sürecini bilmediğini söylemesine” karşılık, Ezgi Budak S.’nin öğretim görevlisi yapılması için çıkılan ilanda şart koşulan ve üniversite içinde verilen 2 sertifikanın N.K. tarafından verildiğini gösteren resmi evrakları mahkemeye sundu. Sanık G.S., N.K.’nın alanı olmayan konularda sertifika verdiğini iddia etti.

Mahkeme Heyeti, N.K., U.T. ve Z.G.’yi de tanık olarak dinledi. Tanıklar, Ezgi Budak s.’yi kuaförlük yaparken bizzat görmediklerini söylediler.

Hayli gerginleştiği gözlenen Aysun Bay, hakkındaki iddiaları kabul etmedi.

Mahkeme heyeti duruşmayı ileriki bir tarihe erteledi.

malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

23 yorum yapılmış

  • Elif (4 saat önce)
    Bir dönem bütün pis işlerine tehtit, şantaj ve para ile ortak ettiği herkesi tek kalemde satan. İnsanlara iftiralar atan. özel Danışmanına kendisi sertifika verdirip atayan sonra danışmanımı tanımıyorum diyebilen Bukadar kolay insan satabilen biri eninde sonunda bütün iş birlikçilerine bu kazığı atacaktır. Bu insanlardan aileleri bile kaçtı
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Adalet (5 saat önce)
    Bütün sahte sertifika ile alımları incelenmesini lazım. Geriye dönük başvurularda bulunun lütfen. Kadro alanilmek için çok ciddi paralar verildiği aşikar. Bunlar çok rahat ispatlanabilir. O dönem kadro almış kişilerin hesaplarından üniversite de genel sekreter yardımcısı olan ve daha başka kimlerin hesaplarına paralar aktardığı incelensin. Kadro alımından önce kadroya giren kişilerin işe başlamadan hemen önce bankadan hesaplarından nasıl yüklü paralar çektikleri çok rahat ispatlanabilir. Bu paraları nereye kullandıkları çok rahat sorgulanabilir. Yani elden vermiş olsalar bile bunun ispatı çok kolaydır. Korkmayın. Lütfen o dönem bu insanlarla çalışan herkes etkin itirafçı pozisyonundan yararlansın ve bütün gerçekleri kendilerini de kurtararak açıklasınlar.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Selim (14 saat önce)
    Öznur Çalık'ın 22 yıllık siyasetinde Malatya'ya kazandırmış olduğu eseri görüyorsunuz.
    %95
    %5
    Yanıtla
  • Adı ak (16 saat önce)
    Bi zahmet ak ta siyaset yapanların servetini inceleyin muhalefetten sıra bulursanız
    %92
    %8
    Yanıtla
  • Vatandaş (17 saat önce)
    Kadının suçu yok rektör ataması yapılırken liyakata bakılmadan kim atadıysa o sorumlu ahbap çavuş ilişkisi ile yapılan atamanın sonucu.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Bana sağcılar yolsuzluk yapıyor dedirtemezsiniz pardon cibayet işliyor dedirtemezsiniz süleyman demirel
    %67
    %33
    Yanıtla
  • kayısı manyağı (17 saat önce)
    Benim bu hanımefendi hakkında haberleri okuduğumda aklıma tek bir soru takılıyor. Madem bir takım usulsüzlükler yapılmış ve bu usulsüzlükler açık açık kadroya alınma süreçlerinde de uygulanmış ise, hakkıyla ve çalışmaları ile kadrolarını almış hocalarımızın affına sığınarak, bu hanımefendi döneminde kadro almış kişilerin dosyaları, ilanları, kriterleri ve puanlarının incelenmesi ve haksız yere kadroya alınmış kişilerin (eğer var ise) belirlenip gerekli süreçlerin başlatılması gerekmez mi???
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Amaç üzüm yemek olsa haklısınız bağcıyı dövmek
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Bir akademisyen arkadaş anlatmıştı, malüm üniverstede çok geçmiş zaman 2 öğretim elemanı kadrosu açılıyor, herkes başvuru dosyalarını sunuyor sonra başvuranlara bir haber geliyor kadro ilanı iptal, e doğal olarak arkadaşlar dosyasını geri istiyor çünkü o dosyayı hazırlamak bir maliyet işsiz işsiziz diyor alıp başka bir ilde univ. başvurmak için ama dosyalarını vermiyorlar, bu kadro ilanı iptal oldu o yüzden başvuru evraklarını tutamazsınız sahiplerine geri verin diye biraz dinletiyor ama vermiyorlar, iptal edilen bir kadro için tüm başvuranların evrakları neden geri verilmez??? Ben bilmem siz biliyormusunuz.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Malatyalı (20 saat önce)
    İnşallah hak ettiği cezayı alır
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Yusuf (21 saat önce)
    Kuaförü öğretim görevlisi yapmış.Millet boşuna dirsek çürütüyor.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • yılmaz (21 saat önce)
    Tüm bu yaptıkları pislikler inşallah yanına kar kalmaz. birde en vahim durum ise, sanki kendi döneminde Üniversiteye çok hizmet etmiş gibi kendine yandaş bazı medya gurubu üzerinden mevcut yönetimi kötülemeye çalışıyor.
    %83
    %17
    Yanıtla
  • Elma ile armudu ayırmak (17 saat önce)yılmaz isimli kullanıcı yorumuna
    Bence elma ile armudu ayırmak lazım. Eskinin kötü olması yeniyi eleştirmeye engek değil. Yeniyi her eleştiren de eskinin adamı değildir. Böyle yaparsanız yeniler de hata yapmaya başlar ve kimse uyarmadığı için farkına dahi varamaz.
    %89
    %11
    Yanıtla
  • muhammed (22 saat önce)
    bu kadına dört yıl rektörlük yaptıranlar birinci suçlu. ezgiyi tanımıyorum ne demek ya :) piskolojik sorunları var bence bu kadının bir an önce tedavi edilmesi gerekiyor. Korkmadan Cesur bir şekilde ifade verenleri kutluyorum.
    %93
    %7
    Yanıtla
  • Bilimcik (23 saat önce)
    İnönü farklımı. 55 dil puanı ile prof ve doçent atananlar var. Yani yönerge 65 diyor. dil belgesi sümenaltı ata. Şu ilin ve ülkenin ve de bilimin düştüğü duruma bakın. Allah'ın bildiğini kuldan saklayanlar bre cahiller hesap gününde ne yapacaksınız acaba. Tarikatlarınız 4 yanlış bir doğru hesabımı yaptırıyorlar size.
    %87
    %13
    Yanıtla
  • Metin (23 saat önce)
    Cok yazik oldu birakin biraz daha yesin Sonra hakkini odeyemessiniz
    %88
    %12
    Yanıtla
  • Yeşilyurtlu (1 gün önce)
    Böylesine Malatyada sabıkalı bir şahıs nasıl oluyor da Ankara Sağlık Federasyon Başkanı oluyor peki ?
    %95
    %5
    Yanıtla
  • Beyaz baba (1 gün önce)
    Her nefis ölümü tadacaktır vallahi sabır. Bu dünya geçici olacak. Hamal kendir ipinin sualini verememiş. Bırak bunlar düşünsün.
    %92
    %8
    Yanıtla
  • vedat kadem (8 saat önce)Beyaz baba isimli kullanıcı yorumuna
    Bu mantıkla bakarsak hiç bir suçluyu cezalandıramayız. Adam cinayet işler ve ben öbür tarafta cezamı çekicem derse hangi hakla cezaevine atacaksın onu????
    %67
    %33
    Yanıtla
  • Atama yapan mı aracı olan mı? (1 gün önce)
    Bunlar herkese, hepimize ders olmalı. Hatalı tesis edilen işlemleri kim yaparsa yapsın, ne zaman yaparsa yapsın muhakkak bir karşılığı olur. İnsanların hakkını yemek yalnızca mali konularda yapılan hatalardan ibaret değildir. Tüm yöneticilerin ihale, personel alımı, personel görevlendirme, atama, yükseltme vb. tüm hususlarda kamu vicdanını zedeleyecek ve kamuyu zarara uğratacak her türlü tavır ve girişimden uzak durması gerekir. Hata yapıldığı veya yapılmak üzere olunduğu an yöneticilerin, uyaran çalışanlara ve gazetecilere ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Dolayısıyla yöneticilere padişahım çok yaşa yaklaşımı sergileyenleri kendinden uzak tutması ve doğruları söyleyenlere itimat etmesi elzemdir. Gazeteciler ve gazeteci olduğunu iddia edenler de herhangi bir yakınlık veya çıkar gözetmeksizin sürekli olarak kamu adına uyarma görevi olduğunu unutmamalıdır. Her kim olursa olsun hak etmediği yerde veya görevde bulunmamalıdır. Atamayı yapanlar gibi aracı olanlar da kamu vicdanını yaraladığını ve kamuyu zarara uğrattığını unutmamalıdır. Hatalı işlemi hiçbir insan farketmese dahi muhakkak bir gören vardır!!!
    %95
    %5
    Yanıtla
  • abi (1 gün önce)
    Hakim bey elini opmudum ablasindan da korkma kocasından da korkma üzerine git
    %94
    %6
    Yanıtla
  • Bülent (1 gün önce)
    Yazık oluyor ülkemize
    %92
    %8
    Yanıtla
  • Seyfi (1 gün önce)
    Mitomani yani patolojik yalancılık tedavi edilemez. Bir de bıldır yediğin hurmalar şimdi tırmalar meselesi var. Daha beter olacak bunlar.
    %92
    %8
    Yanıtla