Malatya Belediye Zabıtası, bir esnaf hakkında işlem yaptı.. Encümen, ceza verdi.. Esnaf itiraz etti.. İdare Mahkemesi, itirazı reddetti, belediye lehine vekalet ücretine de hükmetti. Esnaf, Bölge İdare Mahkemesine gitti.. Bu aşamada, iddiaya göre, belediye haciz tehdit ve baskısı ile vekalet parasını tahsil etti.. Sonra, belediyenin savunma dahi göndermediği davada Bölge İdare Mahkemesinden ceza işlemi uygunsuz kararı çıktı ve esnaf, Paramı verin diye belediyenin kapısına dayandı..
KALDIRIM İŞGALİ DİYE..
Fuzuli Caddesinde bakkallık yapan Yusuf Ziya B.nin yolda teşhir amaçlı sebze, meyve bulundurduğu, yaya geçişini engellediği gerekçesiyle 2005 yılında Belediye Zabıtasınca ceza tutanağı tutuldu. Malatya Belediye Encümeni, 15 Mart 2005de söz konusu esnafa 1.622 YTL 85 YKR idari para cezası verdi.
Bunun üzerine Yusuf Ziya B., yaya geçişini engellemediğini, cezanın haksız yere verildiğini öne sürerek, işlemin iptali için Malatya İdare Mahkemesine dava açtı. İdare Mahkemesi ise davayı reddetti.
Yusuf Ziya B., bu kez Bölge İdare Mahkemesine başvurdu.
SUÇLAMA BAŞKA, İŞLEM BAŞKA..
İtirazı görüşen Malatya İdare Mahkemesi, bakkal hakkında 3194 sayılı yasanın 34. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle belediyece ceza uygulandığını belirttiği kararında, daha sonra şöyle dedi:
..Dava dosyasının incelenmesinden, davacının Malatya Fuzuli Caddesi No 27 adresinde manavlık yaptığı, meyve kasalarını kaldırıma koymak suretiyle geliş- geçişi engellediği yolunda 28.02.2005 tarihinde tutanak düzenlendiği, dava konusu encümen kararı ile de 3194 sayılı yasanın 34 ve 42 maddeleri uyarınca para cezası verildiği ve bu cezanın iptali istemiyle açılan davada, fiilin sabit olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, bu kararın kaldırılması istemiyle itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda anılan yasa hükmünün değerlendirilmesinden, madde başlığının inşaat, tamirat ve bahçe tanzimi ile ilgili tedbirler ve mükellefiyetler şeklinde olduğu, madde metninde de, inşaat- tamirat hallerinde alınacak tedbirlerin düzenlendiği, 42. maddede de bu yükümlülüklere uymayanların müeyyidelendirildiği görülmektedir. Bunun yanında gerek işlem tarihinde yürürlükte olan Belediye yasasının 15/10 maddesinde, gerekse 1608 sayılı yasada umumun gelip geçmesine engel olacak şekilde konulan eşyaların men edilmesi ve belediye emirlerine uymayanların cezalandırılması yetkisi belediyelere verilmiş bulunmaktadır.
Bu bağlamda, ihtilaf ele alınacak olursa, davacıya isnat edilen fiil, manav malzemelerinin kaldırıma konularak gelip geçmeye engel olunduğu şeklindedir. Oysa davacının cezalandırılmasının dayanağı olarak gösterilen yasa hükmü, inşaat- tamirat vb. hallerde yayaların engellenmemesi halini düzenlemektedir. Bu durumda, davacının fiili ile cezalandırıldığı yasa hükmü arasında hukuki ilişki bulunmadığından, dava konusu işlemde konu unsuru itibarıyla hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, belediyelerin gerek belediye yasası, gerekse 1608 sayılı yasa uyarınca suç oluşturan fiiller hakkında işlem tesis etme olanağı bulunduğu kuşkusuzdur.
Açıklanan nedenlerle itirazın kabulune, itiraz konusu Malatya İdare Mahkemesinin 24.04.2006 gün.. sayılı kararının bozulmasına, işlemin iptaline... oy birliği ile karar verildi denildi.
Karar metninde, Malatya Belediyesince bu davayla ilgili olarak savunma verilmediği de yeraldı.
PARAMI VERİN..
Bölge İdare Mahkemesinin bu kararının ardından, bakkal Yusuf Ziya B., 4 Aralık 2006 tarihinde Malatya Belediye Başkanlığına bir dilekçe vererek, kendisinden İdare Mahkemesi kararıyla belediye lehine alınan vekalet ücretinin faizi ile birlikte derhal ödenmesini istedi.
Yusuf Ziya B.nin Belediye Başkanlığına verdiği dilekçe şöyle:
..Malatya İdare Mahkemesinin.. tarih ve .. karar sayılı kararı ile belediyeniz lehine 275 YTL vekalet ücreti hükmedilmiş idi.
İlgili karara itiraz ettim ve Malatya Bölge İdare Mahkemesi.. tarih ve .. karar sayısı ile itirazımı kabul etti, İdare Mahkemesinin kararını bozdu.
Ancak bu arada, Av. (G.Z.) belediyenizin vekili olarak ilk mahkeme kararındaki vekalet ücreti için tarafımı icraya verdi.
Av. (G.Z.) hanıma gidip, itiraz sonucunu beklemesini, ısrarla talep etmeme rağmen, icraya devam edip haciz tehdit ve baskısı ile kesinleşmemiş borcu icraya ödememe neden oldu. Yerel yönetim olarak böyle bir davranış sergilenmesi beni çok üzdü.
Bir esnaf olarak icra tehdidi ve haciz baskısı ile itibarımın zedelenmesinden kaynaklanan tüm başvuru haklarımı saklı kalmak kaydı, icraya ödediğim ekli makbuz miktarı olan 423.12 YTLnin faizi ile birlikte derhal tarafıma ödenmesini, aksi takdirde yasal yollara başvuracağım hususunda gereğini arz ve talep ederim..