SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"FETÖ İhtilallerin Gayri Meşru Çocuğu!."

0
Güncellendi - 2016-06-02 04:40:17
A- A+ PAYLAŞ

  • Zirve'nin İlahiyatçı sanığı: "İstanbul'da 'komutan yaptırdı de, işini ve yüzünü değiştirelim' teklifi yapıldı"

Zirve Yayınevi Davası'nın 113. duruşmasının ikinci oturumunda sanıklar Binbaşı Haydar Yeşil ve Öğretim Görevlisi Ruhi Abat esas hakkındaki savunmalarını mahkemeye sundular. Mahkeme, davanın tek tutuklu sanığı Varol Bülent Aral'ın tahliyesine karar verdi.

Esas hakkındaki savunmasını yapan Binbaşı Haydar Yeşil, tutuklanmasına neden olan ihbar mektuplarının amacının Malatya İl Jandarma Komutanlığında bugün Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)  diye adlandırılan örgüte yönelik o zaman yapmış oldukları çalışmaların öğrenilmesi olduğunu düşündüğünü ifade etti.  Davanın hem sanığı hem de sanığı İlker Çınar'ın 2007 yılında birilerinin şantajı ve tehdidiyle davaya dahil olduğunu iddia eden Yeşil,  İlker Çınar'ın HSYK müfettişine verdiği ifadesinde kendilerinin 2-3 yıl önce verdikleri ifadelerinde söylediklerini anlattığını kaydetti.

Dava kapsamında kendisinin TUSHAD terör örgütü yöneticisi olarak suçlandığını aktaran Binbaşı Yeşil,  "Savcıya soruyorum böyle bir delil var mı? Bırak delil böyle bir örgüt var mı? Genelkurmay Başkanlığına, Emniyet Genel Müdürlüğüne sormuşlar ancak böyle bir örgütün olduğuna dair delil yok demişler. Benim olmayan bir örgütün yöneticisi olmam için örgütün uydurulması lazım. Ortada örgüt yok ki ben yönetici olayım." dedi.

Zirve Yayınevi Davası dosyasının yalancı şahitlerle oluşturulduğunu ve  bu konuda hukuk önünde mücadelelerini vereceklerini belirten Binbaşı Haydar Yeşil,  İlker Çınar hakkında "terör örgütü mensubu olmak, iftira, suç uydurma, yalancı tanıklık suçlarından" ve tutuklandıkları dönemdeki emniyet görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

ZİRVE SANIĞI ABAT: FETÖ ALTIN NESİL DEĞİL, SİYANÜRLÜ NESİL YETİŞTİRMİŞ

Duruşmada esas hakkında savunmasını mahkemeye sunan sanık Öğretim Görevlisi Ruhi Abat, sahte delillerle yıllarca tutuklu kaldığını ve kumpas kurbanı olduklarını belirterek, “Türkiye FETÖ’dan altın nesil beklerken siyanörlü bir nesil yetişmiş. Bizimle ilgili iddianamenin çatını oluşturan ana malzeme 21 Mart 2007 ile 13 Mart 2011 tarihlerine kadar isimsiz, sahte isimli ihbar mektuplarının FETÖ taktiği olduğunu dağdaki deli de, mezardaki ölü de artık biliyor. Sahte ihbar mektupları sözde delile çevrilmiştir.  Zirve ile Ergenekon arasında bağ kurabilmek için Malatya’daki Savcı Şeref Gürkan’a, İstanbul’daki Savcı Zekeriya Öz’e ihbar mektupları gönderilmiştir. FETÖ demek, ihtilallerin gayri meşru çocuğu demektir. İhtilaller de herkes zarar görmüştür, bir tek FETÖ zarar görmemiştir. İmam hatip Okulları kapatılmış, çocuklar FETÖ’nun kucağını atılmıştır. Altın nesil yetiştireceğine, siyanürlü nesil yetiştirdiler. Bu siyanür ancak 50 yılda temizlenir. Ailem ve ben bu davadan dolayı çok ciddi sağlık sorunları yaşadık.  Allah Tayyip Erdoğan’a ömür versin. Hatta bütün FETÖ’cülerin ömrünü alsın, Tayyip Erdoğan’a versin. Gözaltına alınıp İstanbul Emniyetine götürüldüğümde bana, “Bu cinayeti Mehmet Ülger  işlettirdi de, yüzünü ve işini değiştirelim” teklifinde bulundular. Teklifi kabul etmeyince ‘3-4 yıl yatarsın’ dediler. Gerçekten de dedikleri çıktı, 3 yılı aşkın süre yattım. Zirve davasının dosyası anlaşılsın, Ergenekon, Casusluk, Kafes, Balyoz  dosyaları o zaman anlaşılacaktır. Sanık ve gizil tanık İlker Çınar, HSYK’ya verdiği ifadesinde, ‘TUSHAD’ı paralel yapı kurdu, zirve cinayetini paralel yapı işledi, sahte belgeleri paralel yapı oluşturdu’ diyor. O zaman ben niye burada yargılanıyorum? Bizimle ilgili iddianamede TUSHAD geçen yerlere FETÖ yazın, cuk diye ortaya çıkar.” ifadelerini ileri sürdü.

Sanık Abat’ın Avukatı Yasemin Hamamcı ise,  “Biz paralel yapı daha konuşulmadan önce özel bir ekip olduğunu ve kumpas kurduğunu söylemiştik” dedi.

 

TEK TUTUKLUYA TAHLİYE VE ERTELEME..

Duruşma sonrasında ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, dava kapsamında azmettirici iddiasıyla suçlanan ve tutuklu bulunan, ancak başka suçtan da hükümlü olan Varol Bülent Aral hakkında tahliye kararı verilirken, duruşma 28 Haziran 2016 tarihine ertelendi.

Sanıkların esas haklarındaki savunmalarını tamamlayan Mahkeme heyetinin 28 Haziran’daki 114. duruşmada yargılamayı 9 yıl sonra sonlandırarak karar vermesi bekleniyor.

ÖRGÜT SUÇUNDAN BERAAT TALEP EDİLMİŞTİ

Toplam 21 sanıklı Zirve yayınevi davasında verilen son mütalaa da örgüt ve hükümete darbe suçlaması yöneltilen 21 sanık için beraat talep edilirken, cinayetlerin asıl failleri olan Emre Günaydın, Salih Gürler, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker ve Cuma Özdemir için 3’er kez müebbet hapis cezası ile birlikte konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından ceza verilmesi talep edilmişti.

Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

ruhiabata

haydaryeşilmehmetülger

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız