Filistin'den Döndüler

Filistin'e Özgürlük Konvoyu'na Malatya'dan katılan 3 kişi, Malatya'ya dönüşlerinde aileleri ve dostları tarafından karşılandılar.

Meşale Derneği'nden, 3 kişinin dönüşü ile ilgili olarak yapılan açıklama şöyle:

"Filistin’e Özgürlük Konvoyu’na Malatya’dan katılan ve Anadolu Platformu’nun bağışladığı 4 aracı Gazze’ye teslim eden 3 kişi döndü.

Londra’dan yola çıkıp birçok ülkeden geçerek Türkiye’ye gelen ve Türkiye’nin pek çok ilinde yapılan bağışlar ve katılımla güçlenen Filistin’e Özgürlük Konvoyu’na Çalhan, Dernek üyeleri İrfan İncik ve Gazeteci Ramazan Baykara katıldı.

Malatyalıların Anadolu Platformu aracılığıyla konvoya desteği 4 araç oldu. Zorlu ve meşakkatli bir yolculuğun ardından Mısır’ın Ariş Havaalanı’na ulaşan Konvoy’u orda kötü bir sürpriz karşılamıştı. Mısır güvenlik güçleri Konvoy’a taş ve sopalarla saldırmış, aralarında Malatya Meşale Derneği Başkanı Tamer Çalhan’ın da bulunduğu birçok yardım gönüllüsünü yaralamıştı. Günlerce Mısır’da ablukaya alınan Konvoy’dakiler, Türkiye Dışişleri’nin devreye girmesiyle Gazze’ye geçip yanlarında götürdükleri yardım malzemelerini ve araçları teslim edebilmişlerdi.

Pazar akşamı Malatya Erhaç Havaalanı’na inen Meşale Derneği Başkanı Tamer Çalhan, Dernek üyeleri İrfan İncik ve Gazeteci Ramazan Baykara, aileleri, sevenleri ve büyük bir halk kitlesi tarafından coşkuyla karşılandı. Karşılama konvoyu, gelenlere Meşale dernek binasına kadar eşlik etti.

Dernek binasında bir basın açıklaması yapan Meşale Derneği Başkanı Tamer Çalhan, şunları kaydetti:

“Malatyalıların selamlarını, sevgilerini, gönderdiğiniz araçları ve yardım malzemelerini Gazze’ye götürdük; teslim ettik. Onların da selamlarını, muhabbetlerini getirdik. Allah’ın yardımı ve siz kardeşlerimizin duasını hep yanımızda hissettik. İngiltere’den başlayıp değişik Avrupa ve Amerika ülkelerinden de Gazze’deki zulme sessiz kalmak istemeyen ve bu zulme dur demek isteyen Müslüman, Hıristiyan ve Yahudilerin katıldığı “Filistin’e Yardım Konvoyu”na bizler de Anadolu Platformu’nun bağışladığı araçları teslim etmek amacıyla katıldık.

Merhamet, sevgi, dayanışma, yardım duygusu her şeye, her engele rağmen; zorlukları yenerek hedefine ulaştı. Daha önce birkaç kez Gazzelilere uygulanan ambargoyu delme girişinde bulunulmuş ancak başarılı olunamamıştı. Bu sefer de yola çıkan Konvoyu engellemek için her yol denendi, yolu uzatıldı, tehdit edildi, baskın yapıldı ancak her şeye rağmen ambargo delindi. Özellikle ambargonun delinmemesi için Mısır’ın gösterdiği çabadan bahsetmek istiyorum. Dokuz yüz kilometre kat ederek Akabe Limanına ulaştık. Oradan Mısır’a, oradan da Gazze’ye geçecektik. Ancak Mısır, buna razı olmadı ve dokuz yüz kilometre geri dönerek Suriye’nin Lazkiye Limanına geri döndük. Akabe Limanındayken bizi iyi karşılayamadıkları için üzüldüklerini söyleyen Mısırlı yetkililer, Lazkiye üzerinden topraklarına ayak bastığımızda bize gösterecekleri misafirperverliklerinden bahsettiler.

Lazkiye üzerinden Mısır’ın Ariş Limanına varınca yerleşim yerlerinden uzak bir köşede insanlardan tecrit edilmiş bir bölgede bizi ablukaya alarak misafirperverliklerini gösterdiler. Mısırlı yetkililer bizi tecrit etmekle kalmayıp sizlerin verdiği, emanet ettiğiniz arabalara da göz koydular. Hatta bazı arabalar için “şu işimize yarar, şunu kendim için alıkoyayım” gibi ahlaksız davranışlarda bulundular. Biz de sizlerin emanetlerine sahip çıkmak için tırları girişlere çektik ve içeri girmelerine engel olduk. Bunun üzerine olay çıkardılar. Bize saldırdılar. Biz sadece emanetleri ve kendimizi korumaya çalıştık. İşte Mısır, kırka yakın arkadaşımızı yaralayarak misafirperverliğini gösterdi.

Tabii Müslümanların duası ve Allah’ın yardımıyla engelleri aşarak Gazze’ye gittik ve emanetlerinizi yerine teslim ettik. Gazzeliler, çok sevindi, ümitlendi, mutlu oldu. Yalnız olmadıklarını anladılar. Kendilerini hatırlayanların olduğunu gördüler. Hele geçen sene Davosta sayın Başbakan’ın çıkışını hiç unutmuyorlar ve her konuşmada Başbakan’dan bahsediyorlar. O davranış ümmete yeni bir ruh, yeni bir silkiniş, yeni bir dayanışma için kıvılcım oldu.

Özellikle yol boyunca bize eşlik eden, tıkandığımız yerde bize yardıma koşan Dışişleri Bakanlığımıza teşekkür ederim. Bu dönemde üzerlerine düşen sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri takdire şayandı.”