Malatya'da uzun süre profesyonel fotoğrafçılık yapan, Paşaköşkü'ndeki Arkadaş Fotoğraf Stüdyosu ile hizmet veren, ayrıca doğada çektiği kelebek fotoğrafları başta olmak üzere fotoğraf sanatına çektiği birbirinden güzel fotoğraflarla katkı sağlayan Hüseyin Koç, geçirdiği kalp krizi sonucu 60 yaşında hayatını kaybetti.
Araştırmacı- Yazar Fikri Demirtaş, arkadaşı olan Hüseyin Koç'un vefatı üzerine kendi blog sayfasında şunları yazdı:
"Malatya'da uzun süre Arkadaş Fotoğraf stüdyosunda fotoğraf çeken ve gazetelere de foto muhabirliği yapan arkadaşım Arguvan, Eymir'li Hüseyin Koç, geçirdiği kalp krizi sonucunda Malatya'da vefat etti.
Barguzu’da bahçede otururken uçuşan kelebekleri görünce Hüseyin Koç'u aramak geldi içimden. Hemen telefona sarıldım ve Hüseyin Koç’u aradım. Telefona kızı Çıngı çıktı. Babasının ölüm haberini ağlayarak söyledi. Kızından aldığım acı haberle üzüldüm. Sonra geçirdiğimiz günler geldi aklıma.
Malatya’dan arkadaşlarım Araştırmacı yazar Nezir Kızılkaya ve Emekli eğitimci Adil Aktaş'la birlikte cenazeye katılmak için Arguvan Eymir Köyüne gittik. Koç, Eymir köyünde aile mezarlığında toprağa verildi.
***
Malatya Paşa köşkü mahallesinde yaşayan Arguvan / Malatya 15.01.1963 doğumlu. Lise mezunu, 3 kız babası Hüseyin Koç, 60 yıllık ömrünün büyük bir bölümünü fotoğrafa adamış bir sanatçı.
Yıllardır Malatya'da ünlü Fotoğraf sütüdyolarında çalışmış. Hüseyin Koç ilk fotoğrafcılığa Turan Emeksiz caddesinde İsmail Köşger'in stüdyosunda başlar. Barış işhanında Ses Foto Mehmet Özkanın yanında çalıştıktan sonra ilk defa Kız Meslek lisesi yanında Foto Düğün'ü, yıllar sonra Paşa köşkü mahallesinde Foto Arkadaş'ı açar (1999-2009) Uzun süre aralıklarla Gökkuşağı fotoğrafçılıkta çalışır . Emekli olduktan sonrada Gökkuşağında Fotoğraf stüdyosunda çalışmaya devam eder.
Koç, fotoğrafçılık mesleğine ‘tutku ile bağlanmış, çıraklık ve kalfalık diplomalarını almış, usta öğreticilik ve ustalık belgesi almıştır.
Hüseyin Koç, uzun yıllar düğün, sünnet, mezuniyet, işyeri, fabrika, hastane ( Plastik cerrahi, Kulak, burun ) sinema afişi, reklam, belgesel, sinema çekimleri yapmıştır. Kendisine verilmiş boş film şeridinin tüm karelerini doldurmuş.
Hüseyin Koç'un Kelebek fotoğraflarını çekme hikâyesi.
Kelebekler, böceklerin pul kanatlılar takımının kanatlı canlıları olarak tanımlanır. Dünyada yapılan araştırmalarda 170 bin kadar türü bilinmektedir, ülkemizde beş bin civarında kelebek türü yaşadığı tesbit edilmiştir.
Kelebek fotoğrafları mekân olarak doğa fotoğraflarıdır, teknik açıdan ise makro ve yakın plan fotoğrafçılığın konusudur.
Her fotoğraf disiplininde olduğu gibi kelebek fotoğrafı çekmenin de kendine özel yöntem, gereç ve incelikleri vardır.
Hüseyin'in Kelebek fotoğrafı çekme anısı "Bir gün arkadaşlarla gezmeye çıktık, dağ, taş, dere geziyoruz. Kelebek rastladı, çektim. Sonucunu görünce artık kelebekten vazgeçmedim. Benim için bir tutku oldu. Doğa hayattır, doğada her şey mevcut. Vazgeçmek mümkün değil. Malatya'da endemik kelebek türlerimiz var. Bunun için İstanbul'dan, Ankara'dan, İzmir'den ve çeşitli illerden gelip Mezopotamya çok gözlüsü diğer adıyla dama kelebeğini çekip giden arkadaşlarımız var. " diye açıklama yapmıştı.
Ben kelebekler ile Koç'un arasında bir aşk olduğunu düşünürdüm, Kelebekler tüm güzelliklerini adeta onun objektifine sunuyor, o da bu anları ölümsüzleştiriyor.
Malatya'da coğrafyasında yaşayan 186 tür kelebekten 150'sini fotoğraflayan Koç, geriye kalan 36 türü fotoğraflamak için büyük çaba harcıyordu. Yaklaşık 42 yıldır fotoğraf tutkusundan vazgeçemiyordu. Fotoğraf stüdyosunu kapattıktan sonra yaklaşık 7 yıldır doğada kelebekleri fotoğraflıyordu. Hüseyin Koç, bacaklarında meydana gelen damar tıkanıklığı sonrası stent takılmasına ve ilerleyen yaşına rağmen uzun yürüyüşler yaparak eşsiz fotoğraflar çekebilmek için dağlarda, taşlarda ve dere kenarlarında kelebekleri arıyordu. Çektiği tüm fotoğraflar beğeni alıyordu.
Dünyaca ünlü fotoğrafçımız Ara Gülerin sözü "Fotoğrafın, makinadan önce zihinde çekildiğini söylerdi. Dillere pelesenk olmuş “En iyi daktilolar en iyi romanı yazsaydı, en iyi fotoğraf makinaları da en iyi fotoğrafı çekerdi” sözü, fotoğrafçıların fotoğraf makinasına takılıp kalmamaları gerektiğini vurgular."
Koç hem fotoğrafçı hem de çok iyi bir gözlemciydi. İzler, ayrıntıyı fark eder, farklı bakış açılarını araştırır, en uygun ışık şartlarında ve ‘o anda’ fotoğrafı çekerdi. Bu yüzden gözlemi iyi olan ve farklı bakış açılarına sahip olan insanlar için, iyi bir ‘fotoğrafçı gözü’ var, diye bir kavram kullanılır. Aslında bu sadece fotoğrafçılar için değil, hayatın her alanında bu farklılıkları gösterebilen insanlar için kullanılır. Ve hâlâ da kullanılıyor ve bundan sonrası için de kullanılmalı.
Koç yıllar önce benimle yaptığı bir söyleşide ; Kültür ve Turizim Bakanlığı Malatya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Malatyalı fotoğraf sanatçıların eserlerinden Malatya tanıtm büroşürü basar.
Bu broşürde Hüseyin Koç fotoğrafının izinsiz kullanılmasına üstelik fotoğrafının altına ismini yazılmadığını görür. İsminin yazılmamasına çok içerlemişti. Kurumu sanata ve sanatçılara hak ettiği değeri verilmediğinden Telif hakları Genel müdürlüğünün Telif hukuku Gerekliliği " yasal olarak kurumu maddi ve manevi olarak mahkemeye vermişti. Yıllarca süren davayı en sonunda kazanmıştı.
Bu çerçevede, yaşamını fotoğrafa adamış olan Koç örnek bir davranış sergilemiştir. Fotoğrafları izinsiz kullanan kurum ve kişilere de gereken dersi vermiştir.
Son yıllarda doğa ve Manzara resimleriyle de kartpostallık görüntüler çekerek Malatya'nın envanterini çıkarmasıyla bilinen Hüseyin Koç "Eğer beklemeyi sevmiyorsanız fotoğrafçı olamazsınız." derdi.
Yıllar önce Elazığ Baskil ilçesinde bulunan Kadim Süryani Mor Ahron manastırına, Ansır'a, Hekimhan'a, Kileyik'e Arapgir, Kemaliye, Başbağlar, Çemişgezek, Divriği, Haçova, Seyituşağı, Akçadağ Köy Enstitüsü yerleşkesi ve daha yazamadığım onlarca yere birlikte gitmiştik.
Onlarca yeri dağları dereleri tarihi eserleri Camileri, Hanları, Kervansarayları, Ermeni, Süryani manastırlarını, kiliselerini gezdik, fotoğraflarını çektik. Ben gezi yazıları yazdım.
O özellikle kelebek fotoğraflarını çekerdi. Kelebeklerin isimlerini hep bilirdi. Özel parti, hastahane, ameliyathane, düğün, konser ve konferans gibi yüzlerce etkinlikte %95 müşteri memnuniyeti ile fotoğraflar çekmiş ve çok sayıda sosyal medya sayfasına, internet sitelerine düzenli olarak katkıda bulunmuş bir değerdi.
Koç 60 yıllık ömründe deklanşör sesi ile yaşamış, geride binlerce fotoğraf bırakmış, bu ülkenin özellikle Malatya’nın görsel belleğine en büyük katkıyı sağlamış kültürel miras elçisiydi.
Fotoğraflar ve gezilerimiz bir anı olarak kaldı. Fotoğraflara baktığımız sürece Hüseyin KOÇ yaşıyor ve yaşayacak.
Anısına saygıyla."
Fikri DEMİRTAŞ