SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Gaz Lambası Büyük Fırsattı"

A- A+ PAYLAŞ
 
Eski Halk Eğitim Merkezi toplantı salonunda, Malatya Okuyor kampanyası kapsamında etkinlik düzenlendi. Etkinliğe, Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut ve Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Yücel Abik'in yanı sıra yazar Ahmet Günbay Yıldız,  öğretmen ve öğrenciler katıldı. 
 
"GAZ LAMBASI BÜYÜK FIRSATTI"
 
Yazar Ahmet Günbay Yıldız yaptığı konuşmada, "İlkokuldayken 23 Nisan'da ezberlenip okunması adına öğretmenimiz şiir kitapları dağıttı. Ama bana kitap yetişmedi. Bu nedenle de evde kitap varsa ya da velimiz şiir biliyorsa onu okuyup, ezberleyin denilmişti. Evimizde kitap yoktu. Aneminde ezberinde şiir yoktu. Babam Ankara'da yani gurbette çalışıyordu. Biz 12 kardeşten 7 kardeş kalmıştık. 5 kardeşim vefat etmişti. Sabaha kadar bir şiir yazıp, okumaya karar verdim. Elektrik ışığı altında ders çalışmadık. Bir çırayı taşın üzerine koyup, yemek masasında ders çalışıyorduk. Ve sadece okulda okuduğumuz kitaplarımız vardı. Başka ikinci bir kitabımız yoktu. Oturdum ve bir şiir yazmaya başladım. Tarihten okuduğumuz, kahramanlık şiirleri ve öğretmenlerimizin anlattığı tarihe göre bir şiir yazdım. Bu 74 mısralık bir şiir idi. Köy meydanında herkes şiirini okudu. Bende çıktım ve sabaha kadar yazıp, ezberlediğim şiirimi okudum. Şiirimi çıra ışığında ezberlemiştim. Bizim için gaz lambası en büyük fırsattı. Şiirimi okudum ve en büyük alkışı ben aldım. Öğretmenim yanıma sokuldu ve şiiri hangi kitaptan ezberlediğimi sordu. Köy meydanında ve herkesin karşısında "ben yazdım" dedim. Ardından bir tokat yedim. Öğretmenim "şu yaşta yalan söylemek sana yakışıyor mu?" dedi. Hangi kitaptan okuduğumu bir daha sordu "ben yazdım" dedim ve ikinci tokadı yedim. Dünün öğretmenleriyle bugünün öğretmenleri arasındaki farkı da anlatıyorum. Köy meydanında bana tokat attı. Çocuğunda bir gururu vardır. Bugünün öğretmenleri o gururu biliyor. Ve bugünün çocukları da kendi haklarını savunabiliyorlar. O tokadı yerken benim elerlim yandaydı. Öğretmene saygı, anne ve babaya saygı gibidir. Hala onu sinemde taşıyorum. Ve o hatırayı hiç unutamadım. Topluluğun karşısında yediğim tokat beni yazarlığa hazırlayacaktı" dedi.
 
"ÇOK DUYGULANDIM"
 
Okumanın öneminden söz eden Yıldız, "Bizim evimizde sadece bir kitap vardı. O da din bilgiler içeren bir kitaptı. Onu da köyde okuyan herkes birbirine veriyordu. Bugünün projesinde onu gördüm. Malatya Okuyor projesini müdür bey anlatırken, çok duygulandım. Bizde bir kitap vardı ve 40 kişi okumuştu. Her sayfasını da okudum ve çok beğendim. Kitapta "getirenden ve götürenden Allah razı olsun" yazısı ile 40 tane imza vardı. O kitabı hale saklıyorum. O da küçük bir projeymiş. O dönemde başka bir kitaba ulaşmak zordu. Sadece milli eğitimin verdiği kitapların dışında bir kitap yoktu. Öğretmenlerde bile ikinci bir şiir kitabı kendilerinin edindiği varsa vardı. Yoksa başka bir kitap yoktu.1968 yılında Yazar Hekimoğlu İsmail ile tanıştım. Şiirlerimi okudu ve "Çiçekler Susayınca" adlı romanımı okudu. "Bütün şiirlerini gözümün önünde yırtarsan, seninle çalışırız" dedi. 360 şiirimi yırttım ve Hekimoğlu İsmail'de hepsini yaktı. Ve bu şekilde Çiçekler Susayınca ile başladım ve bugün 44 tane eserim var. Bunun yanında 6 tane daha yayınlanacak eserim var. 50 tane eseri hayatıma sığdırmış durumdayım. Ancak bunun yanında ben şiirden vazgeçsem de, şiir benden vazgeçmedi. Halen şiirde yazıyorum." ifadelerini kullandı. 
 
"TOPLUM İÇİNDEN SEÇMEYE ÇALIŞIYORUM"
 
Yıldız, konuşmasının devamında,  "Toplum hızla bozulup, gitmekte. Onun için toplumda seçtiğim konular ailevi ve içtimaidir. Tarihi romanlarda yazdım. Fakat daha fazla toplumda çürüyen ahlakın ve yetişen nesillerin; yollardaki işaretleri sökülen devrimizde, o işaretleri edebi sözlerle yerine dikerek, okutmaya çalıştım. Yani konularımı toplumun içinden seçmeye çalışıyorum. Ben hiçbir batı edebiyatında kendi kutsallarıyla kavga eden çok fazla yazar görmedim. Her toplum, her inanç kendi malzemesini ve kutsallarını övgüyle kullanırken, bizim toplumumuzda bir devrin yazarları örf ve ananelerimizi gericilikle, çağ dışı olmakla itham ettiler. Bu kitapları hepimiz okuduk. Ben okuduğum kitaplarda bunun farkına vardım. "Çiçekler Susayınca" adlı eserime bu toplum örfünü, ananesini ve inancını kattım" dedi.
 
Malatya Okuyor kampanyası çerçevesinde gerçekleştirilen söyleşi sonrası Milli Eğitim İl Müdürü Mehmet Bulut, yazar Ahmet Günbay Yıldız'a kayısı takdim etti.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız