Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir, Sivas Kongresi'nın 86. yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, "Bugün geldiğimiz yer 1919 öncesidir"dedi.
Tunçdemir'in açıklaması şöyle:
"20. Yüzyılın başlarında ki dünyada mazlum uluslara örnek olacak biçimde esaretten kurtuluş bildirgesinin yazıldığı; yok edilmek istenen Türk ulusunun kurtuluşunu hazırlayan kararların alındığı; 19 Mayıs 1919 da başlayan anti emperyalist başkaldırışın, bağımsız yaşama azim ve kararlılığının tüm ulusça benimsendiği; Cumhuriyetin kuruluşuna giden aydınlık yolun açıldığı, Sivas Kongresinin toplanmasının 86.yılındayız.
Osmanlı İmparatorluğu'nun Birinci Dünya Savaşı'na katılarak savaştan yenik çıkması, ülkenin geleceğinin tehlikeye atılmasına, sıkıntılı ve güç bir dönemin başlamasına neden olmuştur. Yurt topraklarının Mondros ve Sevr antlaşmaları uyarınca haksız biçimde işgal edilmek istenmesinin, Türk Ulusunun Yüce Atatürk'ün önderliğinde yazgısına el koymasını, ulusal birliğin gerçekleştirilmesine ve kurtuluş düşüncesinin eyleme dönüşmesini sağlamıştır.
Yurdun her köşesinden seçilerek Sivas'a gelen temsilciler, yurttaşlarımızı aynı amaç etrafında buluşturan, ülkenin geleceği ve yazgısıyla ilgili yaşamsal kararlar almışlardır.
Amasya Genelgesi ile toplanması öngörülen Sivas Kongresi, Erzurum Kongresi kararlarını aynen benimseyerek, ülke genelini kapsayan bir nitelik kazandırmıştır. Sivas Kongresi'nin, Kurtuluş Savaşı'nın ilke ve hedeflerinin saptandığı, Cumhuriyet'in temellerinin atıldığı ulusal kongre olması nedeniyle, tarihimizde saygın bir yeri bulunmaktadır.
Sivas Kongresi kararlarıyla, yurdun bölünmez bütün olduğu bir kez daha vurgulanmış, kayıtsız koşulsuz bağımsızlık istenci ortaya konulmuştur. Kimi kesimlerin taraftarlığını yaptığı sözde çözümler reddedilmiş, Türk Ulusu'nun kendi geleceğini belirleme hakkına sahip olduğu ve dayatmalara karşı her koşulda savaşım vereceği Ya İstiklal, Ya Ölüm parolasıyla dünyaya duyurulmuştur.
Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının emperyalizme karşı devrimci tavrı, 4 -11 Eylül 1919da , Sivas Kongresinde şekil aldı.Emperyalist ülkelerin tüm engellerine karşın bir lise binasında Atatürk önderliğinde toplanan Kuvayı Milliyeciler, Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür parçalanamaz Manda ve himaye kabul olunamaz.Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet topyekün kendisini savunacak ve direnecektir. kararlarıyla Türkiye Cumhuriyetinin yol haritasını çizmişlerdir.
Ne yazık ki 86 yıl sonra bu gün geldiğimiz yer 1919 öncesidir. Türk halkının milyonlarca şehit vererek yırtıp attığı Sevr haritası yeniden emperyalistlerin paylaşım masasındadır.
Türkiye de ulusal direniş bilincinin, yabancı ve yerli işbirlikçileri aracılığı ile kırıldığını düşünen emperyalizm, yeniden kılıcını kuşanmış, 1919un ve Cumhuriyetin rövanşını almak için sömürgeleştirme saldırısını başlatmıştır.
Emperyalistler; demokratikleşme, insan hakları, azınlık hakları kılıfı altında Kürt sorununu ileri sürerek, ülkenin bölünmesine zemin yaratmak, Ermeni soykırımı yalanını kabul ettirerek toprak talep edilmesi ve büyük Ermenistanın kurulmasını sağlamak, azınlık hakları dayatmasıyla da Hıristiyan azınlık yaratılarak, büyük Yunanistan ile Pontusun kurulmasını gerçekleştirme oyununu sahneye sürmüşlerdir.
Bilinmelidir ki; azınlık hakları, insan hakları, özgürlükler adıyla ileri sürdükleri haklar, emperyalizmin bir ülkeyi bölme hakkıdır. Irak örneği tüm sıcaklığı ile ortadadır.
İnsanların en doğal hakkı ulus olarak yaşama hakkıdır. Ulusların etnik, dinsel, mezhepsel parçalara bölünmesi insan hakkı değil emperyalizmin bilinen aşağılık, ikiyüzlü oyunlarının bir parçasıdır. En değerli varlığımız olan Türkiye Cumhuriyeti, Yüce Atatürk'ün planlı çalışmaları ve yüksek öngörüleri sonucu kurulmuştur kısa yaşamını Ulusu'na adayan Atatürk'ün, ülkenin kurtuluşu ve çağdaşlaşmasında oynadığı rol tarihin akışına yön verecek büyüklüktedir. Ulusun birliğini,Vatanın bütünlüğünü savunmak Atatürk çü ulusal güçlerin öncelikli görevidir.
Sivas kongresinin 86. Yıldönümünün de başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere , Sivas Kongresinin değerli üyelerini ve Kurtuluş Savaşının tüm kahramanlarını saygıyla anıyoruz."