Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Haydar Karaduman, 24 Temmuz Basında sansürün kaldırılışının ve Lozan Anlaşmasının yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada 101 sene önce sansür kaldırıldı ama medya bugün patronların ve siyasi iktidarın baskısı altında ve ne yazık ki, 86 ncı yılında da Lozanı tartışır durumdayız. dedi.
Türkiye Gazeteciler Federasyonuna bağlı Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Haydar Karadumanın 24 Temmuz açıklaması şöyle:
24 Temmuz 1908 de yani 101 yıl önce Basında Sansür kaldırıldı. Medya mensupları 24 Temmuzu Basında Sansürün Kaldırılışı nedeniyle Basın Bayramı olarak kabul etti. Basında Sansür konusunda 1908 den bu yana gelinen nokta yüz kızartıcıdır. Bayram bayram olmaktan çıkmıştır. Özellikle 1980 sonrası değiştirilen medya yapısı ve tekelleşme önce gazeteciyi patronun menfaatleri doğrultusunda çalışmaya mecbur etti. Bunu kabul etmeyenler işsiz kaldı. Günümüzde de Siyasi iktidardan yana olanlar ve olmayanlar şeklinde medya ikiye ayrıldı. Bu durumda da ülkeyi yönetenlerin iki yönlü baskısı ortaya çıktı. Kendisinden yana olanlar tek yönlü haber yazmak durumunda bırakıldı. Karşısında olanlar da değişik yöntemlerle sindirilmeye çalışıldı.
Lozan konusunda da gelinen nokta yüz kızartıcıdır. 24 Temmuz 1923 de imzalanan Lozan Anlaşması bir ülkenin kaderinin değiştiği, özgürlüğüne kavuştuğu ve karşısında kendisini yutmak için sırada bekleyen diğer devletlere diz çöktürttüğü bir belgedir. Ama ne yazık ki, bugün kimliklerinde Türkiye Cumhuriyeti yazan kimi kişiler Lozanı da tartışmaya açmak istemekte, ülkenin kanla çizilen milli sınırlarını zorlamaya çalışmaktadırlar.
Her ülkenin içinden ihanet şebekeleri çıkabilir. Bizim ülkemizden de satılmışlar, Atatürk düşmanları, Lozan muhalifleri çıkabilir. Bayrağına, misakı milli sınırlarına ve Atatürk devrimlerine sahip çıkanların sayısının Türkiyede satılmışlardan çok daha fazla olduğuna kesinlikle inanıyoruz.
ÇAKIR'IN MESAJI..
Bu arada Belediye Başkanı Ahmet Çakır da, konuya ilişkin bir mesaj yayınladı ve şunları söyledi:
"Demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarından biri olan basın, çok önemli görevler ifa etmektedir. Demokrasinin gelişmesinde, yerleşmesinde, buna paralel olarak da devletlerin ve milletlerin gelişip, dünyayla entegre olmasında, basın önemli işlevler görmektedir.
Bu kadar önemli bir yere sahip olan basının, mutlaka ve mutlaka özgür olması gerekir. Basının özgür olmadığı bir ülkede demokrasiden ve insan haklarından söz etmek mümkün değildir. Kişilerin hak ve özgürlüklerini gerektiği şekilde kullanabildiği toplumlarda, şeffaflığın gereği olan Haberleşme Özgürlüğü son derece önemlidir.
Ülkemizde 24 Kasım 1908 tarihinde kaldırılan sansür sayesinde, basınımız büyük ilerleme göstermiş ve ülkemizin gelişmesine de önemli katkılar sunmuştur.
Yayınlarını toplumsal değerle saygılı, hak ve özgürlükleri temel alan tarafsız bir yayın anlayışıyla yerine getiren özgür basın, demokrasinin büyük güvencesidir.
Bütün imkansızlıklara ve zorluklara göğüs gererek halkın haber alma hakkını kullanmasını sağlayan basın mensupları herkes tarafından desteklenmeli ve uygun çalışma ortamı için gayret gösterilmelidir.
Bu duygu ve düşüncelerle, basında sansürün kaldırılışının 101. yıldönümünde tüm basın mensuplarının Basın Bayramını kutlar, çalışmalarında başarılar dilerim."