SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Geri Dönüşüm Projeleri Acilen ve Sürekli Uygulanmalı"

0
Güncellendi - 2020-02-09 20:22:58
A- A+ PAYLAŞ

Büyükşehir Belediyesi ve Malatya Kent Konseyi işbirliğiyle Kongre ve Kültür Merkezinde "24 Ocak Depremi ve Öneriler" konulu panel düzenlendi.

24 Ocak Depremi ve Önerileri konulu panele Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, İlçe Belediye Başkanları, Malatya Kent Konseyi Genel Sekreteri Av. Abdulkadir Artan, Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri, Muhtarlar, depremle ilgili sahada çalışma yapan mimarlar ve mühendisler, Hazır beton firmaları, Sigorta Acente temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından deprem konulu programa geçildi.

Artan: Amacımız farkındalık oluşturmak

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Malatya Kent Konseyi Genel Sekreteri Av. Abdülkadir Artan; "Herkesi selamlıyorum. Hep birlikte bir deprem yaşadık. Ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Deprem sonrası Devletimizin bütün kurumları Malatya Valiliğimiz, Büyükşehir Belediyemiz, AFAD büyük bir başarı gösterdiler.

Deprem ile ilgili bir dizi etkinlik ve ziyaretler gerçekleştirdiklerini ifade eden Av. Artan, Kent Konseyi olarak böyle bir programın faydalı olacağını düşündük. Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte böyle bir program gerçekleştirdik. Malatya Kent Konseyi olarak, Malatya'mızın bütün renklerini burada görmek istedik. Amacımız farkındalıktır. Değerli hocalarımız bugün bizlere deprem konusunda gereken bilgileri aktaracaklar. Allah bir daha böyle acılar bizlere yaşatmasın. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum” dedi.

Başkan Gürkan: Depreme hazır olma noktasında sorumluluklarımız var

Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan; 24 Ocak 20.55'te Malatya’da bir deprem yaşadık. Deprem esnasında Akçadağ ilçemizde bulunuyorduk. Biz Akçadağ ilçemizden ayrılıyorduk. Deprem oldu dediler. Malatya’ya doğru yolumuza devam ederken Valimiz ile bir telefon görüşmemiz oldu. Akçadağ’dan şehir merkezine doğru geldiğimizde insanların dışarı da olduğunu gördük. Herkes dışarıdaydı. Valiliğimize ulaşmak zor oldu. Daha sonra Valiliğe vardık, kriz masası kuruldu. Bizim görüşmelerimiz devam ederken Arama Kurtarma ekibimizin Doğanyol'a gitmeleri talimatını verdik. Bizim 7/24 esasına dayalı çalışan Yol Asfalt ekibimiz Doğanyol ve Pütürge ilçelerimizde ve diğer ilçelerimizde hazır kıta bekliyorlardı. Deprem olunca ilgili iş makinelerini ve personel arkadaşlarımızı olay yerine görevlendirdik.

182 yıldan beri bu şiddette bir deprem olmadığını ifade eden Başkan Gürkan, “Depremlerin olması doğaldır. Jeolojik olarak deprem bölgesinde yaşıyoruz. Depreme hazır olma noktasında sorumluluklarımız var. Saat 23.00'te Doğanyol ilçemizde enkazın altında kimseyi bırakmadık. Bu Malatya Valiliğinin, Kriz masasının, AFAD ve Malatya Büyükşehir Belediyesinin, yoğun tempolu ve kollektif çalışmasının ürünüdür.  Aynı gece 20 otobüs ve sıcak yemek verildi. Sosyal tesisler, semt konakları spor tesisleri açık hizmet verildi. 10 bin kişilik sıcak yemek dağıtıldı. Bir taraftan çadırlar dağıtılırken diğer taraftan gıda dağıtımı gerçekleştirildi.

Depremin hemen ardından Bakanlarımızın ziyaret etmesi, hemen akabinde Cumhurbaşkanımızın ziyaretleri ve talimatları ile gerekli tedbirler alındı. Devlet ve millet el ele işbirliğinin en güzel örneğini yaşadık. Başta Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız, milletvekillerimiz, milletimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, hayırsever vatandaşlarımız herkes bu konuya çok büyük hassasiyet gösterdiler

Depremler acıdır. Elazığ ve Malatya’da depremde kaybettiğimiz kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Hastalarımıza acil şifalar diliyorum. Öncesinde İdlip saldırısı, Van’da yaşanan çığ, İstanbul'da uçak kazası bir süreçte geçiyoruz. Bu depremde bir bütün olarak el ele, birlik ve beraberlik içinde hareket edildi.

Kale İlçesinde bir vatandaşımız arabada getirdiği yemekleri dağıtıyordu. Bu millet olmanın en güzel örneğidir. Okullara sığınmış insanlarımızı gördük. Okullara sığınmış insanlarımıza orada oturan insanların şefkatle merhametle baktığını gördük. Bizler birlik ve beraberliğimizi bozmadığımız sürece bu devlet ilelebet yaşayacaktır” ifadelerine yer verdi.

Deprem ile ilgili son olarak Başkan Gürkan, “Deprem coğrafyası ve fay hattı üzerinde yaşıyoruz. Burada özellikle dolgu malzemesi olan ve tabanı su olan yerlerde temel zemin etütlerin ve jeolojik etütlerin çok iyi yapılması gerektiğini gördük. Bazen vatandaşımız klasik bir yapı içerisinde şunu da diyebilir. Belediye nerede? Belediye İmar planının uygulanıp, uygulanmaması noktasındaki hassasiyete bakar. Yapı denetimlerimiz var bunlarda yapı esnasındaki süreci takip eder. Bütün bunların önünde vicdan dediğimiz biz kendimiz bizler bir şey yaparken Neden? Niçin?  Niye? Yaptığımızı düşünmemiz gerekir” ifadelerine yer verdi.

Konuşmaların ardından, İnönü Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdullah Korkmaz’ın moderatörlüğünde, E. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Mehmet Ünal, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Murat Burak Tahtalı, Malatya Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Fidaner deprem konulu sunumlarını gerçekleştirdiler.

İnönü Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdullah Korkmaz, doğal afetler noktasında insan olarak bir kısım zaruretlerle baş edemediğimizi söyleyerek, bunlarla yaşamamız gerektiğini vurguladı.

Prof. Önal: Deprem öncesi, sırası ve sonrası yapılması gerekenler öğretilmeli

Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Mehmet Önal, Malatya’nın kuzeyinin ikinci deprem bölgesinde olmasına karşın çürük zemin özelliği taşıdığını söyleyerek, Malatya yerleşkesi içinde en uygun zeminlerin Malatya’nın doğusu, batısı ve güneyinde yer aldığını söyledi.

Malatya’nın güney sınırını oluşturan ve yerleşkelerin önemli bir kısmının da doğrudan üzerinde yer aldığı Çöşnük Fayının, bölgedeki sismik etkinliğini de işaret ettiği gibi, aktif ve Malatya ilini en çok tehdit eden bir deprem kaynağı durumunda olduğunu ifade eden Önal, “Uluslararası kabule göre bir bölgede 10 bin yıldan beri deprem oluyorsa o bölgede aktif fay var anlamına gelmektedir” dedi.

Doğu Anadolu Fayı üzerinde meydana gelecek depremlerin Çöşnük ve Malatya- Ovacık Fayları üzerinde uyarıcı etki yapabileceğini söyleyen Önal, Türkiye’de son 120 yılda olan depremlerde 86 bin 497 kişi yaşamını yitirdiğini belirtti.

Deprem öncesi yapılması gerekenlere de değinen Önal, “Halka deprem öncesi, sırası ve sonrası yapılması gerekenler öğretilmeli, çürük binalar yıkılmalı, zemini kötü olan binaların zemini sağlamlaştırılmalı, İhtiyaç duyulan binalar sağlamlaştırılmalı, Geri dönüşüm projeleri acilen ve sürekli uygulanmalı, Jeoloji Mühendisleri önderliğinde yeni yerleşke alanları saptanmalıdır, Tarım alanları ve çürük zeminlerin olduğu yerlerde yerleşke alanı açılmamalıdır” dedi.

Tahtalı: Özellikle ikinci el konutlarla ilgili yeni düzenleme yapılmalı

İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Murat Buğra Tahtalı, Türkiye’nin %98’i deprem riski ile karşı karşıya olduğunu söyleyerek,  nerede eksiklikler var ve neler yapılmalı sorusu üzerinde durulması gerektiğini vurguladı. Yapı denetim kanunu değil, kanunun uygulaması sorunlu olduğunu belirten Tahtalı, “özellikle yapı denetim firmaları çok düşük ücretlerle mimar / mühendis çalıştırmaktadır. Bu ücretler hakkaniyetli hale getirilmelidir” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yapı denetim firmaları üstündeki denetimleri daha ciddi şekilde yapılması gerektiğini belirten Tahtalı, cezalandırılan yapı denetim firmalarının başka ad altında tekrardan faaliyette bulunup bulunmadıkları yeterli şekilde araştırılmalı ve tespit halinde TCK Hükümleri uygulanmasının gerektiğini,   yargı organlarının burada rolü son derece önemli olduğunu ifade etti.

Tahtalı, özellikle ikinci el konutlarla ilgili olarak kanunda düzenlemeye gidilerek, aynı araçlardaki ekspertiz raporu ve geçmişe yönelik denetim sistemi gibi, tapu ile birlikte binanın depreme uygunluğu ile alakalı bilgileri içeren belgelerin verilmesi gerektiğini belirterek, “Yapı denetim firmalarının denetim sorumluluğu 15 yılla sınırlıdır. Ancak herhangi bir zaman sınırlamasına bağlı olmaksızın ilk depremde binanın ağır hasar alması / yıkılması durumunda bilirkişi sonucunda yapı denetim şirketinin sorumluluğunun olduğunun anlaşılması halinde idari sorumluluk yine gündeme getirilebilmelidir” dedi.

Fidanel: Yatay Kentleşme çok önemli

Malatya Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Fidanel, binaların statik yapısı ile ilgili bilgi vererek,  yaşamış olduğumuz Sivrice depremi ile bir gerçeği tekrar hatırlamamız gerektiğini söyledi. Teknoloji ve bilimin ışığında eski binaları tekrar gözden geçirmemiz gerektiğini vurgulayan Fidanel, ülke ekonomisi ile birlikte mimari yapılanmanın da daha iyi noktalara ulaştığını, tekniğe uygun yapılmayan betonarme binaların yıkılmaya mahkûm olduğunu belirtti. Yatay kentleşmenin çok önemli olduğunu vurgulayan ve şehir planlamamızın yatay kentleşmeye uygun olarak yapılması gerektiğini söyleyen Fidanel, “Yüksek binalar tehlikeli binalar anlamına gelmez. Sosyolojik olarak daha rahat olabilmek adına bağımsız evleri önemsiyoruz” dedi.

Plastik olmayan elastik binalar yapılması gerektiğine dikkat çeken Fidanel, 2000 yılından önce yapılan binaların yapı denetime tabi olmadıkları için öncelikli olarak revize edilmeleri gerektiğini söyledi.

Deprem Bölgesinde çekilen fotoğraflardan oluşan sergi de panelde açıldı. Deprem konulu sergi AVM Malatya Park’ta 10 - 13 Şubat tarihlerinde sergilenecek.

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

4 yorum yapılmış

  • halil (4 yıl önce)
    hepsi hikaye bunların.yatay mimari söylemini yapan guruh, dikey mimariyi yapanla aynı değilmi. 20 yıldır dikine dikine gidiyoruz işte.tarım arazilerine binaları kim yaptı.birinci derece deprem bölgesinde.bugün Sakarya ya bakın 5 katlı bina yok.panelde konuşmacı inşaat mühendisi yok. tamamen komedi.laf olsun. dostlar alışverişte görsün işte.depreme hazırlıklı olmalıyız, işte fay hattı burda-şurda. ama bu binalara izin verenler nerde.aklımızla dalga geçmeyin.bunun vebali bu binalara izin veren de. onları söyleyin. depremi hepimiz biliyoruz.
    0
    0
    Yanıtla
  • Aa (4 yıl önce)
    Yatay mimari şart diyenler, yüksek mimari izni için imza atanlar. Bu ruhsatları ben vermedimya
    0
    0
    Yanıtla
  • Vatandas (4 yıl önce)
    Cumhurbaşkanımız yatay mimari diyor ama hilton otelin yanına ,şehrin silüetini bozan 15-20 katlı binalara izin veriliyor.Kim izin veriyor,neden yapılıyor anlamak mümkün değil! İşin rant kısmını biliyoruz ama deprem riski ve şehir estetiği noktasında vebal altında bu konuda yetkili ve etkili herkes...
    0
    0
    Yanıtla
  • mlx (4 yıl önce)
    Kentsel dönüşüme ağırlık verilmeli.belediye milletin malına ortak olmayı bırakmalı
    0
    0
    Yanıtla