İnönü Üniversitesi (İÜ) Türkçe Öğretimi Araştırma ve Uygulama Merkezi (TÖMER) Öğretim Elemanı Ersin Aycan, Türkçenin özünü öğrenmek için Gök-Türk kitabelerine mutlaka bakılması gerektiğini ifade etti.
İÜ bünyesindeki Radyo Kampüs’te İnanç Kara Ölmeztoprak’ın hazırlayıp sunduğu Panorama Programına katılan Aycan, soruları cevaplandırdı. Ersin Aycan, TÖMER’de öğrencilere Türkçe Dil Eğitimi verildiğini, Türkçenin eklemeli bir dil olmasına rağmen yüzey yapısının kolay ve ekonomikliği nedeniyle Türkçe öğrenmenin kolay olduğunu belirtti.
Mesleğe başlar başlamaz Türk Dili Derslerine girdiğini ve dili öğretirken kelimenin basit anlamının ne ifade ettiğini öğretmeye çalıştığını vurgulayan Aycan, sözlerine şöyle devam etti:
“Anne kelimesini öğretirken, öğrencilere anne nedir diye soruyorum, senin veya bir başkasının annesi ve kişinin somut özelliklerini değil; anne kelimesinin onda uyandırdığı duyguları ifade ettiriyorum. Böylece her kelime daha kolay hafızada yer ediyor ve öğreniliyor.”
Türkçenin özünü öğrenmek için Gök-Türk kitabelerine mutlaka bakılması gerektiğini ifade eden Aycan, “Kendi kültürel motiflerimizi algılamalı ve onun üzerine bir takım entegrasyonları yaparak devam etmeliyiz” dedi.
Diksiyon konusunda da açıklamalar yapan Aycan; diksiyonun güzel konuşma sanatı olduğunu, insanların ağız yapılarının ise o dile sempatiklik kazandırabileceğini aktardı.
İnönü Üniversitesi Tiyatro Topluluğu’nun danışman hocası olduğunu söyleyen Aycan, tiyatronun, bütün sanat dallarını içinde barındırabilen bir sanat dalı olduğunu ifade etti.
Aycan, “Tiyatroda her şeyden önce insan olmak öğrenilir” ifadesini kullandı.
Devlet Tiyatroları’nın bir lütuf olduğunu sözlerine ekleyen Aycan, Malatya’daki Devlet Tiyatrosunun turne tiyatrosu olduğunu dolayısıyla her hafta farklı oyunlar izlenebildiğini, bunun da bize, ayda dört oyun izleme şansı kazandırdığını söyledi.
İnönü Üniversitesi Tiyatro Topluluğu’na katılabilmek için İÜ öğrencisi olmanın yeterli olduğunu, bir buçuk aylık bir eğitimin ardından, bireyin içindeki ışığın ve gücün ortaya çıkarılmaya çalışıldığını vurgulayan Aycan, edebiyatın iç dinamiğinin gelişmesi açısından daha fazla tiyatro teksti yazılması gerektiğini ifade etti.