SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Gri Pasaport Skandalı Yargı Skandalına Dönüşmek Üzere.!"

A- A+ PAYLAŞ

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Seçim yaklaştıkça Erdoğan klavyedeki tuşlara basıyor. Tabii Yunanistan’da da durum farklı değil, orada da seçim yaklaşıyor. İki popülist lider atışıyor, Erdoğan “Bir gece ansızın gelebiliriz” diyor. Yunan Başbakanı yanıt veriyor. Yunanistan on iki adayı yeni silahlandırmış gibi tepki gösteriyor. 20 yıldan beri Yunanistan adaları silahlandırdı, sesin çıkmadı, ses edenleri de suçladın. 20 yıl sonra çıkmış milliyetçilik, kahramanlık taslıyorsun.” dedi. Gri pasaport skandalı ve sonraki gelişmelere de değinen Ağbaba, “Malatya merkezli VİP insan kaçakçılığı yaşandı.Belediye meclis üyelerimiz Yeşilyurt Belediyesi’ndeki bu olayı ortaya çıkardılar. Belediyenin yaptığı şey, komisyondaki CHP’li üyelerin sayılarını azaltarak, komisyonlara sokmamak oldu. Biz her zaman Malatya’nın çıkarını ve itibarını savunuyoruz ama maalesef dünyada Malatya denildiğinde akla ‘insan kaçakçılığı’ geliyor” ifadelerini kullandı. Ağbaba, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 19 Eylül Pazartesi günü Malatya'ya geleceğini de, “Bütün Malatyalı hemşehrilerimizi Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katılacağı 19 Eylül saat 17.00’deki il binamızın açılışına bekliyoruz. Buradan da davetimizi yapıyoruz.” sözleriyle duyurdu.

"GRİ PASAPORT SKANDALI YARGI SKANDALINA DÖNÜŞMEK ÜZERE.."
CHP Malatya İl Teşkilatı’nda basın toplantısı düzenleyen Ağbaba, Malatya’nın geçen yıl ‘gri pasaport’ skandalı ile dünyanın gündemine geldiğini kaydetti.

“Malatya merkezli VİP insan kaçakçılığı yaşandı” diyen Ağbaba, “Belediye meclis üyelerimiz Yeşilyurt Belediyesi’ndeki bu olayı ortaya çıkardılar. Belediyenin yaptığı şey, komisyondaki CHP’li üyelerin sayılarını azaltarak, komisyonlara sokmamak oldu. Biz her zaman Malatya’nın çıkarını ve itibarını savunuyoruz ama maalesef dünyada Malatya denildiğinde akla ‘insan kaçakçılığı’ geliyor” ifadelerini kullandı.

Milletvekili Ağbaba, işin boyutunun çok fena olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“İşin boyutunda para, hukuksuzluk, rüşvet var. Bu durum ‘gri pasaport skandalından’ bir ‘yargı skandalına’ dönüşmek üzere ve kimsenin kılına dokunulmuyor. Adeta bir koruma zırhıyla bürünmüş durumda. Olayın gerçekleşme şekli, şüphelileri ve delilleri ortada olmasına rağmen neden hala dava açılmamaktadır? Konu unutulmaya çalışılmaktadır. Soruşturmayı uzatarak, ipe un sererek ortaya çıkan bu suçlar ve iddialar zamana yayılarak olay soğutulmaya, kamuoyu nezdindeki etkisi hafifletilmeye mi çalışılıyor? Olayın üzerinden bunca zaman geçmiş olmasına rağmen halen iddianame hazırlanıp sorumluların yargı karşısına çıkarılmamış olması başlı başına bir skandaldır ve kabul edilemez. Bilindiği üzere gri pasaport skandalının odağındaki 3 kişi tutuklanmıştı. Bunlardan birisi yurtdışına bizzat giden, gri pasaportların çıkarılmasını organize ettiği iddia edilen, AKP’li Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcısı Bekir Karakuş, tutuklandıktan çok kısa bir süre sonra 4 Temmuz’da serbest bırakılıyor. Aynı günlerde Belediye Başkanı Mehmet Çınar hakkındaki soruşturma izni Danıştay kararı ile iptal ediliyor. Bu işin organizasyonunda yer alan AK Partinin eski Bingöl Servi Belediye Başkanı Ali Ayrancı ise son olarak 2 Eylül tarihinde serbest bırakılıyor. Özetle; henüz dava bile açılmadan şu an dosyanın kalan tek tutuklusu yurt dışındaki şirketin sahibi Ersin Kilit isimli şahıs, ancak olayın merkezinde yer aldığı ve doğrudan bu işi organize ettiği iddia edilen devlet görevlilerinin ve AK Partililerin tamamı ya serbest bırakılıyor ve soruşturulmuyor. Buradan hakimlere, savcılara ve devlete bir çağrı yapıyorum; madem Mehmet Çınar ve AK Parti hakkında bir işlem yapmadınız, ben size suçluyu kendi ellerimle teslim etmek istiyorum. Gelin CHP’li belediye meclis üyelerini yargılayın. Suçlu onlar çünkü onlar böyle bir kepazeliği ve rezilliği ortaya çıkarttı. Böyle bir utanmazlık memlekette yaşanmamış. Diyorlar ya ‘Malatya’nın itibarı’, Malatya’nın itibarının içine ettiler. Kimseye dokunulmuyor, bu CHP’li bir belediye olsa ne olurdu? Aynı gün görevden alınırdı. Suç işleri bakanı şimdi bunu koruyor.”

“40 BİN EURO’DAN BELEDİYE BAŞKANININ HABERİNİN OLMAMASI MÜMKÜN MÜ?”
Gri Pasaport Skandalı’nda tutuklu bulunan Ersin Kilit’in dönenim Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcısı Bekir Karakuş’a para verdiğini öne süren Ağbaba, “Ersin Kilit’in Yeşilyurt Belediye Başkan yardımcısı Bekir Karakuş’a Almanya dönüşü 40 bin Euro Para verdiği, bu paranın farklı isimler adı altında Yeşilyurt Belediyesinin ‘Hayır Çarşısı’ diye bilinen kurumuna bağışlandığı iddia ediliyor. Yurtdışı ayağındaki Ersin Kilit ise basına ve kamuoyuna yansıyan ifadelerinde kendisinin Türkiye’deki bir akrabasına verilmek üzere Bekir Karakuş’a 17 bin Euro verdiğini kabul ediyor. Milliyetçi muhafazakar. Peki, bu 40 bin Euro’dan belediye başkanının haberinin olmaması mümkün mü? Böyle bir para akışının olup olmadığı, gerçekten ne kadar para getirildiği, bu paranın nerelere harcandığı, kimlerin bu işten maddi menfaat elde ettiği elbette yargının işidir.

“TAM BİR ÇİFTE STANDART VAR”
Milletvekili Ağbaba, paranın verildiği iddia edilen Bekir Karakuş’un tutuklandıktan birkaç gün sonra serbest bırakıldığını anımsatarak, şunları söyledi:

“Adalet jet hızıyla işliyor. Muhalifler ve demokratlar suçsuz günahsız yıllarca hapis yatıyor, onlara işlemiyor ama bu işin odağındaki Ali Ayrancı ve Bekir Karakuş’a işliyor. İddiaya göre Ali Ayrancı’nın 2 Eylül günü tutukluluğunun devamına karar veriliyor. Bu karara aynı gün itiraz ediliyor ve yine aynı gün içerisinde yani 2 Eylül günü saat 16.55’de itiraz üst mahkemeye yetiştiriliyor ve Ali Ayrancı’nın bir saat içerisinde serbest bırakılmasına karar veriliyor.  Kararı veren hâkimin Ali Ayrancı’nın hemşerisi olduğu ve kararı verdiği gün izne ayrıldığı iddia ediliyor.  Ali Ayrancı “delillerin büyük ölçüde toplanmış olduğu, tutuklukta geçen süre” gibi gerekçeler gösterilerek tahliye ediliyor, onunla birlikte bu işi yaptığı iddia edilen Ersin Kilit hakkında ise “delillerin henüz toplanmamış olması, işin önemi” gibi gerekçeler gösterilerek tutukluluk halinin devamına karar veriliyor. Tam bir çifte standart.  Mehmet Çınar’ın başkanı olduğu belediye hakkında bunca iddia varken derin bir sessizliğe gömülmüştür. Bugüne kadar yaptığı tek şey hakkında verilen soruşturma iznini dava açarak iptal ettirmek olmuştur. Ali Ayrancı Yeşilyurt Belediyesi’yle ortak bir şekilde çıkar ve para karşılığında insan kaçakçılığı yapmıştır nokta.”

Ağbaba, “İddiaların odağındaki Mehmet Çınar başkanı olduğu belediye hakkında bunca iddia varken derin bir sessizliğe gömülmüştür. Bugüne kadar yaptığı tek şey hakkında verilen soruşturma iznini dava açarak iptal ettirmek olmuştur. Mehmet Çınar geçtiğimiz günlerde ise tanık sıfatıyla ifade veriyor. Soruyoruz: Mehmet Çınar, insan kaçakçılığı dosyasının merkezindeki AKP’li eski Bingöl Servi Belediye Başkanı Ali Ayrancı’yı ne zamandan beri tanımaktadır? Bu şahısla kaç defa görüşmüştür? Bu şahısla Belediyede bir araya hiç gelmiş midir? Bekir Karakuş gri pasaport skandalından önce Bingöl’e hiç gitmiş midir? Bekir Karakuş bu yurtdışı organizasyonunu yapmak üzere yetkiyi kimden almıştır? Çevreye duyarlı birey yetiştireceğiz diye tanıtılan bu projenin tek amacı Başkan Yardımcılarının bir şirket sahibinin kesesinden yurtdışında gezmek dolaşmak istemesi midir? Ali Ayrancı bu olaylardan çok uzun yıllar önce Malatya’da herhangi bir iş yapmış ya da ihale almış mıdır? Ali Ayrancı’nın Bekir Karakuş ile eskiye dayanan bir ortaklığı var mıdır? Bütün bu sorular ve daha fazlası elbette er ya da geç gün yüzüne çıkacaktır. Bizler uğrunda yüzlerce km yürüdüğümüz adaletin peşinde koşmaya devam edeceğiz. Haksızlığa, işlenen suçlara kayıtsız kalmayacağımızı ve bu işin peşini bırakmayacağımızı bir kez daha buradan ilan ediyoruz.”dedi.

Eski Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcısının tutuklandıktan bir hafta sonra serbest bırakıldığını yineleyen Ağbaba, “Buradaki imza belediye başkanının. Hiç kimse belediye başkanının haberi olmadan bu işi yaptığını iddia edemez, buna da kimse inanmaz. Maalesef anlaşılıyor AKP tarafından korunan bir büyük rezalet ve yolsuzluk var” dedi.

“İŞSİZLİK FONU, İŞSİZE DEĞİL YANDAŞA ÇALIŞIYOR”
“İşsiz sayısı arttı” diyen Ağbaba, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Orada da büyük bir rezalet var. Mart 2002’den 31 Ağustos 2022’ye kadar İşsizlik Fonu’ndan 20 yılda işsizlere ödenen para 48 milyar. Peki, sadece 2,5 yılda işverenlere ve yandaş şirketlere İşsizlik Fonu’ndan ödenene para, 55 milyar. İşsizlik Fonu, işsize değil yandaşa çalışıyor. 3 milyondan fazla işsiz bu fondan faydalanamamış. Fondaki paralar kimlere peşkeş çekiliyor görmek lazım.”

“SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKMÜŞ DURUMDA”
Ağbaba, AKP’nin övündüğü sağlık sisteminin çöktüğünü ifade ederek, “AKP’nin en çok övündüğü sağlık sistemi çökmüş durumda. Randevu almak mümkün değil. Kanser hastasına bir yıl sonrasına randevu veriliyor. Kuyruk yok diyorlar. Kuyruk artık evde, telefonun başında. Hastaneler ameliyat malzemesi bulamıyorsunuz, peçete bile bulunamıyor. Merkezi Hekim Randevu Sistemi yani, MHRS de her gün ya çöküyor, ya bir şey oluyor. Şimdi Sağlık Bakanlığı yeni bir uygulama ile randevuya kota getirdi. Şimdi, hastanelerden 1 ayda en fazla 3 kez randevu alınabilecek. Nereden nereye geldik. Bunlar sağlıkta “çağ atladık, devrim yaptık” diye yıllarca masal anlattılar. Şimdi yalanları tek tek dökülüyor. Bakanlık resmen vatandaşa “hasta olma, hasta olursan da benden uzak dur” diyor. Kanser hastası var, engelliler var, kalp rahatsızlığı olan var. Bunlar ne yapacak? Bu gidişle AKP çözümü hastaneleri kapatmakta bulacak. Hastaneler olmazsa veya hasta olmazsa sağlık hizmetine de gerek kalmaz.” diye konuştu.

“675 BİN ÇOCUK OKULA GİDEMEDİ”
Okulların açıldığını ancak servis ihalelerinin henüz yapılmadığını iddia eden Ağbaba, “Kuluncak’a gittim, oradaki çocukların durumuna üzüldüm. Okula gidip gitmediklerini sordum, birinci sınıfa gittiklerini söylediler. Okula ne zaman başladıklarını sordum, gidemediklerini söylediler. Çocuklar okula başlayamıyor niye çünkü servis yok. Okul harcamalarında kırtasiyeden servise kadar anormal bir artış olmuş durumda. Okul harcamaları tam beş kat arttı. Okul servis ücreti neredeyse asgari ücrete ulaşmış durumda. Kırtasiyeden servis ücretlerine beş kat artan okul harcamaları yüzünden okula gidemeyen öğrenciler var. Sosyal medyaya girin, yüzlerce öğrenci isyan ediyor. Her gün bizlere onlarca serzeniş, şikayet geliyor.  Öğretmeninden, öğrencisine, servisinden, kırtasiyecisine kadar herkes bin bir dert yanıyor. Aileler ilkokul çağındaki çocukların defter kalem masraflarını karşılayamaz hale gelmiş. Bir top a4 marketlerde 100 lirayı aşmış. “Okul kitaplarını bedava yaptık” dediler, şimdi okula gitmek için evden adım attığın an yığınla borca giriyorsun. Türk Eğitim Derneği'nin araştırmasına göre, 675 bin çocuk okula gidemedi. Bu çocukların yaş ortalaması 14-17. Bu çocuklar nerede, bilen yok. Çocukların servisle okula gitmesi de artık lüks oldu. Büyükşehirlerde fiyatlar 4-5 kat artmış durumda. İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerde ortalama 250-300 lira olan servis ücretleri bu sene en kısa mesafe için 570 TL’den bin TL’ye yükseldi” ifadelerini kullandı.

TSO VE BORSA SEÇİMLERİ..
Ticaret ve Sanayi Odası ile Ticaret Borsası seçimlerine de değinen Ağbaba, "Malatya hareketli dönemler yaşıyor. Çeşitli seçimler var. Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri var. Borsa seçimi var. Borsadaki ve ticaret odasındaki aday olan arkadaşlara başarılar diliyorum. Malatya’nın bugün sanayisinin de gelişmekte olduğunu ifade etmek istiyoruz. Malatya organize sanayisi Türkiye’de örnek fabrikaları barındıran önemli bir organize sanayi bölgesi. Ben hem yatırımcılara teşekkür ediyorum hem emek verenlere teşekkür ediyorum. Ancak şunu belirtmek lazım. Ticaret ve Sanayi Odası hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmamalıdır. Ticaret ve Sanayi Odası Malatya’da her kesimi temsil etmeli ve her kesimi kucaklamalı. Ayrıca bir şeyin daha altını çizmek istiyorum. CHP örgütümüz ve ben şahsen milletvekili olarak bu seçimlerde herhangi bir şeyi desteklemediğimizi ve tarafsız olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Tabi ki aday olan arkadaşlarımız var. Her iki gruptan aday olan dostlarımız var; ancak bu konuda Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinde partimizin tarafsız olacağını belirtmek istiyorum. Umarım Malatya için hayırlı sonuçları olur."dedi.

“ERDOĞAN OY ALMAK İÇİN MEKTUP YAZIYOR”
“Erdoğan oy almak için mektup yazıyor” diyen Ağbaba, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı KPSS şartı aranmaksızın geçici personel alımına başladı. Bu personeller ne yapacak, 26 milyon haneye ev ziyareti yapacaklar. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından, sosyal yardımlar için evleri ziyaret edecek memurlara Erdoğan’ın mektubunun da dağıtılması talimatı verildi. KPSS yok, yaş aralığı geniş, üniversite mezunu olmanız yeterli, görevleri z Erdoğan’ın mektubunu dağıtmak, propaganda yapmak. Sosyal yardımları sanki Erdoğan kendi cebinden yapıyor. Bakan Derya Yanık’ın maalesef açıklama yapması mümkün değil. Devlet memurları parti militanı gibi çalıştırılıyor. Burada da göreceksiniz torpil olacak ve AK Partililerin yakınları işe alınacak.”

“20 YIL SONRA MİLLİYETÇİLİK, KAHRAMANLIK TASLIYORSUN”
Seçim yaklaştıkça ortamın gerginleştiğini dile getiren Ağbaba, “Seçim yaklaştıkça Erdoğan klavyedeki tuşlara basıyor. Tabii Yunanistan’da da durum farklı değil, orada da seçim yaklaşıyor. İki popülist lider atışıyor, Erdoğan “Bir gece ansızın gelebiliriz” diyor. Yunan Başbakanı yanıt veriyor. Yunanistan on iki adayı yeni silahlandırmış gibi tepki gösteriyor. 20 yıldan beri Yunanistan adaları silahlandırdı, sesin çıkmadı, ses edenleri de suçladın. 20 yıl sonra çıkmış milliyetçilik, kahramanlık taslıyorsun. Yapmaya çalıştığı tek şey maalesef iktidarını sağlamlaştırmak ve ortamı germek. Türkiye’de ekonomi bozuk, kayırmacılık artıyor. Türkiye, maalesef elindeki adaları bunların döneminde Yunanistan’a hediye edildi ve gıkları çıkmadı. Şimdi konuşuyor, Ecevit’in söylediği sözden de alıntı yapıyor. Ecevit, Kıbrıs’a “Bir gece ansızın gelebiliriz” demiş ve gitmişti. Çakma milliyetçi ve vatansever adalar işgal edilirken Yunanistan’a sesi çıkmamış, şimdi konuşmaya çalışıyor” dedi. 

EYT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN ARALIK AYI NEDEN BEKLENİYOR?
Ağbaba, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusuna da değindi ve şöyle dedi:

"Türkiye’de çözülmeyen sorunları Genel Başkanımız çözüyor. KYK borçlarının faizlerinin silinmesini de biz yaptık. Esnaf ve çiftçiler de borçlarının faizlerini sileceğimizi bilsin. EYT meselesini de biz çözeceğiz. Çalışma Bakanı EYT sorununun çözümü noktasında bir çalışma grubunun oluşturulduğunu, çalışmaların Aralık ayına kadar sonlandırılacağını açıkladı. Bu formüller nedir, ne değildir şu ana kadar hiç kimse ile paylaşılmadı. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre; emeklilik yaşının azaltılması veya yeni bir prim günü belirlenmesi ön görülüyor. Baştan söyleyelim emeklilikte yaşa takılanların sorunu yeni bir yaş şartı ve prim günü ödeme şartı ile çözülemez. Sorunun yeni bir yaş şartı çözmeye çalışmak, işi iyice yokuşa sürmek demektir, EYT’lileri aldatmaktır. Partimizin Emek Büroları olarak “Sosyal Güvenlik Sistemi ve EYT Çalıştayı”, 22 Ekim 2018 tarihinde, bu sorunun çözümü için önerilerimizi paylaşmıştık. Eğer iktidar biraz samimi ise Ekim ayında meclis açılır açılmaz bu sorun hemen çözülebilir. EYT sorunu hakkında önerimiz açık ve nettir.

1.    4447 sayılı yasanın geçmişe dönük hükmünün iptal edilmesi, 9 Eylül 1999 öncesi sigorta girişi olanlar için emeklilik yaş şartının kaldırılması, yasa öncesi gerekli yıl ve prim gün sayısını tamamlayanlara emeklilik hakkının verilmesi gerekmektedir.

2.    Emeklilik koşulları tüm yurttaşlar için yeniden düzenlenmelidir. Emeklilik yaşının kademeli artışına derhal son verilmeli; emeklilik yaşı, tüm yurttaşlar için ülke gerçeklerine uygun bir seviyeye çekilmelidir.

3.    Emekli aylıklarının alt sınırı asgari ücret seviyesine çekilmelidir ve aylık bağlama oranları eski seviyesine getirilmelidir.

4.    İntibak yasası gündeme getirilmeli, emekliler arasındaki maaş uçurumuna son verilmelidir."

malatyahaber.com- Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

8 yorum yapılmış

  • GÖKHAN (1 yıl önce)
    dilerimki çok güvendiğim tarafsızlığına inandığım ve turgut özal üniversitesi haberlerini gayet güzel bir şekilde vatandaşa yansıtan MALATYAHABER sitesini bu GRİ pasaport olayındada aynı hassasiyeti göstermesini bekliyorum. bu konuda gerçekten size güveniyoruz. bu olay bu kadar basit üstü kapatılmamalı.
    %89
    %11
    Yanıtla
  • Mehmet (1 yıl önce)
    Kendinizi lütfen yormayın sayın Vekilim, serbest kaldı son tutukluda Siz olayın üzerine gittiğiniz için.. Hiç suçlu veya suç yok imiş. Hersey normalmiş. Bir zamanlar dediği gibi Çakır karakterinin "ne güzel İstanbul be.."..
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Yeşilyurt44 (1 yıl önce)
    Eğer suçlu birileri olsaydı hakim ve savcılar gereğini yapardı.Ayrıca Danıştay soruşturmaya izin yoktur diye karar da vermiş.Herkes kendi işini yapsın Veli bey bırakın
    %13
    %87
    Yanıtla
  • Vatandaş44. (1 yıl önce)Yeşilyurt44 isimli kullanıcı yorumuna
    Ne oldu bune telaş yeşilyurt44 sakin ol. Gerçeklerin er yada geç gün yüzüne çıkma bir huyu vardır. Ayrıca seçime son 7 ay...!!!
    %91
    %9
    Yanıtla
  • Yeşilyurt44 nickiyle yazanın yaptığına bizim camiada 'salağa yatmak' diyorlar. Herkes kendileri gibi kıt zekalı ya!!!!!
    %92
    %8
    Yanıtla
  • Suçlu olup olmadıklarının belli olması için mahkemede yargılanmaları gerekiyor. Daha hukukun nasıl işlediğini bilmeden ahkâm kesme be cahil. Sizinkiler resmen yargılanmamak için kaçıyorlar.
    %92
    %8
    Yanıtla
  • Gidenlerin her biri memnun ki yerinden, birçok seneler geçti dönen yok seferinden. Mahkeme kadıya mülk değildir. Sizin aklama tiyatronuzu hacı / bacı meclis yüce divan günlerinden biliyoruz. Tansu hanıma yaptığınız kıyak 7/6 . Huyunuz hiç değişmedi. Muhafazakar seçmen bu tüccarların elinden ne zaman kurtulacak!
    %93
    %7
    Yanıtla
  • Mahkemelerde yargılanmadan kimin suçlu kimin suçsuz olduğuna kimse karar veremez.Bu arada seçimlere de az kaldı
    %100
    %0
    Yanıtla