- CHP'li Ağbaba, kamuoyunun fabrikalara karşı duyarlılığının arttığını belirterek yapılan anketlerde halkın yüzde 82’sinin şeker fabrikalarının satışına karşı olduğunu belirtti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba CNN Türk Televizyonu’nda Şirin Payzın’ın hazırlayıp sunduğu Ne Oluyor programında Türkiye gündemiyle ilgili açıklamalar yaptı.
NOTERDEN 100 BİN İMZA DEMOKRATİK DEĞİL
Başkanlık seçimlerinde bağımsız adayların aday olma kriterleri ve noter kanalıyla 100 bin imza toplanması talebinin demokratik olmadığını kaydeden Ağbaba, “AKP kendisinden oy alacağını düşündüğü bağımsız aday ortaya çıkarsa onu engellemek için noter kanalını devreye koyabilir. Bağımsız bir adayın 100 bin imzayı noter aracılığı ile yapmak büyük bir maddi güç gerektirir. Bu işlemi yapacak kişi çok az olur. Doğru da değil. Demokratik de değil. Adaylık ilçe seçim kurulları aracılığı ile yapılabilir. Bu kanal daha demokratik olacaktır” dedi.
16 NİSAN REFERANDUM TECRÜBEMİZ VAR
“Evet’in serbest, Hayır’ın yasak olduğu bir 16 Nisan Referandum tecrübemiz var” diyen Ağbaba, “Cumhurbaşkanından başbakanına, valisinden kaymakamına herkesin evet için çalıştığı bir süreç Hayır diyenlerin terörize edildiği bir dönem yaşadık. Hayır’ı anlatmak mümkün değildi. Parlementer demokrasi mi, tek adam mı arasında bir mücadeleydi. KESK’in, Birleşik Kamu İş’in, DİSK’in çalışmaları engellendi. Halk evleri üyeleri kahvede hayır dedikleri için tutuklandılar. Hayır’ı savunan bir çok akademisyenler işlerinden edildi.” ifadelerini kullandı.
SANKİ BİZ BU ÜLKEDE YAŞAMIYORUZ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, OHAL’in günlük hayata etkisinin olmadığı ile ilgili açıklamaların gülünç olduğunu belirterek, “Sanki biz bu ülkede yaşamıyoruz. OHAL’le Afrin'in ne ilgisi var? Askerimizin operasyonuyla ne ilgilisi var. 20 Temmuz'da ilan edildiğinde en çok karşı çıkan CHP olmuştu. FETÖ’ye karşı ilan ettiklerini söylediler ama gerçek çok kısa sürede ortaya çıktı. OHAL Adıyaman’da tütün üreticisine sıkılan biber gazı, Doğanşehirli üreticiye vurulan copmuş. Üreticinin kolunan kırılmasıymış. OHAL Kızılay’da hapsedilen insan hakları anıtıymış. OHAL ‘mesleğimden niye atıldım?’ diyen Veli Saçılık’ın 80 yaşındaki annesinin yerlerde sürüklenmesidir. Ankara Baro Başkanının meclise yaklaştırılmamasıdır. OHAL , milli iradenin cezaevine atılmasıdır. İbrahim Kaboğlu’nun gözaltına alınmasıdır. Şeker Fabrikası önünde basın açıklaması yapacağımız zaman valinin basına izin vermemesidir.10 Ekim ailelerinin evlatlarını anarken polis saldırısına maruz kalmasıdır. OHAL muhaliflerle mücadeleye dönüşmüştür. TTB Barışı savunduklarını açıkladılar. Sabah 6 da operasyon yapıldı. 12 Eylül’de bunlar yaşanmadı.”dedi.
Ağbaba, “Barolar açıklama yapamıyorsa, hiçbir kurum özgürce konuşamıyorsa OHAL tam da budur. Türkiye’de onbinlerce insan AKP genel Başkanını eleştirdikleri için soruşturma geçiriyorlar. Kendi ilim Malatya’da operasyon yapıldı. 2015'deki paylaşımlarından dolayı onlarca kişi tutuklandı. Hukuk askıya alındı. Gamze Akkuş İlgezdi’nin soru önergesine verilen cevaba göre 69 Bin öğrenci tutuklu ve hükümlü cezaevlerinde. Bu rakam Adalet Bakanlığı tarafından verilen bir rakam. Boğaziçi’nde 10 öğrenci neden gözaltına alındı? Hukukun olmadığının en yalın örneği o öğrencilerin tutuklanmasıdır. Sarayın emri ile öğrenciler tutuklanmıştır.”şeklinde konuştu.
KOALİSYON DÖNEMİ BİTİYOR DİYENLER KOALİSYON YAPIYOR
“Bizim baraj sorunumuz yok. Ancak gelen sistemle birlikte oy oranı düşük partilerin mutlaka ittifak yapması gerekiyor” diyen Ağbaba, “Artık koalisyon dönemi bitiyor, artık baraja ihtiyaç kalmayacak diyorlardı. AKP, MHP ile bir ittifak kurmuş durumda. İttifak neden ortaya geldi. AKP 50 artı 1'i bulmak istiyor, ama barajı kaldırmak istemiyor. Yapılan anketlerin tamamında MHP de yüzde 10 barajını geçemiyor. İttifakın ana gerekçesi işte bu sebepler. Biz küçük partilerin ittifak yapmasını, meclise girmelerini doğru buluyoruz. Seçimler zamanında yapılırsa 1,5 yıl süre var. O dönem biz de ittifakı değerlendiririz. AKP, hem kendisi ittifak yapıyor hem de muhalefeti ittifaka zorluyor. Biz en ufağından en büyüğüne pek çok siyasi partiyle birlikte 16 Nisan Referandumu deneyimi yaşadık. Dünya siyasi tarihine geçen adalet yürüyüşü gerçekleştirdik. AKP tabanı bile adalet yürüyüşünü anlamlı buldu.”dedi.
HALKIN YÜZDE 82 Sİ ŞEKER FABRİKALARININ SATIŞINA KARŞI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “İttifaklarla ilgili bir önemli tecrübeyi de şeker fabrikalarının özelleştirmesi sürecinde edindik. Genel başkanımızın görevlendirmesiyle 20 milletvekilimizle tüm şeker fabrikalarını gezdik .Orada bir kez daha birlikte hareket etme tecrübesini gördük. Alpullu’dan Samsun’a fabrikalarda İYİ Parti, Saadet, ÖDP, DSP,Vatan Partisi, DP , bazı şehirlerde HDP ile beraberdik. Şeker Fabrikaları 20 Şubatta apar topar sonra satışa çıktı. Şeker İş Sendikası ile gerçekleştirdiğimiz eylemler, basın açıklamaları, mitinglerin ardından kamuoyunda fabrikaların duyarlılığı arttı. Geçtiğimiz günlerde yapılan bir ankette çıkan sonuca göre halkın yüzde 82 si şeker fabrikalarının satışına karşı çıkıyor. Fabrikaların satışını istemeyen bir çok siyasetçi, siyasi parti var. Yazarlar var, gazeteciler var. Bugüne kadar şeker fabrikalarının satışını istediğine dair AKP Genel Başkanının ağzından bir cümle duymadık. AKP Sözcüleri her gün her konuyla açıklama yapıyor ama şeker fabrikalarının satışı doğrudur diyen bir siyasetçi yok” dedi.
Bülten- malatyahaber.com