Hekimhan Belediyesi ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin düzenlediği etkinlikte yaklaşık üç bin kişiye lokma ve aşure dağıtıldı.
Hekimhan Belediyesi ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin Tarihi Taşhan’da düzenlenen etkinliğe Belediye Başkanı Aliseydi Millioğulları, daire amirleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Okunan duaların ardından hazırlanan lokma ve aşure vatandaşlara dağıtıldı.
Hz. Muhammed’in torunları Hz. Hüseyin ve Hz. Hasan’ın Kerbela’da şehit edilişinin yıldönümü nedeniyle, bütün ülke genelinde ve İslam coğrafyasında düzenlenen çeşitli tören ve etkinliklerle tutulan yasın ardından Hz. Hüseyin ve Hz. Hasan için Hekimhan'da da aşure günü programı hazırlandı.
Hekimhan Belediye Başkanı Aliseydi Millioğulları ” Peygamber efendimizin sevgili torunu, cennet gençlerinin efendisi Hz. İmam Hüseyin ve yakınlarının Kerbela Çölü’nde günlerce susuz bırakıldıktan sonra hunharca şehit edilişlerinin 1377’nci yıldönümü. Kerbela Vakası İslam tarihinde kapanmayan bir yara açmış ve yüreklere düşen bu acı; bugüne kadar dinmemiştir.
Kerbela olayı ve Hz. Hüseyin’in şahadetinin iyi anlaşılması gerekir. Hz. Hüseyin’in davası, mazlumların, sahipsizlerin, kimsesizlerin davasıdır. O’nun davası saltanat, mal, mülk, makam mücadelesi değildi. Hz.Hüseyin Kerbela’da; haksızlığa, zulme, zalim Yezid’e boyun eğmemenin, adaletin mücadelesidir.
Başta İslam Dini olmak üzere bütün dinlerin hak ve adalet üzerine kurulu olduğunu, adaletin olmadığı, haksızlığın, zulmün hüküm sürdüğü yerde dinden, imandan kimse bahsedemez. İşte bunun için Hz. Hüseyin; ‘zillet altında yaşamaktansa, izzetli ölümü tercih ederim’ diyerek özgürlükten, adaletten yana tavır koyup, zorbalığı, haksızlığı Kerbela Çölü’ne gömmüştür. İnsan olmak; zalime, iktidar hırsıyla gözü dönenlere ‘sen haksızsın’ demektir. İnsan olmak; haksızlığa karşı direnmekle başlar. Bu direnmenin en görkemli örneğini Hz. Hüseyin vermiştir. İmam Hüseyin Kerbela’da insanlık onurunu korumuştur.
İnsanlık tarihinin iktidar hırsıyla gözü dönenlerin yaşattığı acılarla dolu olduğunu, Ortadoğu coğrafyasında bugün de benzer acılar yaşandı. Yaşadığımız coğrafyada kan ve gözyaşı eksik olmuyor. Siyasi çıkar için her şeyin mubah olduğu anlayışı sebebiyle; barış, hoşgörü ve kardeşlik dini olması gereken İslam Dini, insanların kafasının kesildiği; İslam adına, Cihat adına kadın, çocuk demeden binlerce kişinin katledildiği, yüz binlercesinin yurtlarından kaçmak zorunda kaldığı bu coğrafya da İnsani değerleri olanların, zalimlerin ve bu zulümlerin karşısında sessiz ve tarafsız kalması düşünülemez.
Kadim Anadolu topraklarının kültür ve inanç yapısı, çok şükür ki, bu aşırılıkların ülkemizde taban bulmasını güçleştirmektedir. Bu aynı zamanda Atatürk’ün laik Cumhuriyetimizin bize sağladığı bir avantajdır. Bizler cumhuriyetimizin, laikliğin değerini bilip ülkemizdeki barış ortamını sağlayıp, komşu ülkelere de örnek olmalıyız. Bütün Müslümanların ve insanların Kerbela’dan çıkarması gereken dersler var. Biz bu dersi alıyoruz. Bizi biz yapan değerlerimizi, Cumhuriyetimizi, adaleti, barışı, kardeşliği savunacağız. Farklılıklarımızı zenginlik olarak göreceğiz. Ayrıştıranlardan, kutuplaştıranlardan, zulmedenlerden olmayacağız. Bu vesileyle başta İmam Hüseyin olmak üzere, Kerbela’dan Çanakkale’ye ve günümüze tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyorum” dedi.
Bülten