Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs’ta artık yeni bir sürecin başladığını belirterek, “Ustalık döneminin Kıbrıs’a da yansıyacağını” söyledi. Kıbrıs sorunun çözümü konusunda Annan Planı döneminde ortada olan şartların değiştiğine dikkat çeken Erdoğan, “Bu şartları yeniden görüşeceğiz” dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne bugün yapacağı ziyaret öncesinde Kıbrıslı gazetecilerle AK Parti Genel Merkezi’nde kahvaltıda bir araya gelen Erdoğan önemli mesajlar verdi. “Bu millet asildir” diye konuşan Erdoğan, “Hiç bir yerde taviz vermemiz söz konusu değildir. Bizden bunu kimse beklemesin” dedi. Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas’ın, Milliyet’e, “Erdoğan’la Boğaz’da balık yiyelim sorunu çözeriz” yönünde yaptığı açıklamayla ilgili olarak ise, “Yorgo’yu alalım Eroğlu’nu da alalım. Burada benim misafirim olsunlar. Hristofyas da gelsin dörtlü olarak balığı yiyelim” teklifi yaptı. Besleme tartışmalarına da değinen Erdoğan, Kıbrıslı Türklerle tek yürek olduklarına işaret etti ve “Şimdi bizim Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan kardeşlerimizle aramızda bir ayrılık düşünelebilir mi?” sorusunu sordu. İşte Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs ziyareti öncesinde yaptığı açıklamaların ana hatları;
GÜZELYURT VERİLEMEZ:
(Şapkanızdan bir tavşan çıkar mı? sorusu üzerine) “Şapkadan bir tavşan bekliyorsanız, Türkiye Cumhuriyeti’nde ben başbakan olduğum sürece ki 4 yıl sürem var. Çok açık net söylüyorum, mesela benim kitabımda artık Güzelyurt yok. Annan Planı’ndaki gibi Güzelyurt’a bakmıyorum. Güzelyurt tamamen Kuzey Kıbrıs’ındır. (Annan Planı’nda Rumlara veriliyordu) Karpaz’da zaten en ufak oynama yapılamaz. Onlar ibadet yapmaya gelmek isterlerse gelsinler. Daha farklı oturacağız masaya. Onlar hala Annan Planı’nın üzerine biz daha ne alırızı konuşuyorlar. Kusura bakmasınlar geçti o. Biz çok açık ve net söylüyoruz. Bir defa iki kesimli, eşit statüde ve iki devletli bir yapı kabul edilebilir olmalı. Kabul ettiler etmediler, artık kendileri bilir. Süre daraldı. Kuzey Kıbrıs verdiği sözü tuttu, bunu yaptığımız halde referandum neticesinde Kuzey Kıbrıs yüzde 65 “evet” Rumlar 75 “hayır” dedi.
İLİŞKİLER DONAR
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi dönem başkanı olacak. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi dönem başkanlığında, kesinlikle kendileriyle görüşmeyiz. AB ile ilişkiler donar. 6 ay Türkiye-AB ilişkisi yoktur. Sadece biz Türkiye’den süreci seyrederiz. Rumlarla görüşmek bizim için söz konusu değildir. Tanımadığımız bir ülkeyle görüşmeyiz. Biz onlarla aynı masada oturmayı bile zul telakti ediyoruz BM’de. 2012 içerisinde bu iş bitecek mi bakalım.
Bunlar 2012 içerisinde bu işi bitirdiler bitirdiler, bitirmediler artık başımızın çaresine bakmamız gerekecek. Bunu zaten onlar da biliyor. AB’yi Kıbrıs konusunda muhatap kabul etmiyoruz. AB, bunu kendi zeminine çekmeye çalışıyor. Biz diyoruz ki bu tamamen BM zemininde olacak. Bu da zaten AB’yi ciddi mana rahatsız ediyor.
KOVALIYORUZ KAÇIYORLAR
“Cenevre Zirvesi yapıldı, Sayın Eroğlu iyi niyetini ortaya koydu. Dördüncü zirve New York’ta olacak. Orayı da bir görelim. Çıkacak neticeden sonra ortaya çıkacak tablodan sonra tekrar oturacağız değerlendirmeleri yapacağız. Zaten dikkat ederseniz biz kovalıyoruz onlar kaçıyor. Benim Davos’ta söylediğim bir adım önde politikamız devam ediyor. Ben Papandreu’ya da söyledim. Garantör ülke olarak gel oturalım konuşalım. Eroğlu da olsun Hristofyas da. Bunun yanında BM sekreteri de olabilir. Hatta hatta İngilizleri de alalım. Ama cesaret edemiyorlar. Cesaret edemeyişlerinin sebebi yani burada iki devletlilik eşit statü bunların işlerine gelmiyor. Olması gereken bu.”
Hem çocuk doğurmuyorsunuz hem nüfus istemiyorsunuz
Erdoğan tek tek gazetecilere çocuk sayılarını sordu. Havadis Genel Yayın Yönetmeni Başaran Düzgün 2, Kıbrıs Haber Müdürü Ali Baturay 2, Yenidüzen yazarı Aysu Basri “Hiç çocuk yok” dedi. Bunun üzerine Erdoğan, “Kaç yıl evlisin?” diye sordu. Basri de, “7 yıl” cevabı verince, Erdoğan, “Yedi yıl ve çocuk yok. Hem doğurmuyorsunuz, hem de oraya nüfus götürmemize karşı çıkıyorsunuz. Madem nüfus aktarmamızı istemiyorsunuz, siz de doğurun. Burada 3 ama Kıbrıs için 4 çocuk öngörüyorum çünkü nüfusa ihtiyacımız var” dedi. Başbakan Erdoğan kahvaltı sonrasında da, gazetecilerden “4 çocuk yapacakları” sözü aldı.
HAYIR! KIBRIS’TAN ASKER ÇEKMEYİZ
AB süreci için 2012 yakın bir zaman. AB sürecine biz uzun soluklu bakıyoruz. Ama Kuzey Kıbrıs o kadar uzun sürece bakılacak durum değil. Artık dünyanın ufku değişti, hala bunlar Kuzey Kıbrıs bizim olacak diye bekliyorlarsa daha çok beklerler. Bu Türkiye burada olduğu sürece Kuzey Kıbrıs’ın bir garantörü olarak daha çok beklerler. Çok açık söylüyorum bizim orada şehidimiz var, bizim orada gazimiz var. Biraz asker çekseniz olmaz mı? Hayır asker de çekmeyiz. Biz hepsini Annan Planı’nda çok açık net ortaya koyduk. Annan Planı’nda da asker çekmeyi kabul ettik. Bunlar ona bile yaklaşmadı, onlar kaybetti. Şimdi aynı şartta olur mu, yeniden onu da konuşmamız lazım. Bunların hepsi şimdi yeniden konuşulacak.
UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.