- CHP'li Ağbaba, Büyükşehir Belediyesi'nin borçları, kayısı üreticilerinin sorunları, Kılıçdaroğlu'na saldırı ve çocuk istismarları ile ilgili açıklamalarda bulundu..
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "1 katrilyon 778 trilyon lira borç nasıl oldu? Malatya'ya bu borçlarla hangi yatırımlar yapıldı? Bizde merak ediyoruz. Ayrıca yeni Belediye Başkanı Gürkan da bu borcu eleştiriyor. Sanki CHP belediyeyi yönettik, senin partinin belediyesi, bu borçları da merak ediyoruz. Meclis üyelerimiz bununla ilgili önerge verdiler. Bu bağışlar hangi vakıf, dernek, kurumlara yapıldı onları da incelemeye devam edeceğiz. Bu borçlarla sen çevreyolu mu yaptın? Malatya'daki trafiği mi çözdün? Alt geçit mi yaptın? Malatya'nın sulama suyu problemini mi çözdün? Ne yaptın Allah aşkına biz merak ediyoruz" dedi.
CHP Malatya İl Teşkilatı'nda basın toplantısı düzenleyen Ağbaba, hem Malatya hem de Türkiye gündemine ilişkin konularla ilgili açıklamalarda bulundu.
"1 KATRİLYON 778 TRİLYON BORÇ NASIL OLDU?"
Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin borcuyla ilgili yapılan açıklamalara değinen Ağbaba, "Her başkan farklı bir rakam söylüyor. 15 Nisan 2019 tarihli birleşiminde mevcut borcun 1 milyar 778 milyon TL (1 katrilyon 778 trilyon lira) olduğu açıklandı. Önceki dönem belediye başkanı ise kendisinin 801 milyon borçla devir yaptığını söyledi. 9 Mayıs 2018'de yapılan meclis toplantısında Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin 509 milyon borçlu olduğu açıklandı. 3 ayrı başkanın 3 ayrı borç açıklaması Malatya'nın kimlerle, nasıl yönetildiğinin göstergesidir" ifadelerini kullandı.
Ağbaba, farklı rakamlarla insanların kafalarının karıştırılmaya çalışıldığını iddia ederek, şunları söyledi:
"1 katrilyon 778 trilyon lira borç nasıl oldu? Malatya'ya bu borçlarla hangi yatırımlar yapıldı? Biz de merak ediyoruz. Ayrıca yeni belediye başkanı Gürkan da bu borcu eleştiriyor. Sanki CHP belediyeyi yönettik, senin partinin belediyesi, bu borçları da merak ediyoruz. Meclis üyelerimiz bununla ilgili önerge verdiler. Bu bağışlar hangi vakıf, dernek, kurumlara yapıldı onları da incelemeye devam edeceğiz. Bu borçlarla sen çevreyolu mu yaptın? Malatya'daki trafiği mi çözdün? Alt geçit mi yaptın? Malatya'nın sulama suyu problemini mi çözdün? Ne yaptın Allah aşkına biz merak ediyoruz. Ayrıca, maalesef şirketlerde denetlenemiyor. Esenlik'teki durum nedir, nereye para vermişlerdir, ne yapmışlardır merak ediyoruz. Megsaş'ı, Motaş'ı, Kültür A.Ş'si de arkadaşlarımız tarafından mutlaka incelenip, takip edilecektir. Hep söylüyoruz; 'belediyede yolsuzluk var' diyoruz. Cevap veren yok. Buradan en fazla biz söylememize rağmen herhalde sesimizi çok duyuramıyoruz. Bir de biz söyleyince açıklama yapıyorlar. Buradan bütün Malatya'ya çağrımızdır; büyükşehir belediye meclis üyelerimizde tekrar o çağrıyı mecliste yapacaklardır. Kime borçlandıysan, bu paraları nereye harcadıysan Malatya halkına hesap vermelisin. Bu görev bugün Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan'a düşmektedir. Selahattin Gürkan bu rakamları Malatya kamuoyu ile paylaşmalıdır. Bu parayı nereye borçlandın kamuoyunun bilmeye hakkı var."
"MALATYA BİRÇOK AFET YAŞIYOR, ÜRETİCİLERİN ZARARI KARŞILANMALI"
Kayısıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Ağbaba, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dolu, don, kar Malatya birçok afet yaşıyor. Şuanda da başta Akçadağ olmak üzere Yeşilyurt, Arguvan, Arapgir, Darende, Doğanşehir, Hekimhan, Kuluncak ilçelerinde tomurcuk evresinde Yazıhan, Kale, Battalgazi, Doğanyol, Pütürge ilçelerinde çiçek ve küçük meyve veren kayısı ağaçlarının soğuk havanın etkisiyle zarar gördüğü ifade edilmektedir. 11 Nisan'da Hekimhan'da, 14 Nisan'da Doğanşehir, Akçadağ, Pütürge ve Kale'de meydana gelen ceviz büyüklüğündeki dolu üreticiyi perişan etti. Son olarak 20-21 Nisan tarihlerinde Hekimhan, Kuluncak, Doğanşehir, Darende'de kayısı üreticileri bu kez kar yağışından etkilendi. Tomurcuk ve çiçek halindeki kayısı kar üzerindeyken doluyla karşı karşıya kaldı. Üreticilerin zararının büyük olduğunu, bir yıllık emeklerinin soğuk havanın etkisiyle yok olduğunu hep beraber biliyor, görüyoruz. TARSİM tarafından yapılan açıklamada, 7 bin 500 hasar ihbarının olduğunu söylendi. Hasar tespitleri biran önce bitilmeli, üreticilerin zararları karşılanmalıdır."
Ağbaba, Malatya'nın kayısısının sorunlarıyla ilgili bir araştırma komisyonunun kurulması gerektiğine dikkat çekerek, "Komisyonun kurulmasını mecliste oya sunacağız. Malatya milletvekilleri başta olmak üzere herkese çağrım; bu araştırma komisyonunun kurulmasına destek vermeleridir. Eğer destek verirlerse hiç olmazsa, Malatya'nın kayısısının yaşamış olduğu problem en başta hasat aşamasından, ihracata kadar neler yaşıyor bunlar ortaya çıkmış olur. Hiç olmazsa Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) gündeme gelmiş olur. Birçok tarım ürünüyle ilgili komisyon kuruldu. Üzüm ve fındık ile ilgili kuruldu. AKP Malatya Milletvekilleri ve MHP Malatya Milletvekiline çağrımdır; bu araştırma komisyonuna kendileri de imza versinler. Önümüzdeki hafta gündeme getireceğiz. Bakalım Malatya'nın kayısısını kim savunuyor, kim savunmuyor Malatyalılarda hep beraber görecekler" diye konuştu.
"İSTANBUL'DA HALA BAZI OYUNLAR OYNANMAYA ÇALIŞILIYOR"
31 Mart'ta gerçekleştirilen yerel seçimlerde İstanbul'daki seçim sonuçlarına değinen Ağbaba, "İstanbul'da bir seçim yapıldı. Sandıkta çıkan sonucu kabul etmek istemeyen siyasi iktidar, çeşitli ayak oyunlarıyla masa başında seçimi kazanmaya çalıştı. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri, genel başkanımızın görevlendirmesiyle 18 gün boyunca bir demokrasi nöbeti tuttular. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri, her türlü makamlarını, mevkilerini ve rütbelerini bir kenara bırakarak sabahlara kadar sandıkların başında bekledi. Düşünün ki bir seçim gerçekleştiriliyor. Seçimin sonuçları açıklanıyor, o gece büyük kepazelik yaşanıyor. Veri akışları durduruluyor. Bizim hem İstanbul örgütümüz hem de il başkanımızın ellerinde tüm sonuçlar hazır olduğu için değiştirme şansları olmadı. Bu seçimde her türlü rezilliği, kepazeliği yaşadık. Oy sandığa atılıyor, çıkan sonuç kabul edilmiyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Bu olumsuz yanları, olumlu yanları da Cumhuriyet Halk Partisi'nin sandığa namusu gibi sahip çıkmasıdır. Maalesef İstanbul'da hala bazı oyunlar oynanmaya çalışılıyor. Biz bu seçimin sonuçlarını okumaya çalışıyoruz, okuyoruz. Hem Malatya hem de Türkiye açısından bir değerlendirme yapıyoruz. Herkesi sandığa saygı duymaya çağırıyoruz. Bu seçimler ayrıca, dünyada Türkiye'nin itibarını yükselten seçimler olmuştur. Dünya, Türkiye'de milyonlarca insanın en az yüzde 50'den fazla insanın parlamenter demokrasiyi savunduğunu görmüştür" değerlendirmesinde bulundu.
"NEFRET MAALESEF SİYASETTEN GELİYOR"
Ağbaba, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara'nın Çubuk ilçesinde şehit Yener Kırıkçı'nın cenazesinde uğradığı saldırıyla ilgili şunları söyledi:
"Genel başkanımıza katılmış olduğu bir cenazede bir linç ve öldürme girişiminde bulunuldu. Bu kelimeleri seçerek söylüyorum; genel başkanımız linç ve öldürme girişimiyle karşı karşıya geldi. İçini kin ve nefretle doldurmuş bazı barbarlar, genel başkanımız ve milletvekillerimizi linç etmeye çalıştılar. Nefret maalesef siyasetten geliyor. Nefret maalesef AKP'nin medyasından, havuz medyasından geliyor. İnek hırsızı biri genel başkana yumruk atıyor, elini öpüp, resim çektiriyorlar. O anlayış, genel başkanımıza Artvin'de kurşun sıkan anlayışla aynıdır. Utanmadan, sıkılmadan elini öpüp, resim çektiriyorlar. Yumruk atıyor, öldürme girişiminde bulunuyor ve serbest kalıyor. 'Yakın bu evi' diyor, elinde taşlarla arabaya saldırıyor, serbest bırakılıyor. Hukuk ve yargının geldiği nokta bu. Bir İçişleri Bakanı var Süleyman Soylu. İçişleri Bakanı iç güvenlikten sorumlu ama Türkiye'nin en büyük iç güvenlik problemidir. Nefret ve kaostan beslenen bir dil var ve Süleyman Soylu hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Genel başkanımıza saldırının da sorumlusudur. 'Şehit cenazelerine CHP'lileri almayacağız' diyen anlayıştır. O bizim İçişleri Bakanımız değildir. Sen bu ittifaka 'illet, zillet, çukur, terör' dersen olacağı bu. Biz, 31 Mart'a kadar kullandığımız dili kullanmaya devam edeceğiz. O dil neydi; barış, hoşgörü ve kardeşlikti. O dilden asla vazgeçmeyeceğiz. Seçimden önce 'beka' diyorlardı. En büyük beka, insanların cenazelerinde bir araya gelememesidir. Cenaze namazında aynı safta duramamasıdır. En büyük beka problemi, şehit cenazesinde insanların birbirlerine farklı gözle bakmasıdır. Biz, şehit cenazesinde bir araya gelemiyorsak, toplum olarak nerede bir araya geleceğiz? Herkesin daha dikkatli olması lazım. Tayyip Erdoğan'a sosyal medyada hakaret etti diye 14 yaşında çocuk cezaevinde, Kemal Kılıçdaroğlu'na yumruk atanlar dışarıda. Sosyal medyada 'beğen' butonuna bastığı için, Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret eden içeride, 'Kemal Kılıçdaroğlu'nu yakın' diyenler dışarıda."
"ÇOCUK İSTİSMARI YAPANLARA LANET OLSUN"
Ağbaba, Türkiye'yi sarsan cinsel istismar olaylarıyla ilgili, "İstanbul'da 5 yaşında bir çocuk cinsel istismara uğradı. Malatya'da da bir çocuk cinsel istismara uğradı. Bu canilere ve caniliği yapanlara lanet olsun. Artık çocuk istismarını engelleyici tedbirler almak için kaybedilecek bir dakikamız bile yok. Çocuk istismarıyla mücadele etmek, hangi partiden olursa olsun bütün siyasilerin asli görevi ve kaçınılmaz sorumluluğudur. Öncelikli olarak bu olayların açıklığa kavuşturulması için Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir komisyon kurduk. Ayrıca ben, meclise çocuk istismarıyla ilgili bir araştırma komisyonu kurulması için teklif verdim. Daha önce AKP oylarıyla bu reddedilmişti. Derhal, acil olarak, zaman geçirmeden Salı günü çocuk istismarıyla ilgili bir araştırma komisyonu mutlaka kurulmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Çocuk istismarına karşı bazı rakamları da basın mensuplarıyla paylaşan Ağbaba, "İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) rakamlarına göre, 16 yılda 18 yaşın altında 440 bin çocuk doğum yapmıştır. Cinsel suçların yüzde 46'sının çocuklara karşı işlendiği, çocuğun cinsel istismarında Türkiye'nin dünya listesinde 3. sırada olduğunu görüyoruz. Suç sayısı 134 bin 960 rakamına ulaşmış. 2019 yılında 689 çocuk istismara uğramış. 2019 Ocak-Şubat ve Mart ayında 0-12 Yaş aralığında 129 çocuk, 12-15 Aralığında 287 çocuk, 15-18 yaş aralığında 273 çocuk cinsel istismar mağduru olmuş, vakalar mahkemeye yansımıştır" dedi.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com