Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Malatya Kent Konseyi İl Afet Araştırmaları Çalışma Grubu işbirliğinde “Deprem Sonrası Malatya Sağlık, Çevre, Kentleşme ve Psikolojik Etkiler” konulu bir panel gerçekleştirildi.
Malatya Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen programa Malatya Kent Konseyi Genel Sekreteri Dr. Hasan Batar, sunumlarını gerçekleştirmek üzere Prof. Dr. Ali Özer, Prof. Dr. Zeki Boyraz, Doç. Dr. Murat Sezik, Psikolog Hikmet Yıldız ve moderatör olarak Dr. Ali Yalçın ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı.
“Bu şehrin bizim üzerimizde hakkı var”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından sonra konuşmalarını yapan Malatya Kent Konseyi Genel Sekreteri Dr. Hasan Batar “Malatya Kent Konseyi olarak bizim esas misyonumuz kentin sosyal, kültürel, ekonomik, çevresel anlamda her türlü çalışmasında yer almak. Bu misyon doğrultusunda birçok çalışmayı sivil toplum örgütlerimizle, kurumlar arası diyalogla hayata geçirmek için çalışıyoruz çünkü bu şehrin bizim üzerimizde hakkı var” dedi.
Programın moderatörlüğünü yapan Dr. Ali Yalçın “Zaman zaman içine giremediğimiz evlerimiz ya da içinden çıkamadığımız evlerimiz oldu. Deprem anı ve sonrasında bir takım zorlu süreçlerden geçtik. Bugün bir farkındalık oluşturmak, şehrimizde daha yaşanabilir şehir inşasında bulunmak için bu toplantıların çok önemli olduğuna inanıyorum” dedi.
“Depremden Sonra Şehirde Sağlıklı Olmak” konusunu anlatan İnönü Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Özer “Sağlık, sadece hastalık veya sakatlığın olmaması değil, bedenen ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olmasıdır” dedi. Depremin sağlık tehditlerini anlatan Özer, deprem sırasında, sonrasında ve uzun vadede etkilerine de değinerek “Deprem sırasında ölümler, yaralanmalar ve sakatlıklar, tedavi aksamaları nedeniyle mevcut solunum hastalıklarının kötüleşmesi, aşırı kış koşullarına maruz kalma nedeniyle kardiyopulmoner ve sistemik hastalıkların ağırlaşması görülür. Uzun vadeli etkilerini incelediğimizde yıkılan binalardan salınan asbeste maruz kalma, yıkıntılardan çıkan toz içindeki silikanın solunması sonucu silikozis, yerinden edilme ve kalabalık yaşam koşulları nedeniyle tüberküloz, kronik paraziter hastalıklar, stresle ilişkili psikiyatrik bozukluklar görülür” dedi.
“Doğal Afetler Açısından Malatya Şehri ve Risk Analizi” konulu sunumunu gerçekleştiren İnönü Üniversitesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof Dr. Zeki Boyraz “Bölgenin depremselliğine baktığımızda Malatya şehri 3 fay zonu üzerinde yer alıyor. Malatya şehrinin kurulduğu, geliştiği ve genişlediği alanlar kuaterner araziler üzerindedir” dedi. Malatya’da deprem risk faktörünün yüksek olması hasebiyle bina yapılmasında dikkat edilmesi gerekenlere değinen Boyraz, yüksek katlı bina yapımından kaçınılması gerektiğini ve yapı inşa etmeden önce zemin analizi yapımına dikkat edilmesi konusuna dikkat çekti.
“Her bir kentin kendine has bir ruhu ve kimlik özelliği vardır”
“Kent Kimliği ve Kent Kimliğini Tehdit Eden Unsurlar” konulu sunumunu gerçekleştiren İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Sezik “Kentler sürekli olarak yenilenen en zor şartlarda bile yeniden kurularak yaşamını sürdüren canlı organizmalardır. Her bir kentin kendine has bir ruhu ve kimlik özelliği vardır. Kentler, insan iradesinin doğal çevre üzerine etki ederek oluşturduğu yaşam alanlarıdır. Bu nedenle kentleri, ortaya çıkaran iradenin kimliğini ve inşa etme felsefesini ortaya koyduğu mekânlar bütünü olarak da görebiliriz” dedi.
Kentsel Kimliğin oluşmasında çevresel ve toplumsal etkilere değinen Sezik, kente kimlik kazandıran doğal ve yapay unsurları açıklayarak “Kentlilik bilincine sahip olmamız gerekiyor. Geçmişten bugüne şehrimizin dokusunda var olan kültürü muhafaza ederek kent kimliğimizi korumaya gayret göstermeliyiz” dedi.
“Deprem ve Psikolojik Yansımalar” konulu sunumunu yapan Psikolog Hikmet Yıldız, “Depremin ardından 2 yıl geçti ama insanlar üzerindeki etkisi halen devam ediyor. Travma sonrası stres bozukluğu, depresyon ve kaygı bozuklukları, çocuk ve gençlerde travmanın etkileri, kolektif güven kaybı ve sosyal bölünme vakalarıyla karşılaşmaktayız” dedi. İyileşme ve dönüşüm için birlikte çalışılmasının önemine vurgu yapan Yıldız, “Daha dirençli ve güçlü bir toplum için sürdürülebilir çözümler üretilmelidir. Psikiyatrik destek alınmasından kaçınılmamalıdır” dedi.
Programda katılımcılar konuyla ilgili soru ve görüşlerde bulundular. Program sonunda katkılardan dolayı konuşmacılara plaket takdim edildi.
Bülten