İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, Nevruz kutlamaları için “Bu bayram bu coğrafyanın tamamına ait olan bir bayram. 1992-1993 yılında ben Hindistan’da kaldım, Nevruz Bayramı’nı Hindular da kutluyordu” dedi.
İnönü Üniversitesi kampusünde gerçekleşen kutlamada protokol konuşmaları yapılmazken, halk oyunları gösterisi ile başlayan kutlamada davetlilere şeker ikram edildi. Nevruz ateşinin yakılmasının ardından ise davetlilere pişmiş yumurta dağıtılarak, yumurta tokuşturuldu. Rektör Prof. Dr. Cemil Çekli, iki kez üst üste yumurta tokuşturmasında rakiplerini saf dışı etti. Gelen davetlilere ve öğrencilere Nevruz Yemeği ikram edildi.
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, Nevruz ile ilgili olarak basın mensuplarına yaptığı açıklama da, “Nevruz bizimde içinde yaşadığımız geniş bir coğrafyada, sadece Türklerin, Kürtlerin, şu ırkın, şu milletin değil, içinde bulunduğumuz Ortaasya, Hindistan, Ortadoğu, İran ve Balkanlar’da kadim bir kültür. Yıllardır bu kültür yaşatılıyor. Kardeşliğin, barışın, yeniliğin, baharın gelişini müjdeleyen bir kültür olarak yaşatılıyor ve herkeste bu bayramın kendisine ait olduğunu söylüyor. Aslında bu bayram bu coğrafyanın tamamına ait olan bir bayram. 1992-1993 yılında ben Hindistan’da kaldım, Nevruz Bayramı’nı Hindular da kutluyordu. Buna şahit oldum. Güzel bir şey. Herkes sahip çıksın. Ama dostlukla, barış içerisinde bu coğrafyada yaşayan insanlar kutlamaya devam etsin. Bizde tarihimizde gelen bu kadim kültürümüze sahip çıktık” diye konuştu.
KONFERANS..
Üniversitede ayrıca Doç. Dr. Nesrin Sis’in verdiği “Türklerde Nevruz Geleneği” konferansı gerçekleştirildi.
Hoca Ahmet Yesevi Salonundaki konferansa Rektör Prof. Dr. Cemil Çelik, İdare Mahkemesi Başkanı Ragıp Atlı, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Kavuk, İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut, Kültür ve Turizm İl Müdürü Derviş Özbay, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Asım Künkül, Prof. Dr. Yusuf Türköz, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Cafer Mum’un yanı sıra çok sayıda akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklâl Marşımızın okunmasının ardından kürsüye davet edilen İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Nesrin Sis, konuşmasına Nevruz kelimesinin anlamını açıklayarak başladı.
Doç. Dr. Nesrin Sis, Farsça nev ve ruz kelimelerinin birleşiminden oluşan Nevruz’un yeni gün anlamına geldiğini, bolluğun ve bereketin simgesi olduğunu, baharın gelişini müjdelediğini ifade etti. Uğur getirdiğine inanılan Nevruz’un, baharın ilk gününü haber vermesi ile birlikte güneşin ekvatora dik açı gelip, gece ve gündüzün birbirini eşitlediğini söyleyen Doç. Dr. Sis, İran mitolojisinden Nevruz kutlamalarına ve inanışlarına dair örnekler verdi.
Doç. Dr. Nesrin Sis, toplum yaşantısını kolaylaştırmak için doğa güçlerini etkisi altına alan bir bayram olduğuna inanılan Nevruz’un, on iki hayvanlı Türk Takvimi’nde de yer aldığını, bu takvimin ilk gününün 21 Mart yani Nevruz olduğunu bildirdi. Osmanlı Devleti’nde Nevruz’un bir kurtuluş günü olarak görüldüğünü, padişahlara Nevruziye Kasideleri sunulduğunu belirtti.
Anadolu’da Nevruz kutlamalarına Sultan Nevruz, Gün Dönümü, Mart Dokuzu gibi farklı isimler verildiğini açıklayan Doç. Dr. Sis, konuşmasına şöyle devam etti : “Anadolu’da Nevruz kutlamalarında eğlenceler, toplu yemekler, mezarlık ziyaretleri, komşu-akraba ziyaretleri, hak üleştir adı verilen yemekler, çerez dağıtımları, uçurtma uçurma etkinlikleri yapılır. Suçlar bağışlanır, küsler barışır, türküler söylenir, büyük ateşler yakılır, seyirlik oyunlar oynanır. Ateşin arındırıcı gücüne inanıldığı için yakılan ateşler ve devam eden âdetler ile birlikte şeker ve şerbet dağıtımı da yapılır. Anadolu’da ve Türk dünyasında Nevruz, geleneksel bir şekilde kutlanmaya devam etmektedir. Doğanın canlanması, cemrelerin düşmesi, toprağın uyanması Türk dünyasında her zaman sevinçle karşılanmıştır ve yüzyıllardır süregelen geleneklerle kutlanmıştır.”
Konferansın sonunda İnönü Üniversitesi öğrencileri arasında yapılan Nevruz konulu resim ve şiir yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.