Tıp Fakültesinden 1979-1980 döneminde mezun olan ancak 1980 ihtilali nedeniyle "Hipokrat Yemini" edemeden göreve başlayan doktorlar, uzun yılların ardından aynı fakültede buluşup yemin etti.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi 1979-1980 dönemi mezunları, edemedikleri yemin için 39 yıl sonra bir araya geldi.
Fakültede o tarihte eğitimlerini tamamlayanlar, siyasi sorunlar ve 1980 ihtilali nedeniyle Hipokrat Yemini edemeden ve diploma töreni yapılmadan yurdun dört bir yerinde görevlerine başlamak zorunda kaldı.
Mezunlardan Doç. Dr. Ali Kurt, bir süre önce sosyal medyadan aynı dönem mezun arkadaşlarıyla iletişime geçerek, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı'nın desteğiyle "1979-1980 Mezunları Vuslat Programı" etkinliği düzenledi.
Farklı kentlerdeki arkadaşlarıyla iletişim kuran doktorlardan 40'ı, cübbe giyip aileleriyle Erzurum'daki programa katıldı. Doktorlar, yıllar önce mezun oldukları fakülteyi gezip öğrencilik yıllarına geri döndü.
Rektörlük binasındaki Mavi Salon'da diploma ve mezuniyet törenine katılarak "yemin eden" doktorlar, Rektör Çomaklı, üniversitenin Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Albayrak ve Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ali Şahin'den temsili olarak diplomalarını aldı.
Program sonrası hep birlikte salon dışına çıkan doktorlar, keplerini atarak 40 yıllık hayallerini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadı.
Programda konuşan Çomaklı, 1980 yılında mezun olup hekim ordusuna katılarak ülkenin dört bir yanında insanlara hizmet eden doktorlara teşekkür ederek, "Evinize hoş geldiniz. Bu güzel beraberlik, 62 yıllık Atatürk Üniversitesi ailesi ile mezunları arasındaki çok güçlü bağın önemli göstergesidir. Hepinizle gurur duyuyoruz." dedi.
Üniversitenin mükemmel mezun profili bulunduğunu aktaran Çomaklı, siyaset, iş ve sanat dünyası gibi farklı alanlarda üniversitenin başarılı mezunları olduğunu hatırlattı.
Çomaklı, dünyada üniversite kavramının değiştiğini belirterek, "Görev süremizden bu yana üniversitemizi, temel hedefimiz olan 'III. Nesil Üniversite' olmaya taşımak üzere çok yönlü reform sürecine girmiş bulunuyoruz. Hedefimiz, üniversitemizin 64. ve 65. akademik yılına bir araştırma ve inovasyon üniversitesi olarak girmesi ve yakın gelecekte dünyanın sayılı üniversiteleri arasındaki yerini almış olması görmek." diye konuştu.
Dr. Kurt da AA muhabirine yaptığı açıklamada, arkadaşlarıyla internet ortamında birliktelik sağladıklarını anlatarak, "Yurdun her yerinden Erzurum'a gelen 110 öğrenci 1979-1980 yılında Tıp Fakültesinden mezun oldu. Bu kişiler yer ayrımı yapmaksızın ülkenin çeşitli yerlerinde 40 yıl boyunca doktorluk yaptı." diye konuştu.
O dönemin mezunlarından bölüm başkanlığı, dekan, genel müdür ve rektörlük yapanlar olduğunu dile getiren Kurt, bu kişilerin, görev sürelerinde herhangi bir ciddi soruşturma, idari, tıbbi ya da mali ceza almadığını kaydetti.
"Yemin etmemenin eksikliğini hissettik"
Kurt, programa katkı ve desteklerinden ötürü Rektör Çomaklı'ya teşekkür ederek, şöyle konuştu:
"Arkadaşlarla görüşmelerimizde mezun olunca tören yapılmaması ve yemin etmemenin eksikliğini hissettik fakat biz yemin etmeyi içselleştirmiştik, bu yeminin şekli bir şey olduğunu, aslında insanın vicdanında yemini hissetmesi gerektiğini biliyorduk. Geçen 40 yılın ardından dönem arkadaşlarımızla bir araya geldiğimiz için çok mutluyuz. Atatürk Üniversitesi nasıl ki üniversite kuran bir üniversite ise dahlindeki tıp fakültesi de tıp fakülteleri kuran müessese. Biz hem üniversitemiz hem de tıp fakültemiz ile gurur duyuyoruz."
Arkadaşlarıyla fakülte binasını gezdiklerini anlatan Kurt, ziyarette çok duygulu anlar yaşandığını ve arkadaşlarının gözyaşlarına hakim olamadığını ifade etti.
"Hipokrat Yemini'ne her zaman sadık kaldık"
Kurt ile aynı dönem mezunu Prof. Dr. Sami Hizmetli de Erzurum'da 40 yıl önce aynı sırada ders gördüğü arkadaşlarıyla yeniden bir arada bulunduğu için yaşadığı mutluluğu anlatarak, şöyle devam etti:
"Vuslat günümüzde bizlere çok güzel duygulu anlar yaşattılar. Mezuniyet döneminde ülkenin konumu ve siyasal sorunları nedeniyle tören yapamamıştık. Ülkemiz sıkıntılı günler yaşıyordu, okumak bile çok zordu. Bu nedenlerden dolayı 40 yıl önce mezun olduğumuzda tören yapamayıp yemin edemedik ancak her zaman Hipokrat Yemini'ne bütün arkadaşlarımızla sadık kaldık ve hizmet ettik."
Doktor Ülker Dindar da "40 yıl sonra aynı sıradaki arkadaşlarımla buluşmak, yemin edip kep atmak tarif edilemeyecek duygu. Mezuniyetimizde yemin edemeyip tören yapamamamız içimizde hep ukde kalmıştı ama biz o yemini fazlasıyla içimizde, vicdanımızda uyguladık, hep dürüst ve ilkeli davrandık." dedi.
Prof. Dr. Hidayet Akdemir de 40 yıl sonra yemin etmenin ve mezuniyet törenine katılmanın mutluluk verici olduğunu aktardı.
"Vicdanımızla yemin etmiştik, bundan dolayı içimiz rahat"
Aynı dönem mezunlarından Doktor Ayşe Özen Kıral, liseyi okul birinciliğiyle bitirip Hacettepe Tıp Fakültesini kazandığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Başörtülü olduğum için Erzurum'da daha rahat eğitim görürüm düşüncesiyle Hacettepe Tıp Fakültesi yerine Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesini tercih ettim ancak o yıllarda ülkede sorunlar vardı. Öğretim üyeleri ve hocalarımız başörtümüzden dolayı bizi çok yadırgadılar, derslerimize dahi girmek istemeyen hocalar oldu. Başörtüsü nedeniyle dışlandım ancak mücadelemden vazgeçmedim."
Özen, mezun olduktan sonra hekimlik yemini etmediklerini vurgulayarak, "Bugün çok duygulu gün geçirdik, arkadaşlarımızın hepsi ağladı. 40 yıl sonra mezuniyet törenine katılıp kep atmamız ve yemin etmemiz tarihi olay. Bizler özellikle yemin ettirilmeden, 40 yıldır doktor olarak mesleği icra ettik ama gönülden vicdanımızla yemin etmiştik, bundan dolayı içimiz rahat." şeklinde konuştu.
Erzurum, AA