SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Huduti'nin Emir Subayı İtirafçı Oldu

0
Güncellendi - 2019-02-12 02:54:57
Huduti'nin Emir Subayı İtirafçı Oldu
A- A+ PAYLAŞ

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ'NDEN BİR DOÇENT..! FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Malatya'da 2. Ordu Komutanlığı ve 7. Ana Jet Üssü'ndeki eylemlere ilişkin görülen davada beraat eden dönemin 2.Ordu Komutanı Adem Huduti'nin eski emir subayı Sedat Kaya, etkin pişmanlıktan faydalanarak itirafçı oldu.

FETÖ/PDY'nin Temmuz darbe girişiminin Malatya davasında beraat eden, TSK'dan ihraç  eski emir subayı binbaşı Sedat Kaya için yeniden dava açıldı. Savcılık, Huduti'nin emir subaylığını yapan Kaya'yı 'ankesörlü telefon ve ardışık arama' yönteminin kullanıldığı TSK'daki mahrem yapılanmada yer almakla suçladı. İlk duruşmaya çıkan Kaya, etkin pişmanlıktan faydalanarak itirafçı oldu.

25 Ocak'ta emniyette ifade veren Kaya, görev yaptığı yerlere tercih dışı olarak gönderildiğini ifade ederek, "Bu yerler silahlı kuvvetler personelleri tarafından istenilmeyen bölgelerdir. Hiçbir batı garnizonunda görevim yoktur" dedi.

Askeri lise son sınıftayken kısım arkadaşı Özcan Ç. vasıtasıyla FETÖ yapılanmasıyla tanıştığını anlatan Kaya, ifadesinde şunları söyledi:

"Kara Harp Okulu boyunca FETÖ yapılanmasına mensup kimseyle görüşmem olmadı, benimle kimse iletişime geçmedi. 2005-2006 yıllarında kullanmış olduğum cep telefonumu tanımadığım bir şahıs aradı. Bana hatır sorduktan sonra 'Nihat'ın selamı var' diyerek, buluşmak istediğini söyledi. Bu kişiyle Samsun merkezde buluştuk. Bu görüşme sonrası buna benzer iki ya da üç görüşmem daha oldu, sonrasında bu şahısla irtibatım kesildi."

"ANKESÖRLÜ TELEFONLA ARAMAYA BAŞLADILAR"

Kaya, 2010 yılında Tunceli'nin Hozat ilçesine tayininin çıktığını ve kendisini ankesörlü telefonla aradıklarını ifade ederek, "Ben genellikle telefonlara bakmıyor, baksam da işimi bahane ederek görüşmelere gitmiyordum. Bir gün kışla içerisindeki odama devre arkadaşım İsmail İ. geldi ve biraz sohbet ettikten sonra 'ne için görüşmelere gitmediğimi' sordu. Ben duyunca çok şaşırdım, başta anlamazlıktan geldim. Bunun üzerine ısrar edince 'gitmeyeceğimi, benim nasıl biri olduğumu kendisinin de bildiğini, bu insanlarla uyuşmadığımı' söyledim. İsmail'in zoru ilke bir gün Elazığ'a gittik. İsmail, beni adını Neşet olarak tanıtan Elazığ Fırat Üniversitesi'nde yardımcı doçent olduğunu söyleyen kişinin evine götürdü. Neşet, bana yaşam biçimimin yanlış olduğundan, bazı alışkanlıklarımı terk etmem konusunda telkinde bulundu. Neşet isimli şahısla toplamda üç ya da dört defa buluştuk. Tüm bulaşmalarımıza da İsmail ile birlikte gittik. 2012 yılında tayinim Malatya'ya çıktı. Belli bir süre sonra yine beni ankesörlü hattan aramaya başladılar. Artık ankesörlü hattan arayanların bunlar olduğunu anlayabiliyordum, genellikle telefonları açmıyordum, açtığım zamanda bir bahane uydurup gitmiyordum. Israrlı aramalar sonucu 2012 yılında ismini bilmediğim İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yardımcı doçent olduğunu söyleyen bir şahısla buluştuk, ve evine gittik. Bu şahısla evde sohbet ettik ancak fazla dini konulardan konuşmadık. Bu şahısla görüşmemizde eve ikinci bir şahıs daha geldi. Bir elinin iki üç parmağı kesik olan biriydi, adını söylemedi ancak öğretmen olduğunu söylemişti. Bu şahıslar beni yine aramaya başladılar ancak ben yine telefonlarını açmamaya devam ettim. 2013 yılında bir hafta sonu çocuklarımın evde olmadığı zaman kapı zilim çaldı. Bahsettiğim iki kişinin kapıda olduğunu gördüm. Bu duruma çok sinirlendim, birisi görecek endişesiyle içeri aldım. 'nasıl bu şekilde evime gelirsiniz?' dedim, 'Artık telefonlarımıza da bakmıyorsun, görüşmelere neden gelmiyorsun? dediler. Ben, 'Benim nasıl bir adam olduğumu biliyorsunuz, hala neden uğraşıyorsunuz, artık gelmeyeceğim' dedim ve bir şekilde evimden kovdum. Bundan sonra da kimseyle bir görüşmem olmadı. Bu yapılanmayla hiçbir zaman görüşmedim" beyanında bulundu.

Kaya, ifadesinin son bölümünde şunları söyledi:

"Bu yapılanmanın sadece sohbetlerine gittim, başkada bir faaliyetlerine kesinlikle katılmadım. 17/25 Aralık sürecinden öncede bu yapılanmayla tüm irtibatımı kestim ve bir daha da görüşmedim. Bu terör örgütü hiçbir zaman beni kendisine bağlı olarak görmedi. Bana hiçbir sınava katılmam yönünde telkinde bulunmadı. Çalıştığım yerlere bakıldığında hepsi askeri personel tarafından sürgün yeri olarak tabir edilen yerlerdir. Malatya'nın batısında hiçbir ilde çalışmadım. Benim sicil notum bizzat FETÖ'cüler tarafından yani Serdar S.tarafından bozuldu. Emir subaylığı görevinden de FETÖ'cülerin zorlamasıyla dilekçe vererek ayrıldım. Ben, FETÖ mensubu olsam böyle kritik bir görevi bırakmazdım. Emir subayı olarak bizzat ordu komutanımız Adem Huduti tarafından seçildim. Ne ideolojik ne de hayat tarzı olarak örgüte bağlılığım yoktur."

Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız