Cumhuriyet Kadınları Derneği Malatya Şube Başkanı Nesrin Yıldırım, "Malatya İl genel meclisi geçtiğimiz günlerde çok gülünç bir karara imza atmıştır. Bu kararla Malatya'da yaşayan kadınlarımızla dalga geçilmektedir" iddiasında bulundu.
Malatya İl Genel Meclisi'nin, eşler arasında yaşanan şiddet olaylarında, yaşananların mahkemeye taşınmadan bölgenin ileri gelenleri ve din adamlarının ara buluculuk yapmasına imkan tanınacak düzenleme yapılması yönünde hazırlanan raporu onaylamasından sonra yazılı açıklama yapan Yıldırım, bu kararla Malatya'da yaşayan kadınlarla dalga geçildiğini iddia etti.
Yıldırım'ın açıklaması şöyle:
"
Malatya İl genel meclisi geçtiğimiz günlerde çok gülünç bir karara imza atmıştır. Bu kararla Malatya’da yaşayan kadınlarımızla dalga geçilmektedir. Bu kadınlarımıza hakarettir. Bu ve buna benzer hiçbir karar kadının ölmesini tacize uğramasını engellemedi biz bunların örneğini binlerce kez yaşadık. Nitekim Kuluncak ilçesinde kaymakamın aracı olduğu olay (2005) bir yıl sonra kadın ve çocuklarının ölümüyle bitti. Ne ailelerin ne polisin nede koru-komşunun arabuluculuğu işe yaramamıştır. Bu zihniyetle alakalıdır. Kadınları eğitimden, soysal hayattan uzak tutan, eve mahkûm eden ekonomik faaliyetlerin yasal ve geleneksel engellerle kısıtlandığı çalışma yaşamında birçok ayrımcılık ve haksızlıkla karşılaştığı, toplumun en fakir kısmını oluşturduğu kendi kaderine terk edildiği bu günlerde mevcut iktidarda kadını yalnız bırakmıştır. Kadına yaklaşım çağdışıdır eski Arap kavimlerinde kadını diri diri gömen zihniyetle kadına yaklaşılmaktadır.
Şiddet, dinsel-geleneksel önyargılarla cinsiyet ayrımcı politikalarla yasalarda meşrulaştırılıyor. Sözel, fiziksel ve cinsel tacize uğrayan kadınların bunu hak edip etmediği üst düzey (toplum önderi sayılan) kişilerce tartışılıyor kurban suçlanıyorsa bu hareketler meşru ilan ediliyor demektir.
Devletin bu ve buna benzer kararlara karşı çıkması gerekmez mi? Biz kadın örgütleri olarak devletin caydırıcı kararlar almasını istiyoruz. Karısını çocuğunu vs. öldüren birkaç gün içerde sonra dışarıda. Yapan yaptığıyla ölen öldüğüyle kalıyor. Kadınlar olarak aile ve kadından sorumlu bakanımızın derhal bu kararı kınamasını istiyoruz. Bu utanç verici karara imza atanlar hemen kadınlardan özür dilemelidir. Bu imzayı atanların eşleri, kızları, gelinleri acaba arabulucu isteyecek mi birde onlara sorulması gerekmektedir. Eminiz sormadılar yoksa o imzayı atmazlardı!"
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.