SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'İklim Anormallikleri Kayısı İçin Çok Ciddi Risk Oluşturuyor'

'İklim Anormallikleri Kayısı İçin Çok Ciddi Risk Oluşturuyor'
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da Kayısının her yönü ile alındığı Deprem Sonrası Kayısı Toplantısı düzenlendi. Kayısı ile ilgili tüm sorunlar, üreticilerin talepleri ve sektörel faydaları konularının ele alındığı toplantı AKP Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak’ın başkanlığında Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Uğur Erdem, Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Ersin Dilber, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gıda Komitesinden Sorumlu, Kamu Sermayeli İşletmeler Genel Müdürü Erkan Tek ve Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Tarım Daire Başkanı Çağlar Göksu’nun online bağlantıları ile gerçekleştirildi.

Gerçekleştirilen toplantıya Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Orhan Gündüz, Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Murat Asma, TÜİK Bölge Müdürü Ali Tüfekçi, Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı Erhan Almendi, Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi Faruk Titiz, Malatya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Mehmet Hanifi Acar, Battalgazi Belediyesi Park ve Bahçeler Şube Müdürü Emrah Çoban, Yeşilyurt Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürü Ömer Kamış, TKDK İl Koordinatörü Murat Tunç, Tarım İl Müdürü Tahir Macit ve Kayısı Araştırma Enstitüsü İl Müdürü Abdullah Erdoğan katılım sağladılar.

Kayısının birçok sektör için önemli bir yere sahip olduğunu ve kullanım alanlarının tarımdan, sağlığa, ekonomiye ve kültürel yapısına da etki ettiğini ifade eden Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, “Şehrimizin, ekonomisinde büyük öneme sahip olan kayısı birçok sektör de kullanılmakta, gıda sektöründe önemli yere sahip olan kayısı aynı zamanda da çekirdeği ile, yağı ile sağlık sektöründe cilt bakımı, kilo kontrolü, çeşitli hastalıkları tedavisinde kullanılmaktadır. Ayrıca Kayısı Malatya’lı üreticilerimizin en büyük geçim kaynağı olması dolayısıyla ekonomik olarak çok önemli bir yere sahiptir ve şehrimiz sosyo-ekonomik yapısı nedeniyle de bölgemizde önemli bir cazibe merkezi durumundadır. Malatya’mızın ulaştığı ekonomik gelişim düzeyinde şehrimiz ile özdeşleşen kayısı yetiştiriciliğinin etkisi yadsınamayacak düzeydedir.” dedi.

Tarımın, tüm dünyada büyük bir değişim ve dönüşüm geçirdiğini ve bu değişime ayak uydurabilmek için kaynakların doğru kullanılması, planlı üretim ve sürdürülebilirlik şart olduğunu ifade eden Ölmeztoprak, bu konuda üreticilere, tarıma hizmet eden herkese görev düştüğünü belirtti.

6 Şubat tarihinde gerçekleşen depremlerin tarım sektörüne etkilerine değinen ve özellikle sulama sorunları gibi üretimi direk etkileyen sorunlar üzerinde durduklarını belirten Ölmeztoprak, “Depremler dolayısıyla tarım arazilerinde meydana gelen yer kaymaları, heyelanlar, çatlaklar, yarıklar ve kırılmalar, tarım arazilerinin kullanılmasını zorlaştırarak engelleyebilmektedir. Ayrıca tarım arazilerinde oluşan bu etkilerden tarımsal sulama sistemleri yani sulama kanalları ve boruları gibi tarımsal yapılar zarar görmektedir. Şehrimizde Akçadağ, Kale, Doğanşehir ilçelerimizde bu etkilerle mücadele noktasında DSİ Bölge Müdürümüz, İl yetkililerimiz ile sürekli iletişim halindeyiz, sorunların çözümü noktasında da önemli adımlar atıldı. Ayrıca kanalların deprem sonrası almış olduğu hasarların onarımı hızla gerçekleştirildi. Üreticilerimizin mağduriyetinin önemli şekilde giderilmesi için gayret gösterildi. Özellikle bu süreçte şehrimizde bulunan tüm üreticilerimize teşekkür ediyorum. Böylesi zor günlerde birlik ve beraberlik içerisinde şehrimize sahip çıkarak, tarımda, sanayide, sağlıkta deprem sonrasında da büyük başarılara imza atılmaya devam edildi.” ifadelerine yer verdi.

Malatya’da sürdürülebilir kayısı tarımı için risk oluşturan konulara değinen MTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Murat Asma, “Son yıllarda küresel iklim değişikliğine bağlı olarak artan ilkbahar geç donları, çiçeklenme dönemindeki aşırı yağışlar ve hastalıklara bağlı olarak Malatya’da kuru kayısı rekoltesinde ciddi düşüşler meydana gelmiştir. Son 6 yılda iklim koşullarında yaşanan anormallikler nedeniyle yıllık rekolte 70-85 bin ton arasında gerçekleşmektedir. Bu durum Malatya’da sürdürülebilir kayısı tarımı için ciddi bir risk oluşturmaktadır. Konunun detaylı bir şekilde analiz edilmesi amacıyla ülkemizde ekoloji, topoğrafya ve iklim konusunda tecrübeli bir grup bilim insanıyla 2024 yılının Mart ayından itibaren bir çalışma başlatmayı planlıyoruz.” şeklinde ifadelerde bulundu.

Kayısı üreticilerinin, tüccarların ve kayısı ihracatçılarının sorun ve beklentileri ilgili saha çalışması yapılması gerektiğini belirten, TÜİK Bölge Müdürü Ali Tüfekçi, “Kayısı Malatya ekonomisinde önemli bir yeri vardır. Ayrıca ekonomik değeri yüksek olan kayısının katma değerinin belirlenmesi için niceliksel çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bahsedilen araştırmaları projeye dönüştürülerek soru formu tasarımı, veri toplama, veri analizi ve nihai sonuçların raporlanması noktasında TÜİK olarak destek verebiliriz.” dedi.

Kayısı Araştırma Enstitüsü İl Müdürü Abdullah Erdoğan, kayısı üretimindeki sorunlar ve çözüm önerileri ile alakalı yaptığı konuşmalarında, “Kayısı rekoltesinin bilimsel verilere dayalı olarak gerçekleştirilmesi için proje geliştirilerek, öncelikle kayısı ağacı sayısının netleştirilmesi ve rekoltenin doğru tahmin edilmesi sağlanmalıdır.   Kuru kayısı kalitesinin arttırılması için geleneksel kurutma ve kükürtleme yöntemleri yerine, Enstitümüz tarafından geliştirilen kükürtleme, kurutma, boylama ve kerevet kullanımının yaygınlaştırılması önem arz etmektedir.  TKDK, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve diğer kaynaklardan hibe programları ile desteklenmek sureti ile çiftçilerimizin bu sistemleri benimsemeleri ve kullanımları sağlanabilecektir.  Bahçe tesisinden hasat ve hasat sonrası işlemlerinde çiftçi eğitimine ağırlık verilmeli, yetiştiricilikte mekanizasyon ön plana çıkarılmalıdır.” şeklinde konuştu.

Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı Erhan Almendi, Kayısı ihracatının Ağustos ayında biraz gerilediğini gördüklerini, çekirdek ihracatıyla ilgili Avrupa Birliğiyle ilgili bir sorun olduğunu ve online bağlantılarda Tarım Bakanlığı tarafından sorunun giderilmesi için çalışmalar yürütüldüğünü öğrendiklerini ifade ederek en kısa zamanda çözüme kavuşulacağı beklentisinde olduklarını belirtti.

Kayısı için TKDK bugüne kadar proje bedeli yaklaşık 20 milyon euro civarında 44 projeye destek verip hayata geçirildiğini ifade eden TKDK İl Koordinatörü Murat Tunç, “Malatya için çok önemli olan kayısı işlemlerinin fiziki altyapıları soğuk hava depoları ve araç-gereç donanımlarında yeterli seviyelere yaklaşılmıştır. Bundan sonrada kayısı da alternatif ürün projeleri de hayata geçirilmeye çalışılacaktır.” ifadelerini kullandı.

Malatya Büyükşehir Belediyesine ait Kuru Kayısı Lisanslı Deposu, Dünya Kayısı Ticaret Merkezine entegre bir tesis olarak hizmete vermeye devam ettiğini ifade eden Malatya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Mehmet Hanifi Acar, “5.000 Ton kapasiteli depomuz deprem süresince deprem yardımlarının dağıtım merkezi olarak hizmet vermesine rağmen kayısı depolamaya devam etmiştir. Şu ana kadar yaklaşık 1000 ton ürün depolanmıştır.” dedi.

Yeşilyurt Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürü Ömer Kamış, “2019 yılında kurulan Tarımsal Hizmetler Müdürlüğümüz Tarımsal üretime katkı sunan bölge çiftçimizin yanında olmaya devam ediyor. İlimizin Tarımsal üretiminde ilk sırada yer alan kayısımızın dünya pazarında daha iyi konuma ulaşabilmesi için, Tarım İl Müdürlüğü, Kayısı Araştırma Enstitüsü, Ziraat Odaları ve diğer paydaşlarımız ile beraber çalışmalarımıza devam ediyoruz.” dedi.

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

7 yorum yapılmış

  • Cahil (1 yıl önce)
    Gölet ve barajları yapmaya devam edin. Meteoroloji den mart haziran sonu Nem oranını Malatya merkez için alın bakın ne çıkıyor. Yazık be. Sürgüde neden 17 yılda bir kayısı oluyor. Bulgurlu derede neden yıllarca kayısı olmuyor. Malatya kaysıları nemi sevmiyor. Hadi bunu bırakın siz bu şehire sofralık kayısı önermediniz. Bu yıl Iğdır kayısısı satıldı bu şehirde. Bilim olacak ki kayısın olsun. Kusura bakmayın bilim yok hiç bir şey yok.
    0
    0
    Yanıtla
  • Ne desem ki? (1 yıl önce)
    İklim değişikliği meselesi önemli. Lakin o toplantı ile bu iş sadece dostlar pazarda görsün meselesidir. İhtiyaçlar sıralaması dikkate alınarak depremin tahribatı çözülmeden bu işler sadece dostlar pazarda görsündür. Eğer yıkımı becerememiş, yapıma geçememiş, nitelikli veya değil insanlarına kendini güvende hissedeceği alanlar kuramamış, güvenliği temin edememişseniz bu toplantı reklam ötesi olmaz. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Acil sorunlara çözüme katkı sağlayamayanlar büyük meseleleri konuşarak büyük olacağını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Bu işler bir defalık toplantı ile çözüleceğini sananlar hala bunlara inanan gariplerimdir. Bakın bu işin devamı ve sonucu olacak mı? Laf üretenlerin iş üretmediğini hala anlamadık mı?
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mert Ali (1 yıl önce)
    net yazıyorum buraya. Geçen aylarda Malatya'da deprem çalıştayı oldu. Malatya bürokrasisinden üniversite yönetimi ve çalışanları dışında adamakıllı destek verici bir konuşma yapılmadı. Bu ne demek ... Şu an kendimi zorlayarak haberi okumaya çalıştım. İklimde değişim var, kaysının alternatifi malesef bulunamadı, ya da alternatif susuzluğa kuraklığa vs. dayanıklı bir kaysı çeşidi üretimi yapacağız diye bir demece rastlamadım. ee toplantı yaptık tamam oldu bitti mi ? Malatya'nın durumuna gerçekten üzülüyorum. Bu şehirde dürüst, şehirden kaçmayan kim varsa Malatya bürokrasinin onlara sahip çıkması gerekir.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • erol (1 yıl önce)
    Hadi et i, şeker i, süt ü, pirinç i, buğdayı yeterince üretemediğimiz için iç tüketime yetmiyor, ithal ediyoruz. Anlarım da! %90 nını ihraç ettiğimiz Malatya Kuru kayısı dururken başka ülkelerde kaçak yada yasal yollarla kayısını ithal edip Dünya piyasalarına Malatya kayısısı diye ihraç etmek hangi ahlaki anlayış ile ifade edilir. Yöneticilerimiz bunları görmüyorum? Sayın vekilim bu konuya eğilir ve bu işi yapanlar üzerine giderse , Malatya ekonomisinin tek dayanağı olan kayısıya sahip çıkarsa, üreticiler olarak kendisini unutmayacağız.
    %0
    %100
    Yanıtla
  • FBAy (1 yıl önce)
    Çekirdekten yetişen bir Tarım Teknikeriyim devamlı tarımın ıçınde olan biri olarak Ülkemizde tarım politikası sıfır dıyebilirim.Tarım Ülkesi sin tarım adına %80 dışa bağımlısın.Bu gerçekten cok üzücü.Malatyayı konuşmaya gerek yok.HA BU ARADA ATANAMAMIŞ lar grubundayım.yaş kırk .nerdeyse emekli olacam.
    0
    0
    Yanıtla
  • abdullah (1 yıl önce)
    Doğanın dengesi ile o kadar çok oynuyoruz ki, her şeyi bilinçsizce tükenmeyecekmiş gibi tükettiğimiz için sonradan bu haberlere maruz kalıyoruz maalesef.....
    0
    0
    Yanıtla
  • Mlx (1 yıl önce)
    İlimizde kayısısı artık eskisi gibi verimli olmayacak. Gerek iklim değişikliği gerekse küresel ısınmanın etkisi ile meydana gelen meteorolojik olaylar kayısı üretimini ciddi oranda düşürecek. Tamam dondan kurtuldu dediğiniz anda bir bakıyorsunuz kuvvetli bir dolu yağışı tüm ürünü bitirebiliyor. İklim değişikliği ile ilgili ülkeler bazında tedbirler alınmazsa ileride ciddi gıda problemleri çıkacaktır. Ülke olarak ağırlık vermemiz gereken en önemli sektör, tarım olmalı.ama malesef gereken önemi vermiyoruz.
    %100
    %0
    Yanıtla