* Parkmetre uygulamasının ilk ihalesini alan firma belediyeyi 1 milyon zarara uğrattığı gerekçesiyle mahkemeye verilmişti. Hançe firmasının sahibi beraat ederken, mahkeme verdiği sahte teminat mektubu nedeniyle belediyeyi kusurlu buldu
Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından kent merkezinde parkmetre uygulaması için 2010 yılında düzenlenen ihaleyi kazandıktan 10 ay sonra işi bırakan ve belediyesi yaklaşık 1 milyon TL zarara uğrattığı, verdiği 270 bin TL tutarındaki teminat mektubunun sahte çıktığı iddiasıyla Hançe Parkmetre Şirketinin sahibi Adem Sarıoğlu'nun, hakkında Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada ‘Özel belgede sahtecilik, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’ suçlamalarından beraat ettiği öğrenildi. Bir süre önce sonuçlanan davada mahkeme, banka teminat mektubunun sahteliğinin basit bir araştırma ile anlaşılabileceği halde ihaleyi yapan Destek Hizmetleri çalışanlarının bu görevlerini ihmal ettiğini belirtti. Malatya Büyükşehir Belediyesi ise mahkemenin kararını temyiz etti.
Büyükşehir statüsü almadan önce Malatya Belediyesi tarafından 9 Kasım 2010 tarihinde yapılan ve Hançe firmasının tek başına katılarak 3 yıllığına 4.5 milyon TL’ye aldığı parkmetre ihalesinde, firma sahibi uygulamayı yaklaşık 10 ay sürdürdükten sonra zarar ettiği gerekçesiyle Malatya’yı terk etmiş ve 633 bin 520 Türk Lirası borç taktığı ve bu olayın ardından Malatya Belediyesi tarafından başlatılan soruşturma sonucunda Sarıoğlu’nun ihale için verdiği 270 bin TL tutarındaki teminat mektubunun da sahte olduğu belediye tarafından açıklanmıştı.
İhaleyi kazanan firmanın tam da o günlerde Adıyaman’daki işlerinin de sıkıntılı olduğu, personeline para ödeyemediği ve bu konuda yapılan uyarıcı nitelikteki haberlere rağmen gerçekleşen ve ‘bile bile lades’ diye yorumlanan ihale sonrasında yaşanan gelişmeler üzerine Malatya Belediyesi, Hançe Şirketi Sahibi Adem Ali Sarıoğlu hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına “Özel Belgede Sahtecilik’, ve ‘Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık’ iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.
Sanık Saroğlu: Herhangi bir teminat mektubu vermedim
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada, avukat tutma gereği bile duymayan sanık Adem Ali Saroğlu, suçlamaları reddederek “Ben suçsuzum. Bu konuda daha önce verdiğim savunmalarımı tekrar ediyorum. Benim herhangi bir teminat mektubu vermem söz konusu değildir. Kimin düzenleyip verdiğini de bilmiyorum. Beraatimi isterim” dedi.
Malatya Belediyesi avukatları ise sanık Adem Sarıoğlu’nun sahte teminat mektubu düzenleyerek, daha sonra teminat mektubuna istinaden yapılan ihale sonrasında belediyeyi 611 bin TL zarara uğrattığı gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme: Destek hizmetlerinde çalışanlar görevlerinin gereklerine aykırı davrandı
Sanık Adem Sarıoğlu’nun ‘Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık’ , ‘Özel belgede sahtecilik’ suçlamasından beraatine karar veren Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, kararın gerekçesinde ise adeta Malatya Belediyesi'ne ders verdi. Mahkeme, sanık tarafından ibraz edilen teminat mektubunun sahte olduğunun basit bir araştırma ile anlaşılabilecek olmasına rağmen Malatya Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü’nde çalışan görevlilerin, bilgisizlik veya görevlerinin gereklerine aykırı hareket ederek, teminat mektubunun teyidini almadan ihale yaptıklarını, dolayısıyla Malatya Belediyesini yanıltacak nitelikte olmadığı için dolandırıcılık suçunun kurucu unsurlarının oluşmadığını belirtti.
Mahkemenin beraat kararının gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:
“Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için failin hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlaması gerekmektedir. Hile, nitelikli bir yalandır. Yalan, belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun denetleme olanağını ortadan kaldırmalıdır. Kullanılan hile ile mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu kandırıcı davranışlarla yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmış ise gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. O halde, hileli davranışın aldatacak nitelikte olması gerekir. Basit bir yalan hileli hareket olarak kabul edilemez. Olaysal olarak değerlendirme, hileli hareketin ne olduğu, mağdur üzerindeki etkisi, kandırabilecek bir hareket olup olmadığı, mağdurun iyi niyeti ve güven duygularının suistimal edilip edilmediği araştırılmalıdır.
“Teminat mektubunun sahteliği basit bir araştırma ile anlaşılabilirdi”
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında Sanık Adem Ali Sarıoğlu’nun Hançeparkmetre Şirketinin yetkilisi olduğu, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı Encümenince alınan karar ile parkmetre uygulaması işi ihalesi için kendisinin hazırlayıp sahteleştirdiği banka teminat mektubunu Malatya Büyükşehir Belediyesi’ne ibraz ederek ihaleye girdiği, Malatya Büyükşehir Belediyesi parkmetre uygulama işine ait ihale ilanının ‘C’ bendinde “İsteklilerin ihaleye katılabilmeleri için, hazırlayacakları ihale dosyalarını dış zarfın içerisine konulduktan sonra zarfı kapatıp, üzerine isteklinin adı ve soyadı, ticaret ünvanı ile açık adresi ve teklifin hangi işe ait olduğu yazılarak, ihale komisyonuna verilmek üzere Malatya Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü’ne imza karşılığı teslim etmeleri gerekmektedir’ ibaresinin yer aldığı, oysa somut olayda Malatya Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü’nde çalışan görevlilerin ihmal veya bilgisizlikleri sonucu görevlerinin gereklerine aykırı davranıp sanık tarafından ibraz edilen banka teminat mektubunun teyidini almadan ihale yapmalarında sanığın söz ve davranışlarının, katılan Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin denetim olanağını ortadan kaldırdığı, ibraz edilen banka teminat mektubunun sahte olduğunu basit bir araştırma ile anlaşılabileceği ve bu nedenle suça konu sahte teminat mektubunun katılan Malatya Büyükşehir Belediyesi’ni yanıltacak nitelikte bulunmadığı ve dolayısıyla dolandırıcılık suçunun kurucu unsurlarının oluşmadığının anlaşıldığı ve Yargıtay 15. Ceza Dairesi 23/5/2013 tarih ve 2011 26122 esas -2013/9578 karar sayılı içtihadı da göz önünde bulundurulduğunda sanık Adem Ali Sarıoğlu’nun müsnet ‘Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık’ suçundan beraatine….
Özel Belgede Sahtecilik suçunun oluşması için de, yapılan sahteciliğin kuşku uyandırmayacak biçimde ve aldatıcı nitelikte olması gereklidir. Sahteciliğin açık ve bariz biçimde yapılmış olması ve kuşku uyandırması halinde aldatıcılık ögesinin varlığından söz edilemez. Yine özel belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin sahteleştirilmesi yeterli olmayıp, bunun kullanılması lazımdır. Mücerret kullanma yeterli olmayıp, hukuki anlamda bir kullanma olması gerekir. Yani kullanımın hukuki bir sonuç doğurması gerekir. Özel belgede sahtecilik suçlarında iğfal kabiliyetinin varlığı saptanırken belgenin kullanılma şekli ve yerinin de önem arz ettiği kendiliğinden anlaşılmaktadır.
Somut olaya bakıldığında, Sanık Adem Ali Sarıoğlu’nun Hançeparkmetre Şirketinin yetkilisi olduğu ve parkmetre uygulaması işi ihalesi için kendisinin hazırlayıp sahteleştirdiği banka teminat mektubunu Malatya Büyükşehir Belediyesine ibraz ederek ihaleye girdiği anlaşılmıştır.
Olayda Malatya Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü’nde çalışan görevlilerin ihmal veya bilgisizlikleri sonucu görevlerinin gereklerine aykırı davranıp sanık tarafından ibraz edilen banka teminat mektubunun teyidini almadan ihale yapmalarında sanığın söz ve davranışlarının katılan Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin denetim olanağını ortadan kaldırmadığı, ibraz edilen banka teminat mektubunun sahte olduğunun basit bir araştırma ile anlaşılacağı ve bu nedenle suça konu sahte teminat mektubunun katılan Malatya Büyükşehir Belediyesi’ni yanıltacak nitelikte bulunmadığı anlaşılmıştır. Özel belge niteliğindeki banka teminat mektubunun muhatap bankadan sıhhatinin araştırılması gerektiği ve dolayısıyla ibraz edilen belgenin sahteliğinin ilgili bankadan sorularak kolayca tespit edilebileceği ve dolayısıyla suça konu belgenin sonuç doğurucu bir nitelik taşımadığı ve dolayısıyla iğfal kabiliyetinin bulunmadığı ve sahtecilik suçunun oluşmadığı anlaşılmıştır.
“Görevlilerin özensiz davranışı sonucu…”
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08/10/1990 tarih ve 211/220 sayılı kararına göre, özel belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için o belgenin doğrudan hukuki sonuç doğurucu nitelikte olması gerektiğinin belirtildiği, oysa olayımızda görevlilerin kendilerine ibraz edilen teminat mektubunu denetleyip araştırdıktan sonra işlem yapmaları gerekirken bu yönden ihmal göstermiş olmaları nedeniyle belgeye ilişkin işlem yapıldığı ve belgenin hukuki sonuç doğurduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 10/04/2003 gün 232/250 sayılı kararında da açıklandığı üzere belgenin aldatma yeteneği olmadığı halde görevlilerin özensiz davranışları sonucu işlem yapmaları halinde belgenin aldatma yeteneğinin varlığının kabul edilemeyeceği anlaşılmıştır….
…Bu nedenle değişen suç vasfına göre üzerine atılı özel belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı kanaatine varılmış olup Yargıtay 15. Ceza Dairesi 11/06/2015 tarih ve 2015/8887 esas-2015/26746 Karar sayılı içtihadı göz önünde bulundurularak sanık Adem Ali Sarıoğlu’nun müsnet ‘Özel Belgede Sahtecilik’ suçundan beraatine karar verilmiştir.”
Hançeparkmetre skandalı nasıl gelişmişti?
Malatya Belediyesi, Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın başkanlığında 9 Kasım 2010 tarihinde 30’a yakın cadde ve sokakta uygulanacak parkmetre ihalesi düzenlemiş ve ihaleyi 4.5 milyon TL’ye Hançeparkmetre şirketi tek başına katılarak almıştı. Parkmetre işini yaklaşık 1 yıl sürdüren şirket, zarar ettiği gerekçesiyle işi bırakmış, bunun ardından Belediye tarafından başlatılan soruşturmada şirketin verdiği ‘270 bin TL tutarındaki teminat mektubu’nun da sahte çıktığı açıklanmıştı. Nakit para anlamına gelen banka teminat mektubunun, ilgili bankaya teyit ettirilmeden kabul edilmiş olması ve 1.5 yıl boyunca sahteliğinin gerek ihaleye başkanlık eden Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın gerekse o dönem görev yapan 6 belediye başkan yardımcısı ve ilgili daire müdürünün gözünden kaçmış olması değişik yorumlara neden olmuştu.
Zarar süreci nasıl ortaya çıktı?
Malatya kent merkezinde 30’a yakın cadde ve sokağı kapsayan parkmetre uygulaması başladıktan sonra, Hançeparkmetre firması, ihale şartnamesinde olmamasına rağmen bu güzergahların sayısını arttırdı.
Bu artışa kamuoyunda tepkiler yükselince, Malatya Belediyesi yetkilileri “Alt ve üst yapı çalışmaları nedeniyle yüklenici firmanın ciddi kayıpları var. O nedenle güzergâh artırımına gerek duyuldu. Alt yapı çalışmaları bitince normale dönülecektir” şeklinde açıklamalarla yatıştırmaya çalıştı. Tepkilerle birlikte parkometre ihalesini alan firmanın, belediyeye olan taahhütlerini yerine getirmediği iddiaları yüksek sesle dile getirilmeye başlandı ancak Malatya Belediyesi bu iddialar karşısında ‘Bazı aksamalar oluyor tabi ama bunlar ilgili birimlerimiz tarafından titizlikle takip ediliyor’ şeklindeki açıklamalarla bu eleştiri ve tepkileri dikkate almadı.
Olmayan Teminat ve Tek Taraflı Fesih
Kamuoyunun bütün bu haklı tepki ve eleştirilerini o dönemde dikkate almayan Malatya Belediyesi, 11 ay sonra ‘Firma, belediyeye olan taahhütlerini yerine getirmedi’ diyerek 2011 yılının Ekim ayında sözleşmeyi tek taraflı fesh etti.
O dönem Belediye Başkan Yardımcısı olan Alican Bozkurt, kesin teminat mektubunun sahteliğinden habersiz bir şekilde fesih gerekçesini ‘Taahhütlerini yerine getirmedikleri için sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ettik ve teminatlarına el koyduk’ sözleriyle açıklamıştı.
İhale sürecinin tamamlanmasından sonra ilgili bankadan teyit edilip, kayıtlara geçirildikten sonra kıymetli evrak olarak saklanması gereken kesin teminat mektubunun kontrol edilmeden firmayla sözleşme imzalanmasının ortaya çıkması şaşkınlıkla karşılanmıştı.
“Suç Duyurusunda Bulunduk”
Sahte teminat mektubu iddialarını o dönem doğrulayan Malatya Belediye başkanı Ahmet Çakır; “Maalesef olay doğrudur. Firma tarafından verilen teminat karşılıksız çıktı. İlgili firma aleyhine hukuki süreci başlattık’ açıklamasında bulunmuştu.
Sarıoğlu: ‘Ben teminat mektubu vermedim, akılları varsa mahkemeye vermezler’ demişti
Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın bu açıklamalarına karşın Hançe Parkmetre Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Sarıoğlu, şirketine ve kendisine yöneltilen suçlamalar hakkında o dönem yayın hayatını sürdüren Malatya’ya Bakış Gazetesi’nin sorularını yanıtlamış ve ‘Herhangi bir şekilde teminat mektubu vermedim. Akılları varsa mahkemeye vermezler. Asıl curcuna o zaman kopar’ sözleriyle yanıt vermişti. Sarıoğlu, sahte teminat mektubu ile ilgili soruya ise ısrarla teminat mektubu vermediğini belirtip “Çok komik. Çünkü biz Malatya Belediyesi’ne herhangi bir şekilde banka teminat mektubu vermedik. Üstelik sahte teminat mektubu vermişsem, bu mektup, teminatı veren bankaya onaylatılmadan belediye kasasına konulabilir mi? Malatya Belediyesi’ne bir sorun bakalım. Madem banka teminat mektubu vermişim, bunun karşılığı olup olmadığı bankaya onaylatılmadan nasıl ihale dosyasına koyabilirler? Malatya Belediyesi’ne bunu sordunuz mu?” açıklamasında bulunmuştu.
Adem Sarıoğlu’nun Malatya’ya Bakış Gazetesi muhabiri ile diyalogu şöyleydi:
“-Adem bey, şirketinizin Malatya’daki parkmetre uygulamasının müteahhidi olarak işi aniden bırakmanızdan ve belediyenin sözleşmenizi fesh etmesinden sonra yaşanan tartışmaları biliyorsunuz. Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır şifahen de açıkladı, gazetemizin sorularına verilen yazılı cevaplarda da şirketinizin Malatya Belediyesi’ne 668 bin TL borç taktığı resmen bildirildi. Siz ne diyorsunuz bu konuda, açıklanan bu rakam doğru mu, Malatya Belediyesi’ne bıraktığınız borç ne kadar?
Biz Malatya Belediyesi’ne borç bırakmadık. Hançe Parkmetre olarak Malatya Belediyesi’nin başlattığı kaldırım çalışmalarından dolayı asıl biz zarar ettik. Malatya Belediyesi ihale sözleşmesine uygun hareket etmedi. Kaldırım ve yol çalışmalarının başlatıldığı sokaklardaki maliyeti kiradan düşmeleri gerekiyordu ama Malatya Belediyesi sözleşmeye uygun hareket etmedi.
–Çok ilginç ve şaşırtıcı. Siz borcumuz yok diyorsunuz, ama Malatya Belediyesi 668 bin TL olarak açıkladığı borcunuz için savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ve yargı sürecinin devam ettiğini bildirdi sorularımıza cevap olarak. Ayrıca şirketiniz hakkında 295 bin TL teminat, 668 bin TL de kira borcu için icra takibi başlattıklarını bildirdiler tarafımıza. Borcunuz yoksa Malatya Belediyesi sizi nasıl ve neden mahkemeye ve icraya veriyor?
İşi bırakmamızın üzerinden bir yıl geçti ve bugüne kadar bize herhangi bir mahkemeden ya da icra dairesinden ulaşan tek bir tebliğat olmadı. Akılları varsa mahkemeye vermezler. Çünkü asıl curcuna o zaman kopacak.
-Bir de sahte teminat mektubu meselesi var. Şirketinizin ihale dosyasına koyduğu yaklaşık 300 bin TL’lik banka teminat mektubunun sahte olduğunu bizzat Belediye Başkanı Ahmet Çakır açıkladı. Bu konuda ne diyorsunuz, gerçekten sahte teminat mektubu mu koydunuz ihale dosyasına?
Çok komik. Çünkü biz Malatya Belediyesi’ne herhangi bir şekilde banka teminat mektubu vermedik. Üstelik sahte teminat mektubu vermişsem, bu mektup, teminatı veren bankaya onaylatılmadan belediye kasasına konulabilir mi? Malatya Belediyesi’ne bir sorun bakalım. Madem banka teminat mektubu vermişim, bunun karşılığı olup olmadığı bankaya onaylatılmadan nasıl ihale dosyasına koyabilirler? Malatya Belediyesi’ne bunu sordunuz mu?
– Peki herhangi bir senet verdiniz mi Malatya Belediyesi’ne?
Bakın, biz banka teminat mektubu vermediğimiz gibi herhangi bir senet de vermedik. Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın ‘Şirketin teminat mektubu sahte çıktı’ şeklindeki açıklamasını da anlamış değilim. Çünkü biz teminat mektubu filan vermedik.
-Adem Bey, teminat mektubu vermemişsiniz. Bir de ihale ilanında ihaleye katılacak firmaların dosyasında bulunması zorunlu olan vergi ve SSK prim borçları olmadığına dair belgeler de sizin dosyanızda yok. Peki bu kadar çok usulsüzlüğe rağmen Malatya Belediyesi şirketinizi nasıl oldu da ihaleye kabul etti?
Bilemiyorum. Malatya Belediyesi kendisi ayarladı. Zaten kabul ettiler, ihalelerine benden başka giren olmadı.
-Adem Bey, tüm bu açıklamalarınızı yazacağız ve kamuoyuna duyuracağız. Malatya Belediyesi’nin bu açıklamalarınıza karşı nasıl bir cevap vereceğini düşünüyorsunuz?
Yazın tabii. Mahkeme ilanı elime geçerse zaten orada çok şey konuşulacak. Siz asıl Malatya Belediyesi’ne teminat mektubunun karşılığını kontrol etmeden ihale dosyasına nasıl koyduğunu sorun.”
Belediye Meclisi’nde de Mecliste gündem olmuştu
İddiaların gündem geldiği dönemlerde Belediye Başkanı Ahmet Çakır Başkanlığı’nda yapılan meclis toplantısında CHP’lilerin konuya ilişkin soruları nedeniyle Hanceparkmetre olayı mecliste tartışma konusu olmuştu.
“Şok iddialar’ başlığı ile Malatyahaber.com’da verilen haber şöyleydi:
“CHP’li Meclis Üyesi Günnur Tabel, belediyeye olan yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle sözleşmesi tek taraflı fesh edilen Hançeparkmetre firmasıyla ilgili iddiaları gündeme getirdi. Tabel, ‘Hançeparkmetre firmasının ihale dosyasında teminat mektubu olmadığı, bunun yerine senet verdiği ve işi bırakıp kaçmasından sonra, bu teminat mektubunu Malatya Belediyesi’nin ürettiğinin’ iddia edildiğini ve bunun doğru olup olmadığını Başkan Çakır’a sordu.
Belediye Başkanı Ahmet Çakır ise, sahte teminat mektubunu Malatya Belediyesi’nin uydurduğu yönündeki iddiaları yalanladı. Çakır, ‘Şunu rahatlıkla söyleyeyim ki bu iddialar doğru değil. Böyle dedikodulara kulak verirsek işimizi yapamayız’ diye cevap verdi.
Çakır’ın, bu açıklamasından sonra yeniden söz alan Günnur Tabel, parkometre ihalesine ilişkin bir başka iddiayı daha sordu. Tabel, Hançe parkmetre firmasının bu ihaleyle ilgili olarak belediyedeki bazı yönetici ve yetkililere rüşvet verdiğini iddia etmesinin ardından savcılığın İçişleri Bakanlığı’ndan soruşturma izni isteyip istemediğini sordu. Belediye Başkanı Ahmet Çakır, soruşturma iznini yalanlamazken ‘Biz görevimiz nedeniyle bir çok konuda şikayet edilmiş olabiliriz. Bizim hakkımızda birçok şikayet oluyor. Biz görevimizi en iyi şekilde, en doğru şekilde yerine getirmek için çalışıyoruz. Bu tür iddialar ve dedikodulara kulak verecek olsak iş yapamayız’ diye yanıt verdi.
Çakır ayrıca Tabel’in teminat mektubunun bankadan kontrolü yapılmadan firmayla nasıl sözleşme imzalandığını sorması üzerine de ‘Bu ihalede görevi olanların öyle bir sorumluluğu var ve de bunu yapmadılarsa zaten konu yargıda. Bu teminat mektubu kontrol edilmesi gerekiyorsa ve bu yapılmamışsa, yani bir görev ihmali varsa mutlaka bu suçun cezasını da çekecekler’ şeklinde cevapladı.”
Soruşturma talebi
Tabel’in mecliste gündeme getirdiği bazı belediye yöneticilerine ihale ile ilgili görev ihmali gerekçesiyle iç denetçiler tarafından soruşturma açıldığı, soruşturma sonucunda bazı belediye yöneticilerinin disiplin cezası ile cezalandırıldığı da gündeme gelmişti.
Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com