SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"İmar Barışını İlk Başta Anlamadım, Şimdi Anlıyorum.. Burada Sıkıntı Var"

A- A+ PAYLAŞ

Japon Deprem Bilimci Yoshinori Moriwaki, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük yıkım yaşayan Malatya’da deprem eğitimi verdi.

Kentteki bir otelde ‘Yeniden Hep Birlikte Ayağa Kalkıyoruz’ mottosuyla KYK Yapı Kimyasalları’nın düzenlediği deprem eğitiminde konuşan Japon Deprem Bilimci Yoshinori Moriwaki, Japonya ve Türkiye’nin deprem ülkesi olduğunu ifade etti.

“DOMİNO TAŞI GİBİ DEPREMLER YAŞANDI” 
Moriwaki, Türkiye’de 81 ilin 52’sinin birinci derece deprem bölgesinde yer aldığı haritayı göstererek, “Türkiye’ye bakınca Japonya çok karışık. 1939’da Erzincan’da deprem oldu sonra 1941’de Tokat’ta deprem yaşandı. Doğudan batıya sanki domino taşı gibi depremler yaşandı. 1999 yılında Gölcük’te deprem oldu. Doğu Anadolu Fayı uzun zamandır kırılmıyordu. Üç sene önce Silivri’de küçük bir deprem oldu. Ondan sonra Elazığ depremi yaşandı. Uzun zamandır kırılmayan Doğu Anadolu Fayı kırılmaya başladı. Maalesef 6 Şubat depremini gördük” dedi.

“İNSANI DEPREM DEĞİL BİNA ÖLDÜRÜYOR”
Deprem konusunda Türkiye ile Japonya arasında bir karşılaştırma yapan Yoshinori Moriwaki, şunları kaydetti:

“5,5 büyüklüğünde yani orta seviyede depremler en fazla Çin’de meydana geliyor. Japonya 4, Türkiye ise 6’ncı sırada. Metrekare olarak bakılırsa Japonya 6, Türkiye 17’inci. Tarihte en büyük depremlere bakıldığında; Türkiye’de 1939 yılında Erzincan’da 7,9 büyüklüğünde olurken, Japonya’da ise 2011 yılındaki Tōhoku depremi, büyüklüğü ise 9. Depremde can kaybına bakıldığında ise Türkiye aniden 3’üncü oluyor. İnsanı deprem değil bina öldürüyor. Türkiye’de Japonya’daki gibi deprem var ama Türkiye’de can kaybı çok oluyor. Bunu nasıl düzeltebiliriz? Mimar ve mühendis arkadaşlar biz bunu düzeltmeliyiz, düzeltebiliriz.”

“İMAR BARIŞINI İLK BAŞTA ANLAMADIM ŞİMDİ ANLIYORUM”
Moriwaki, Türkiye’de 2001 yılında Yapı Denetim Sistemi’nin başladığını kaydederek, “Ama sıkıntı neydi? Türkiye’de 21 milyon yapı stoku varsa bunun yüzde 50’si yönetmeliklere uygun değil. Yapı Denetim Sistemi var ama izinsiz ise ya da belediyeden ruhsat alınmıyorsa sisteme girmiyor. Burada sıkıntı var. Türkiye’de imar barışı var. Ukrayna ve Gazze’de savaş var, bu savaşlarda barış lazım ama imar için barış denilince bu başka bir konu. Türkiye’de bir gazeteci bana “İmar barışı hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sorduğunda, ilk başta anlamadım ama şimdi anlıyorum. Japonya’da ‘ruhsatsız’ ya da ‘iskansız’ diye bir şey yok. Tadilat yapacaksa da belediyeden izin alıyor. Şimdiye kadar oldu ama bundan sonra bunun olmamasına çalışmalıyız” diye konuştu.

“TÜKİYE’DE YILDA 2, JAPONYA’DA AYDA 2 DEPREM EĞİTİMİ VERİLİYOR”
Deprem eğitimlerinin önemine de dikkat çeken Moriwaki, “Türkiye’de deprem eğitimi, tatbikatı yapılıyor ama senede kaç kere? Bir veya en fazla iki diye duydum. Örneğin ilkokuldaki çocuğa senede bir kere eğitim verildiğinde geçen sene ne yapıldığını hatırlamıyordur. Japonya’da ise ayda bir kere okulda, ayda bir kere de mahallede olmak üzere ayda iki kez eğitim veriliyor. Çocuklar aldıkları eğitimle artık ne yapacaklarına alışıyor. Bunun yanında küçük yaştan eğitim veriliyor. Türkiye’de ise çocuklar duymasın, görmesin. Tabii depremdeki kötü görüntüyü bizde göstermiyoruz ama depremi anlatıyoruz." dedi.

malatyahaber.com- AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

12 yorum yapılmış

  • Mlx (5 ay önce)
    Sıkıntı bizim insanımızda...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • erol (5 ay önce)
    Türkiye de binayı yapan müteahhit ; şeytani duygularla nasıl daha çok para kazanırım diyerek demirden, kullanacağı betondan çalıyor, yine mühendis; şeytani arzularına kanıp üç beş liraya, denetimini gereği gibi yapmıyor yada müteahhit in isteği doğrultusunda yaparak, meslek ahlakından vaz geçiyor, Siyasetçi olan biteni sadece seyrediyor, Allahtan geldi diyerek tüm bu şeytanlıkların üstünü örtmeye çalışıyor. Japonya da müteahhit te, mühendis de dürüstlükten taviz vermiyor, mesleğinin gereğini yapıyor. Onun için Japonya da 9 şiddetinde bir deprem olduğunda binalar bizdeki gibi çökmüyor binlerce kişi ölmüyor , kendi ahlaksızlıklarını insanların kutsal değerlerini kullanarak örtmeye çalışmıyorlar.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • çalma yok, denetimsizlik var..
    %25
    %75
    Yanıtla
  • Sallama (5 ay önce)
    Bu adam deprem uzmanı falan değil, türkiyede nemalanıyor...Deprem işlerini genel kültür düzeyinde biliyor. Ama sempatik birisi... O da bizim Türkler gibi, bilmediği konularda sallamaya alılmış..
    %20
    %80
    Yanıtla
  • Mehmet (5 ay önce)
    Japonda bize benzermiş. Suçu imar barışına atmış, bitti gitti. Büyümemiş yetişkin çocuklar karşılaştıkları durumlarda suçu bir başkasına ya da bir duruma atarlar. Öncelikli olarak etkili ve yetkili kişiler, sonra da kendi canımıza malımıza dikkat etmeyen bir dask bile yaptırmayan biz suçluyuz. Bu kadar. Herkes sorumluluğunu üstlense olaylar çözülecek bir daha yaşanmayacak.
    %0
    %100
    Yanıtla
  • İmar barışı türkiyedeki kontrolsuz inşaatın çürük yapının en önemli nedenlerinden birisidir. Projeye tekniğe uygun yapılmayan binalara 3 kuruş gelir için af getirdiler. Aklıbaşında herkes bunun bizim memleket gibi inşaat hırsızlığı bol olan memleketlerde felaket getireceğini görüyordu. Japon misafir çok doğru söylüyor. Üstelik bu affı çıkaran siyasiler bile bin pişman açıklamalarına göre. Sen neyi savunuyorsun. Hepsini bırak o trent garden rezidans tamamen bu afla yasallaşmış her türlü kanunsuzluk ve sakatlık varken. 30 tane adam ölmüş bu bile, imar barışı rezaletini gösterir. Belliki bu Mehmet denen arkadaş ve onun gibi düşünenler bu barıştan faydalanmışlar onun için hiç olmayacak şeyi savunuyorlar.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Bilirkişi (5 ay önce)
    Malatyada büyük hasar alan ve yıkımların olduğu bölgeler 1.Bostanbaşı 2.Akpınar 3.Fuzuli çevresi 4.Çavuşoğlu 5.Niyazi mısri Buralarda 1 tane bile imar barışından yararlanan daire bina YOKKKK imar barışıyla köyde bağına bahçesine arazisine ev yapan ve zamanında ruhsat işlemlerini yapmayan genelde köylü kesim yararlandı... Ve bu evlerin tamamıda tek veya en çok 2 katlı ve neredeyse tamamıda HASARSIZ... Bostanbasinda yapı denetimli ruhsatlı izinli belediyelerden fullllll evraklı,daha 1 yılını doldurmamış ULTRALÜKS konutlar ise YERLEBİR... İmar barışı mantıklı ve sonuna kadar doğru vatandaşa yardımcı olan bir UYGULAMADIR...
    %38
    %62
    Yanıtla
  • Fahri kayahan'daki veya bostanbaşı'ndaki sitelerin satış ofislerine bak (sonradan ticarethaneye dönüşen okula dönüşen) onların imar affından nasıl yararlandığını veya sonradan ek yapılan üst katlara bak veya hiçbirini göremiyorsan bostanbaşı girişindeki fırın ertana bak anlarsın. Nasıl bir rant yapılmış görürsün.
    %75
    %25
    Yanıtla
  • Saydığın yerlerin hepsine baktım Hepsi ayakta Demekki mesele kayıtlı ve kaçak yapmak değil SAĞLAM yapmakmış
    0
    0
    Yanıtla
  • Yavuzun Torunu (5 ay önce)
    Günahı imar barışına atanlar şunu hiç düşündüler mi, ya da yaptıkları elle tutulur sayısal veri var mı? imar barışını günah keçisi yapan zevatlar: İmar barışı sonucu yıkılan bina sayısının imar barışı sonucu ruhsat alan bina sayısına oranının sonucu ile normal ruhsatlı binalardan yıkılanların ruhsatlı binalara oranının sonucunun karşılaştırması yapılarak bir veri elde edilmiş mi? herkes en kolay telaffuz olan imar barışına yüklüyor, normal ruhsatlı yıkılan binaları da böylece aklıyor gibime geliyor. Ne dersiniz. Bu konuda bir araştırma yapılsa belki gerçekler ortaya çıkar gibime geliyor. Başkasının hakkına girmeden, somut verilere dayalı açıklama yapılsa daha iyi olur bence?
    %10
    %90
    Yanıtla
  • Mehmet (5 ay önce)
    İmar Barışı kanun çıkarılıp yasaklanmalı. Yoksa gelecek nesiller de bizim gibi sefaleti yaşar. Ayrıca görevini yapmayan, kötüye kullanan herkes yargılanmalı. Yoksa geleceğimiz karanlık olur.
    %84
    %16
    Yanıtla
  • Alp (5 ay önce)
    İmar barışı çıkaran devlet görevlilerin adalet önüne cıkmalı gereken cezayı almalılar.Vicdanları sızlamıyormu. Yazıklar olsun...
    %80
    %20
    Yanıtla