SON DAKİKA
SON DEPREMLER

İMO'dan Deprem Sonrası Yeniden İmarla İlgili Öneriler

İMO'dan Deprem Sonrası Yeniden İmarla İlgili Öneriler
A- A+ PAYLAŞ

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İl Temsilciliği yazılı bir basın açıklaması yaptı. İMO İl temsilcisi Bedri Özten imzasıyla yapılan yazılı açıklamada; deprem sonrası yapılan çalışmaların ağır-aksak ilerlediği belirtildi ve sürecin aksayan yönleri, dikkat edilmesi gereken  konular ve özelikle yapılaşma ile içme suyu konularında alınması gerekli önlemler sıralandı.

Açıklama şöyle:

“Kentlerin oluşumunu sağlayan; yoğun ticaretin yapıldığı yerler oluşudur.

Ticaretin yapılacağı ticari alanları ve kentte yaşayanların barınmaları kalıcı konutlarla biran önce sağlanmalıdır.

- Yerinde dönüşüm ile yeni proje ve uygulaması Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılmasına karar verilen ve temel atma töreni 29 Temmuz 2023 de yapılan; Malatya perakende ticaretinin en çeşitli ve yoğun olduğu bölge olan; Akpınar-Turgut Temelli-Çevre yolu-İnönü caddesi arası olan alanın bir an önce inşası tamamlanarak kullanıma hazır hale getirilip bu bölgedeki ticaret canlandırılmalıdır.

- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kentimizde ticari faaliyetlerin bir an önce canlanması için Niyazi Mısri gibi bölgelerinde yerinde dönüşümünü üstlenmelidir.

- Ticari konteyner kentler ticari fonksiyonuna uygun olarak ada bazında bir arada olmalıdır.

- Özellikle küçük esnaf üretim ve ticaretlerini yapabilmeleri için ekonomik olarak; hibe ve kredilerle desteklenmeli.

- Yeni Küçük sanayi sitesi bir an önce yapılıp kullanıma açılmalıdır.

-Deprem sonrası, halk zorunlu olarak kırsal alanları tercih etmiş olup ruhsat alma sürelerinin uzun ve maliyetli olması nedeni ile yaygın olarak kaçak yapılaşmaya yönelmiştir. Bu tür mühendislik ve mimarlık hizmeti almamış riskli yapıların önüne geçmek adına; kırsal alanda yapılacak 1-2 katlı müstakil yapıların ruhsat alma süresinin kısa tutularak ve ruhsat, proje ve zemin etüt maliyetlerinin hibe şeklinde karşılanarak ruhsatlı, mühendislik hizmeti almış yapıların önü açılmalıdır.

- Ulaşımın ve ticaretin hızlanması ve canlanması için; Yeni Çevre yolu ve kuşak Yolları biran önce tamamlanıp kullanıma açılmalıdır.

-Kentte yaşayanların yüzde yüzünü ilgilendiren içme suyu problemi bir an önce çözülmeli, halkın içme suyuna kolay ulaşımı sağlanmalı.

-Deprem sonrası; kentin su ihtiyacını karşılayacak alternatif su kaynaklarına ihtiyaç olduğu görüldü, alternatif su kaynakları tespit edilip hazır tutulmalı.

İMAR, YERİNDE DÖNÜŞÜM VE ORTA HASARLI BİNALARIN GÜÇLENDİRİLMESİ ne geç kalınmıştır .

TOKİ kalıcı konutların üretimine nasıl bir an önce başladıysa, orta hasarlı binaların güçlendirilmesi, yerinde dönüşüm ve yeni binaların yapımının önü de biran önce açılmalıydı, geç kalındı.

Malatya’da yaşayıp da deprem dolayısı ile barınma ve geçim sıkıntısından dolayı Malatya dışında  yaşamak zorunda kalan hemşerilerimizin geri dönüşü her geçen gün zorlaşacaktır.

-Yağışlar başlayıp, havalar soğuduğunda ve okullar açıldığında problemler katlanarak artacak, çözümü de zorlaşacak, kentimizde mağdur zavallı bir görünüm ortaya çıkacak ve kentte yaşayanların zaten bozuk olan psikolojileri katlanarak artacaktır.

- Güncellenecek olan imar planları uygulanabilir olmalı; mülkiyet hakkı ve altyapı gözetilmeli. Yeni yapılaşma, altyapı (ulaşım, içme suyu, pis su, yağmur suyu, elektrik, doğalgaz, internet, katı atık ) göz önünde bulundurularak yapılmalı.

- İmar planları; jeolojik yapı göz önünde bulundurularak yapılmalı.

- Planlamada yatay mimari esas alınmalı; bina yüksekliği binanın en ve boyundan az olmalı.

- Bitişik nizam yapılaşmaya izin verilmemeli, verilirse de; kat hizaları aynı kotta ve bina aralarında ki dilatasyon derzi yeterli olmalı.

- Konsol yapımı engellenmeli, bina dış çerçeveleri her yüzeyde sürekli olmalı.

- Bina zemin katları; mümkün oldukça ticari alan olmamalı, olursa da kat yüksekliği normal kat yüksekliğinin 1,25 katını geçmemeli.

- Çatı yapımından kaçınılmalı; gezilebilir ya da gezilemeyen teras yapılmalı ve üzerine güneş enerjisi santrali kurulmalı.

- Orta hasarlı binaların Güçlendirme; projelendirme ve uygulama esasları bir an önce belirlenmeli.

- Orta hasarlı, ağır hasarlı ve yıkık konut ve işyeri sahiplerine yerinde dönüşümde; zemin etüdü, proje ve yapım yardımı yapılmalı.

- Yerinde dönüşüm için verilen; hibe ve kredi toplam miktarı bir sosyal konutun yapımını karışlayacak seviyede olmalı,

- Yıkılan binaların yerine yerinde dönüşüm ile yeni binaların yapılması çok ortaklı olmaları ve diğer nedenlerden dolayı zaman alacaktır, bazılarının yapımı on yıllar sürecektir, bu nedenle daha önce (yaklaşık 30 yıl önce) imar planları yapılmış olan; çamurlu ve bulgurlu mahalleleri gibi bölgelerin altyapısı biran önce tamamlanmalı, İkizce gibi bölgelerin imar planları yapılmalı bu bölgelerde yapılaşmanın önü açılıp hızlandırılmalıdır.

- Özel konut yapımının önü biran önce açılmalı,

- Konut üretimini hızlandırıcı her türlü önlem alınmalı

- Yerel yönetimler; yürürlükte olan 2018 yılı deprem yönetmeliğini hiçe sayan ve hiç bir bilimsel dayanağı olmayan teknik kararlar almamalı,

- Üniversiteler bilimsel Araştırma ve çalışma yaparak bulduğu sonuçları kamu menfaatine kullanılması için ilgili kurumlarla paylaşır, üniversiteler ticari kurum haline getirilmemeli. Yerel yönetimler proje kontrolünde ve denetiminde liyakat sahibi yetkin personel çalıştırarak sorumluluk vermeli. Bu eksiğini kurum dışında aramamalı.

YIKIM VE ENKAZ KALDIRMA

- Yıkım, enkaz kaldırma, nakli ve depolanması hala kural dışı, sağlıksız ve yavaş yapılmakta. Sorumlu ve yetkili kurum ve kuruluşlar bunu disipline etmeli. Öyle ki; olağan zamanlarda herhangi bir yük taşıyan kamyon damperinin üstünü örtmeden karayolunda seyrine izin verilmezken enkaz taşıyan kamyonların üstü açık rüzgarında etkisi ile tozu kente yayarak depolama alanına gidiyor. Buna benzer olumsuzlukları çoğaltabiliriz.

-Yetkili kuruluşlar tarafından yaklaşık 30.000 yıkılıp enkazı kaldırılacak bina olduğu söyleniyor. Bu hız ile bu işin 8-10 yıl süreceğini öngörüyoruz, bu işin hızlandırılmalıdır.

- Yıkım ve enkaz kaldırma işi bölge bölge tamamlanarak ve kurallara uyarak yapılmalı,

- Yıkılan binaların bodrum katları yıkılmamakta ve ayrıca üst katlarında enkazının büyük bir kısmı yerinde kalmakta, kalan bu enkaz ve bodrum boşlukları kent sağlığını tehdit etmektedir.

- Yıkım, yükleme, nakil ve depolama ihaleleri neye göre yapılmıştır? Bodrum katlar, temeller yıkılmayıp yerinde bırakılması ve ayrıştırma yapıldıktan sonra üst katların enkazının büyük bir kısmı yerinde bırakılması şeklinde mi yapılmıştır?

- Yağışlarda bodrumlar su ile dolup taşacaktır ve bu taşan su bodrumlardaki sağlığa zararlı maddeleri dışarı çıkarıp canlı sağlığını tehdit edecektir, bunun önlemi alınmalıdır, özellikle; yerel yönetimler kentimize sahip çıkmalıdır.

- Sel baskını önlemleri alınmalıdır; sel yataklarının ve yağmur suyu drenajlarının maksimum debiyi karışlayacak kesidi sağlanmalı,

- Orta hasarlı binalar talan ve hırsızlığa karşı korunmalıdır.

- Kentte yaşayanların yüzde yüzünü ilgilendiren içme suyu problemi bir an önce çözülmeli, halkın içme suyuna kolay ulaşımı sağlanmalı.

- Halkın imkansızlıklarını suistimal edici ticari faaliyetler denetlenip, suçlulara ağır cezalar kesilmeli.

- Kentimizde ki bu kaos bir an önce ortadan kaldırılmalıdır.

- Yerel yönetimler ve ilgili kamu kuruluşları tarafından; Kentimizde yaşayanların morallerini yüksek tutmaya destek olucu sosyal faaliyetler yapılmalı.

- Bir kentin sahibi orada yaşayanlardır, onların temsilcileri olan siyasiler ve yerel yönetimlerdir. Kentteki problemlerin çözümü için merkezi hükümetten talepte bulunup baskı yapmalılar. Sorunlar gizlenerek örtbas edilerek çözülemez, artırılır ve içinden çıkılmaz hal alır, nitekim kentimiz bu haldedir.

- İlgili sivil toplum kuruluşlarını, meslek odalarını ve duayenleri muhatap almayan yada almayı bilmeyen; Siyasi temsilcilerimiz ve yerel yöneticilerimiz her krizde olduğu gibi bu krizde de yetersiz kalmıştır ve hala bunu yeterince gidermek için herhangi bir çaba göstermemektedirler.

-  Oda olarak; Malatya halkının bu krizin üstesinden gelmek için çaba sarf edeceğine ve atlatacağına inancımız tamdır."

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

17 yorum yapılmış

  • Halit (1 yıl önce)
    Konak'tan Karagöz köyüne kadar olan bölgeler sağlam zeminli ve kadim şehir merkezine de yakın. Buralarda acilen geniş çaplı bir imar çalışması yapılsın artık
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mehmet Gerçek (1 yıl önce)
    Devlet vatandaşların arsa payını değerinden satın alıp hibe veya krediyi vatandaşa ödeyip şehirden gitmesine izin versin. Sizin tek amacınız tüccarları tekrar zengin etmek onların ticarethanelerini yaptırmak şehir merkezindeki rant dükkanlarının yerinde geri dönüşümü. Vatandaş adına hiç biriniz konuşmuyorsunuz.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • MalatyaM (1 yıl önce)
    Moloz sökümü, taşınması ve en önemlisi depolanması ciddi sorun. Bildiğim kadarıyla tamamı Yesiltepe de mezarlığın yanına dökülüyor. Onbinlerce yapının molozu şehrin çok yakininda yığılarak bugünde gelecekte de sağlık için büyük tehlike oluşturacaktır.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Fazilet-ül cehalet (1 yıl önce)
    6 ay geçti.Daha yıkılacak 35000 ağır hasarlı bina var.Geçen 6 ayda sadece %10 u yıkılmış.(Not:Buna orta hasarlı binaların dahil edilip edilmediğini bilmiyoruz!)Yapılacak ,planlanacak binalar,yollar,meydanlar vs da bu gidişle hesaplandığında 5 sene sonra belki hayata geçirilir. Yıkımın büyük olduğu bir başka şehrimiz Hatayda ise yıkımın neredeyse %50 si halledilmiş.Karşılaştırın kıyaslayın dedim.Malatya ile ilgilenenler bunu kabul etmezselerde mualesef malatyanın durumu şu an da bu artık zor değil.Çok zor görünüyor.Umarım zaman bizi haksız çıkarır.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Eğitimci (1 yıl önce)
    Bir eğitimci olarak diyorum ki maalesef Malatya nitelikli göç verecek nitelikli göç alacak maalesef daha konutları tartışıyoruz sağlık eğitim gibi konulara gelemedik bile bu çocukların geleceği eğitimi nasıl olacak bu öğrenciler başka şehirdeki öğrenciler le aynı sınavlara giriyorlar bunlar bu şartlar da omlarla nasıl yarışacak yeni valimizden ricamız bir an önce şehrin tüm paydaşlarının fikirlerini alsınlar ona göre bir yol haritası belirlensin
    %84
    %16
    Yanıtla
  • Fazilet-ül cehalet (1 yıl önce)Eğitimci isimli kullanıcı yorumuna
    Sayın hocam yazdıklarınızı tekrar okudunuzmu?Birçok anlam ve imla hataları ile dolu!
    %47
    %53
    Yanıtla
  • Mehmet can (1 yıl önce)Eğitimci isimli kullanıcı yorumuna
    Niteliksiz göç alacak demiştir her geçen gün Suriyeli Afgan roman nüfusu her geçen gün artıyor heryeri yağmaliyorlar
    0
    0
    Yanıtla
  • Hasbi (1 yıl önce)
    Malatya 20 yılda kendine gelemez, zaten nerdeyse bir yıl dolacak, halen enkazlar kaldırılmadı... Kışta geliyor, en mantıklısı malatyayayı terk edip batıda daha güvenli şehirlere göç etmek... Sürekli depremler de psikolojiyi alt üst etti... Bu ortamın en mağdurları yaşlılar, çocuklar ve engelli bireyler...
    %79
    %21
    Yanıtla
  • halil ibrahim (1 yıl önce)
    Ağalar depremin üzerinden 7 ay geçti. Hala bir yönetmelik çıkmadı. Vatandaşı oyalama işleri bunlar. Yerel seçimden sonra her şey vatandaşın üstüne kalacak. Yerinde dönüşüm dediler verilecek para şimdiden eridi. İnşaat maliyetleri arttı. 27 bin başvuru varmış sorarım kim inşaatına başladı. Yardımı unutun. Konteyner çıktı ise öpün başınıza koyun. Yıllarca oradayız artık.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Doğru söze ne denir eyvallah, bu insanların hakkını yiyen makamlarında ahkam kesen kişiler sizede hakkımız haram olsun sayemizde orada oturanlar gününü gün eden bürokratlar size de haram olsun, bu dünyada mecalimiz yok ama ahirete görüşürüz.
    0
    0
    Yanıtla
  • malatyalı (1 yıl önce)
    her tarafta kaçak yapılar oluşmaya başladı.kimin umrunda ,belediyeler gidin yapın,sonra bakarız diyorlarmış.ruhsat filan hiç bir şeye gerek yok demişler.yamuk yumuk inşaatlar aldı başını gidiyor.malatya vasatın altı bir köy olacak.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Cero (1 yıl önce)
    Sayın başkan her şeyi iyi ve doğru söylemişsiniz de bu "Orta hasarlı binalar talan ve hırsızlığa karşı korunmalıdır" demişsiniz. Bu ne demek yani ağır hasarlı binaların talan edilmesi insanların içinde bulunan mallarının hırsızlar tarafında götürmesine normal me bakıyorsunuz. Bir hukuk devletinde hiç kimsenin mallarının çalınmasına ve yağmalanmasına asla izin verilmemeliydi. Ama ne oldu ortada kanunları uygulayan güvenlik güçleri olmadığından binaların kapılarına kadar çalındı, insanların dairelerine girilip eşyalarının hepsi götürüldü ve götürülüyor. Sanki mafyaların yönettiği bir Güney Amerika ülkesinde yaşıyoruz. Binlerce güvenlik gücüne rağmen insanların malları ve evleri talan edildi ve ediliyor hala ama ortada hırsızları durduracak kimse. Niyazi Mısri de dükkânımızın çerçevesini ve tarabasını çalan hırsızları yakaladık gelen polis beyefendi biz günlük olarak 60-70 kişi yakalıyoruz bunları nereye sığdıracağız diye salı verdi. İşte bu ülkede insanların malları kanun tanımayan hırsızlar ile onlara göz yuman güvenlik güçlerine kaldı. Buna yalan diyebilecek biri kişi varsa gelin kamera kayıtlarına bakalım.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • bilal (1 yıl önce)
    O kadar öneri sayıp şehir merkezinde yapılacak bütün binalarda mutlaka bodrum katta otopark olması ile ilgili tek bir maddenin olmaması yakışmamış. Şehir merkezinin en büyük sorunu otopark idi. Bakırcılar çarşısının temeli atıldı ama gördüğüm kadarıyla bodrumu otopark olarak planlanmamış. O kadar esnaf aracını nereye park edecek? Gerekirse 3-4 binanın bodrumları ortak bir şekilde otopark yapılmalı. Bu fırsat bir daha ele geçmez.
    %84
    %16
    Yanıtla
  • Adam çıkan sudan temel atamıyor siz bodrum otopark diyorsunuz.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Bir dost (1 yıl önce)
    Sayın Başkanım, . Her ne kadar sönümlenmiş olsa da uzmanlar büyük depremlerin devam edeceğini söylüyor, Sizlerin de bildiği üzere insanlar çok çaresiz konut temini konusunda. Kendi bahçesine kendi imkanlarıyla ev yapmak istiyor herkes ancak bunu kontrollü sağlayacak yasa ve muhatap kurum ne yazık ki yetersiz kalıyor. Çaresizlikten herkes kaçak yapıyor, ve bu yapılaşma hızla artıyor. Sorunları sıralarsak, 1- Fen kurallarına uymayan bu ciddi miktardaki yapıların güvenilirliği? 2- Bu yapılar, sonrasında imar barışı gibi bilimsel olmayan usulle mi kayıt altına alınacak? 3- Yasalar izin vermediği için yapmayan kişiler bu durumda dezavantajlı olacak. Bu haksızlık değil mi ? 4- Hafif hasarlı da olsa 10 katlı binalarda yaşamak ne kadar güvenilir? 5- Tarım arazilerinin korunması hedef ise, evini yapıp arazisinin başında duran kişi bağına bahçesine daha iyi bakar, neden bahçe- şehir, kırsal- şehir modeli kurulmasına engel olunuyor? 6- Hissedar sayısınca, az alanlı, doğaya zarar vermeyen malzemeler ile fen kurallarına uygun yapılaşmaya izin verilmezse herkes çaresizlikten plansız, usülsüz problemini çözmeye çalışıyor Konunun yetkililere iletilmesini rica ediyorum. Not; belediye üst düzey yetkililer ile görüşüldü umurlarında değil,
    %70
    %30
    Yanıtla
  • Ercan öz (1 yıl önce)
    Battalgazi Belediyesi yaklaşık olarak 6 veya 7 yıl önce belli alanlarda İmar planları yapıldıktan sonra belediyelerce İmar Kanununun 18. Maddesi uyarınca parselasyon (eski dilde şuyulandırma) dediğimiz imar işlemi yapılarak parseller DOP ve KOP payı kesildikten sonra yeniden dağıtıldı.Bunlardan biri de Tandoğan ve Göztepe mahalleleriydi.Parselasyon uygulamasının amacı kamu yararıdır, mülkiyet hakkını korumaktır.Parselasyon uygulamasının imar planına ve yönetmeliklerine aykırı olmaması, parselasyon uygulaması ile imar planında değişiklik yapılmaması ve parselasyonun plana uygun yapılaşmaya imkan vemesi gerekmektedir.Ancak 6 Şubat depremi ve deprem sonrası oluşan afette bu durumun yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.Yetkinin Çevre ve Şehircilik Bakanlıga devri sonrası şuyulandırmanın iptali ve herkesin şahsi parsellerine konutlarını yapması,yasaların koyduğu sınırlamalara uyularak kullanılması gerekiyor.Türkiye Cumhuriyeti Anayasası özel mülkiyeti benimsemiştir. Gerçekten, Anayasa'nın 35. maddesinde, herkesin mülkiyet hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Belediyenin  parselasyon tamamen yada kısmen (parsele ilişkin olarak) iptal etmesi eski tapulara dönülmesi,parsel malikleri tarafından da toki eliyle veya kendi imkanlarıyla konut yapımina bir an once başlaması gerekiyor.Malatya da konut arzı bu şekilde de tamamlanır ve vatandaşın kamu üzerindeki yükü hafiflemiş olur.İMO İl temsilcisi Bedri Özten Beyın dedigı kirsaldaki denetimsiz yapılaşmanında önüne gecmiş oluruz
    %67
    %33
    Yanıtla
  • Dejavu (1 yıl önce)
    Siz inaniyormusunuz bunların yapılacağına hiç sanmam boşuna açıklama yapmışsınız
    %93
    %7
    Yanıtla