SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Bu da İnönü Üniversitesi'nin YÖK Karnesi

A- A+ PAYLAŞ

Yüksek Öğretim Sisteminde, şeffaflık, hesap verebilirlik ilkelerinin hayata geçirilmesi ve üniversiteler arasında bilimsel ilerleme yolunda rekabet yaratmak amacıyla Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından, 2018 yılından itibaren hazırlanmaya başlanan, ‘Üniversitelerin İzleme ve Değerlendirme Raporları’ kapsamında, 2019'a ilişkin karnesi 'bol sıfırlı' olan Malatya Turgut Özal Üniversitesi'nden sonra, İnönü Üniversitesi’nin de 2019 yılına ait ‘İzleme ve Değerlendirme Raporu ’iç açıcı olmadı.

Rektör Prof. Dr. Ahmet Kızılay’ın, ilk görev dönemi için yürüttüğü seçim kampanyası sürecinde, ‘İnönü Üniversitesi’nin dünyada ilk 500 üniversite arasına yükselteceği’ iddiasına karşılık; İnönü Üniversitesi Prof. Dr. Kızılay’ın 5 yıllık görev döneminde dünyada anlamlı bir sırada yer alamadığı için, YÖK’ün İnönü Üniversitesi Karnesi’nde, dünya sıralamasına ilişkin verilerin hanelerini boş bıraktı.

2019 Yılı İzleme ve Değerlendirme Raporu’na göre, 45 yıllık bir geçmişe sahip olan İnönü Üniversitesi’nin ulusal ve uluslararası ölçekte öğretim elemanı başına düşen bilimsel yayın sayısı bakımından, kendisiyle, aynı yıl kurulan bazı üniversitelere göre geride olduğu görüldü.

Söz konusu Rapora göre; 2012 yılı bütçesi 656 milyon TL olarak açıklanan İnönü Üniversitesi’nde, Araştırma ve Geliştirme (AR-GE) çalışmalarına harcanan bütçe % 2,88 olarak tespit edildi. Üniversitenin, bilimsel yayın alımına ayırmayı uygun gördüğü paranın bütçeye oranının ise 0,334 olduğu belirtildi.

YÖK’ün 2021 yılı verilerine göre; 334 profesör, 212 doçent, 309 Dr. öğretim üyesi düzeyinde mensubu olan İnönü Üniversitesi’nin “YÖK, TÜBA, TÜBİTAK bilim, teşvik ve sanat ödülleri sayısı” ise 0 (sıfır) olarak açıklandı.

‘Bilimsel Yayın ve Atıf Alan Yayın Sayısı’ kategorilerinde aynı yıl kurulan Fırat ve Uludağ Üniversiteleri’nin çok gerisinde kaldı

Örneğin, İnönü Üniversitesi ile birlikte aynı yıl kurulan Fırat Üniversitesi’nin SCI, SCI-Expanded, SSCI ve AHCI endeksli dergilerde yayımlanmış öğretim elemanı başına düşen yayın sayısı, 0, 429 iken, İnönü Üniversitesi’nde bu kategoride öğretim elemanı başına düşen yayın sayısı 0, 371 olarak gerçekleşti.

Üniversitelerin bilimsel rekabetteki en önemli göstergelerinden biri olan “En yüksek %10’luk dilimde atıf alan yayın sayısı” bakımından da İnönü Üniversitesi, kendi yaşıtı olan Fırat Üniversitesi ve Bursa Uludağ Üniversitesi’nin bir hayli gerisinde kaldı.

YÖK’ün İnönü 2019 Karnesi ’ne göre, İnönü Üniversitesi’nde, “En yüksek %10’luk dilimde atıf alan yayın sayısı” sadece 123 olurken, bu veri, Elazığ Fırat Üniversitesi’nde 352, Bursa Uludağ Üniversitesi’nde ise 244 olarak gerçekleşti. Bu kategoride, Fırat Üniversitesi’nin Uludağ Üniversitesi’ni de geride bırakması dikkat çekti.

Patent Başvuru Sayısı Sadece 6

YÖK’ün İnönü Üniversitesi 2019 Yılı izleme ve Değerlendirme Raporu’nda, İnönü Üniversitesi’nin “Patent, faydalı model veya tasarım sayısı” sadece 6 olduğu belirtilirken, bu sayının Elazığ Fırat Üniversitesi’nde, İnönü Üniversitesi’nin 3 katı, yani 18 olduğu kaydedildi.

AR - GE ve Bilimsel Yayın alımına ‘üvey evlat muamelesi’

Üniversitelerin en önemli işlev ve görevlerinin başında ‘bilimsel araştırmalar’ gelirken, YÖK Raporu’nda, İnönü Üniversitesi’nin Araştırma – Geliştirme (AR-GE) çalışmalarına bütçesinin ancak % 2.88’ini ayırdığı görüldü. İnönü Üniversitesi, 2019 yılında, bilimsel yayın alımına ise bütçesinin 0,334’lük payını ayırmayı uygun buldu.

Sayıştay da Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP)’ne ait paraların inşaat yapımında kullanıldığını tespit etmişti

İnönü Üniversitesi’nin bilimsel araştırmalara yeterince bütçe ayırmak bir yana, sadece bilimsel projelerde kullanılması kaydı ile üniversite hesaplarına aktarılan paraların farklı amaçlarla kullanıldığı da tespit edilmişti.

Sayıştay Başkanlığı, geçtiğimiz yıllarda İnönü Üniversitesi’nin hesaplarının incelenmesi sonucunda hazırladığı raporda, Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) için ayrılan ve akademisyenlerin bilimsel faaliyetlerine finansman sağlayan ödeneğin, İnönü Üniversitesi Rektörlüğü tarafından inşaat yapımına harcandığını tespit etmiş ve Üniversite yönetimini uyarmıştı.

1587 Öğretim elemanının bulunduğu üniversitede YÖK, TÜBA, TÜBİTAK bilim, teşvik ödülü sayısı: Sıfır

YÖK’ün 2021 yılı verilerine göre; 334 profesör, 212 doçent, 309 Dr. öğretim üyesi, 193 öğretim görevlisi, 539 araştırma görevlisi olmak üzere toplamda 1587 öğretim elemanına sahip olan İnönü Üniversitesi’nin 2019 Yılı İzleme ve Değerlendirme Raporu’na göre, “YÖK, TÜBA, TÜBİTAK bilim, teşvik ve sanat ödülleri sayısı” da sıfır ( olarak) gerçekleşti.

YÖK 2019 Yılı İnönü Üniversitesi İzleme ve Değerlendirme Raporu’ndaki bazı kriterler ve bu kriterlerde elde edilen sıralama, sayı ya da oransal düzey şöyle:

Ulusal hakemli dergilerde yayımlanmış öğretim elemanı başına düşen yayın sayısı: 0,154

SCI, SCI-Expanded, SSCI ve AHCI endeksli dergilerde yayımlanmış öğretim elemanı başına düşen yayın sayısı: 0,371

En yüksek %10’luk dilimde atıf alan yayın sayısı: 123

Üniversitenin THE’ya göre dünya sıralaması: (Sıralamada yok)

Üniversitenin THE’ya göre bölgesel (Asya) sıralaması (Sıralamada yok)

Üniversitenin QS’e göre bölgesel (Asya) sıralaması (Sıralamada yok)

Üniversitenin ARWU’ya göre dünya sıralaması (Sıralamada yok)

Başvurulan patent, faydalı model veya tasarım sayısı: 6

İstihdam edilen yabancı uyruklu öğretim üyesi sayısı: 9

Sonuçlanan patent, faydalı model veya tasarım sayısı: 3

YÖK, TÜBA, TÜBİTAK bilim, teşvik ve sanat ödülleri sayısı: 0

Ulusal ve uluslararası özel veya resmi kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenmiş Ar-Ge niteliği taşıyan proje sayısı: 36

Üniversite kütüphanesinde öğrenci başına düşen basılı kitap sayısı: 6,34

Programların genel doluluk oranı: % 95,48

Uluslararası değişim programları kapsamında gönderilen öğrenci sayısı: 84

Uluslararası değişim programları kapsamında gelen öğrenci sayısı: 2

Öğrenci başına yapılan harcama miktarı: 10.297 TL

Yayın alımının bütçeye oranı: 0,334

Üniversitenin sağladığı eğitim burslarından faydalanan öğrenci oranı: 0,06

Üniversitenin yeşil, çevreci üniversite endeksindeki sıralaması: 468

Üniversitenin sıfır atık, yeşil kampüs ve çevrecilik alanlarında aldığı ödül sayısı: 0

Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

Malatya'nın bir diğer üniversitesi Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin, YÖK Karnesi haberini okumak için aşağıdaki linki tıklayınız:

https://malatyahaber.com/haber/mtunun-bol-sifirli-yok-karnesi/

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

26 yorum yapılmış

  • Malatya sevdalısı (3 yıl önce)
    Ağzı olan konuşmuş. Ahmet Kızılay gibi değerli bir ismi ağzınıza almadan önce hele bir ağzınızı yıkayın. Tırnağı olamayacak insanlar, buradan atmış tutmuş. He he sizin dediğiniz gibi.
    0
    0
    Yanıtla
  • Ahmet Kızılay'ın ne özelliği var ki eleştirilmesin? Peygamber mi, kutsal emanet mi Ahmet Kızılay? Nedir bu insanları putlaştırma aşkı...
    0
    0
    Yanıtla
  • MALATYALI (3 yıl önce)
    İnönü Üniversitesinin özellikle BESYO kısmının şöyle odalarının önündeki isimliklere bakın hep aynı SOYADLARINI görürsünüz üniversite değil AKRABA ŞİRKETİ gibi...Kim kıyıda köşede akrabası varsa elinden tutup getirmiş ünvan vermiş.KARI-KOCA-AKRABA ailecek çalışıyorlar.Herkes birbirini idare ediyor.Ek işlerle uğraşmaktan ÜNİVERSİTEYE VAKİT ayıramayanlardan ne başarısı ve eğitimi bekliyorsunuz...
    0
    0
    Yanıtla
  • Kadrosuz Doçent (3 yıl önce)
    Doçent kadrosunu hak etmiş kişilere, Kadro vermeyen rektör den ne beklenir. Fakülteleri araştırın hocalarla konuşun neredeyse soruşturma açılmayan kimse kalmadı. Bırakın bilimi millet ekmeğinin derdine düşmüş
    0
    0
    Yanıtla
  • Malatyalı (3 yıl önce)
    Ahmet Kızılay tam bir hayal kırıklığı. İlk dönem ne yaptı ki aynı adam ikinci dönemde yine var. Şehrin hiçbir dinamik unsurunu işleyemeyen vizyonsuz, akademik gelişmede hiçbir ekstrası olmayan bir üniversitede hesap sorulmada. kapalı kapıların gerisindeki rektör olmak kıvanç verici bir durum demek ki. Sadece dürüstlükle veya ortaya tek bir proje bırakamamakla olmuyor. Bu arada bu cümleleri üniversitenin içinde görev yapan bir akademisyen veya öğrenci olarak değil Malatya’lı vatandaş olarak yazıyorum.
    0
    0
    Yanıtla
  • Gs (3 yıl önce)
    Sadece okul yönetimi değil, online eğitimi de başaramadılar. Öğrenciler sorunlarını dile getirirken "mesnetsiz karalama" diye geçtiler. Kampüse ağaç ekmekten başka bir şey yapmadınız.
    0
    0
    Yanıtla
  • Kadro Bulamayan Referansız Doçent (3 yıl önce)
    Liyakatın olmadığı , Şunun Adamı bunun adamı diye Hiç bir yayını dahi olmayan kişileri akademik kadroya yerleştir.. Bunlar yapanlardan Başarı beklemekte sanırım Malatyalıların geldiği noktayı gösteriyor. Bu kadar haksızlığa kim ses çıkardı ? Hiç kimse... Malatya’nın Birinci önceliği ve En büyük üniversitesi İnönü Üniversitesidir. Köklü geleneği olan bu okula sahip çıkmalı Malatyalılar. Fatih Hilmioğlu yıllarında ki Akademik başarı mumla arıyoruz..
    0
    0
    Yanıtla
  • İsminiz açık yazmadığı için gönül rahatlığıyla yazıyorum: Yazınızda dokuz tane yazım hatası var. Kadroyu bilmem ama "doçent" unvanı yanında bu konuya da ilgi gösterseniz iyi olur.
    0
    0
    Yanıtla
  • Gs (3 yıl önce)
    Ahmet Kızılay "üniversitemiz dünya sıralamasında ilk 500 ' e girecek.". Üniversitenin THE 'ya göre dünya sıralaması: YOK. Üniversitenin THE 'ya göre bölgesel sıralaması: O da YOK .
    0
    0
    Yanıtla
  • Ülkem ve Malatyam (3 yıl önce)
    Nihayet Malatyalı üniversitesine sahip çıkmaya başladı. Başarı isteyin, sonuç isteyin. Yatan değil üreten üniversite isteyin. Bunu sayın Cumhurbaşkanımıza ilettirin. Yalakalığın değil lşyakatın gelmesini isteyin.
    0
    0
    Yanıtla
  • mehmet (3 yıl önce)
    kızılay döneminde hem üniversite hem hastane hem de kendisi maalesef sınıfta kaldı tek sınıf geçen likatsiz öğretim görevlileri ve yalakaları
    0
    0
    Yanıtla
  • mlt44 (3 yıl önce)
    Malatyamız için kaybedilen yıllar demektir. Eğer YÖK Raporu bunun bildiriyorsa ve hala uluslararası başarı yoksa burası bir çiftlikten öte gidememiştir. YAZIK. haysiyet ve onur timsali olan bu bilim yuvalarının bir an önce özüne dönüp siyasallaşma vb.kılıflardan kurtulması elzemdir. Eğer bunun başaramayacak bir zihniyet varsada fazla buraları işgal etmemelidir. SAYIŞTAY raporunda da bir sürü olumsuz rapor yayınlanmıştı. Hala diretmenin bir anlamı yok. MALATYAMIZA YAKIŞAN NE İSE ONUN yapılmasını sağlayacak kişilere ihtiyaç vardır.... Buradan tüm vekillere durumu iletmiş olalım. Sahipsizlik var...
    0
    0
    Yanıtla
  • Yerelli (3 yıl önce)
    Bir kaç bölüm hariç eğitim ve öğretim sıfırdır. Araştırma yok geliştirme ise hak getire. Sözde akademisyen egoları burnunda kıl aldırtmıyor. Kilitli kapalı odalarda ne ettikleri bilinmiyor. Öğrencilere düşman gibi bakıyorlar. O genç fidan evlatlarımız boşuna zaman harcıyorlar. Çünkü bomboş yetişiyorlar. Yazık. Çok yazık. Bu çürümüş köhne HEK anlayış ve sistemi hiçbir kimse de biraz uğraşayım düzelteyim demiyor. İlim ve bilim diye bir dertleri yok. Üretim sıfır.
    0
    0
    Yanıtla
  • fırat akar (3 yıl önce)
    Allah'ım kim haksızlık yapıyor , torpil yapıyor , sırf kendi yakınını işe almak için çalışana mobbing uygulayıp ,yıldırmaya çalışıp , istifa etmesini bekliyor ise yanına bırakmasın. Torpil ile işe giren kardeşim haram yiyorsun harammm.
    0
    0
    Yanıtla
  • Kemalî (3 yıl önce)
    Yazik. Ulkeye fazla katkilari yok..
    0
    0
    Yanıtla
  • Mustafa (3 yıl önce)
    2006 yılında İnönü tarih bölümune 20 binli sıralamayla giriliyordu,șuan ise 250 300 bin sıralamayla bu bölüm öğrenci alıyor..Bütün lisans önlisans bölümlerinde ayni durum var..Peki neden?Çünkü 76 olan üniversite sayísı 207 ye çıkarıldi..Sadece İnönü nün 2006 da 13.000 öğrencisi varken 2019 itibariyle 55 bini bulan öğrencisi var..Pazarda limon saracak adamı sanayide tamirci olacak adamí meslek öğrenecek adamı bir umutla üniversitelere doldurdular..Peki noldu?Buralardan mezun olanlarín yüzde sekseni șuan mezun oldukları alanda çalıșamıyor..Fabrikada bile iș bulamıyor;çünkü fabrika lisans mezunu çalıștırmak istemiyor..Demem o ki maharet her șehre univetsite açmak mevcut universite kontejyanini 5 kat arttírmak değil,mezunlara iș dahası açabilmek bir gelecek sunabilmek..Buradan yetkililere sesleniyorum nolurrr mesleki eğitime önem verin..Mevcut bölumlerin yuzde 70 i kapanmalı kontejyanlar azaltılmalı..Mesleki egitime daga cok önem verip kalifiye ögrenciler ogretmenlik muhendislik saglik alaninda yetistirilmeli..400 bin siralamayla ogretmrnlik okuyan 500 bin siralamayla muhendislik okuyan adama ögretim uyesi ne ögretecek,buradan mezun olan kime ne ögretecek??insanlar fizik sorusu çözmeden mühendislik okuyor...5 matematik çözen matematik ögretmenliği okuyor..Buna YÖK kademeli bir sekilde mesleki eğiteme önem vererek son vermeli..İnsanlar mezun oluyo iș sahibi olamiyor yuva kuramiyor..bir baksinlar 30 yas üstu bekar insanlarin yüzde kaçı üniversite mezunu?Eğitim her seydir eğitim gelecektir..Liyakat problemi terör kadar tehlikelidir..Liyakat sahibi insanlar çaresiz olmamalı,bu bir ülke için tehlikelidir..
    0
    0
    Yanıtla
  • Topsöğütlü (3 yıl önce)
    Fırat üni bizi baya geçti kalite olarak, genel olarak elimizde bir karaciğer nakli kaldı o da sayı olarak çok ama ne kadar iyi yapılıyor bilmiyoruz
    0
    0
    Yanıtla
  • Ahmet (3 yıl önce)
    Her hafta onlarca kişi yeni cubbeler giyiyor.Milli Eğitimin başarısız öğretmenleri inonude profesör oluyor.Ahmet hoca bunun yolunu dahada açtı.cemaat,sendika,çay ocaklarının baskısıyla alınan adamlardan bilim adamı olurmu.
    0
    0
    Yanıtla
  • Omur (3 yıl önce)
    Bina yığını başka birşey değil
    0
    0
    Yanıtla
  • Has Malatyalı (3 yıl önce)
    Rahmetli ulusal kahramanımız İsmet İnönü'nün soyadıyla kurulan bu okul bana onun oğlunu hatırlatıyor, rahmetli naif insan Erdal İnönü'yü. Erdal İnönü, kayda değer bir bilim insanı olarak da tarihe geçti. Wigner ödülü almış, dünyanın en iyi fizik okulu denebilecek olan ve kısaca Caltech denen okulda yüksek lisans ve doktorasını yapmış bir bilimci üstelik. Şöyle iddia edeyim ki kalite anlaşılsın: Türkiye'de fizik alanındaki doçent ve profesörlerin çoğunu bu okula bugün bile öğrenci olarak dahi kabul etmezler, o yetkinlikte bulmazlar. Unvanların ucuza dağıtılmasının sonucu budur. Şimdi, İnönü'ler böyle insanlardı. Onların adına kurulan üniversite ise bırakın dünyayı, Türkiye'de bile önde gelen bir noktada değil. Niçin değil? Çünkü bilimcileri değil "ilimcileri" akademisyen olarak topladığı için.
    0
    0
    Yanıtla
  • Vatandas (3 yıl önce)
    Tus başarısı son dönemlerde oldukca kötü Sebebi nedir acaba? Pek cok üniversite 5 ve 6.sınıfa gelmiş öğrencisine calisma imkanı sunuyor,ögrenci dostu politika izliyor ,öğrencisini ezmiyor.Elbette fark olacaktıŕ.
    0
    0
    Yanıtla
  • Gerçek bu (3 yıl önce)
    İnönü nün bol sıfırlı karnesi olması gayet normal.nerde nerde liyakatsız, gereksiz, boş kişiler varsa onları hep alıyorlar son 5 yıldır. Bunu yapanlar alınanlar gibi liyakatsız kişiler olan rektörün etrafındaki iki kişi. Zaten bu ikili üniversite yi her yönü ile batırdılar. Bunlara dur diyen bir rektör de yok.bunlar vurup çeviriyor. Ama sonları iyi olmaz. Onun için bu şartlarda İnönü üniversitesi nin karnesi bunlar olduğu sürece hep bol sıfırlı olur.
    0
    0
    Yanıtla
  • MUSTAFA (3 yıl önce)
    Liyakatın olmadığı yerde eğitim de olmaz, başarı da olmaz. Neden böyle yapılıyor. Ehil olmayan kişilere kadro verilmesi bu gemiyi yüzdürmez ancak batırır. Bu mantık devam ettiği sürece hiç bir başarı beklemeyin. Herkes maaşını alır keyfine bakar. Oysa yurtdışında yılda belirli bir başarıyı sağlamayan öğretim elemanınına kapıyı gösteriyorlar. Türkiyede ki üniversiteler çiftlik, tıpkı diğer devlet kurumları gibi.
    0
    0
    Yanıtla
  • ali (3 yıl önce)
    üniversite çiftlik gibi olmuş dayı yeğen ilişkisi bilim ilim hak getire ..fırat bile üçe katlamış ..ülke batmış liyakat siyasilere itaatle ölçülüyor durum bu...
    0
    0
    Yanıtla
  • Őğrenci (3 yıl önce)
    Bak guzel kardesim.bir memur olarak yaziyorum eskiden iyi kotu hak eden kafasi calisan puanlari yuksek olan alinirdi simdi ise inonu tamamen ciftlik haline dondu kimin arastirma gorevlisi kimin ogretim gorevlisi olarak alinacagi belli liyakat diye birsey yok birakin diger bolumleri tip fakultesindeki hocalar bile aynisi soyluyor ya yillar once prf.dr .Ramazan ozdemir sunu demisti tus da ing kaliyorlar bunu soyleyen bir hoca yani egitimin kalitesi ortada degil mi.
    0
    0
    Yanıtla
  • Ömer (3 yıl önce)
    Üniversiteler şehirle bütünleşti. Akademik çalışmalar yerine etkinlikler yapılıyor. Belediyelerin, siyasetçilerin programlarına katılım oranı arttı. Belirli gün ve haftalar kutlanıyor. Bakanlar, vekiller karşılanıyor, misafir ediliyor. Taziyeler, düğünlere katılım arttı. Daha ne yapılsın ya
    0
    0
    Yanıtla