İnsan Hakları Haftası nedeniyle belediyenin düzenlediği konferansın konuşmacısı Gazeteci- Yazar Gülay Göktürk'tü.. Konuşmacı, kendi değerlendirmelerine göre insan haklarını anlattı.
Valilik İnsan Hakları Kurulu'nun toplantısında etkinlik olarak gündeme geldiği ve organizasyon sorumluluğunun belediyeye verildiği konferansla ilgili belirlenen konuşmacı adayları içerisinde yer alan Göktürk'ün, konferans davetine icabet ettiği öğrenildi.
Konferansla ilgili olarak Belediye Basın Bürosu'nun açıklaması şöyle:
"..Malatya Belediyesi, İnsan Hakları Haftası nedeniyle Gazeteci-Yazar Gülay Göktürkün konuşmacı olarak katıldığı İnsan Hakları ve Toplumsal Duyarlılık adlı bir konferans düzenledi.
9 Aralık Cumartesi günü saat 19.00da Belediye Konferans salonunda gerçekleştirilen konferansa, Belediye Başkanı H. Cemal Akın, Vali Yardımcısı Erdinç Filiz, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Demirdağ, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, belediye başkan yardımcıları, belediye meclis üyeleri, daire müdürleri, Polis Meslek Yüksek Okulu öğrencileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Belediye Başkanı H. Cemal Akın, konuşmasına Gazeteci-Yazar Gülay Göktürke, davetlerini kırmayarak Malatyaya teşrif ettiklerinden dolayı teşekkür ederek başladı.
Belediye Başkanı H. Cemal Akın, mazisi 60 yılı bulmayan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin kabulünden, asırlar önce mensubu bulunduğumuz inancın; bu hakkın doğumla başladığını bizlere öğrettiğini ifade ederek, Bizim inancımız bir insana zulmetmeyi bütün insanlığa zulmetmekle, bir insanı haksız yere öldürmeyi ise bütün insanlığı öldürmekle eşdeğer tutar.
İnsanlık paydası, herkesle paylaşacağımız temel paydadır ve bu zeminde mazlumun kimliği sorulmaz. Mazlumun ideoloji, dini, ırkı, uyruğu, mezhebi, meşrebi sorulmaz. Her İnsan, insan olma vasfı itibariyle kim olursa olsun zalime karşı ve mazlumdan yana olmayı, insan hakları prensibinden de öte insani görev prensibi içerisinde değerlendirmelidir. İslam inancı mazlumu savunmayı bizlere bir vecibe olarak yükler dedi.
Mazlumu savunmanın, hakkı ve adaleti savunmak olduğunu belirten Belediye Başkanı H. Cemal Akın konuşmasının devamında, Mazlumu savunmak, savunduğunuz mazlumun kimliğiyle ilgili olmaktan daha çok hak ve adalete karşı duruşunuzla ilgilidir. Hak savunulmayı bizzat hak oluşundan alır.
Gerçekler böylesine yalın olmasına rağmen bugün yaşadığımız dünyada ne yazık ki Hakkın yerini güç, sözün yerini silah almıştır. Başta yanı başımızdaki Irak olmak üzere dünyanın birçok yerinde yaşanan zulüm ve katliamlar ne yazık ki demokrasi, barış, özgürlük ve insan hakları maskesi altında yapılmaktadır. Tanklar ve savaş uçakları ve misket bombaları altında parçalanan bedenlerin izahı: ülkelerine özgürlük ve barış getirmek olarak açıklanmaktadır. Tarihin hiçbir döneminde zulüm sürekli ve daim olmamıştır. Yeter ki, zulme uğrayanlar en az zalimler kadar cesur olsunlar, kararlı olsunlar, onurlu olsunlar ve de dik dursunlardedi.
Belediye Başkanı H. Cemal Akının konuşmasının ardından konferansa geçildi.
Gazeteci Yazar Gülay Göktürk, insan haklarının insanın doğuşundan, ölümüne kadar olan tabi haklar olduğunu belirterek, insan haklarını çiğnemek insanlığın en büyük suçudur. Dedi.
İnsanların yüzyıllar boyunca temel hakları olan, din ve vicdan hüviyeti olmadığından acılar çektiğini belirten Gülay Göktürk, Globalleşen dünya da tarihin yeni dönemi olan 2000li yıllarda insan haklarından bahsetmek gerçekten zor, bugün Irakta demokrasi getiriyoruz, insan haklarını getiriyoruz diye çıkartılan savaşlarda insanları öldürmek, insan haklarını savunmak değildir. İnsanlığı da, insan haklarını da öldürmektedir
Ülkemiz tarihinde de insan hakları çiğnendi. AB girme sürecinde Kopenhag kriterleri ile birlikte insan hakları, din ve vicdan hüviyetinde bir takım anayasal değişiklikler yapıldı.
Globalleşen dünya da insan hakları bizim ülkemizde de tartışılıyor. Günümüz Türkiyesinde türban sorunu başta olmak üzere, inanç ve ifade özgürlüğü önünde çok büyük sorunlar var. Bu sorunları siyasallaştırarak, orduyu siyasete katmak, Cumhurbaşkanlığı seçimini etkilemek, darbe söylemleri gibi ifadeleri kullanarak insan hakları çiğneniyor. Bu gibi eylemler olgun bir Türkiye görüşünü yıkma eylemleridir.ddi.
3 Kasım seçimlerinde, ülkeyi İrana çevirirler dedikleri Ak Partinin, Türkiye de çok büyük reformlara imza attığını belirten ve Cumhurbaşkanlığı seçimi konusuna değinen Gazeteci Yazar Göktürk, Milletvekillerinin eşlerinin kıyafetleri, aile ilişkileri, ahlak anlayışlarını birer suç delili gibi algılıyorlar. Sizi yönetenlerin muhafazakâr yaşam tarzını beğenmemeniz, yadırgamanız normaldir. Edep ve yasa sınırları içinde eleştirmenizde. Yanlış olan yadırgadığınız her davranışı suç gibi görüp delili gibi sunmaktır.
Sosyal Devlet anlayışında Devlet insanların hakları konusunda sadece hakem olur. İnsanları teşebbüs etmesine sağlar. Yani bir ülke ekonomisinin kalkınması devlet anlayışıyla olmaz, birey anlayışıyla olur. Türkiyede son yıllarda bu anlayış da düzelmeler var. Bu anlayıştan sıyrıldığımız zaman ekonomimizde düzelmeler oldu. İnsanlar şunu unutmamalı bir devlet her insanına iş vermek zorunda değil. İşte bizim ülkemizde insanlarımızın yarısı maalesef bu düşüncede, sosyal devlet anlayışında bunlar olmaz, olamaz. Her şeyi devletten beklememiz anlayışı çok yanlıştır dedi.
Konferansın sonunda Gazeteci Yazar Gülay Göktürk izleyicilerden gelen soruları yanıtladı.
Malatya Belediyesinin İnsan Hakları Haftası nedeniyle düzenlediği İnsan Hakları ve Toplumsal Duyarlılık adlı konferansa konuşmacı olarak katılmak üzere Malatyaya gelen Gazeteci Yazar Gülay Göktürk, Belediye Başkanı H. Cemal Akını makamında ziyaret etti.
Belediye Başkanı H. Cemal Akın ziyaretin anısına gazeteci yazar Gülay Göktürke kayısı kristali ve kayısı hediye etti..."