Malatya İş Dünyası Platformu'nu oluşturan sivil toplum kuruluşları son toplantısında yeni anayasa ve Şeker Fabrikası'nın özelleştirilmesi konuları üzerinde görüş bildirdi.
Malatya İş Dünyası Platformu geleneksel toplantılarına Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanı Ali Evren'in ev sahipliğinde devam etti. Toplantıya TSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, MESOB Başkanı Şevket Keskin, Malatya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Bahattin Ülger, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Malatya Şube Başkanı Namık Şahin, Malatya Sanayici ve İşadamları Derneği (MASİAD) Başkanı İbrahim Güngör, Ziraat Odası Başkanı Bayram Polatbaş, TÜRMOB Disiplin Kurulu Üyesi Bahadır Alataş katılırken, kurulun diğer üyesi sivil toplum kuruluşları temsilcileri ise il dışında olmaları nedeniyle katılamadılar.
Toplantının açılışında konuşan Platform Sözcüsü ve TSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, Malatya İş Platformu olarak 2 ve 3 ayda bir toplandıklarını söyleyerek, Şehrin sorunlarını burada müşterek olarak tartışıp, yine çözüm önerilerinde sivil toplum örgütleri olarak görüşleri ortaya koymada önemli olduğunu kaydetti. Erkoç, "Hedefimiz Malatya'nın gelişmesi, hedefimiz Malatya'nın büyümesi, bu anlamda şehrin sorunları müşterek tartışıldığı zaman, çözüm önerileri de müşterek bulunduğu zaman şehrimizi ileriye götürmek söz konusu. Toplantımızın gündemi, yeni anayasa ile ilgili çalışma. bunu çok önemsiyoruz. Özellikle geçmişte kalan sıkıntıların giderilmesi açısından, toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak, demokratik ve çağdaş bir anayasanın yapılmasını herkes talep ediyor, bizimde talebimiz bu noktada. çünkü yeni anayasada şu konuların çıkmasını arzu ediyoruz; özellikle din ve vicdan özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün ve teşebbüs özgürlüğünün öne çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamda da görüşlerimizi ilgili makamlara ileteceğiz. Ümit ederiz ki, toplumun tümünü kucaklayacak bir anayasanın oluşması. bu hem toplumu rahatlatacak, hem de ticaretin önündeki ciddi anlamda önlemleri kaldırmış olacak. Toplumu birlik ve beraberlik içinde, kardeşlik duyguları içinde yaşamasına vesile olacak. Bizim her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğimize ihtiyaç duyulan bir süreçten geçiliyoruz" dedi.
Erkoç, Şeker Fabrikası ile ilgili satış konusunda ise, "Biz baştan beri ifade ettik. Biz özelleştirmeye karşı değiliz. Ama özelleştirmenin şekline karşı olduğumuzu ifade ettik. Şeker Fabrikası Malatya için çok önem arz ediyor. Son dönemde hayvancılık için veriler teşvikleri çok iyi kullanan bir il olarak, Şeker Fabrikası'nın Malatya ekonomisi için ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştık. Ama blok olarak değil de, tek tek satışa sunulmuş olsaydı, hem Malatya'da bir oluşum gerçekleşir, belki de bunu Malatya'da bunu alacak girişimcilerimiz olurdu. Fabrikanın da ileriye dönük kapanması tehlikesinin de önüne geçmiş olurduk. Hatta, fabrikanın değişik bir alana taşınıp, arazisinin de yeşil alan olarak, park olarak Malatya Belediyesi'ne verilmesini ifade ettik, görüşlerimizde. Ziraat Odası Başkanımızın başından beri göstermiş olduğu gayreti de yerinde buluyoruz. Bizim oda olarak sunduğumuz dosyada, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, terörün yoğun olarak yaşandığı yerlerde kamu-özel sektör ortaklığını gündeme getirilmesini önerdik. Bölgede yeni fabrikaların açılışında devletin öncülük etmesini istiyoruz" dedi.
MESOB Başkanı Şevket Keskin'de, yeni anayasanın bütün halkın anayasası olması gerektiğini belirterek, "Bizim beklentimiz, bir devletin anayasası değil de, bir milletin anayasası olmasıdır. Bireysel özgürlükler ve özellikle sivil toplum örgütlerine anayasal haklar tekrar verilmeli. Yeni anayasa ile ilgili çalışmalara bizde Malatya olarak katkı sunacağız. İnşallah iyi bir anayasa olur" dedi. Keskin, yeni anayasa ile ilgili olarak TBMM Başkanı Cemil Çiçek tarafından yürütülen çalışmalarda sivil toplum kuruluşlarından görüşünde alınmasının önemli olduğunu kaydetti.
Keskin, "Ben özelleştirmelere hep karşıyım, bugünde karşıyım. Özelliklede Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde mutlaka devlet yatırımının olması gerekiyor. Özel sektörün dışında bölgede kamu yatırımlarını olması gerekiyor. Teşvikler illerin kendi ürünlerine göre, kendi ekonomik potansiyeline göre verilmeli. Teşvikler illere göre verilmeli. Bölgelere ve yörelere göre verilmeli. Bugün Düzce ile Malatya'ya aynı kefeye koyarsanız, Malatya'ya yazık olur, Malatya ile Hakkari'yi aynı kefeye koyarsanız,
Hakkari'ye yazık olur. Malatya milletvekillerimizi ile bir toplantı yapacağız. İnşallah iyi bir netice alırız" dedi.
Malatya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Bahattin Ülger ise, "Biz anayasanın bundan sonra bireyi korumasını istiyoruz. Anayasa'nın merkezine birey konsun. Çünkü bugüne kadar hep devlet kutsallaştırılmış, devlet kutsallaştırılınca da, devlet kurumları mevcut seçilmiş hükümetler üzerinde bir vesayet kullanma haklarını sanki kendilerinde elde edilmiş gibi durumlar gördük geçmişte. Bunun kalkması noktasında, böyle bir anayasanın yapılmasında fayda görüyoruz" diye konuştu.
MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Namık Şahin ise, şimdiye kadar yapılan tamamen darbecilerin ortaya koyduğu anayasalarla ülkenin yönetildiğini ifade ederek, "Şuanda Türkiye'de bir fırsat var, tamamen sivil bir anayasa yapma noktasında. Bu noktada sivil toplum kuruluşları olarak elimizden gelen desteği vermemiz gerekiyor. Bu konuda 6 aylık sürede hazırladığımız çalışmalarımızı ilgili kurumlara sunduk. Sadece bizim yada ötekinin değilde, topyekun bütün toplumu kucaklayacak, bütün insanların düşüncelerini teminat altına alacak bir anayasa olur diye düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
MASİAD Başkanı İbrahim Güngör ise, "Temennimiz bir sivil anayasa. Üniversitelere bir özerklik verilmeli. Üniversiteler şimdi neredeyse biraz daha gelişmiş lise boyutuna getirildi" dedi.
Şeker Fabrikası için Vagon Onarım Fabrikası'nı ücretsiz olarak verilip, arsasının Belediye'ye verilmesi önerisinde bulunan Güngör, "Pancar üretilmesi gerekiyor. Köylünün köyde kalması için pancar üretimi şart. Kesinlikle yeni bir fabrika yapılmadan özelleştirilmesine karşıyım" ifadelerini kaydetti.
Ziraat Odası Başkanı Bayram Polatbaş ise, "Anayasa çalışmalarını yapanlar, baştan beri mağdur olan bir kesim. Milletin anayasası olmalı. Darbe anayasalarından mağdur olan büyüklerimiz inşallah milletin anayasasını yaparlar. Yeni anayasa için hükümeti destekliyoruz" dedi.
Şeker Fabrikası'nın özelleştirilmesine baştan beri karşı olduğunu ve fabrikanın peşkeş çekildiğini belirten Polatbaş, "Diğer fabrikaların akıbeti neyse, Malatya Şeker Fabrikası'nın akıbeti de o alacaktır. Ama çareler tükenmedi, mücadelemiz devam ediyor. Aldığımız duyumlara göre, AK Parti MKYK'de sayın başbakanımız talimat vermiş, 'Bunu bir daha gözden geçirin' diye. Burada iş sayın valimiz ve sayın Belediye başkanımız ve sayın milletvekillerimiz güçlü bir irade koyup, Malatya Şeker Fabrikası'nın peşkeş edilmesi engellemelidir. Benim ağzımdan asla özelleştirme çıkmaz. Özelleştirme dedilermi sinirim artar. Bu peşkeştir. Ben bunu bir kez daha belirtmek istiyorum. Hakkı bilen, hukuku bilen, milletini seven sayın Başbakanımızdan bu yanlış dönecektir" diye konuştu.
Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanı Ali Evren'de, ev sahipliği yapmaktan dolayı mutlu olduğunu belirterek, "74 milyon insanınız bu anayasanın değişmesini istiyor. Biz bu konuda sivil toplum kuruluşları ile beraber olacağız" dedi.
ORTAK DEKLARASYON
Toplantının ardından mutabakata varılan yeni anayasa ile ilgili ortak deklarasyonda şu görüşler yer aldı: " Malatya iş Dünyası Platformu olarak Anayasayı" Toplumsal Mutabakat Sözleşmesi" olarak değerlendirmekte ve toplumun tüm kesimlerin üzerinde ittifak etmediği bir düzenlemenin hiçbir sorunu çözemeyeceği görüşündeyiz. Toplumsal sorunlarımızı hesaplaşarak değil, tartışarak çözeriz doygusuyla evrensel hukuk ilkelerinden ruhunu alan bir anayasa ile hukukun üstünlüğünü hakim kılan, kanun devlet değil hukuk devletini benimsiyoruz. TBMM'den beklentimiz "Çağdaş, demokratik ve ülkemizin ihtiyaçlarına cevap verebilecek toplumun tüm kesimlerinin üzerinde mutabakat sağladığı bir anayasa" çalışmalarının bir an önce tamamlanarak hayata geçirilmesidir. Yapılan anayasa çalışmaları iş dünyası içinde büyük önem arz etmektedir. Özellikle son on yılda dünyada yaşanan krizden de anlaşılacağı üzere ekonomik anlamda yapısal reformlara ihtiyaç vardır. Mevcut anayasada var olan ve ticaretin önünde engel teşkil eden sorunlardan kurtulmak adına yapılacak anayasa değişikliği büyük önem arz etmektedir. Yapılacak anayasa değişikliği ile birlikte, iş dünyasının dünya normlarında rekabet etme gücünün artması, daha aksiyoner bir ticaretin yapılması, ticari bürokrasinin daha akıcı olması en büyük beklentilerimiz arasında yer almaktadır. Yapılacak anayasa değişikliklerinde aşağıdaki hususların yer alması önceliklerimizdir.
1-Devletin üniter yapısı korunmalıdır.
2-Parlamenter sistem korunmalıdır.
3-Yargı bağımsızlığı korunmalıdır.
4-Eğitim özgürlüğü sağlanmalıdır.
5-Yeni anayasada tüm müteşebbis hürriyeti başta olmak üzere sendika kurma, toplu sözleşme ve grev hakkını kamu-özel sektör ayrcrımı yapmaksızın tüm sektörlerde çalışanlara örgütlenme hakkı çerçevesinde eşit olarak tanımalıdır.
6-Yeni anayasada üniversitelerin bilimsel, idari ve mali yönlerden özerkliklerini garanti altına alacak düzenlemelere mutlaka yer verilmelidir.
7-Kişisel hak ve hürriyetler korunmalıdır.
8-Düşünce ve düşünceyi ifade hürriyeti sağlanmalıdır.
9-Din ve Vicdan Hürriyeti sağlanmalıdır.
10-Özel Hayatın gizliliği korunmalıdır.
11-Haberleşme özgürlüğü sağlanmalıdır.
12-Sosyal devlet ilkesi korunmalıdır.
13-Fırsat eşitliği ve toplumsal kesimler arasında ayrıcalıklar olmamalıdır.
14-Herkese insan haysiyetine yakışır asgari bir hayat düzeyi sağlanmalıdır.
15-Teşebbüs hürriyeti sağlanmalıdır. Küçük esnaf ve sanatkar korunmalıdır.
16-Ekonomik özgürlükleri temel alan ve ticari hayatın işleyişini kolaylaştıran bir yapı oluşturulmalıdır.
17-Adil bir vergi sistemi olmalıdır.
18-Kültürel ve tarihi değerlere sahip çıkılmalı ve korunmalıdır.
19-Çevre ve doğal kaynaklar korunmalıdır.
20-Siyasi parti yasası değiştirilmelidir. Parti içi demokrasi sağlanmalıdır.
21-Seçim Barajı düşürülmelidir.
22-Siyasetçilerin eylemlerinden dolayı sorumlu olmaları sağlanmalıdır."