Evkur Yeni Malatyaspor'un orta saha oyuncusu Murat Yıldırım, takım olarak iyi bir sezon geçirdiklerini ifade ederek, "Süper Lig'de ilk sezonumuzda çok iyi mücadele ettik. 'Küme düşer' gözüyle bakılan bir Malatyaspor vardı ama biz güzel bir sezon geçirip, ligi 10.sırada tamamladık" dedi.
Sarı kırmızılı takıma, Spor Toto 1.Ligin 2016-2017 sezonunun ikinci yarısında transfer olan Murat Yıldırım, Evkur Yeni Malatyaspor'un Süper Lig'de ilk senesinden kendi performansına, milli takımdan yabancı oyuncu kuralına, aile hayatından plağa olan ilgisine samimi açıklamalarda bulundu.
"SEZON BİZİM ADIMIZA İYİ GEÇTİ"
Yıldırım, Süper Lig'de ilk sezonlarını geride bıraktıklarını ifade ederek, sezonu 43 puanla 10.sırada tamamladıklarını anımsattı.
Evkur Yeni Malatyaspor'un ilk sezonunu değerlendiren Yıldırım, "Sezon benim adıma çok güzel geçti. Kulüp adına da aynı şekilde güzel geçtiğini söyleyebilirim. 'Küme düşer' gözüyle bakılan bir Malatyaspor vardı ama biz güzel bir sezon geçirip, ligi 10.sırada tamamladık. Özellikle sezon benim açımdan iyiydi, 28 karşılaşmada oynadım ve güzel bir performans ortaya koydum. Taraftarlarımızda bu mücadeleyi beğendiklerini bana ilettiler" ifadelerini kullandı.
"SİSTEM VE TAKTİĞİNİZİN İYİ OLMASI GEREKİYOR"
Yıldırım, Süper Lig'de sistem ve taktiğin çok iyi olması gerektiğini belirterek, "Her ligin ayrı bir zevki var. Spor Toto 1.Lig'de şampiyonluğa oynuyorsanız o da çok güzel bir duygu, anı oluyor. Malatyaspor ile Spor Toto 1.Lig'den Süper Lig'e yükselmek çok güzeldi. Süper Lig'de de ilk sezon güzel geçti. Spor Toto 1.Lig'de mücadele, Süper Lig ise daha kaliteli sporcuların olduğu bir lig olduğu için akıllı oynamak gerekiyor. Sistem ve taktiğinizin iyi olması gerekiyor yoksa başarılı olamazsınız" diye konuştu.
"MALATYA'DA ÇOK MUTLUYUM"
Başarılı orta saha oyuncusu, Malatya'nın futbol şehri olduğunu ve taraftarların takıma büyük destek verdiğini kaydederek, şunları söyledi:
"Malatya sakin bir kent, hoşuma giden bir şehir ve burada mutluyum. Sevildiğimden dolayı olabilir ama bunu Samsun'da da çok aşırı derecede yaşadım. Samsun'da da taraftarların büyük bir desteği vardı. Futbolcusun ama taraftarları bir takımda oynuyorsanız daha çok yıldız oyuncu havasına girebiliyorsunuz. Taraftarların desteği büyük bir motivasyon sağlıyor. Tabi bu durumun artı ve eksi yönleri de var. Kötü performans sergilerseniz bu durum negatife dönüşebiliyor. Ama çok şükür Malatya'da bunu yaşamadım. Hep pozitif eleştiriler alıyorum."
"EROL HOCA ÇOK İYİ ANALİZ YAPIYOR"
Teknik direktör Erol Bulut'un ilk teknik direktörlük deneyimini de değerlendiren Yıldırım, "Erol hoca (Erol Bulut) ilk teknik direktörlük deneyiminde başarılı oldu. Malatyaspor bu sezon ligi 10.sırada bitirdi. Erol hocamızın çok büyük katkısı oldu. Hocamız çok istekli, çok çalışıyor. Çok analiz yapıyor, sürekli rakipleri analiz ediyor. Bazı hocalar kamp dönemi bir iki taktik yaptırıp 'çalıştık' derler ama Erol hoca her hafta bunu yapıyor. Sadece bir iki haftalık süreçte değil bütün haftalar çalıştırıp, sistemini oturttu. Buda onun avantajına oldu. Her futbolcu ne istediğini bildiği için başarıda geldi" ifadelerini kullandı.
"BU KADAR TEPKİ GÖRECEĞİMİ BİLSEM PAYLAŞAMAZDIM"
Yıldırım, ligin ikinci yarısında İstanbul'da Beşiktaş ile oynanan karşılaşmada Beşiktaş'ın Portekizli yıldızı Quaresma'yla girdiği ikili pozisyon ve sonrasında paylaşmış olduğu fotoğrafı da değerlendirdi.
Sosyal medyada pozisyonun fotoğrafını paylaştıktan sonra çok tepki gördüğünü dile getiren Yıldırım, "O pozisyonda sarı, kırmızı kart tartışılır. İlk anda topa vurduğum için hakem sarı kart verdi. Maçtan sonra pozisyonun fotoğrafını paylaştım. Normalde bakıldığında çok güzel bir fotoğraf değil ama benim açımdan güzeldi. Quaresma'yla bir anım oldu. Çok kötü görünüyor ama çok kötü olmayan bir fotoğraf. O yüzden paylaşmıştım. Bundan dolayı aşırı tepki gördüm. Bu kadar tepki göreceğimi bilsem fotoğrafı da paylaşmazdım. O kadar tepki gördüm ki sosyal medyada gündem oldu, hiç beklemediğim mesajlar aldım. Bu da futbolun diğer tarafı" değerlendirmesinde bulundu.
"HEM DEFANSİF HEM DE OFANSİF OYNADIM"
Sezon içerisinde kendisine verilen her görevi layıkıyla yerine getirmeye çalıştığını ifade eden Yıldırım, "Orta sahada genelde Aytaç ve Azubuike ile oynadık. Üçümüzde sürekli oynadık ve güzel bir sezon geçirdik. Süper Lig'de orta sahada önce mücadele etmen sonrada yeteneğini sergilemen gerekiyor. Bu ikisi olursa başarılı bir sezon geçirebilirsin. Bizim bir sistemimiz vardı. O sistemde defansif ön libero olarak görev aldım. Normalde kariyerim boyunca 8 ve 10 numara oynadım. Disiplinli bir futbolcuyum, hocamın verdiği görevi layıkıyla yapmaya çalışırım. Hem defansif hem de ofansif oynadım" dedi.
"İSKELET KADRONUN ÜZERİNE TRANSFER YAPILIRSA MALATYASPOR BAŞARILI OLUR"
Başarılı orta saha oyuncusu, Evkur Yeni Malatyaspor'da iskelet bir kadronun oluştuğunu kaydederek, "Bizim şuanda iskelet bir kadromuz var. Bu iskelet kadrodan yola çıkılarak transferlerin yapılması gerekiyor. Tabi benim haddime değil ama tecrübeme dayanarak bir iskeletin olması lazım buda bizde oluştu. Eğer bu iskelet üzerine transferler yapılırsa ve doğru transferler olursa Malatyaspor daha da başarılı olabilir. Medipol Başakşehir'e bakıldığında 'çok iyi bir takım, yıldızları var ve şampiyonluğa oynuyorlar' diyoruz. Bu bir iki senede olan bir olay değil. İlk senelerde sistemini oturmuş bir hoca vardı. İskelet kadronun üzerine transferler yapıldı. Bu örnek alınabilir. Bizde böyle ilerlersek gelecek sezonda başarılı oluruz" diye konuştu.
"ÇOCUKLA BİRLİKTE DÜNYAYA DAHA FARKLI BAKIYORSUNUZ"
Ailenin kendisi için önemli olduğunu ifade eden Yıldırım, "Eşim Patricia ile evliliğimiz sekizinci yılına girdi. İkiz kızlarım Aylis ve Melina 3 yaşında. Benim karakterimde olan bir insan için bu çok güzel bir duygu. Çocuğunuz olmadan önce anlayamıyorsunuz ama çocuğunuz olduktan sonra dünyaya biraz daha farklı bakıyorsunuz. Bende ailemi ne kadar mutlu edebilirsem bende mutlu oluyorum. Son bir kaç haftadır çocuklarımın futbola ilgisi arttı. Televizyondan beni gördüklerinde 'baba baba' diyerek destek veriyorlar. Ne yaptığımızı, kampta kaldığımızı her şeyi idrak edebiliyorlar. O kadar insan tezahürat yapıyor ama çocuğunun sana tezahürat yapması daha farklı bir duygu oluyor" diye konuştu.
Yıldırım, uzun süredir plağa ilgi duyduğunu belirterek, " Plak tutkusu eşimin ailesinde vardı. Dinlediğimde plağın ses tonu hoşuma gitti. Benimde plağa olan tutkum başladı. Malatya'da plak aldım. Ailecek plak dinlemeyi seviyoruz" dedi.
"KEMAL SUNAL'IN MALATYALI OLDUĞUNU ÖĞRENİNCE ÇOK MUTLU OLDUM"
Yeşilçam filmlerinin kendisi için ayrı bir öneminin olduğunu dile getiren Yıldırım, " İlk başta Kemal Sunal'ın Malatyalı olduğunu bilmiyordum. Malatya'ya geldikten sonra öğrendim ve buna sevindim. Özel bir insan ve Malatyalı olmasına çok sevindim. Malatya halkını da tanıdığım için mutlu oldum. Her zaman filmlerini izliyoruz. Şimdiki filmlerde o tadı alamıyoruz. Yeşilçam filmleri çok farklıydı, 5-10 defa izlediğin bir filmden zevk alıyorsun. Kemal Sunal'ın defalarca izlediğin filmlerine hala gülebiliyorsun. Şimdiki filmlerde bu yok. Bir filmi bir kere izlediğinde bir daha izlemek istemiyorsunuz" şeklinde konuştu.
"BOUTAİB'İ TAKDİR EDİYORUM"
Takım arkadaşı Khalid Boutaib'e Dünya Kupası'nda başarılar dileyen Yıldırım, " Khalid Boutaib'in kendisini göstermesi takımına da bağlı. Başarılı bir futbolcu gurubu varsa o da kendini daha çok gösterecektir. Bize çok büyük katkısı oldu. Forvet için yeterince gol attı ve önemli goller kaydetti. Golden önce verdiği mücadele hoşuma gidiyor. Bir forvet olarak inanılmaz mücadele etti. Bir forvet kale önünde kalıp 'ben golümü atıp, işime bakayım' diye düşünebilir. Boutaib o niyette bir futbolcu değil. İyi niyetli ve takımını düşünen bir futbolcu. Bu konuda onu çok takdir ediyorum" ifadelerini kaydetti.
Yıldırım, Dünya Kupası'nda bir favorisinin olmadığını da belirterek, "Geçmiş senelerde Brezilya'yı tutuyordum. Hollanda ve Türkiye'nin katılmasını istiyordum ama olmadı. İstediğim takımlar katılamadı ama inşallah güzel bir mücadele olur, bizde izlerken zevk alırız" dedi.
"KİM İYİ VE BAŞARILIYSA ONUN MİLLİ TAKIMA ÇAĞRILMASI LAZIM"
Yıldırım, Türk Milli Takımı'nın uzun vadede başarıyı yakalayacağına inandığını belirterek, "İki maç oynayıp milli takıma girmek kolaysa, bir sezon boyunca oynayıp giremiyorsan burada bir düşünmek lazım. Bu sadece Sadık veya başka bir futbolcu için değil, benimde zamanında Süper Lig'de çok iyi sezonlarım oldu. Neye göre bakıyorlar onu bilemiyorsunuz. Ülkemizde 'milli takım gençleşmeli' algısı oluştu, hemen gençleri çağırıyorlar, 20 tane genç oyuncu geliyor. Böyle olmaz, takımda tecrübelisi de, orta yaşlısı da olacak. Gençleştirmek istiyorsanız takımda genç oyuncu fazla olabilir ama birden bire 20 tane genç oyuncuyu takıma monte etmek ne kadar doğru olur. Bu ülkeye de zarar veriyor. Görüyorsunuz bir başarımız yok. Ligde hangi futbolcu iyi oynuyorsa, onun değerlendirilip milli takıma monte edilmesi lazım. Kim iyiyse, başarılıysa milli takıma onun çağrılması lazım, o zaman başarı da gelecektir. Genç oyunculara resmi müsabakalarda şans verilmesi lazım. Hemen olmayabilir ama tecrübeyle bir kaç senede başarı gelir. Maalesef biz hemen başarı istediğimiz için başarılı olamıyoruz. Eğer başarıyı uzun bir sürece yayarsak o zaman başarılı oluruz. Kısa vadede başarılı olmak istediğimiz için başarılı olamıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
"İLK 11'DE DAHA ÇOK TÜRK FUTBOLCU OYNAMALI"
İlk 11'de Türk sporculara daha çok yer verilmesi gerektiğini dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle noktaladı:
"Yabancı kuralına karşı değilim ama biz Türkiye'de futbol oynuyorsak en azından Türk futbolcunun sahada yabancı futbolcudan daha fazla olması gerekiyor. Bazı takımlar 11 yabancı oyuncuyla oynadı. Tamam bir iki maçlık oynayabilirsin ama bir taraftar var, seni destekliyor, 11 yabancı oyuncu taraftarın ne dediğini ,ne hissettiğini bilmiyor. Tezahürat yapıyor ama hiçbir futbolcu anlamıyor. Taraftar Türk ama futbolcular yabancı ve anlamıyor. Tabi yabancı oyuncuya karşı değilim, mutlaka gelmeleri lazım ama Türk futbolcuların kadroda ve ilk 11'de daha çok yer almaları gerektiğini düşünüyorum. İnşallah kurallar değişir ve Türk futbolu daha büyük başarılar elde eder."
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi