SON DAKİKA
SON DEPREMLER

İşte Depremi Malatya'da Yaşayan Küçük Nehir'in Hikayesi..

İşte Depremi Malatya'da Yaşayan Küçük Nehir'in Hikayesi..
A- A+ PAYLAŞ

Manisa’nın Salihli ilçesindeki Cumhuriyet İlkokulunda dilin zenginlikleri projesi kapsamında, “Dilimiz-Özür Dilemek-Yardımlaşma-Paylaşma-Teşekkür Etme” konu içerikli hikaye yarışması düzenlendi. 8 yaşındaki 3/G sınıfı öğrencisi Nehir Ozan yazdığı hikaye ile herkesi duygulandırdı.

‘Benim Hikayem’ başlığıyla hikayesini anlatan Nehir Ozan, 6 Şubat’ta yaşanan deprem anında yaşadığı anları ve sonrasında yaşananları kaleme aldı. Okuyanların duygulandığı yaşanmış gerçek hikâye, okul idaresince birinci olarak seçildi. Okul idaresi tarafından hikaye yarışmasına katılan ve yarışmada başarılı bulunan ilk 3 öğrenci okul tarafından ödüllendirildi. Yarışmada Nehir Ozan birinci, Menekşe Nergis Akbulut ikinci, Yüksel Bera Topaç ise üçüncü oldu. Okul Müdürü Durmuş Küçük, yarışmada dereceye giren öğrencilere başarılar dileyerek hediye takdiminde bulundu. 3G sınıfı Öğrencisi Nehir Ozan’ı Sınıf öğretmeni Emine Yoca ayrıca kutlayarak, başarılarının devamını diledi.

İşte Nehir Ozan’ın kaleme aldığı o duygu dolu hikaye:

“Size bir hikâye anlatacağım bu benim hikâyem Şubat ayının ilk haftasıydı. Gece yarısı bir gürültüyle uyandık. Önce hafif bir sallantı, ardından hızlı, sonra daha da hızlı sallantıyla sallanmaya başladık. Korkuyordum ama annem ve babamın yanımda olması bu korkumu kıran tek şeydi. Deprem biter bitmez evlerimizden dışarıya çıktık, bir daha dönmeyeceğimizi bilircesine. Zaten öylede oldu. 5 gün boyunca evimizin yanında bir arabada bekledik. Küçük bir arabanın içerisinde uzun süren gün ve geceler birbirini takip etti. Herkes bir şekilde hayatta kalma çabası içerisindeydi. Ailem yanımdaydı ama aklım hep sınıf arkadaşlarımdaydı. ‘Acaba kurtulabildiler mi?’ diye hep bu soruyu sordum kendime. Cevabının henüz bulamadım. O acı günlerde ulaşamadığım arkadaşlarımdan özür dilerim. Lütfen beni affedin. Ben arabanın içerisinde beklerken annem ve babam üşümemek için ateş yakmışlardı. ‘çocuklarım acıktı’ diyerek bir abla ölümü göze alarak evine girdi. Tencere, bulgur, yağ getirmişti. Yanan ateş üzerinde kar sularıyla pişen o pilavın ve babamın bulup getirdiği portakalların tadını asla unutamam. Depremden sonraki gün çevre illerden bizlere yiyecek, içecek getirmek için yarışa giren insanlar oldu. Yardımlaşmanın önemini ilk defa bu kadar iyi anladım. Bize yardım elini uzatan herkese teşekkür ediyorum. Malatya’dan Salihli’ye geldik. Bizi burada ablalar, ağabeyler karşıladı. Öğretmen evine gittik. Orada bir kitap gözüme çarptı. Kitabı aldım ve kapağını açtım. Benden büyük bir abla kapağa bir not bırakmıştı. Notta, ‘Sana bırakabileceğim tek kıymetli eşyam bu kitabım’ diye yazı vardı. Cümleler o kadar anlamlı müthişti ki bu dilimizin güzelliğini ve zenginliğini yansıtıyordu. Kitaba bir numara bırakmıştı. Aradım, sevginin diliyle yazdığı not için teşekkür ettim. Yaklaşık 1 yıl önce Malatya’daydım şimdi Salihli’de. Yeni bir yer, yeni arkadaşlıklar, yeni bir yaşamla işte bu benim hikâyem”

Manisa, iha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

5 yorum yapılmış

  • akın (10 ay önce)
    okurken duygulanmamak mümkündeğil ..çocuk kalbi işe olabildiği kadar içten ve samimi... inşallah rabbim sana ailene ve tüm ülkeme bir daha böyle zor zamanlar yaşatmasın... yolun,bahtın açık olsun..
    0
    0
    Yanıtla
  • Ahmet (10 ay önce)
    Çocuklar da olmasa insan olmanın ne demek olduğunu bilmeyeceğiz. İnșallah yeni nesil bizim olușturduğumuz fırsatçı, üç kağıtçı, yalancı, sahtekar, fesatçı, riyakar, dalkavuk, insani duygulardan uzak bir dünyayı, daha iyi olana, güzel olana, insani olana, duygularla, merhametle, sevgiyle, özveriyle doldurulmuș bir dünyaya çevirirler. Dualarım onlar için canlarım benim.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Sunay (10 ay önce)
    Nasil duygu dolu,icten bir cocuk okurken duygulanmamak elde degil.Allah bir daha yasatmasin güzel kizim,hep iyi insanlarla karsilas insallah.
    %86
    %14
    Yanıtla
  • Önder (10 ay önce)
    Tatlı kızım. Ben de öğretmenim. Senin gibi iki yavrum var. Onları alarak Malatya’dan bilinmezlere doğru yol aldık. Önce Antalya sonra Samsun. Aylarımız yuvamızdan uzak geçti. Çocuklarıma depremi yaşattıklarını hissettirmemek için içim kan ağladı yüzümde ise sahte gülümsemeler. O günler unutulur mu yavrucum. Mümkün değil. Ama yeter ki siz sağ olun. Allah sizleri bize bağışlasın. En büyük servetimiz sizsiniz.
    %94
    %6
    Yanıtla
  • Ahmet (10 ay önce)
    Allah yolunu, bahtını güzel eylesin kızım. Okurken duygulanmamak elde değil. Kendi yaşadıklarımız gözümüzün önüne geliyor. Allah herkesin yardımcısı olsun.
    %100
    %0
    Yanıtla