SON DAKİKA
SON DEPREMLER

İzmir FETÖ Davası'nda Oğul Kavuk'a Tahliye

0
Güncellendi - 2017-02-18 01:21:20
İzmir FETÖ Davası'nda Oğul Kavuk'a Tahliye
A- A+ PAYLAŞ

zmir’de, FETÖ soruşturmaları kapsamında örgüte finans desteği sağladıkları iddiasıyla tutuklanan iş adamları Ahmet Küçükbay, Abdullah Kavuk, Şeref Sipahi ve Metehan Kavuk hakkında hazırlanan iddianame İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilirken, iş adamları hakkında 10 ile 15 yıl arasında ceza istendi. İş adamı Metehan Kavuk ise dosya üzerinden görülen dava ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı öğrenildi.

İzmir'de, 15 Temmuz darbe girişimin ardından, ünlü iş adamları Ahmet Küçükbay, Abdullah Kavuk, Şeref Sipahi ve Metehan Kavuk tutuklanmıştı. FETÖ örgütüne finansal destek sağladıkları iddiasıyla tutuklanan iş adamları hakkındaki 168 sayfalık iddianamede önemli bir gelişme yaşandı. Soruşturmayı yürüten savcı Zafer Dur, dört önemli isimle ilgili soruşturma dosyasını ayırdı ve savcı iş adamları hakkında hazırlanan iddianameyi İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Mahkeme, dört iş adamı ile ilgili iddianameyi daha sonra kabul etti. İddianamede, 4 iş adamına 10 ile 15 yıl arasında ceza verilmesini istedi.

Abdullah Kavuk ve Metehan Kavuk hakkında neler var?

İddianamede, şüpheli Abdullah Kavuk, Ahmet Küçükbay ve Şeref Sipahi'nin birlikte hareket ederek FETÖ/PDY örgütü ile iltisaklı Gediz Üniversitesinin için kurulan Sipahi Eğitim Sağlık ve Spor Vakfını faaliyete geçirdikleri, aynı zamanda İzmir'de örgütün en önemli mensupları ve finansörleri arasında yer aldıkları öne sürüldü. Şüpheli Metehan Kavuk hakkında ise Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile başlatılan soruşturmanın irtibatlı olduğu değerlendirilerek bu dosya ile birlikte yürütülmesine karar verilmesi nedeniyle, yürütülen soruşturmada üzerine atılı eylemleri babası olan Abdullah Kavuk ile birlikte gerçekleştirdiği iddianamede yer aldı. Yine şüphelilerin, örgüte mensubiyetlerinin sonucu olarak maddi ve nakdi yardım yapmalarının yanında, örgüt adına toplanan paraları yurt içi ve yurt dışında örgüt adına muhafaza, saklama ve aktarma eylemlerini gerçekleştirdikleri, FETÖ/PDY örgütünün İzmir yapılanmasında önemli iş adamları ve örgütün finansmanını sağlayan mensuplarından oldukları iddianamede yer buldu.

Abdullah Kavuk hakkında vergi kaçakçısı iddiası

İddianamede, şüpheli iş adamı Abdullah Kavuk'un, 'Babalar Grubu' olarak bilinen İzmir'de en üst yapılanmasında, Şifa ve Gediz Üniversitesinin kurulması için faaliyete geçirilen vakfın kurucu ve mütevellilerinden olması nedeniyle, örgütün yöneticilerinden olduğu belirtildi. İş adamı Abdullah Kavuk'un, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün desteği ile vergi kaçakçılığı yaparak devleti zarara uğrattığı, bu kapsamda örgütün gücünü şirketi için kullandığının iddialar arasında yer aldığı belirtildi. Ayrıca Abdullah Kavuk'un, örgüt adına siyasi partilere sızmak için faaliyet yürüttüğünün ifade içeriklerinden anlaşıldığı ileri sürüldü. Yapılan tespitlerde, Kavuk'un FETÖ/PDY 'silahlı terör örgütüne yönetici ve üye olmak', 'silahlı terör örgütüne finans sağlamak' suçlarını işlediği iddianamede yer aldı.

TV kanalı ile propaganda iddiası

Bir diğer iş adamı Ahmet Küçükbay hakkındaki iddanamede, kendi şirketleri üzerinden FETÖ'ye yardımları yapmaya devam ettiği, aynı zamanda maddi yardımda da bulunduğu ve ayni yardımdaki artış oranı gibi yıllara ve şirketlerinin büyüme hacmine göre artan oranda maddi yardımlara devam ettiği ifade edildi. Küçükbay'ın, FETÖ İzmir il yöneticilerinin kendisine vermiş olduğu emir ve talimatlar doğrultusunda örgüt adına maddi menfaat sağladığı, kendisinin örgüt mensupları tarafından örgüte yeni üye ve maddi kazanç elde etmek üzere vizyon ve tanıtım yüzü olarak kullandırılmasına izin verdiği ileri sürüldü. Yine Küçükbay'ın, örgüt adına düzenlenen toplantılara yer temin ettiği, örgüt tarafından yapılan toplantı ve gezilere de katıldığı belirtildi. Örgüt adına faaliyet gösteren finans kuruluşu Bank Asya'ya 17-25 aralık sürecinde yaşamış olduğu maddi krizin önlenmesi amacıyla bizzat örgüt lideri Fetullah Gülen'in talimatı doğrultusunda yüklü miktarlarda maddi destek sağladığı ileri sürülen Ahmet Küçükbay'ın, 2015 yılında BDDK kontrolüne giren bu finans kuruluşundan maddi desteği çektiği iddianamede yer aldı. Küçükbay'ın, 1980'li yıllardan sonra FETÖ yapılanmasıyla irtibat kurduktan sonra bu örgütün de yardımıyla artan oranlarda kendi şirketlerinin hacimlerini büyüttüğü, sorumlu il yöneticilerinin emir ve talimatlarıyla da kendi bünyesinde basın yayın kuruluşu açtığı, bu basın yayın kuruluşunu da örgütün başkenti olarak örgüt içerisinde anılan İzmir'de yöresel bir TV kanalı olarak faaliyete geçirdiği, yine örgüt yöneticilerinin emir ve talimatlarıyla örgüte mensup üye yada yöneticilerini örgütün stratejisini yaymak amacıyla bu basın yayın kuruluşuna yerleştirdiği iddianamede yer aldı.

Kasa görevi

İş adamı Metehan Kavuk'un ise, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü faaliyetleri kapsamında gizli tanığın beyanları doğrultusunda örgüt mensubu olan babasıyla birlikte, toplanan örgüt paralarının yurt dışına çıkarılmasında aracılık etmesi nedeni ile örgüte eylemlerde bulunduğu ve bu kapsamda terörün finansmanı eylemini gerçekleştirdiği iddanamede yer aldı. Bir diğer iş adamı Şeref Sipahi ile ilgili iddianamede de, FETÖ örgütü İzmir yapılanmasında 'Babalar Grubu' olarak bilinen üst grubunda kesintisiz olarak bulunduğu ve örgütün en önemli finansör, yönetici ve kasalarından olduğu belirtildi. Kendi şirketleri üzerinden örgüte maddi yardımda bulunduğu ileri sürülen Şeref Sipahi'nin, örgüt adına toplanan paraların bir bölümünü yurt içinde, bir bölümünün de yurt dışında kullanılması için kasa görevi yürüttüğü, örgütün parasını kuyumculuk ve inşaat sektöründe kullanarak akladığı ve ticari hacmini büyüttüğü iddia edildi.

Bu arada, Metehan Kavuk'un dosya üzerinden görülen dava ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı öğrenildi.

FETÖ’YÜ 2005 YILINDA TANIMIŞ

Öte yandan, hurriyet.com.tr'de yer alan habere göre; Abdullah Kavuk, iddianamede yer alan ifadesinde, FETÖ olarak bilinen grubu 2005 yılında tanıdığını anlattı. Abdullah Kavuk, "Benim ve ailemin yaşam şekli cemaatin yaşam şekli ile hiç bir şekilde uyuşmaz. Benim çocuklarım Atatürk Lisesi’nde, Çakabey Koleji’nde, Koç ve Dokuz Eylül Üniversiteleri’nde okumuşlardır. Küçük oğlum Saint Joseph Lisesi’nde okumaktadır. Bu nedenle FETÖ/PDY örgütü üyesi olduğum suçlamasını kabul etmiyorum. Tuskon’a bağlı hiçbir dernekte üyeliğim yoktur. Bank Asya’da şirket hesabı vardır ancak işlemeyen bir hesaptır. 2014 yılının ocak ayında paramızı çekmişiz" dedi.

Suçlamaları reddeden Abdullah Kavuk, "Benim İzmir cemaat yapılanmasında önde gelen iş adamlarından olduğum ve yapılanmanın babalar grubunda bulunduğum doğru değildir. Ben bu gruba hiç bir şekilde yardım etmedim. Sadece üniversite kurulurken vakıfta olduğum için taahhüt ettiğim yardımı yaptım. 2012 yılından bu yana da herhangi bir yardımda bulunmadım. Benim cemaatin umuma açık toplantılarına katıldığım oldu. Ancak gizli hiçbir toplantısına katılmadım. Hiç bir himmet toplantısına katılmadım. Kısmen siyasi ve bürokratlarda bu toplantılara katılırlardı. Dolayısıyla katılanların kimliği itibariyle legal olmayan bir görünüm hissetmedim. Ben adreslerde yapılan aramalarda bulunan çelik kasa içindeki 15 adet 1 Dolarlık banknotun olup olmadığını bilmiyorum. Şirket kayıtlarında olan bir para olması lazım. Benim şahsi olarak bildiğim bir para değildir" ifadelerine yer verdi.

İzmir, iha- hurriyet.com.tr

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • Cirmiktili44 (7 yıl önce)
    Ne güzel, suç suz ise sorun yoh amma; En üsdekiler serbest zavallı devletin onayı ile bagış yapan desdekten içeeride güler misin aglar mısın
    0
    0
    Yanıtla