SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Kafesteki Diktatör: ‘SUÇSUZUM’

A- A+ PAYLAŞ
 
Mısır’ın devrik lideri Hüsnü Mübarek, Arap Baharı’nın hâkim karşısına çıkardığı ilk diktatör oldu. 30 yıldır ülkeyi demir yumrukla yöneten lider, bu kez bir sedyede ve kafesin içindeydi.
 
Mısır’ın başkenti Kahire, dün tarih sayfalarına kazınacak bir sahneye tanık oldu. Ülkeyi 30 yıl boyunca demir yumrukla yöneten 83 yaşındaki Hüsnü Mübarek, demir parmaklıkların arkasında, beyaz hapishane kıyafetleri içinde sedyede yatar halde cinayet ve yolsuzluk suçları ile yargılanmak üzere mahkemeye çıktı.
 
‘Mısır’da öleceğim’ demişti
Bir zamanlar Mısır’ın en güçlü adamı, yanında oksijen tüpü ile son derece bitkin bir halde yatıyor, onunla birlikte yargılanan iki oğlu Alaa ile Cemal de başında duruyordu. Sağlık sorunları nedeniyle davaya katılamayacağı söylentileri dolaşırken, ne Mısırlılar ne de dünyanın geri kalanı devrik liderin gerçekten o mahkemede yer alacağına ihtimal veriyordu. Ancak dün sabah saat 10.00’da Mısır’ın sarsılmaz sanılan eski lideri Mübarek, iki oğlu, eski İçişleri Bakanı ve altı üst düzey polis yetkilisi ile birlikte Arap Dünyası için yüzyılın davasında sanıklar için ayrılan demir kafesteydi.
Tahrir Meydanı’nda 25 Ocak’ta başlayan isyanda, 18 gün sonra istifa etmek zorunda kalan Mübarek, Suudi Arabistan, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden gelen sığınma tekliflerini reddetmiş ve “Mısır’da öleceğim” demişti. O günden beri Şarm El Şeyh’te gözaltında tutulduğu hastaneden dün sabah ambulans helikopterle Kahire’ye getirilen Mübarek, sedye ile bir zamanlar kendi adını taşıyan Polis Akademisi’ne taşındı.
 
Oğulları başından ayrılmadı
Tüm dünya televizyonlarından canlı aktarılan mahkemeden ilk görüntüler ekranlarda belirdiğinde kimse gözlerine inanamadı. Mısırlıların en son 10 Şubat’ta istifa etmeyeceğini söylerken gördükleri Mübarek, demir parmaklıklar ve ağlarla örülü kafesteydi. Sabah saat 10.00’da başlayan ön duruşmada avukatlar prosedürleri tamamlarken kameralar kafese odaklanmıştı. Eski İçişleri Bakanı Habib El Adli ve diğer altı yetkili kafese yerleştirilen banklarda otururken, oğulları sanki babalarını kapatmak ister gibi onun başında ayakta duruyorlardı.
 
Mahkemeye Kuran’la geldiler
Ellerinde Kuran tutan Alaa ve Cemal, sık sık eğilerek babalarıyla konuştu. Avukatların konuşmaları uzadıkça Alaa kısa bir süreliğine banklara oturdu. Tedirgin görünen ve sürekli sağa sola sallanan Alaa’nın aksine, Mübarek’in koltuğuna aday gösterilen küçük oğlu Cemal sakinliğini bozmuyor, babasının başından hiç ayrılmıyordu.
Davaya geçileceğinin duyurulmasının ardından mahkemeye izleyici olarak katılan gösterilerde ölen 840 kişinin aileleri ayağa fırladı. Savcılık uzun uzun isyanda işlendiği belirtilen suçları okumaya başaldı. İsyan sırasıda yaşananlar, göstericilere ateş açılması ve işkence edilmesinden muhaliflerin tanklarla ezilmesine kadar her ayrıntısıyla anlatılıyordu. Daha sonra yolsuzluk suçlamalarına geçildi. Savcı kamu fonlarının nasıl özel çıkarlar için kullanıldığını anlatırken Şarm El Şeyh’teki 11 milyon TL değerindeki beş villanın da bu şekilde alındığına değindi.
 
2. duruşma 15 Ağustos’ta
Yaklaşık bir saat boyunca iddianamenin okunmasının ardından sıra savunmaya geldi. Önce ‘Bir numaralı sanık’ Hüsnü Mübarek, hafifçe elini kaldırarak kendisine verilen mikrofona kısık bir sesle “Buradayım” diyerek kendisini mahkemeye sundu. “Bana yöneltilen tüm suçlamaları reddediyorum” dedikten sonra aynı sözler sırasıyla Alaa, Cemal ve diğer yedi sanık tarafından tekrarlandı.
Duruşmaya ara verildikten sonra Yargıç Ahmet Rıfat, delilleri incelemek üzere davanın 15 Ağustos’a ertelendiğini, bu süre içinde Mübarek’in Kahire’de bir hastanede kalacağını açıkladı.
 
SIFIRDAN 70 MİLYAR DOLARLIK SERVETE
Dünyaya gözlerini 4 Mayıs 1928 yılında Kahire yakınlarındaki Kafr el-Moseilha köyünde fakir bir ailenin çocuğu olarak açan Mübarek, hızlı bir şekilde zirveye tırmandı. Çocukken asker olma hayalleri ile büyüyen Mübarek, 1950 yılında Mısır Hava Kuvvetleri’ne katıldı. Başarılarıyla kısa sürede dikkat çekince, dönemin Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat’ın yardımcılığına getirildi. Enver Sedat’ın 1981’de suikast sonucu ölmesinin ardından Devlet Başkanı oldu. Hayatını annesi İngiliz olan Suzan Saleh Sabet ile birleştiren Mübarek’in, bu evlilikten iki oğlu oldu. Ünlü bir iş adamı olan küçük oğlu Cemal sık sık Mübarek’in veliahtı olarak anılırken, büyük oğlu Alaa politikadan hep uzak durdu ve Londra’da bankacı olarak yaşamını sürdürdü. Sevetlerinin 40 ila 70 milyar dolar arasında olduğu düşünülen Mübarek ailesi lüks bir yaşam sürüyordu. Cemal, lüks merakı ve zengin çevrelere yakınlığı ile tanınıyor, kürkler içinde dolaşan annesi Suzan ise Fransa’nın first lady’si Carla Bruni ile arkadaşlık ediyordu.
 
Hangi suçlardan yargılanıyorlar?
-  Hüsnü Mübarek
Göstericilerin öldürülmesi için komplo kurma, servet  için görevin kötüye kullanılması. Hüküm giyerse idam ile karşı karşıya kalacak.
-  Alaa- Cemal Mübarek
Görevin kötüye kullanılması, yasadışı servet elde etme
-  Eski İçişleri Bakanı El Adli, Merkez Güvenlik Güçleri Şefi Ahmet Raşit, Kamu Güvenliği Bürosu Direktörü Adli Fayed, Devlet Güvenlik Araştırmaları Direktörü Muhammed Yusuf, Kahire Emniyet Müdürü İsmail Al-Şaer, Giza Emniyet Müdürü Usame El-Marasi, 6 Ekim kenti Emniyet Müdürü Ömer Abdül Aziz Hasan Faramavi de göstericileri öldürmeye teşebbüs etmekten yargılanıyor.
 
KENDİ İCADININ KURBANI OLDU
Mısır’da ceza davalarında sanıkların demir parmaklıklar ve tel örgüler ardında tutulması standart bir prosedür. Bu prosedürü uygulamaya sokan ise Hüsnü Mübarek’in bizzat kendisi. Resmi olarak, kafes sisteminin sanıklara taş veya ayakkabı atılmasını engellemek için getirildiği belirtilse de Mübarek’in bu uygulama ile aslen en büyük düşmanı olarak gördüğü İslamcıları hedeflediği söyleniyor. Mübarek döneminde başta Müslüman Kardeşler üyeleri olmak üzere sayısız İslamcı ayrgılandı, birçoğu da Mübarek’in imzası ile idama gönderildi.
 
Mübarek yanlıları ile karşıtları çatıştı
Kahire’de mahkeme öncesi olağanüstü güvenlik önlemleri alındı, duruşmanın yapıldığı Polis Akademisi 3 bin polis ve asker tarafından korundu. Devrik liderin idamını isteyen muhaliflerle, Mübarek yanlıları arasında çıkan çatışmaya, güvenlik güçleri müdahale etti. Duruşma sırasında da gergin anlar yaşanırken, mağdurların avukatlardan biri Mübarek’in 2004’te öldüğü ve yerine ona benzeyen bir kişinin getirildiğini iddia etti. Mübarek karşıtı Mısırlılar, onu kafeste görünce gözlerine inanamadıklarını ve çok sevindiklerini söylerken, Müslüman Kardeşler ise “Halkın iradesi açısından gerçek bir zafer” açıklamasında bulundu.
 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız