Ankara Garı'nda 10 Ekim 2015'de terör örgütü DEAŞ’ın bombalı terör saldırısında hayatını kaybeden CHP Malatya Gençlik Kolları Üyesi Gözde Aslan’ın annesi Mehibe Aslan, “Onun resimleri olmasa ben yaşayamam ki. ‘Bu kadar resim koyma’ diyorlar. Olmuyor işte, Gözdemsiz hiçbir şey olmuyor. Geçen sene telefonunun taksiti bitti, şimdide kapanmasın diye faturasını ödüyoruz” dedi.
Gözde Aslan, 10 Ekim’de kardeşi Özge ile birlikte Ankara’da Tren Garındaydı. Patlamada Gözde hayatını kaybederken, kardeşi Özge’nin vücudunun çeşitli yerlerinde birinci derecede yanıklar oluştu. Anne Mehibe Aslan iki kızını da alıp, Malatya’ya getirmek umuduyla Ankara’ya gitti ancak acı bir seslenişle gittiği morgda kızının cenazesiyle karşılaştı.
Bir kızını toprağa veren, diğer kızıyla yeniden hayata tutunan acılı anne, evin her köşesine Gözde’nin fotoğraflarını asmış, “Ben onlarsız yaşayamam ki” diyor.
“YARALIDIR, ALIP GETİRİRİM DİYE DÜŞÜNDÜM”
‘Kızım en küçük şeylerle bile mutlu olurdu’ diyen Mehibe Aslan, “2009 yılında partiye gitmeye başladı, gençlik kollarındaydı. Ben ‘gitme’ desem de ‘yok anne ben gideceğim’ derdi çünkü orada çok mutluydu. Partiyi ve arkadaşlarını çok seviyordu. ‘Anne seni de kadın kollarına üye yapacağım’ derdi. Bütün etkinliğe giderdik. Ankara’ya gidileceğini birkaç gün öncesinden söyledi. ‘Anne Anıtkabir’i gezeriz’ dedi. ‘Kızım daha önce gittin, gitme’ dedim, ‘Yok anne kardeşim Özge’yi gidip gezdireceğim’ dedi. Özge ve Gözde, arkadaşlarıyla Ankara’ya gitti” diye konuştu.
Özge’nin kendilerini aramasıyla patlamadan haberdar olduklarını anlatan Aslan, şunları söyledi: “Televizyonu açmamıştık, Özge aradı ‘anne patlama oldu, benim yüzüm yandı, ablam bayıldı’ dedi. ‘Ablamın burnundan kan geldi ama iyi’ dedi. Haberi aldık Ankara’ya gittik. Giderken de yolda Gözde’nin yaşadığını, ameliyatta olduğunu söylediler. Bütün hastaneleri aradık, ‘yok’ dediler. İsimler okundu yaralılar arasında yoktu. Hastanedeyken ‘morgda bir kadın cesedi var’ dediler. Ben ihtimal vermedim, morga gittik. Eşim, ben, kuzeni, kuzenini eşi morga girdik, gösterdiler Gözdemdi. Ben öyle tahmin etmemiştim. Ben yaralıdır, alıp getireceğim diye düşümdü. Kurban kesecektim ama hiçbirisi olmadı.”
“TELEFONU NEREDE BİLMİYORUZ AMA HATTI KAPANMASIN DİYE FATURASINI ÖDÜYORUZ”
Kızı Gözde’nin hattı üzerinden aldığı telefonun borcunun ölümünden bir yıl sonra bittiğini ifade eden Aslan, “Kapanmasın diye hala telefon faturasını yatırıyoruz. Geçen sene telefonun taksiti bitti, şimdide hattı kapanmasın diye faturasını ödüyoruz. Telefonu nerede bilmiyoruz. Telefonu olay yerinde kayboldu” dedi.
Aslan, Gözde’yi herkesin çok sevdiğini kaydederek, “Koyu bir Fenerbahçeliydi. Fenerbahçe’yi çok seviyordu, o nedenle battaniyesiyle defnettik. ‘Altına serin’ dedim. Fenerbahçe bardakları vardı, hepsini kardeşi kaldırdı, ‘ablamsız tadı yok’ diyor. Çok sevilen birisiydi. Kimi görse güler, hatırlarını sorardı. Herkeste onu çok severdi” diye konuştu.
10 Ekim’in üzerinden iki yıl geçmesine rağmen acılarının taze olduğunu dile getiren Aslan, “10 Ekim’deki patlama bana göre bir ihmaldi. ‘Patlamayı IŞİD yaptı’ diyorlardı. Ben IŞİD’in ne olduğunu bilmiyordum, eşime sordum ‘Hüseyin IŞİD ne dedim?’ ‘Teröristin bir benzeri’ dedi” ifadelerini kullandı.
“HAYATIMIZ 10 EKİM’DE KALDI”
Ankara Garı'nda 10 Ekim 2015'de terör örgütü DEAŞ’ın bombalı terör saldırısında en çok kaybı CHP Malatya Gençlik Kolları verdi.
Patlamada ağır yaralanan CHP Malatya Gençlik Kolları Başkanı Okan Aladağ (yanda, olayda kaybettiği 2 arkadaşının fotoğrafı elinde olan), hayatlarının 10 Ekim’de kaldığını ifade ederek, “İki sene geçti ama olay hala dün gibi. Biz, ‘barış olsun’ umuduyla 17 kişiyle Ankara’ya gitmiştik. Hepimizin hayatı 10 Ekim’de kaldı” dedi.
Olayda ağır yaralandığını kaydeden Aladağ, “İlk patlama oldu ses bombası gibiydi. Patladı neye uğradığımızı şaşırdık ikinci bomba patladı. Ayağa kalkmaya çalıştım ama kalkamadım. Doktorların koşuşturmasını hatırlıyorum. Bir taksiyle hastaneye götürüldüm. 12 gün yoğun bakımda kaldım, 9 günü komadaydım. Kolumda 3, vücudumda 27 şarapnel çıkarıldı. Akciğerde 1, sol kolumda ise 1 şarapnel duruyor. 37 gün hastanede tedavi gördüm” diye konuştu.
İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü 3.sınıf öğrencisi olan Aladağ, “Güzel Sanatlar Fakültesi 1.sınıftaydım ilk dönemi tamamen uzattım birkaç dersi verebildim. Ekim’de olay oldu Aralık gibi üniversiteye başladım. Derslere giremedim. İkinci dönemde normal bir şekilde okula başladım. Enstrümanım viyolonseldi. Olay sonrası başparmağım faaliyetini yitirince şana geçtim” dedi.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com
